Ölümden sonra dijital olarak var olmak mümkün mü?

Bize ve yakınlarımıza, bizden sonraki süreçte hizmet vermeyi vaat eden dijital araçları inceledik.

Berk Bayri
SHERPA Blog Bülten

--

İnternet çağı bizi fiziksel varlığımızın dijital temsillerini oluşturmaya adeta zorlarken hesaplarımızın yer aldığı her sosyal mecra bizim sonsuza kadar yaşayan canlılar olduğumuzu düşünüyor olmalı. Ama unuttukları bir şey var: Sonsuza kadar yaşamıyoruz. Aramızdan ayrılmış sevdiklerimizin doğum günlerini kutlamamız için bizi teşvik eden Facebook, kaybettiğimiz kişilerin, bir süredir hiç mesaj göndermediği için gruplardan çıktığı bilgisini veren WhatsApp ve daha niceleri. Üstelik sonsuza kadar yaşayacağımızı düşünen sadece dijital araçlar değil, bütün yaşam — neredeyse — bizim ölümsüz olduğumuz bir kurgu üzerinde işliyor. Oysa yapmamız gereken işler bitmek bilmiyor, ölümden sonra bile.

Gelin, bize ve yakınlarımıza, bizden sonraki süreçte hizmet vermeyi vaat eden birkaç online araca göz atalım.

Geçen 10 yılda, “Yok artık! O kadar da değil” dediğimiz onlarca, belki yüzlerce şeyin hayatımızın merkezine yerleştiğini ve normalleştiğini gözlemledik. Sosyal medyada bulunmayı gereksiz bulan neredeyse herkesin artık çok sayıda sosyal medya hesabı var. Bilgisayar kullanmayı bilmediği için özgüven eksikliği yaşayan, özellikle ileri yaşlardaki birçok kişi artık akıllı telefon ve tablet kullanıyor. Özetle, değişmeyeceğini sandığımız çok şey değişti fakat kimi konular hala toplumsal açıdan bazı dokunmazlık kalkanlarının arkasında. Ölüm de bu konulardan biri, belki de en önemlisi.

Son yıllarda yaygınlaşan yaşam-sonrası dijital servisler bu dokunulmazlığı kaldırmayı ve tıbben artık yaşamadığımız süreçleri yönetmemizi kolaylaştırmayı hedefliyor. Dünyadaki fiziksel varlığımız boyunca devletin vatandaşlık veritabanındaki kaydımızdan banka hesaplarımıza, sosyal medya araçlarındaki hesaplarımızdan arkadaşlarımıza gönderdiğimiz mesajlara kadar, — farkında olarak ya da olmayarak — fiziksel ya da dijital birçok iz bırakıyoruz. Hep meşgulüz; sonsuza kadar yaşayacakmış gibi planlar yapıyor, anbean yeni öğelerin eklendiği bir yapacaklar listesinde tamamlanan öğeleri işaretliyoruz. Bu dünyadan ayrıldığımızda ise bunların bir kısmı yarım kalıyor. Bunlar yaşadığımız ülkeye ve içinde bulunduğumuz topluma göre farklılık gösterse de şu şekilde özetlenebilir:

- Vasiyet işlemleri
- Dijital varlıklar
- Sosyal güvenlik kurumu ve emekli maaşı
- Seçmen kimliği
- Sigorta poliçeleri
- Yerel yönetimlerdeki kayıtlar
- Pasaport ve nüfus bilgileri
- Ve daha birçoğu…

Gelin, bu servislerden birkaçına göz atalım:

Formal Goodbye (A.B.D.)

Hayatını kaybeden kişinin bir yakınıysanız, en can sıkıcı şeylerden biri yas tutmaya bile vakit bulamayacak kadar çok evrak işiyle uğraşmak zorunda kalmak olmalı. Formal Goodbye servisi sizden bazı formları doldurmanızı istiyor ve siz başvurunuzu gerçekleştirdikten sonra, hayatını kaybeden yakınınızın kredi hesapları ve seçmen bilgileri gibi yasal kayıtlarını güncellemek ve Facebook, Twitter gibi online hesaplarını silmek gibi işlemlerin tümünü sizin adınıza halletmeyi vaat ediyor.

Capsoole

Capsoole, sosyal medya hesaplarınız, banka hesaplarınız ya da e-posta hesaplarınız gibi size özel dijital varlıklarınıza artık erişemeyeceğiniz durumda, bu varlıkların kimler tarafından ve nasıl yönetilmesini istediğinize karar vermenizi, bu süreci kolaylaştıran bir deneyim sunarak sağlıyor.

Afternote

Afternote, hayatınızı kaybettiğinizde yapılacak işlemlerle ilgili kararlarınızı kaydetmenizi ve sevdiklerinizi zor kararlar vermek durumunda bırakmanızı engellemekle kalmıyor, yakınlarınız için özel mesajlar oluşturmanızı ve yaşam öykünüzü görselleştirmenizi de mümkün kılıyor.

MyTrustedWill

Sunduğu işlevlerle algılarımızı en çok zorlayan ve bu yazıyı yazma motivasyonunu oluşturan MyTrustedWill, yaşam-sonrası servislerini biraz daha ileri götürerek yapay zeka algoritmalarından faydalanıyor ve insanların, ölümden sonra alınması gereken kararlar ve yapılacak işler dışında ihtiyaç duyduğu manevi gereksinimleri de yerine getirmeyi vaat ediyor. MyTrustedWill ile sevdiğiniz kişilere belirli tarihlerde SMS gönderebilir ya da özel günlerde onları — önceden yaptığınız bir ses kaydıyla — arayabilirsiniz. Sevdiklerinize belirleyeceğiniz tarihlerde videolar ya da hediyeler gönderebilir, hayır kuruluşlarına ve kar amacı gütmeyen kurumlara bağışlar yapabilirsiniz.

Biz mi dijital araçları dönüştürüyoruz yoksa dijital araçlar mı bizi dönüştürüyor diye sorgulamamak elde değil. Black Mirror’ın 2. sezonunun Be Right Back adlı ilk bölümündeki senaryonun bundan bir sene sonra gerçekleşmeyeceğini, üç sene sonra ise bunun normal kabul edilmeyeceğini kim garanti edebilir?

--

--

Berk Bayri
SHERPA Blog Bülten

Editor in Chief @ SHERPA Blog. Executive in Studio @ DAM Startup Studio.