Sohbet — Genetik Şifa Temelleri #1

Ömer Melih Aksoy
Şifahane
Published in
13 min readAug 24, 2020

Genetik Şifa ve Simya üzerine yapılan çalışmalar temelinde yine Regresyona dayanıyor ama bireysel seviyede hatırlama yapmak yerine genetik seviyede geçmişe dönüyoruz ve zaman çizgisinde önce sorunları tespit edip analiz yapıyoruz bundan sonrasında da Tanrı ile muhabbet halinde daha iyi olanı yerleştirerek / dönüştürerek şifa çalışması yapabiliyoruz. Regresyon çalışmaları

  1. Kendi ruhunuzun varlığınızın zaman çizgisindeki geçmiş deneyimine yönelerek yapılabilir
  2. Aile, Soy ve Doğal/Evrimsel Geçmiş boyunca genler üzerinden geçmiş deneyimler işlenerek yapılır.
  3. Madde ve esir bedeninizi oluşturan somut / soyut parçacıkların geçmiş deneyimleri işlenerek yapılır.

Burada biraz da temel regresyon tekniğini önemli oluyor. Sadece işlenen yer farklı ama işlemlerin çoğu ve şifa mekanizması aynı. Ama bazı farklı çözümleme ve teşhis alanları var.

Misal aile soyuna dair çalışmalar yapabilmek için Aile İlişkileri ve Aile Dizimi ile ilgili kurallardan yola çıkılır. Ama toplumsal ilişkiler de önemlidir.Ailenin soy boyunca gerek bireysel gerek sülale bazında konumu niteliğinin ne olduğuna bakmak önemli. Hem aile içi hem aile dışı alanda ve yaşadıkları toplumda tarihsel ve kültürel olarakgerçekleşen meselelere bakmak lazım.

Hangi bölgelerde yaşamışlar, bölgeler arası evlilikler olmuş mu, dünürler nasıl anlaşmış, kuşak çatışmasının şiddeti ve içeriği nedir… Soy lanetleri olmuş mu?

Bir de Genetik aslında Ruhsal olarak Ruhun Beden ve Akıl üzerinden kendini kalıcı olarak Doğal Evrime katkı sağladığı alandır. Ruhun maddeyi ve esiri işlediği alanlardan birisi Genetiktir.

Her Ruh genetik kalıtıma katkı sorumluluğu taşır. Ama aile veya toplum veya doğa tarafından kabul edilmeyen, dışlanan, atalete kapılan veya herhangi bir şekilde sorun yaşayan birey genetik olarak katkı yapamayabilir ya da katkısı bozulur.

Örneğin biri ailesine nezaketi getiriyordur erkektir ama nezaketi eş cinsellik ya da efeminelik olarak yargılanıp alay edilirse o kişi nezaketi katamaz.

Başka bir örnek birey sezgiseldir, genetik sorumluluğu da sezgiselliğini soya katmaktır ama deli olarak algılanırsa ve bu özelliği hor görülürse veya çocuklukta korkuya kapılıp aile veya birey tarafından sezgileri kapanırsa bu alanda katkı yapamaz. Ama bunlar yine de gölgede kalabilir.

Ailenin baştan sezgisel olmama sebebi Ruhtan Tanrı’dan Enerjiden Güçten veya Cinlerden Paranormalden Hayaletlerden Ölülerden korkmak olabilir. Çocuk birey de sezgisel olduğu yerde yine aileden bedensel genetiği aldığı için bu korkuyu da işleyebilmesi gerekir.

Çünkü soyun gen havuzuna katkı yapacağımız konularda daha önce ilerlemeyi mevcut seviyede durduran veya gerilemeye sebep olan sorunları çözmeden katkı yapamayız

Şimdi hepiniz veya çoğunuz Ruhsal Genetik seviyede Şifa genleri sahipken bunu Ailenizin ve Toplumunuzun Genetik Alanına katmanız da gerekir.

Bu katkının birinci yolu doğrudan ebeveyn olma ve soy ağacında geleceğe doğru Dikey Katkı

İkincisi ise soyda mevcut yaşayan bireyler ile rezonans, iletişim ve morfogenetik alana paylaşım yollarıyla yapabildiğimiz Yatay Katkı.

Bu katkılarda bireyin topluluğu ve topluluğun özelliklerini kabulü ile bireyin ve katkı yapabileceği özelliklerinin topluluk tarafından kabulü büyük ehemmiyet taşır. Kabül deyince de benim burada aklıma Kabala geliyor çağrışımsal olarak.

Bir de İlahi Plan durumu var Genetik çalışmalarda.

  • Tanrı’nın Toplumla Birlikte Muradı ne?
  • İdeal yönelim ne?
  • İdeal gelişim nasıl mümkün? Gerçekten İdeale giden yol nasıl izlenir?

Genetik Şifa çalışmalarını İlahi rıza seviyesinde yapabilmek için bu Plana erişim yapabilmemiz gerekiyor. Tanrı ile muhabbet içinde olmamız bu erişimi sağlar.

Tanrı hangi olumsuzluğun/sorunun hangi çözümle hangi olumluluğa dönüşeceğini bizimle birlikte İlahi seviyede belirliyor.

Ruhsal benliğimizin keşfi ve Dünya’da aktifleşmesi ile Nefsten çözülüp Ruhla yaşamaya başladığımızda buna erişmek haliyle daha verimli, güçlü ve emin olur.

Kendi bireysel katkımızı tam manasıyla yapabilmek için de Atman seviyesinden yaşamamız icap ediyor..

Ama bu Atman (Yüksek Benlik) seviyesinden yaşamanın önünde Nefsani kabuk engellerini çözmemiz için de

  1. Kendi Kişisel Geçmiş Yaşamlarımızda Bireysel Alt Benliği koşullandıran durumları
  2. Aile Soy Tarihi ve Tür / Evrim geçmişi üzerinden Bedeni ve Alt / Nefsani / Dünyevi Seviyede Canı, Duyguyu, Sezgiyi, Aklı, Benliği koşullandıran durumları
  3. Madde ve Esiri Parçacık Hafızası üzerinden oluşan durumları Kendimiz sanmadan Esas Merkezimize dönerek işlemek önemli oluyor
  4. Astrolojik Haritada belirtilen ortak ve bireysel zamana dayalı karakteristik özellikler
  5. Kültürel Özellikler / Eğitim / Aile Terbiyesi / Toplumsal Karma (Irk, Ulus, Yerel Topluluk, Soy / Sülale)
  6. Tarihi Olaylar
  7. Global Karma
  8. Evrensel Karma gibi konuları işlememiz gerekir.

Kabuğu çözüp Özü açtığımız zaman ve İdeal yönelimi takip ettiğimizde İlahi Nur genlerimizdeki değişimlerde katılaşıyor.

Ailede üst kuşakların rızası dışında evlilik (Kız Kaçırma), evlatlıktan reddedilme, aile içi husumet gibi durumlardan ötürü dışlanan veya travma sonucu hem ruhsallığından hem toplumsallığından koparak hayat akışına katılamayan bireyler soy ağacında kırık dallar olarak gözükürler. Aile soyunun yaşamsal akışına tam katılım gösteremedikleri tam katkı da alamazlar ancak bu durum soyda yaşamsal enerji akışını kilitleyici ya da zehirleyici durumlar teşkil eder. Bu bireylerin soy ağacında tekrar hakları oldukları konuma gelmeleri ve soya dahil edilmeleri yönünde İlahi Şifa akışı başlatılabilir ve ruhları onurlandırılabilir. Aile ve Toplum ile ilişki bağları içindeki duygusal, düşünsel ve manevi yüklenmeler şifalandırılarak olumsuz enerjiler kaldırılabilir ve kırılan kopan Ruh Parçaları varsa bütünlenebilirler. Bu durumdaki bireylerin şimdiki mevcut ömürlerine de yansıma yapabilen bir uzaktan şifa çalışmasıdır.

Bunun gibi ailenin üst soylarındaki bireylerin yaşadıklarına Tanrı ile Muhabbet esnasında imgeler çağırarak erişim yapılabilir ve her durum kendine uygun bir yaklaşım ve anlayışla çözülebilir.

Örneğin soy boyunca kadın bireylerin gördüğü baskı ve zulüm sadece kurban durumdaki kadın bireylere bakılarak değil aynı zamanda baskıyı ve zulmü uygulayan erkek ve varsa kadın bireylerin de yükleri ve kompleksleri ile birlikte işlenebilirler. Ancak bu konu daha da geriye gidildiği zaman Ev ve Tarım toplumu öncesindeki dönemde cinsiyetler eşit fiziksel güçte iken Anaerkil topluluklardaki kadınların erkeklere uyguladıkları baskı ve zulmün erkeklerin kadınlara verdikleri tepkiler ile birlikte doğal evrim tarihinde işlenmesi gerekir. Bunu işlerken yaşanan vicdani krizlerin işlenmesi özellikle önemlidir. Bu daha da geriye gidildiği zaman Beşer toplumlarının öncülü olan hayvanlardaki cinsiyetlerarası ilişkinin de işlenmesi gerektiğinin de altını çizmeliyim.

Örneğin göç durumlarında ailenin taşındığı bölgedeki doğa ve kültür arasındaki ilişki genlerde önemli değişimlere sebep olabilir. Göç durumları travmalar içerebilir ve bu durumda genetik olumsuzluklar da oluşabilir. Genler özellikle içinde bulunulan doğal koşullara göre bedensel soyu her nesilde daha uyumlu olacak şekilde değişim gösterirler. Tarihinde göç olan bir soyun mevcut bireyleri olarak soyun göç zamanında bedensel yaşamda yaşadıklarına verdikleri bedensel ve psikolojik tepkileri çözümleyerek Şifa yapılmalıdır.

Irklar birbirleri ile rekabete girdiğinde Irkçılık oluşur. Irk konusu maddesel genetikte bir topluluğun ortak alelleri ile daha alakalıdır. Ancak Irkçı Düşmanlık üzerinden farklı soylar birbirlerini manevi olarak lanetleyebilirler ve birbirlerini travmatize edebilirler. Bu da gelecek soyları etkiler. Irklararası birleşimlerden doğan melez bireyler iki ırkın da gerek olumsuz gerek olumlu manevi ve majikal yüklerini birleştirirler.

Genetik şifa sadece maddesel boyutta değildir manevi boyutta da yapılır. Özellikle savaşlar uluslararası karmik bozulmalara ve birikimlere sebep oldukları yerde oluşan olumsuz yüklenmeler ulusların gelişimini önleyebildiği gibi kollektif nazar, lanet ve beddualar yoluyla zorluk ve olumsuzluklar yaşamalarına da sebep olabilir.

Bireylere ve toplumlara karşı suç işleyen bireylerin soylarının lanetlenme ihtimali çok yüksektir. Özellikle tecavüz ve cinayet durumları soy lanetlerinin kaynağıdır. Savaşlarda da askerler tarafından kadınlar tecavüze uğradığı için işgalci ve ganimetçi ulusların soy karmasına ağırlık yapar. Döl veya Meni gibi genetik bileşen içeren unsurların tecavüze uğrayan kişilere geçişi lanetin daha hızlı ve etkili olmasını sağlayan bir majikal bağ oluşturur.

İç veya Dış Savaşların yanı sıra Kan Davaları, Kıtlık, Veba, Doğal Afetler, Ayaklanma, Anarşi, Devrim, Darbe gibi durumlardan ötürü de soyların manevi genetik yüklerinde şifalanma ihtiyacı olan olumsuz yüklenmeler ve değişimler olabilir.

Bütün bunlar Diagnosis ve Regresyon yazısındaki teknikleri genetik hafızaya doğru yönelterek açığa çıkarılıp Oratoria — Dua ve Muhabbet ile Şifa yazılarındaki İlahi Muhabbet ve İmgelem ile Şifa çalışma yöntemleriyle işlenerek şifalanabilir.

Astrolojik harita da olayları ve genetik yapıyı etkiler. Kadersel bir plandır ancak ruh ile ailenin kavuşumundaki oluşan genetiği işaret de eder. Yani bu alanda çalışma yapmak için şu anki seviyede Astroloji zorunlu olmasa da önemlidir ve öğrenmenizi tavsiye ederim.

Ruhun madde, esir ve gen işlerkenki ömürlük yönelimlerini ve seçimlerini doğum haritaları anlatabilirler.

Şimdi bizim bir Dünyevi plandaki Genetik Bileşenlerimizin yanı sıra Ruhsal Bireysel Genetiğimiz ile birlikte Dahil Olduğumuz Ruh Gruplarının/Ailelerinin ortak paylaşımındaki gen havuzu var.

Doğadaki Genetik Evrim süreci Ruhsal Tekamülün madde ortamında yansıma ve yankılarını barındırır.

Bu noktada bizim kendi Genetik Şifa ve Simya sürecimiz de mühim. Kendi veya dahil olduğumuz gruplardaki daha ideal ruhsal genetiği Fiziki seviyeye Nefsaniyeti çözündürüp işlemekle (Genetik Bireyleşme Süreci) birlikte Tanrı ile mevcut ruhsal genleri de idealleştirip bir yandan bu sürece katmak (Genetik Yükseliş Süreci)

Genetik açıdan bireyleşme sürecinde bireylerin anne ve babalarına benzerlikleri azalır. Bu çok somut görülür. Önemli bir ölçüdür genetik bireyleşme derecesi kişiden kişiye değişkendir. Ancak ruhsal benliklerine odaklarını koruyan ve Nefs kabuklarını işleyen bireyler gitgide kendilerine benzerlerken bir yandan da daha iyileşirler.

Şimdi burada bir doğal evrim süreci var ama bir geri evrim durumu da var evrim tarihinde yapılan evrimsel seçimlerin hepsi sırf zaman ilerliyor diye her zaman doğru değildir.

Bazen ideal yoldan sapmalar olur bazen gerilemeler olur. Misal kullanılmayan organlar ve yetenekler körelirler.

İhtiyaca yönelik hayati kazanımlar bir şekilde yapılırken türler ihtiyaçlarını doğru tespit edemeyebilir veya bir sorunu çözmek için yanlış yollar izleyebilirler. Tür içi (hem cinsler arası, cinsiyetler arası, roller arası, bireyler arası) veya tür dışı rekabet sonucunda intergenomik çatışma gibi bir çok çeşitte problemler açığa çıkabilir ve Kromozomlar kısalabilir, Bozuk genler oluşabilir, Vasat altı kalitede genler dominant/baskın özellik gösterebilir. Burada gerek doğal gerekse de sosyal evrim sürecine türler içinde dahil olan bireylerin hem bireysel hem de toplumsal genetik ve evrimsel zekasının varlığı da söz konusu. Genetik şifa çalışmaları genetik ve evrimsel konulardaki ihsanımıza; basiret, hesap, zeka, anlayış, hikmet ve meraka dayanıyor.

Ruhsallık bu minvalde düşündüğümüz zaman Bedensel Dünyevi yaşamdan yükselerek yapılan bir kaçıştan ibaret olmadığını, Ruh seviyesinden Dünyayı, Bedeni, Maddeyi ve Kaderi işlemeyi de içinde barındıran Bütüncül bir odağı olduğunu görüyoruz. Ruh kaba maddeyi daha can taşıyabilecek özellikte olmadan önce ortaya çıkardığı ilk şey genetik dizilimlerdi ve bu genetik dizilimler kaba ve durağan maddenin içinde hareket edebilen canlı bedenler oluşmasını sağlamıştır. İlk viroid yaşam formlarından beşere kadar gelip beşerden sonra da en üst yaşam formlarına kadar ilerleyen bir Ruhsal işlem var Madde üzerinde Can ve Gen ile.

Makalelerimi ve paylaşımlarım sayesinde hayatınızda olumlu değişimler gerçekleşiyor ve destek olmak istiyorsanız Buy me a Coffee Platformu üzerinden bana destek olabilirsiniz.

Ruhsal zekanın aktifleşmesi ve gelişmesi ile ruhun madde ve esiri işleme kabiliyeti artar ve iyileşir. Bu noktada genetik şifa daha mümkün olur. Kişi bu yüzden önce kendini doğru bilmelidir ve negatif / sahte egoyu daha doğrusu dışarıda göründüğü haliyle kabuğunu kendisi olarak görmemelidir ama yine de bu kabuğu tanıyarak sebepsel olarak çözümleyerek sorunlarını anlamalı ve işleyerek geçmelidir.

Bu kabuklar nihayetinde yukarıdaki 8 madde ile listelediğim konular birleşerek oluşturuyor. Ama bu biz değiliz, geldiğimiz noktada içine enkarne olduğumuz Alt Yapı yani Madde/Esir Beden Temeli bir Nefsani kılık kıyafetimiz aracımızdır… Bu bireyselliğimizden değildir, bu bir işçi için işleyeceği malzemedir. Biz bunun işçiyiz. Biz işlediğimiz malzeme değiliz, işlediğimiz malzemenin son geldiği hali de değiliz. Biz işleyeniz.

İşlediğimiz şey de tamamen bize ait değildir yaşadığımız içine doğduğumuz Evrende mevcuttur. Bütün tarih boyunca işlediğimiz bu şeye çokça ruh katkı yapmıştır hepsinin elimizdeki bu genetik, maddesel, eterik, alt duygusal ve alt mental malzemede hakkı vardır.

Bu bedenin ve bedensel yaşamın faniliği… Biz bedenimizi elbette canlandırdığımız ve içinde yaşadığımız için bizimdir diyoruz, ama kesinlikle geldiği son noktaya kadar biz getirmedik. Bütün hakları bize ait değildir ama kullanma ve işleme hakkı bizdedir. Ama bizden öncesinde bunu oluşturan unsurların koca bir geçmişi vardır.

O yüzden beden ve nefsaniyetin alt seviyeleri salt bireysel değildir aynı zamanda doğal ve kültüreldir.

Hayati genlerimiz birbirimizle aynıdır ancak kalite farkı olabilir, ancak göz rengi, beden hatları gibi bireysel karakteristik özelliklerimizi belirleyen alellerimiz farklıdır.

Aleller üzerinden somut ve alt soyut mevcudiyetimiz bireysel karakteristik kazanırken. Genler üzerinden hepimizin paylaştığı yaşamsal özellikler kazanırlar.

Şempanze ve Bonobo maymunları ile Beşer arasındaki genetik fark %1.2 kadar. Maymunlar C vitamini üretebilir ama Beşer (Homo Sapiens veya Homo Sapiens Sapiens) üretemez. Ama Beşer dik durabilir, ağız kavitesi açıktır — ses organları değişmiştir bu yüzden konuşabilir, baş parmağı yana doğru ayrıldığı için eli ile detaylı işler yapabilir alet yapabilir ve kullanabilir.

Buradaki madde beden seviyesindeki %98.8lik genetik benzerlik büyük çoğunlukla yaşamsal özellikleri ihtiva ediyor. Ancak madde genetiğinin bir kısmında elbette madde ile soyutluk arasındaki köprü de var mesela sezgilerin aklın maddeye köprü kuran bileşenleri de bu madde genetiğine dahil. Ama bizim için genetik şifada önemli olan sadece aletler yardımıyla veya çıplak gözle görünen kadarı değil. Aynı zamanda soyut; Esiri / Eterik / Akaşik, Cansal, Zihinsel, Duygusal, Vicdani, Davranışsal, İradi, Atmik, Ruhsal, Monadik ve İlahi yönleriyle de Genetik.

Burada Genetik ne demek ona da bakmak lazım Genetik sadece Türler ve Soylar içinde Irsi Kalıtım ifade etmez, İlişkililik ve Sebepsellik de ifade eder.

Dilbilimde İyelik / Genitivus hali vardır mesela Türkçe’de Belirtili İsim Tamlamaları yaparken veya Aidiyet belirtirken kullanırız ama aslında bir şeyi başka bir şeyle ilişkilendirmek ve sebepsellik için de kullanırız.

Yunanca’da Dünya’ya veya Yeryüzüne bazı Gaia veya Ge derler ve buradaki Ge doğurganlığı ifade eden bir sestir. Dünya’nın Rahim yönünü vurgular

Genos da buradan soy belirtir. Dünya yaşama sebebiyet verir, soylarda da atalar yeni kuşaklara sebebiyet verir. Bu sebebiyet yaşam için uygun koşullar sunan bir doğal, ailevi veya sosyal/kültürel ortam olarak da çağrışım yapabilir.

Özellikle anne olan kadınlara Antik Yunanca’da Gyne denir. Jinekoloji kelimesi buradan geliyor.

Cinsellik kelimesinin de Genetik ile alakalı olduğunu görebilirsiniz burada ses benzerliği üzerinden. C ile G

Alan kaplamaya ve Genetik Şifanın temellerini görmeye başladık.

Şimdi her gezegen gibi Dünya’da mevcut olan evrimin ilk safhalara dönelim. Bakteriler üremek için birbirine ihtiyaç duymaz çünkü mitoz bölünme yaparak çoğalabilirler, ancak evrimsel olarak ilerlemek için eşeyli cinsellikleri vardır. Okullarda eşeyli üreme denir ama cinsellik kelimesi eğitimde sansürlü olduğundan Eşeyli Cinsellik demezler.

İki bakteri sevgiyle buluşurlar yanyana gelirler ve muhabbet ederken birbirlerine güzel ve hayati kazanımlarını gen olarak paylaşırlar.

Bu aslında her canlı için geçerlidir ancak çok hücreli canlılarda manevi seviyeye taşınır. İnsanlar da el ele tutuştuklarında, öpüştüklerinde, seviştiklerinde birbirleriyle genetik bir münasebete giriyorlar / birbirleri ile genetik bir nasip alışverişi mevcut oluyor. Dikkat ettiyseniz bir sevgiliniz olduğu zaman bedeninizde değişimler olur.

Bu ne kadar kaynaştığınızla alakalı.

Bu noktada sevgi ve aşk ilişkileri bizde genetik aşkınlıkların oluşmasına sebep olur. Çünkü genetik / nefsani / ruhsal kabukları işlememiz iyi bir eş tarafından muteber ve eşleşmeye değer iyi bir eş olmak için gereklidir. Aşk ve Sevgi bu noktada bizim mevcut olandan daha iyiye doğru yönelmemizi sağlar. Aşk ile hareket ederek Aşkınlık kazanılır.

Genetik Şifa ve Simya’nın içinde derinliği ve bütüncüllüğü ile Sevgi veAşk’ın mevcudiyetini de hesaba katmalıyız.

İlahi Aşk da bizi Tanrı’nın rızasını kazanmaya doğru ittiği için Tekamül itkimiz olur. Bu Aşk ile Tanrı ile çeşitli seviyelerde ve yollarla birleşip bütünleştiğimiz için İlahi Akışlar da bizim üzerimizden olurken bizim mevcudiyetimizin bileşenlerini veya kullandığımız araçlarımızı işler ve böyle ifade bulur.

Yani genetik iyileşmelerin olmasını sağlayan mühim dürtülerden ve etkenlerden biri Sevgi ve Aşktır. Ne demiştik? Genetik paylaşım alanındadır, genetik canlı yaşamın ortak özelliğidir ve tek sahibi yoktur herkesin hakkı vardır.

Burada bütün bireyleri kapsayan bir ilişki ağları var ve bu ağların içinde de bireyler arasındaki ilişkiler.

Genlerimiz birbirleri ile Rezonans yapar, çünkü maddesel benzerlik o kadar fazla olunca aynı boyutlarda ve malzemelerdeki diyapozonlara benzerler, birini titretseniz öbürü de titremeye başlar.

O yüzden her canlı türü kendi içinde daha rahat iletişim kurar. Bu genetik rezonanstır ve morfogenetik alan konusunun temelindedir.

Şimdi daha iyi bir birey olmak aynı zamanda daha iyi bir eşe layık olmak ve daha iyi bir eş ile birlikte olmakla doğru orantılı ise Aşk Sanatının da genetiğe bir etkisi vardır. Cinsel Tantra bu yönüyle Genetik Şifa ve Simya işlemlerinin gerçekleşmesini sağlar. Ama bunda sadece Cinsel Birliktelik değil Tanışma, Kurlaşma ve Eşleşme safhaları da genetik değişimlere sebep olabilir çünkü Eş / Sevgili adayları birbirlerini Telepatiye açarlar.

En azından birlikte olduklarını hayal ederler ve hayalleri kavuşursa birlikte olma ihtimalleri daha da artar. Karşılıksız veya karşılıklı arzu üzerinden birbirlerini çekmeye başlarlar. Ama bu çekim esnasında birbirlerine göre olup olmadıkları ya da mevcut bireysel veya ilişkiler içindeki durumları da önem taşır.

Burada Genetik Şifa ve Simya dahilinde çok önemli bir etken olan Cinsel Enerjiyi işlememiz gerekiyor. Cinsel enerji cinsel hücrelerimizin oluşmasını sağladığı gibi içlerindeki genetik bilgiyi de taşır.

Daha önce size önerdiğim bir Genetik Şifa çalışması vardı hatırlıyor musunuz?

Sonraki kuşaklara aktarmak için cinsel hücrelerinizde kayıtlı bulunan genetik özellikleri kendiniz için açıp kendiniz için kullanmayı içeriyordu bu çalışma. Bir niyetle birlikte FÖ Şifahane üzerinden gözlemlenerek yapılabilen bir uygulama. Defalarca da tekrarlanarak genetik potansiyel en iyi şekilde açığa çıkabilir.

Çünkü bireysel deneyimimiz ile geleceğe dair bilinçdışı öngörümüz birleşince hangi genleri sonraki kuşaklara aktarmamız gerektiğini de bütüncül seviyelerde seçiyoruz. Çok hummalı bir bilinçdışı çalışma var aslında bunun için.

Daha önce bahsettiğim bilgilerden biri gıda yoluyla kazandığımız enerjinin %40'ını cinsel hücrelerin üretimi için sarfettiğimizdi.

Bu üretim genellikle Çin Tıbbına göre bütün organlardan toplanan Qi’nin cinsel organlarda sıkıştırılıp yoğunlaştırılarak elde edilen Ching enerjisi ile yapıldığı söylenir.

Ching enerjisini cinsel organlardan açıp Mikrokozmik Yörünge veya Omurga Nefesi gibi tekniklerle tekrar vücut sirkülasyonuna katabilir ve bu esnada sonraki soylara hazırladığımız genetiği kendimiz için mevcudiyetimize işleyebiliriz

Bir yandan da Ruhsal olarak cinsiyetten münezzeh olduğumuz yerde iki cinsiyeti de içimizde barındırırız, Ruh cinsel olarak kutuplu değil cinselliği kapsayıcıdır.

Ama iki kutup birleştiği zaman Ruh için özellikle içine oturabileceği bir enerji biçimi oluşur.

Kendi içinizde otoseksüel manevi cinsellik yaşarken Eril ve Dişil enerjilerinizi birleştirerek Ruhun somutlaşabilmesi için bir Taht oluşturabilirsiniz.

Ama burada geçmiş yaşamlarınızdaki hemcins ve karşıcins kişiliklerinizi de işlemeniz en iyi sonucu alabilmeniz için önem taşır.

Bu oluşan üçlü yapı (Ruhsal + Eril + Dişil Enerjiler) sayesinde de genetik iyileşmeler, şifalanmalar ve kutlamalar gerçekleşebilir

Bu otoseksüel olarak yapıldığı zaman eşli cinsellik içinde de aktif olarak kullanılabilir. Ama burada mühim olan konulardan biri enerjinin terbiyesi, aktivasyonu, rafinasyonu ve süblimleştirilmesi.

Bunu da enerji bileşenlerine ve sinerjiye odaklanarak yapabiliyoruz. Süblimleştirme bizim enerjiyi alt / somut katmanlardan üst / soyut katmanlara taşıyabilmemizi sağlıyor. Cinsel enerjiler (Ching) kadar gıda yoluyla kazanılan Bazal enerjileri de süblimleştirebilir ve varlığımızın her katmanına yayabiliriz.

Böylece beden, akıl, sezgi, gönül, vicdan, ruh gibi bütün seviyeleri birlikte bağlantılayarak ve bütünüyle işleyebiliiz.

Elektrik ve Manyetik enerjiler de süblimleştirilebilir. Süblimleşme işlemi her çeşit enerjiye yapılabilir.

Eril ve Dişil cinsel enerjinin birleşimi içinizdeki Eril ile Dişili de birleştirir ve bu Ruhunuzu Nefsaniyetten azade olduğu haliyle görmeniz için bir önaşama olur

Bu noktadan sonra bu enerjilerin de içine odaklanarak Genetik bileşenleri de algılayıp çözümleyip şifa çalışmaları yapabiliriz. FÖ Şifahane’den daima destek alabilirsiniz.

Bir önemli husus aile ve sülale fertlerini tanımak ve onlarla özellikleri nasıl paylaştığınızı görmeniz. Aile ve sülale fertleriyle özellikleri her zaman doğrudan kopyalamazsınız, bazen farklı yorumlar varyasyon getirebilir ya da büsbütün tersini de yapabilirsiniz.

Ama Tekamül açısından önemli olan Tanrı nezdinde hizada, dengede, adil ve makul olanın keşfi ve sabitlenmesidir.

…Sırat el-Müstakim hattında yükselen yükselten seçim nedir…

Öngörülü olmak çok önemli ki yaptığınız değişim daha büyük problemlere sebep olmasın. Tanrı burada hesaba katmadığımız veya algılayamadığımız detaylardan ötürü kaş yaparken göz çıkarmamak için İdeal doğrultudabir referans sağlıyor bize.

Burada aslında mevcut olandan farklı yöntemler uygulamıyoruz sadece hedefimiz genetik oluyor. Ama genetiği işleyebilmek için önemli olan temel teoriyi size aktarmaya çalıştım. Bu kadarını belirttikten sonra daha fazla konuşmadan önce herkes okuyup, hazmedip anlasın ondan sonrasında pratiklerle daha da ilerleriz.

Sorularınız, yorumlarınız, katkılarınız veya merak ettikleriniz varsa onları da lütfen belirtin.

Daha sonraki Genetik Simya ve Şifa sohbetlerimizde işleyeceğimiz konular…

  • Kalıtsal Sorunlar Nasıl Çözülebilir?
  • Genlerdeki Sorunlar Nelerdir?
  • Sorunlu Genler Nasıl İyileştirilebilir?
  • Genler Nasıl Aktifleştirilebilir?
  • Genetik Kategoriler
  • Genetik Kalite
  • Genetik Kalite Nasıl Arttırılabilir?
  • Eksik Genler ve Güdük Kromozomlar Nasıl Tamamlanabilir?
  • Gölge Genler Nasıl Normalleştirilebilir?
  • Gen İçi Çatışma Nedir? Bundan Kaynaklı Sorunlar Nasıl Giderilebilir?
  • Tekrarlayan Genler (Transpozonlar) Ne İfade Eder?
  • Maddesel Genetiğin Bileşenleri
  • Manevi Genetiğin Bileşenleri

--

--