Hasar Üzerine — Kırılmalar ve Travmalar

Ömer Melih Aksoy
Şifahane
Published in
7 min readNov 18, 2017

Bütüncül varlığımızın genel ve özel unsurlarında kırılmalar, yaralanmalar, travmalar ve diğer çeşitleriyle bir çok hasar meydana gelebilir. Burada sadece fiziksel bedene dair bir hasar durumundan bahsetmiyorum. İlahi parçalarımız da dahil olmak üzere bütünlüğümüzün manevi ve ruhsal parçaları da hasar görebilir. Bu da bir çok yönden bütüncül hayat deneyimimizi etkileyebiliyor.

Bütünlüğümüzün içeriğinde var olan inanç, bilgi ve koşullandırmalarla yaşayışımız de şekilleniyor. Kırılma ve travmalar başta olmak üzere her türlü hasarlar bütüncül varlığımızda aura, çakra, organ, sezgi, irade, murat, ruh, akıl, algı, bilinç, hayat akışı, öz, esas üzerinde bulunabilirler. Hasar çeşitlerinden bazıları bazı parçalar üzerinde olmaz. Burada önemli olan var olanı olduğu gibi görebilmektir.

İlişkilerde ve toplumsal bedenler ve alanlarda da hasar ve bozulma meydana gelebilir. İkiz Alevlerin manevi/ruhsal/özel ortamlarda bulunan ortak parçaları da hasar görebilir ve ilişkiyi derin boyutlarda etkilerler.

Kırılma ve travmaların dışında bir çok hasar çeşidi sayabiliriz. Bunlar için çatlak, boşluk, aşırı yüklenme, aşınma, boşluk, körelme, boğulma, kopma/kopukluk, yarık, girdap, delik, kilit, çürüme, ezik, kesik, çelişki, yanık, taşlaşma, düğüm, kanca, iğne, kaçak, tıkanma, aksilik gibi terimler uygun tarifler olabilir ve başka sembolik/metaforik tarifler üretilebilir. Aslında kullanılan kelimeler burada yaranın ve hasarın nasıl bir biçimde sezgisel olarak algılanabileceği ve bütüncül yaşam üzerinde nasıl bir etkiye sahip olduğunu anlatıyor. Yaralı bir noktada tek veya bir çok travma olayı ve sürecine dair birden çok hasar çeşidi bütünleşik veya ayrı olarak bir arada olabilir.

Manevi ve Ruhsal hasarlar beden üzerinde zaman zaman psikosomatik rahatsızlıkların oluşmasına sebep olabilir.

Burada bir çok hasar çeşidinin sebepleri, sonuçları, süreçleri ve çözümleri üzerine konuşabiliriz. Bir hasar bulunduğu zaman bunun içeriğini, nedenini, etkisini, deneyimini ve kökünü anlamak şifalanmanın da gerçekleşmesi için gereklidir. Geçmiş yaşamlarımızda aldığımız hasarlar sonraki yaşamlara da şifalanana kadar taşınırlar.

Ne türden olursa olsun her hasarın bir sebebi vardır. Hasarlar yaşanılan olumsuz/travmatik deneyimler ve ilişkiler, zararlı eklentiler/implantlar, kara büyüler, fiziksel/manevi/ruhsal saldırılar veya art niyetli bedensiz varlıklardan kaynaklı olabilir.

Her hasar insanda zayıflatıcı bir etkiye sahiptir. Bir tıkanma bir yerin beslenememesini sağlar. Bir kanca oranın enfeksiyon kapmasına ve takıntılar ile oyalanmaya sebep olabilir. Çürükler kişinin zehirlenmesine ve paradokslara kapılmasına sebep olur. Ancak bunlar bu hasarın bütüncül bedenin tam olarak neresinde bulunduğu üzerinden hayatımızı etkilerler.

Bir çürüme akılda da başlayabilir ve buradan etkileri duygulara geçiş yapar, ardından kararlar üzerinden kaderi etkileyebilir. Hayatın çokboyutluluğu içinde bütüncüllük boyutlararası bir anlayışla da gelir. Bu iki konu üzerinden bütüncül varlığı gözlemlemek de bütüncül hayrı sağlayacak müdahaleleri anlamamızı sağlar.

Akılda var olan bir probleme madde seviyesinden yaklaşarak kalıcı ve mutlak bir çözüm getirmek mümkün değildir. Ancak semptomlar geçiştirilebilir ama bu da kişinin doğal ve normali değildir, ancak doğru bir tedavi kişiden semptomları da çözer, ama bu problemin kaynağından çözülmesinden kaynaklıdır. Yanlış bir tedavide hayatın esasından ve sağlıktan kopuş vardır. İnsanların yaşadığı manevi ve ruhsal hasarlar da hassastır ve kişi genellikle bunlarla yüzleşmekten geri kaçar, çünkü zaafiyetinin bulunduğu bir durumu açığa vurmaktan çekinebilir.

Şifacıların da hasarlara temkinli yaklaşması önemlidir. Travmatik sebeplerden dolayı oluşan davranışlar, döngüler ve kalıplar travmanın doğru usüllerle şifalanması ile tamamen kesilebilir ve yerlerine çok daha hayırlı; eskilerine kıyasla daha yerinde, doğru güzel ve gelişmiş kararlar verilebilir.

Ruhsal hasarların oluşturduğu ruhsal zaafiyet kişinin bütüncül olarak sağlığının bozulmasına veya çökmesine sebep olabilir. Kişi ruhsal bir kırılma sonucunda aklından da bağışıklığından da kayba uğrayabilir ve gelişim platosunun düzeyi aşağı iner. Travmaların şifalanması kişinin mevcut zaman diliminde aktifleşebilir potansiyelini de yükseltir.

Ruh kırılmaları ve daha bir çok ruhsal-manevi hasar çeşidi insanlık dışı vahşet, muamele, haksızlık, aşırı olumsuz yaşam deneyimleri, sevginin suistimal edilmesi, güven kırılması, aldatılma, ihanet, zorlama, boşanma, eş-evlat-dost kaybı gibi durumlarda olabilir. Ruh kırılmaları oluşturan durumlar akıl, beyin, gönül/kalp ve çakra kırılmalarını da birlikte oluşabilir. Olayın kişide bıraktığı izlenimler ve hasarlar bütünüyle ele alınmalıdır.

Geçmiş yaşamlarımızda da kırılmalar yaşayabiliriz ancak mevcut enkarnasyonumuzda bunların üzeri kabukla veya peçeyle kapatılabilir. Kendi içimizdeki bilinmeyeni keşfetmeye yöneldiğimizde bu kabuk ve peçeleri kaldırabiliriz. Babası tarafından köle olarak satılmış bir çocuğun haliyle yaşadığı travmatik deneyim ve hal, köle olarak yaşadığı hayatın da ötesine türlü türlü kompleksleri de beraberinde taşıyabilir.

Akıl kırılması yaşayan birisinin gerçeklik yorumunda ve deneyiminde de bir kırılma olur. Yalan-yanlış ile gerçek-doğruyu ayırt edemez. Bilmeden yalan veya yanlış konuşabilir. Kendine dair anlayışı yanlıştır, kendine yalan söyleyebilir ve kandırabilir. Başkalarını kandırmaktan ve yalan söylemekten de çekinmeyebilir. Alışkanlık haline geldiği zaman bu davranışlar da akıl kırılmalarına sebep olur. Kişi özellikle hayatında bazı kişisel gerçekleri kabullenemediğide ve olayları hazmedemediğinde, zihinsel olarak işkence gördüğünde veya güven sarsıcı olaylar yaşadığında aklı kırılabilir. Aklı kırık birisinin hareketlerinde de bu kırılmanın izleri görülür. Akıldaki kırılmalar hakikat, basiret, değerler, adalet, ilişkilendirme ve iletişim gibi eksenlerde görülüp yorumlanabilir. Buradan da akla şifa ışığı uygulama ve muhabbet ile şifa çalışması yapılabilir. Kırılan akıl ve beyin onarıldıktan sonra kişi kavramları da yerine oturtabilir ve zeka gelişimi gösterebilir. Akılda bütünlük sağlanması için geçmiş kişiliklerin de durumunu kontrol etmek önemlidir.

Bazen geçmiş yaşamlardan gelen travmalar, kırılmalar, hasarlar ve yaralar halen taşınabilmektedir. Ruh ve Akıl kırılmalarının kökünde bu yüzden sadece şimdiki yaşam değil geçmiş yaşamlar da bulunur. Ancak geçmiş yaşamlardan taşınan hasar şimdiki yaşantıya taşınabilir ve geçmiş yaşamlardakine paralel bir durum kişinin mevcut hayatında da gerçekleşebilir. Böyle durumlarda hem geçmiş yaşam hem de şimdiki yaşam birlikte görülmeli ve birbirleri ile bağlantıları yapılmalıdır.

Kişide bulunan bir ruh, akıl veya çakra hasar-kırılma-travması mevcut hayatının gidişatında kendini bir çok şekilde gösterebilir. Kişi sorunun kaynağı ile yüzleşene kadar da şifalanma mümkün olmaz. Şifa kişinin kendini ve başkalarını olduğu gibi kabul ettiği yerden pozitif yönde değişim ile seyreden bir yolda gerçekleşebilir. Olayları ve kişileri olduğu gibi kabul ettikten sonra değiştirebilmemiz daha mümkün olur. Problemlerden kaçarak ancak problemi besleriz; problemin üzerine başka problemler eklenebilir veya yüzleşmemekten kaynaklı olarak problem yaşam içinde süreklilik göstermeye devam eder.

Yüzleştiğiniz ve iyice anladığınız yerde daha doğru bir müdahalede bulunabilirsiniz.

Çakra, Ruh ve Akıl kırılmalarının/travmalarının şifalanması için Varlığınızın İlahi Merkezine yerleştiğiniz yerden Tanrı ile bütünleşin ve şifalanma için dua edin. Akabinde Tanrı şifalanma için gerekli olan işleri bizzat kendisi veya Melekler aracılığı ile yapacaktır. Sizin duadan sonra kabul edildiğine şahit olmanız yeterlidir. Burada bahsedilen hasarların şifalanması için 5 ila 45+ dk geçmesi gerekebilir. Tanrı’dan gelen şifayı talep ettikten sonra 30dakika ila 1 saat dinlenme haline geçerek alıcı olabilirsiniz.

Bütüncül Travmaların Şifalanması

Bütüncül varlığımızın her boyutu ve katmanının unsurları travmatize olabilir. Bedensel travmalar (hasarlar) söz konusu olduğu zaman hem fiziksel bedende olan hem de bütüncül bedende bulunan bütün beden katmanlarında olan travmalar bir arada gözetilmelidir.

Burada hem terapi oturumları (genellikle 30dk-180dk itina ile süren seanslar) hem de günlere, haftalara veya aylara yayılabilen öncül-ardıl şifa süreçleri gözetilmelidir.

Bu çalışmalarda derin terapi seanslarından önce Travma Terapisi Hazırlık ve Şifa Kozasından faydalanabilinir. Mümkünse travma terapileri yapılmadan önce bir kaç gün hazırlık işlemlerinin yapılmasını gözetin. Ardından travma terapisi yapacağınız seansın içinde Koza yoğunlaşarak bir Şifa Odası gibi davranmaya başlayacaktır. Bu koza kişiyi travma terapisine hazırlar. Kozalar çok kapsamlı bir takım işlemleri içerir ve her birey kendi ihtiyaçlarına uygun şekilde özel bir kür alır. Kozalar akıllıdır ve gündelik hayatın seyri boyunca arkaplanda aktiftir; ancak kişi şifa talebinde bulunup dinlendiğinde, uyuduğunda, şifa meditasyonu yaptığında ve koza ile iletişime girdiğinde etkin bir şekilde çalışırlar.

Bedensel ve sübtil travmalar çok çeşitlidir.

  • Nefes Travmaları (astım, soluksuz kalma, boğulma, ritm bozukluğu vb.)
  • Hücre, Doku, Organ, Sistem Travmaları
  • Kan, Lenf, Sperm-Meni, Yumurta, Deri, Saç, Sinir, Duyu, Kas, Kemik, Eklem, Omurga vb. Travmaları
  • Katı-Sıvı-Gaz-Plazma Travmaları*
  • Atomaltı, Atom ve Molekül Travmaları
  • Radyasyon Travmaları
  • Enerji Travmaları
  • Duygu Travmaları
  • Zihinsel Travmalar (Akıl, Düşünce, Mantık, Anlak, İzan/Anlayış, Zeka, İllüzyon, Hakikat)
  • İçgüdü, Sezgi, His Travmaları
  • İrade Travmaları
  • Vicdan Travmaları
  • Hal Travmaları
  • Çakra Travmaları
  • Aura Travmaları
  • Ruh Travmaları
  • Esas Travmaları
  • Öz Travmaları
  • Kundalini Travmaları
  • Prana Travmaları
  • Akaşa Travmaları
  • Bilinç Travmaları
  • Varlık Travmaları
  • Sanal Varlık Hasarları (Donanımlar)
  • Diğer Travmalar

Travma ve Hasar belirteçleri, görünümleri ve içerikleri: şoklar, krizler, zehirlenmeler, çarpma, çarpıntı, yırtıklar, yarıklar, gerilimler, taşmalar, çatlaklar, kopmalar, kopukluklar, girdaplar, vakumlar, boşluklar, kütleler, kitleler, kistler, miyomlar, aşınmalar, fışkırmalar, delikler, kilitler, çürümeler, ezikler, kesikler, çelişkiler, yanıklar, taşlaşmalar, düğümler, kancalar, iğneler, kaçaklar, tıkanmalar, takılmalar, aksilikler, aksamalar, sarsıntılar, karadelikler, kurtdelikleri, durgunluk, aşırı hız-debi vb.

Bu belirteçleri Bütüncül Varlığınızda, bedeninizde, aklınızda, alanınızda, ruhunuzda veya yaşadığınız/hatırladığınız olaylarda gördüğünüz zaman mümkünse mevcut olan her travmayı tespit edip anlayarak hepsinin şifalanması için niyet edip Tanrı’ya talepte bulunarak şifalanmayı gözlemlemeniz gerekir. Bu travmalar bazen bağlantılı, birleşik ve/veya bütünleşik bir şekilde bir çoğu bir arada şifalanırken, bazılarına ise tek tek ayrı ilgi göstermemiz gerekir.

Travmaların sağaltılması için travmatik deneyimi hatırladıktan ve içindeki duygu ve düşünceleri işledikten sonra Tanrı’ya ve/veya Kundalini’ye şifalanma niyetimizi ve talebimizi net bir şekilde belirterek şifalanmaları gözetmemiz gerekir.

Niyet/talep örnekleri ;

  • Hatırladığım bu deneyimde yaşadığım bütün travmaları hissedip, tespit ederek anlayışla en ideal şekilde şifalanmasını talep ediyorum.
  • Kan travmasının neden olduğunu anlayarak şifalanmasını talep ediyorum.
  • Gözümde hissettiğim akaşa yırtılmasının şifalanmasını talep ediyorum.
  • Çakra girdaplarının şifalanmasını talep ediyorum.
  • Endokrin sistemimdeki bütüncül travmaların şifalanmasını talep ediyorum.
  • Akciğerimdeki bütüncül travmaların tespit edilerek şifalanmasını talep ediyorum.
  • En son geçirdiğim trafik kazasındaki bilinç travmasının ne olduğunu anlamaya niyet ediyor ve şifalanmasını talep ediyorum.
  • Ameliyat edildiğimde yaşadığım bedensel, duygusal, zihinsel, ruhsal ve varlıksal travmaların şifalanmasını talep ediyorum.
  • Sünnet olduğumda yaşadığım bütüncül travmaların tespit edilmesini ve şifalanmasını talep ediyorum.
  • Kullandığım kimyasallardan kaynaklı travmaların şifalanmasını talep ediyorum.
  • Sevgilimden ayrıldıktan sonra yaşadığım kalp ve ruh kırılmasının ve gözüm kararana kadar alkol içtiğimde yaşadığım bilinç travması ile birlikte olan bütün travmaların şifalanmasını talep ediyorum.
  • Ağlama krizlerinde yaşadığım ruhsal kopmaların anlayışla ve muradınca şifalanmasını talep ediyorum.

--

--