Online eğitim platformları için tasarım ipuçları

Fatih Akgöze
SHERPA Blog Bülten
4 min readDec 2, 2016

--

Önceki yazımızda online dünyadaki değişimin, geleneksel eğitim üzerindeki etkilerinden ve eğitim sisteminin gelecekteki değişimine katkısından bahsetmiştik. Bu yazımızda öğrenme deneyimi tasarımının farklılıklarından ve dijital eğitim platformalarının arayüz tasarımında dikkat edilmesi gereken noktalardan bahsedeceğiz.

Araştırmalar da gösteriyor ki tasarımın öğrenme deneyimi üzerinde etkisi çok önemli. Ancak öğrenme deneyiminin tasarlanması konusunda, görsel tasarımda yetkin olmak yeterli gelmiyor. Bir web sitesi, bir e-ticaret platformu veya bir ATM arayüzünün tasarımı üzerinde çalışmaya başladığınızda, teknoloji bilginiz ve kullanıcı deneyimiyle ilgili birikiminiz bu projelerde en azından temel konularda başarılı olmanızı sağlayabilir.

Ancak bir eğitim platformu üzerinde çalışmaya başladığınızda genel kullanıcı deneyimi bilgi birikiminizin yanında dikkat etmeniz gereken çok farklı noktalar ortaya çıkıyor. Örneğin, yeni bir uygulama veya yeni bir özellik geliştirirken bir kullanıcı deneyimi tasarımcısının yapmayı amaçladığı şey aslında, kullanıcılara bu yazılımı nasıl kullanacaklarını hızlı ve kolay bir şekilde öğretecek bir sürecin tasarlanmasını sağlamaktır.

Öğrenme deneyimi tasarlarken ise insanların nasıl öğrendikleri ve tasarımın hangi noktalarda, öğrenme üzerinde ne kadar etkisinin olduğunu da doğru bir şekilde analiz etmek gerekiyor.

Bu sebeplerden dolayı kullanıcı deneyimi tasarımının eğitim üzerinde özelleşmiş bu alanı öğrenme deneyimi tasarımı (Learning Experience Design — LXD) olarak adlandırılır. Doğru bir öğrenme deneyiminin tasarlanması için tasarım ve kullanıcı deneyimi bilgisiyle, eğitim psikolojisi, nöroloji, pedagoji ve sosyal bilimlerin de katkısına ihtiyaç duyulur.

Bugün çok farklı şekillerde ve amaçla düzenlenmiş dijital eğitim platformları bulunuyor. Bu platformları genel olarak aşağıdaki şekilde gruplandırabiliriz:

  • Simülasyonlar ve oyunlaştırma kullanılan platformlar,
  • Eğitim yönetim platformları (Udemy, Udacity gibi…),
  • Gerçek zamanlı online eğitimler,
  • Yapay zeka eğitim araçları,
  • Sanal gerçeklikle sunulan eğitimler,
  • Mobil uygulamalar

Öğrenme deneyimi tasarımının temel hedefi, öğrenme sürecinin gerektirdiği bilişsel süreçleri destekleyecek bir arayüz tasarlamaktır. Bu arayüzün kullanımı için tasarım aşamasında belli başlı noktaları dikkate almak, kullanıcılara etkin ve başarılı bir deneyim sunmaya yardımcı olacaktır.

Doğru görsel-metin kombinasyonları kullanın

Bir konuyla ilgili araştırma yaptığınızda, konuyla ilgili kaynakların ciddiyeti arttıkça daha çok yazı daha az görsel olmaya başlar. Oysa görsel öğeler bir tasarımın sadece estetik açıdan değil, öğrenmenin güçlendirilmesi açısından da çok önemli bir destek sağlar. Çok uzun metinler, görsel öğelerin yer almadığı içeriklerdeki anlatılmak istenen konunun algılanmasını zorlaştırır. Grafikler, fotoğraflar ve illüstrasyonlar gibi görsel öğelerin kullanılması, bu uzun metinlerin görselleştirilmesini sağlar.

Görsel öğelerin ne zaman ve nerede kullanılacağı da çok önemlidir. Kullanılan görsel öğelerin, içerikle doğrudan ilgili olması ve görsellerin konumlandırıldığı yerlerdeki metinlerle uyumlu bir şekilde yerleştirilmesi gerekir. Görsel öğeler, arayüzdeki boş alanları dolduracak estetik bir dolgu malzemesi olarak kullanmak, öğrencinin konu üzerine odağını kaybetmesine ve konular arasındaki akışın bozulmasına sebep olur.

Görselleri basitleştirin

Yukarıda görsel öğelerin öğrenme deneyimini ne kadar güçlendirdiğinden bahsettik. Görsel öğelerin kullanılması öğrencilerin yaş ve bilinç düzeylerine göre çok farklılık gösterir. Normalde çok karmaşık olan yapıların doğrudan gerçek fotoğraflarını göstermek konunun anlaşılmasını olumsuz etkileyebilir. Örnek olarak ilk ögretimden beri gördüğümüz o rengarenk hücre çizimlerini verebiliriz. Bir hücrenin ne renk olduğunu çoğu zaman bilemeyiz. Bir çok boyama tekniğiyle ayırt etmek için renklendirilirler ama aşağıda bir elektron mikroskop görüntüsüyle bir hücre illüstrasyonunu karşılaştırdığınızda konunun anlaşılması üzerindeki etkisini siz de görebilirsiniz. Gerçek hücrenin görünümü o bildiğimiz renkli çizimlerden çok daha karmaşık ve bir çok yapının ayırt edilmesi zordur.

Karmaşık konuları daha küçük parçalara ayırın

Çok uzun içerikler ve karmaşık konuların tek seferde verilmesi konunun anlaşılmasını zorlaştırır. Bu yüzden daha kolay anlaşılabilecek ve aralarında bağlantı kurulabilecek parçalara ayırın. Bunu konuyu aşamalara bölerek de sağlayabilirsiniz.

Akışların gösteriminde animasyon kullanın

Hücre bölünmesi, kimyasal reaksiyonlar gibi karmaşık ve aşamalar halinde ilerleyen süreçler anlaşılması zordur. Bu tip süreçleri açıklamanın en iyi yolu animasyonlardır. Animasyonlar bu karmaşık süreçlerin nasıl ilerlediğini zihnimizde daha kolay canlandırmamızı sağlar. Ancak animasyonların ilerleme hızı, süreçler arasındaki bağlantıların doğru bir şekilde görselleştirilebilmesi bu tip animasyonlardaki en önemli noktadır. Bazen bir konudaki en karmaşık aşamanın hızlı bir şekilde ilerlemesi bütün konunun anlaşılmasını olumsuz etkileyebilir. Basit süreçlerin açıklanmasında animasyonlar iyi bir seçenek olabilir fakat daha karmaşık süreçler için videolar yerine sürecin aşamalarını görselleştiren statik görseller kullanmak, bu karmaşık süreçlerin adım adım gözlemlenebilmesini ve daha kolay anlaşılması sağlar.

Dijital platformlarda kullanıcıyla etkileşimi sağlayın

Dijital eğitim platformlarının çoğunda bir anlatıcıya ihtiyaç duyulur. Bu anlatıcı sesleriyle ilgili yapılan araştırmalar da, mekanik seslere göre doğal insan diyaloglarının daha etkili olduğu tespit edilmiş. Buna rağmen gerçek bir insan figürünün anlatım yaptığı durumlara göre, illüstratif karakterlerle yapılan anlatımlar da öğrencilerin daha fazla odaklanmalarını ve öğrenme deneyimini olumlu yönde etkilediği tespit edilmiş.

Bununla beraber, dijital platformların öğrencilerle etkileşime girdiği noktalar da çok önemlidir. Eğitim sadece dinleme ve izlemeyle tek taraflı yürüyen bir etkileşimle gerçekleştiğinde yetersiz ve etkisiz olduğu geleneksel eğitim deneyiminde de bilinen bir durum. Karşılıklı etkileşim halinde geçen süreçte, hem öğrenme deneyiminin daha etkili bir şekilde sağlandığı hem de öğrencinin motivasyonunun daha yüksek olduğu biliniyor. Bunu dijital platformlarda sağlamak için kullanıcıya geri bildirimlerde bulunacağı alanlar da sağlamalısınız. Bu geri bildirimler karşılığında onu ödüllendirecek ve yine yukarıda da belirttiğimiz gibi mekanik olmayan, doğal insan diyaloglarıyla doğru-yanlış durumlarıyla ilgili bilgilendirmelisiniz.

Daha iyi bir deneyim sağlamak için, platform içerisinde kullanıcı kontrollerine izin vermelisiniz. Öğrencilerin sadece dinleyici veya izleyici olarak kalmasına izin vermemelisiniz. Video ve animasyon kontrollerinin kolay bir şekilde erişilebilir olmalılar. Ayrıca eğitim programı akışının kullanıcının kontrol edebildiği noktalara ihtiyaç olabilir. Ancak bunun çok dikkatli bir şekilde planlaması gerekiyor. Çünkü, başlangıç düzeyindeki kullanıcılar, çoğu zaman mevcut akış içerisinde ilerlemeyi tercih etmelerine rağmen daha bilgili kullanıcılar platform içerisinde daha özgür bir şekilde hareket etmek isterler.

Eğitim amacına uygun araçlar seçin

Yazının başında sıraladığımız farklı dijital eğitim platformlarının hepsi her eğitim tipi için uygun olmayabilir. Bunun için hazırladığınız eğitimin amacını doğru bir şekilde tanımlamalı, ve kullanacağınız araçların bu amaca uygun olup olmadığını değerlendirmelisiniz.

Originally published at blog.designedbysherpa.com on December 2, 2016.

--

--