“Tükenmek üzere!”

Bunu yazabileceğimiz günün bu kadar yakında olduğunu tahmin edemezdik. O gün, bugün. Basılan her bir “Her şey, tasarım.”ın okuruna kavuşmuş olacağı güne çok çok az kaldı. Biz de, stoğumuzdaki son kitabımızı uğurlamadan önce kitabımızın hikayesini size anlatmak istedik.

Berk Bayri
SHERPA Blog Seyir Defteri
5 min readOct 1, 2020

--

Hayalden gerçeğe: İlk kitabımız okurlarıyla buluştu

“Projemiz 30 günde %167 fonlandı!” diye yazmışız 14 Şubat 2020’de. “Her şey, tasarım.” projesinin fonlanması zaten başlı başına bir hikaye, ancak bir de bundan sonrası var. Bu Seyir Defteri makalesinde o süreçten biraz söz etmek istedik.

Projemiz fonlandıktan sonra neler oldu?

Doğruyu söylemek gerekirse, projemizin bu kadar kısa sürede ve bu kadar yüksek bir oranla fonlanacağını (takımın en optimist üyeleri de dahil olmak üzere) hiçbirimiz tahmin edemedik. Bu olumlu gelişmelerin ardından süreci yeniden planladık ve kitabın hazırlığı ile ilgili birçok şeyi daha erkene aldık. Ancak, ne yazık ki bütün değişkenler bize bağlı olamıyordu. Kitabımızda görüşlerine yer vermek istediğimiz konuklara ulaşmaya, onlarla iletişime geçmeye ve onlardan yanıt beklemeye başladık. Bu süreç beklediğimizden çok daha zorlu oldu ama sağ olsunlar, davet ettiğimiz bütün konuklarımız davetimizi kabul etti. Ancak iş, konuklarımızın davetimizi kabul etmeleriyle bitmiyordu :)

Yakup, “1 günlüğüne evlerden çalışmayı deneyeceğiz. Bunu daha önce hiç yapmadık. Ne gibi sorunlarla karşılaşabileceğimizi görmek, uzun süreyle evden çalışmamız gerekebileceği için bu sorunları çözmek için bunu yapmamız gerekiyor.” dediğinde takvimimiz 16 Mart’ı gösteriyordu ve ülkemizde resmi olarak açıklanan bir Covid-19 vakası henüz yoktu. Ancak bu “deneme günü”nde ilk vaka açıklandı. Mart ayında 1 günlüğüne ayrıldığımız ofisimize henüz geri dönebilmiş değiliz. “Her şey, tasarım.”ın hikayesinden bahsedip, bütün planlarımızı yeniden ele almamızı gerektiren bu süreçten söz etmemek mümkün değil. Birden oluşan belirsizlik, hem bizim için hem de röportaj davetimizi kabul eden konuklarımız için oldukça zorlayıcı oldu. Bu zorluklar ise, kitabımızın içerik çalışmasını sonlandırmada gecikmelere neden oldu.

SHERPA’nın, 2 haftalık evden çalışma sürecini özetlediği güzel bir makalesi SHERPA Blog’da. Okumak için tıklayın.

İçeriklerimizi tamamlar tamamlamaz, hali hazırda başlamış olduğumuz tasarım ve dizgi çalışmalarına hız verdik. Önceleri sadece bir mock-up olarak ortaya çıkan tasarımımız, tamamlanan içerikleri aktarmaya başladıkça daha da belirginleşiyor, güzelleşiyordu. En ince detaya kadar düşünmeye, bir kitap objesi tasarlamaktan çok bütünsel bir okuma deneyimi tasarlamaya çabaladık.

Defalarca okuduk, sonra yeniden okuduk. Yetmedi; birkaç kez daha okuduk. O da yetmedi; kitabımızı sevgili Hülya Tepedelen’in redaksiyon alanındaki uzmanlığına teslim ettik — ta ki kitabımızda herhangi bir yazım ya da anlatım hatası kalmadığına ikna olana kadar. Bugüne dek dijital yayın yapan bir takım olarak “yayınlandıktan sonra değiştirilemeyecek” bir ürün yaratmanın tedirginliğini her an, iliklerimize kadar hissettik.

Ve nihayet, kitabımızı basım için matbaaya gönderdik. Ve çok bilinmeyenli yepyeni bir denklemin kapısından koşarak girdiğimizi o an anladık. 2020 yılında olmamıza rağmen hiçbir şeyin “kesin ve net” olamadığı devasa bir dünya ve sonsuz bilinmeyen. Kağıdın cinsi, mürekkebin çeşidi, basımın yapılacağı makinanın hangisi olduğu — hatta günün hangi saatinde baskı yapıldığından tutun da, farklı sayfalardaki görsel içeriklerin başka bir sayfanın basım kalitesini nasıl ve ne kadar etkileyebildiğine kadar onlarca bilinmeyeni kısa bir süre içinde yönetmeye çalıştık. Bu detaylar matbaa ve basım süreçlerine aşina olan okurlarımız için olağan ve sıradan şeyler belki, ancak çok uzun süreden beri matbaaya adımını atmamış bizler için yepyeni bir maceraydı. Bu süreçte bize destek olan Avni Abi’miz Avni Sezgin’e de buradan bir selam verelim.

Çok teşekkürler Avni Abi!

Ve sonunda kitabımız basıldı!

Söz verdiğimiz gibi, tam 1000 adet.

Hemen kolları sıvadık ve kitaplarına kavuşmayı bekleyen destekçilerimiz için harekete geçtik. Sonrasında ise, kitap satış deneyimizi SHERPA Blog’a taşıdık.

“Peki, hiç mi hata yapmadınız?” diyen okurlarımızı ise aşağıdaki küçük notumuzu okumaya davet ediyoruz:

Nerede hata yaptık?

“Bizim hatamız” demek ne kadar doğru bilemiyorum ama kitabımızın baskı aşamasında tam olarak tasarladığımız gibi olmayan birkaç şey var. Dijital içerikler üretmeye ve dijital deneyimler tasarlamaya hayli alışkın bir takım olarak bu hataların ne kadarını nasıl önleyebilirdik, inanın bilmiyoruz. Fiziksel ürünler ortaya koymanın belli riskleri ve zorlukları var — biz ise bu zorluklarla ilk kez yüzleştik.

Kitabın bazı sayfalarında yazı kalınlıklarının kitabın genelindeki yazılara oranla daha fazla olduğunu göreceksiniz. Oluşabilecek hataları baskıdan önce görmek ve engellemek için mümkün olan her şeyi yaptık ancak bazı şeyler, mürekkebin kağıtla buluştuğu anda değişebiliyor(muş). Kitaplar, arkalı önlü 16 sayfayı bir arada tutan formalar şeklinde basılıyor. Mesela “Her şey, tasarım.” 19 tane formadan oluşuyor. Baskıyı gerçekleştiren baskı uzmanı, eğer formalardan birinde koyu renkler barındıran tam sayfa görseller varsa, inisiyatif alarak bu görsellerin doğru renklerle basılabilmesi için sadece bu formayı etkileyecek şekilde renk düzenlemeleri yapabiliyor, başka bir deyişle kağıda temas edecek olan mürekkebin miktarını artırıyor ya da azaltabiliyormuş. İşte bazı formalardaki bazı görseller nedeniyle, söz konusu formalardaki metinlerin bazılarını — öyle tasarlanmamış olsalar bile — “bold” algılayabilirsiniz.

Bir diğer hatamız ise “İçindekiler” sayfasında. Defalarca, farklı takım üyeleri tarafından detaylıca incelenmesine rağmen, “İçindekiler” sayfasında bir makalemizi iki kez yazmışız.

Bu hatalar için özür dileriz.

Peki, okurlarımız neler dedi?

Kitabın içeriği kusursuz. Yazarların uzmanlığı tartışılmaz. Ben de sektörün içinden bir profesyonel olmama rağmen, o kadar fazla yeni şey öğrendim ki, anlatamam. Editörlüğünden tashihine kadar, kıskanılası bir iş olmuş.

Tamamladığım ilk 2–3 konu üzerinden değerlendirirsem harika bir kitap olduğunu belirtmek isterim. Ders kitabı niteliğinde ve sektöre girmek isteyen ya da içindeyken kendini geliştirmek isteyen (benim gibi) herkes için çok önemli bir kaynak ortaya koymuşsunuz. İçtenlikle okuyup, öğrenmeye ve tavsiye etmeye devam edeceğim. Tüm emekleriniz için teşekkürler.

Türkiye’de ki tasarım ve yeni tasarım trendleri üzerine oldukça etkili bir kitap. SHERPA Blog’u ve ekibin diğer işlerini büyük bir keyifle takip ediyor, içeriklerde verilen bilgilerin oldukça heyecan verici olduğunu düşünüyorum. Bu kitabın devamını dört gözle bekliyorum.

Farklı disiplin ve çalışma alanlarına dair tasarımın konu alınması hoşuma gitti. Tasarım deyince genel anlamda dijital ürün tasarımı akla gelse de birçok farklı konu var. Bu bakış açısıyla içerik sunduğunuz için teşekkürler.

Çok yönlü; farklı alanla değinip, hepsini tek bir başlık altında toplayan yapısı sayesinde ilham verici ve ufuk açıcı bir koleksiyon ürünü olmuş.

Bu metni kaleme aldığımız sırada, stoklarımız tam 33’ü gösteriyordu. Belki de siz bu satırları okurken ilk kitabımız tamamen tükenmiş olacak. Son kitaplardan birini almak isterseniz şöyle buyrun.

Bunu mümkün kılan yazarlarımıza, konuklarımıza, takım arkadaşlarımıza, ailelerimize ve hepsinden önemlisi okurlarımıza çok, ama çok teşekkür ederiz.

Keyifli okumalar!

SHERPA Blog adına,
Berk Bayri

--

--

Berk Bayri
SHERPA Blog Seyir Defteri

Editor in Chief @ SHERPA Blog. Executive in Studio @ DAM Startup Studio.