Sosyal paylaşımın psikolojisi

erdem yıldız
SHERPA Blog Bülten
4 min readNov 11, 2015

--

Oldukça dar bir kitleye hitap edildiğinin farkında olunduğu durumlar da dahil olmak üzere, içerik yaratımının temelinde, mümkün olduğunca çok insana ulaşma isteği vardır. Bundan alınacak keyif ya da tatmin olma eşiği hedef kitlenin hacmine göre değişse de, tek bir kişi bile başta çıkılan yolun boşa yürünmediğinin anlaşılmasına yol açabilir son noktada.

Paylaşılmak demek beğenilmek demektir. Esas meselenin başladığı yer de burasıdır. İnsanlara kendi içeriğini beğendirmek. Hele ki, ortalığın, tüketilmek üzere hazır bekleyen içerikten geçilmediği böyle bir zamanda. Bunun, içeriğin kaliteli ya da kalitesiz olmasıyla direkt alakası olduğu söylenemez. Birincisi, kalite başlı başına beğenilme ya da beğenilmeme garantisi sunmaz. İkincisi, kalitenin çoğu durumda net bir tanımı yoktur. Yani, ortadakinin kaliteli olduğuna karar verecek bir merci olduğu durumlarda dahi, bunun kaliteli olmadığını düşünen tek bir kişinin ortaya çıkması, var olan kaliteli algısının sorgulanması için yeterli sebeptir.

Bundan dolayı asıl dikkat edilmesi gereken, kaliteli yazmaktan ziyade, hedef kitlesi dahilinde mümkün olduğunca çok kişinin beğeneceğinden emin olunan şekilde yazmaktır. Bu da, hedef kitleyi tanımayı ve beğeni psikolojilerine hakim olmayı gerektirir.

Paylaşımcı tipleri

Bugün, özellikle bu konu bağlamında sosyal ve dijital medya odaklı düşünsek de; paylaşmak, insanlığın başlangıcından itibaren var olan, başkalarıyla bağ ve iletişim kurmanın yolunu açan eylemlerin önden gelenlerinden biridir. Ayrıca, deneyimlenenin paylaşılması vasıtasıyla aynı heyecanı ve coşkuyu tekrar yaşamak da, paylaşımın altında yatan psikolojik etmenlerden biridir. Buradan hareketle, kişinin bağ kurmayı seçtiği ya da bağ kurmak istediği çevreyle yaptığı sosyal medya paylaşımlarının var olabilmesi için, paylaşımı yapılan içeriğin kişide, onu bu insanlarla paylaşmaya değer bulmasını sağlayacak ölçüde duygular uyandırması gerekir. Bu duygunun ne olduğundan ziyade, yarattığı etkidir önemli olan. İlla mutluluk vermesi ya da gülümsetmesi gerekmez. Hatta tam tersine, gerçek hayatta içine atmak durumunda kaldıklarını, sanal dünyanın verdiği anonimlik ya da kendi kendinelik hissinden faydalanarak, paylaşım nesnesi haline getirebilirler.

Bu konuyla ilgili UCLA tarafından yapılan araştırmaya göre, insanların, paylaşacaklarının kendilerinin ötesinde diğerleri için de kayda değer oluşunu önemsemeleri gibi bir durum söz konusu. Yani, kişinin bir şeyi paylaşım nesnesi haline getirmesi için kendisiyle birlikte başkalarının da heyecanlanacağını düşünmesi ya da öngörmesi gerekiyor. Bunun böyle bir değeri olduğunu düşündüğü için paylaşmayı seçiyor.

New York Times araştırmasına göre öne, paylaşıma giden yolda 4 temel etken ön plana çıkıyor.

  1. Duygusal motivasyon
  2. Kişinin kendini sunmak isteme biçimleri
  3. Kişinin paylaşımın hayatına yapacağını düşündüğü etki
  4. Kişinin bulunduğu sosyal çevrede, ilk paylaşan olarak öne çıkma arzusu

Bu 4 temel noktadan hareketle, NYT’ın ortaya koyduğu, farklı sosyal paylaşım motivasyonları ekseninde ortaya çıkan paylaşımcı tiplemeri ise şunlar.

Yararcılar (Altruists): Paylaştıklarının diğerlerine faydası olacağını düşünenlerdir. Çoğunlukla bilgi bazlı paylaşımlarda bulunurlar.

Kariyer odaklılar (Careerists): Çoğunlukla network amaçlı paylaşımda bulunurlar. Kendilerini, mesleki ve kişisel olarak öne çıkaracağını ve dikkate değer kılacağını düşündüklerini paylaşırlar.

Hipsterler: Kendi çizmeye çalıştıkları — çoğunlukla çizgi dışı — imajla paralel paylaşımlarda bulunurlar. Aksi paylaşımlar yapmamaya özen gösterirler.

Bumeranglar: Negatif tepki almaya dayalı olarak paylaşım yaparlar. Provokatif ve biraz çizgi dışı görülmek arzusu içindedirler.

İletişimciler (Connectors): Bu kategoriye dahil olanlar, sosyal medyayı çoğunlukla, tüketici olarak yaşadıkları pozitif ve negatif deneyimleri paylaşmak ve kimi zaman bunun üzerinden maddi kazanç sağlamak için kullanırlar.

Seçiciler (Selectives): Paylaştıkları konusunda, diğerlerine nazaran daha seçici olan ve yalnızca kısıtlı bir kitle için, onların onaylayacağından emin olduklarını paylaşanlardır.

Paylaşım motivasyonları

Daha genel bir perspektiften baktığımızda ise, paylaşımın altında genellikle şu sebeplerin yattığını görürüz.

  • Kişiliğin vurgulanması, daha doğrusu olmak istenen ya da kişinin kendisi için doğrusu olduğunu düşündüğü karakter özelliklerine — gerçekten kendisinde olsun ya da olmasın — sahip olduğunu gösterme isteği
  • İlişkileri beslemek ve sürdürmek de, sosyal paylaşımın öne çıkan itici güçlerindendir. Klasik söyleme başvurduğumuzda karşımıza çıkan insanın sosyal bir hayvan olduğu gerçeği, hayatın tüm anlarında olduğu gibi bu konuda da karşımıza çıkar. Kişi, ilişkilerini sürdürmek ve de yeni ilişkiler yaratabilmek adına, buna uygun paylaşımlara başvurur.
  • Aidiyet hissini güçlendirmek. Üstteki iki maddeyle ortak olarak da ele alınabilecek olan bu konu, kişinin kendini içinde gördüğü ya da görmek istediği duygu ve düşünce ortaklığına dayalı zümreden onay alması için, buna uygun olduğunu düşündüğü türden paylaşım yapması durumudur. Bu paylaşımların aldığı beğeni, yorum gibi pozitif geri dönüşler kişinin aidiyet hissini güçlendirir.
  • Fayda sağlamak, faydayı öne çıkarmak. Bu durum, kişinin kendisini yukarıdaki motivasyonlara oranla biraz daha geri çektiği örnektir. Çevresindekileri, onlara faydalı olacağını düşündüğü bir şeyden haberdar etme ya da faydalı olarak gördüğü bir şeyin daha fazla bilinmesini sağlama gibi, kendinden çok diğerlerine faydalı olma düşüncesi ön plandadır. Tabii ki, iç güdüsel düzlemde ele alabileceğimiz beğenilme ya da bunlar üzerinden takdir göre isteği, bu konuda da geçerlidir.
  • Maddi kazanç elde etme isteği. Yarışmaya girme, çekilişe katılma gibi doğrudan maddi kazanç sağlamaya yönelik paylaşımları kapsayan motivasyondur.

Online dünyada ve de onu besleyen gerçek dünyada, sosyal paylaşımın ardında yatan motivasyonların doğru anlaşılması, daha başarılı hedefleme ve içerik yaratımı açısından oldukça önemlidir. İstediğiniz türden kişilerin sizinle ilgili paylaşımlar yapması için öncelikle size güvenmeleri gerekir. Bunu sağlamanın yolu da, içeriklerinizin hedefinde olduğunu düşündüğünüz kitlenin doğru olduğundan emin olunması ve onlara paylaşmak isteyecekleri içeriği paylaşmak isteyecekleri şekilde sunabilmektir.

Bunun için;

  • Paylaşılmaya daha müsait olan türden eğlenceli içeriklerin,
  • Hedef kitlenin üzerinden kendini tanımlayabileceği ya da sergileyebileceği türden içeriklerin,
  • Fayda sağlayacağına emin olunabilecek türden içeriklerin,
  • Kimi zaman da direkt maddi kazanç anlamına gelebilecek türden içeriklerin,

sunulması gerekir.

Originally published at blog.designedbysherpa.com on November 11, 2015.

--

--

erdem yıldız
SHERPA Blog Bülten

...where there's music and there's people and they're young and alive...