Amatoria — Aşk İlişkileri Hakkında Özetle

Ömer Melih Aksoy
Şifahane
Published in
7 min readApr 10, 2020

Karşımıza çıkan kişiler her zaman ilk andan itibaren büyük beklentiler ve vaadleri karşılayabilecek durumda değildir. İlişkiler zamanla oluşuyor.

Biz mümkün mertebe kendimizi yatırım yapıp kendimizi geliştirip bir sevgilimiz olduğu zaman baştan bireysel temellerimizin sağlam olmasını gözetmeliyiz diye düşünüyorum. Yalnız kaldığımız ve birlikte olduğumuz zamanda gelişme göstermemiz ilişkileri de sıcak, canlı ve sürdürülebilir tutmak için önem taşıyor.

Eğer kendinizi sevmiyor ve pişmanlıklarınızı tekrar tekrar yaşamak istiyorsanız her şeyi karşı taraftan bekleyin.

Kendinizi sevmediğimiz zaman karşımızdakinin bizi sevmesini zorlaştırırız. Karşımızdaki bizi sevse dahi onun sevgisini alamayabiliriz. Kendimizi sevmediğimiz yerde bizi sevenlerin bizim iyilğimiz ve güzelliğimiz için ortaya koyduğu bütün çabaları hiçe sayabilir ve sürekli aynı sorunları tekrar tekrar yaşayıp yaşatabiliriz. Kendimizi yeterince sevmediğimiz yerde ne kadar doldurursak dolduralım ne koyarsak koyalım bu noktada kaçak oluşur ve bütün ilişkilerimiz israf ve tükenme ile sonuçlanır.

Kendimizi sevgiyle iyileştirdiğimiz sürece sevdiğimiz ve bizi seven kişilerin bizimle geçirdikleri zamanın kalitesini de arttırırız. Sevgi bir zorluk olmaktan çıkar ve ilişkilerimiz kolaylaşır, böylelikle hayattaki diğer önemli ihtiyaçlarımızı karşılamak ve hayat amaçlarımızı gerçekleştirmek için de zamanımız ve enerjimiz olur.

Böylelikle daha iyi bir sevgili ile de birlikte olabiliriz. Hususi konularda geliştirdiğimiz bireysel aşkınlıklar cazibemizi arttırır. Ayrıca bizim için cazip olan kişiler içinde İlişki Kurmaya Değer birisi olabiliriz. Bu yüzden İlgi Alanları, Hobiler, Müzik, Edebiyat, Sanat, Zanaat, Meslekler, Kişisel Gelişim, Beden Dili, Spor, Şifacılık, Simya / Yoga, Tantra gibi konular da bizim daha nitelikli, verimli ve dolu ilişkiler yaşamamızı sağlar.

Aşkta rekabet olabiliyor. Bu rekabette ezilmemek için kendi bireyselliğimizi özelleştirmemiz ve değerlendirmemiz bir önhazırlıktır. Bu bizim bir ilişkiye girerken içimizde taşıdığımız ve sorunlarla karşılaştığımız zaman çözümler üretebileceğimiz veya sorunları oluşmadan önleyen gerçek çeyizimizdir.

Bazı ilişkilerimiz zaten ömürlerdir devam ediyor, yeniden tanışınca kaldığımız yerden devam ediyoruz. Ölümsüz aşk gerçektir ve olgun bir ruh isek böyle ilişkilerimizin olduğu ruhlar vardır.

Sevilmeme veya sevilmediğini düşünme ilişkilerde bazı kilit konularda yanlış yaklaşım ve uygulamalardan oluyor. Her şeyin doğrusunu bildiğimiz veya tabulaştırdığımız için konuşmadığımız ve bilgimizi aktarmadığımız yerde herkesin kovası alttan delik gibi, boşuna tepeleme su koyabiliyoruz.

Duygular söz konusu olduğu zaman altın bir kural vardır. Duygularımız düşüncelerimiz ve inançlarımıza göre oluşurlar. Bu yüzden inançlarımızı doğru bilgilerle değiştirdiğimiz zaman duygularımızı kontrol etmemiz kolaylaşır. Bedenimizin her hücresinde, dokusunda, organında duygular birikmiştir ve biz bu birikimleri işlemez ve dönüştürmezsek ilişkilerimizde bunlar tetiklenir ve deneyimlerimizin içinde tekrar yaşayarak daha da birikebiliriz.

Duygularımız tetiklendiği zaman kontrol edilmesi zordur. Ancak düzenli içsel gözlem, özeleştiri, hesaplaşma, meditasyon ve Tanrı ile Muhabbet ile bu duyguları tetiklenmeden önce daha olumlu duygulara dönüştürebiliriz. Böylece yaşadığımız deneyimlerde daha olumlu duygularımız tetiklenir, stresli olaylar ve süreçlerde de kendimize ve akışa hakim olabiliriz ve sorunlar karşısında şikayetçi değil çözümcü olabiliriz.

Bu doğru kişiyle doğru zamanda doğru yerde yaşanan bir ilişkinin devamlılığı için elzem bir önem taşır. Öbür türlü doğru kişiyi de yanlış anlayabiliriz.

Cinsellik romantik ilişkileri arkadaşlık ilişkilerinden ayıran en önemli farklardan biridir. Cinsellikte sorun oluşursa romantik ilişkilerin temeli zayıf oluyor. Karşımızdakini veya kendimizi suçlamaya veya suçlamamak için başkalarında tatmini aramaya gidebiliyoruz.

Cinsellik de bir sevgi eylemi olduğu yerde tatmin olmazsa çok sevgisiz ve yalnız hissettirir. Birbirimize doluyoruz doluyoruz ama boşalıyoruz gibi bir durum söz konusu.

Tabulaştığı için İlkokulda öğretilmemiş bilgilerden ötürü ömrümüzü ziyan edebiliyoruz pornografi veya literotica gibi konulardaki çapraşık eğik bükük bozuk cinsellik anlayışında.

Mesela telepati gelişse sevgililerde, birbirlerini eş zamanlı düşündüğü ve birlikte hayal kurduklarını bilebilirler. Böylelikle sevilmediğimizi asla hissetmeyiz, sevilmezsek de biliriz çünkü o kişinin bizi düşünmek için zaman ayırmadığını anlarız. Bu esnada hayallerimizi de gerçekleştirmeyi öğreniriz, bu büyük bir olgunluktur.

Ama telepati için de cinsel enerjiyi korumak ve büyütmek çok önemli oluyor

Çoğumuz öğrenciyiz Sevgi konusunda. Değer verdiğimizi düşündüğümüz yerde sevgilimizi uçurumdan aşağı da atabiliyoruz.

Bu yüzden de hepimizin yaraları ve sınırları olabiliyor. Tekrar aynı yatırımları yaptıktan sonra ayrılmak çok korkutucu bir fikir olabiliyor ama ayrılık evlenene kadar çok olağan bir şey. Doğru bir şekilde yakınlaşıp ilişki yürütmeyi öğrendiğimiz kadar doğru zamanda doğru şekilde ayrılmayı da öğrenebilmeliyiz.

Tam ve bütün bir sevgi senelerce süren birlikte iletişim kurarak ve birlikte sorunları çözerek ilerleyen olgunlaştığımız ilişkilerde. Hiçbir şey yaşamazsak yerimizde sayarız.

Konfor alanımızın dışına çıkmazsak da konforumuz bir noktadan sonra büsbütün strese dönüşür

Naz sadece kadınlara özgü değil. Erkekler naz yapmadığı yerde kadın kat etmesi gereken mesafe ve engellerin olmadığını düşünüp erkeğini zaten tavladığını düşünerek tuttuğunda erkekler fiziksel veya psikolojik şiddete başvurabiliyor. Bu yüzden erkekler de sağlıklı naz mekanizmaları geliştirmeliler. Bu şiddetli duyguların patlamasıyla açığa çıkabilecek fiziksel veya psikolojik şiddetin önüne geçilmesini sağlar.

Fiziksel veya psikolojik şiddet hiçbir zaman gerekli değildir amaçlanandan aksi sonuçlar verir; daha fazla problem oluşmasına sebep olur ve varolan problemleri daha da büyütür.

Bizim için önemli olan burada birbirimize zarar vermeyecek şekilde ilişki kurmamızdır, şiddet sorununu önden çözmemiz gerekir. Kalplerimizin kırılması da şiddetli bir olaydır ancak bunun nedensel bir altyapısı vardır. Uygun ilişki yaklaşımı göstermediğimiz yerde kalbimizin kırılmasından sadece karşı taraf sorumlu değildir, bizim de kendimizi savunmayı bilmemiz önemlidir. Bu yönüyle olumsuzlukları baştan engelleyecek şekilde yaklaşım ve mesafelendirme yolları araştırıp uygulamak sevginin her boyutu için önemli bir güvence sağlar.

Naz bizim kendimizi yanlış ilişkilerden koruma yöntemimizdir. Karşımızdakine mesafe ve engeller koyar ve bizim için bunu aşıp aşmadığına bakarız. Buna göre yatırım yapabiliriz, bunda ölçüyü kaçırmak ama ilişkilerin bozulma sebebidir.

Bazen biz mesafeleri ve engelleri aşmazsak karşı taraf bizim testlerimizi geçmek istemez. Çünkü sadece bizim değil karşı tarafın da ihtiyaçları vardır. Bu yüzden her kişiye uygun doğru testler yapmalı ve güvensizliğimizi kanıtlayacak şekilde karşı tarafı zorlamamalıyız, bu müşkül-pesentlik (zor beğenme) ve saygısızlık olmamalı.

Her zaman karşımızdaki bir ilişki hakkında kilit bir kavramı bizimle aynı şekilde tanımlamaz. Herkesin tanımları deneyimlerine ve edinimlerine göre oluşuyor. Bazıları filmlerde, şiirlerde, şarkılarda veya romanlarda gördüğü gibi yaşamak isterken bazıları da sanat eserlerine konu ve içerik olacak bir şey yaşamak ister.

Herkesin zaten çokça seçeneği olabiliyor.

Ancak uyum ve anlayış baştan gelmiyorsa bunu birlikte sağladığımız yerde birbirimiz için özel oluyoruz. Bunu kimseyle sağlayamazsak baştan uyumlu ve anlayışlı başlayan ilişkiler de bozulabiliyor. Bu yüzden her zaman bunları ilk başta görmek doğru bir yaklaşım değildir, kötü giden bir ilişkiyi iyi yapamıyorsak iyi giden bir ilişkiyi iyi tutabileceğimizden emin olamayız. Böyle bir durumda evliliğe de hazır değilizdir.

İnsanlar yalnız kalmak istemediğinde birisi bize yaklaşırken başkaları ile de iletişim kurabiliyor. Birine yürürken başkalarına da yürüyor olabilir, yalnız kalmak istemeyen yedek adaylarının olmasını ister.

Bunu karşıdakinin de yaptığını düşünür zaten mantıklı olan böyle diye düşünebilir.

Ben tek tek duygusal yatırım yaptım ve çok yalnız kaldım. Bir noktada artık yalnız kalıp kendime yatırım yapmak hayat tarzım olmaya başladı.

Ama ilişki başlayınca ilk bir kaç ayı atlattıktan sonra birbirinizin gönlünüzü kazanırsak ve birbirimize gönül koyarsak, diğer adaylar ve talipler ortadan kalkar.

Ama birimiz bu eşiğe giderken kendinden veya öbüründen emin değilse, bu öbürüne de geçiyor çünkü cinsellik içeren ilişkilerin bağlarının özellikleri çok ilginçtir.

Geçişlilik ile birlikte İçselleştirme var ama bu aynı zamanda içindekini de dışsallaştırıyor ötekine yansıyor.

O yüzden biri emin değilse sevilmeyeceğini düşünüyorsa, karşındakine doğru ilerlemiyorsa diğeri de “Beni sevmiyor galiba” deyip bir belirsizlikten dolayı çekip gidebiliyor. Bazıları kesinlik yoksa bunu sağlamak için uğraşmaz, seçenekleri varsa başkalarını seçebilir.

O noktada güzelliğimiz, zekamız, çekimimiz veya kültürümüz bir yere kadar o kişiyi tutar.

Sevdiğimiz için emek vermiyoruz, sevgi ihtimaline emek veriyoruz ve emeğimizden sonra sevgi büyüyor. Sonra sevgiden dolayı verdiğimiz emek başlıyor.

Bu emeğe sevgi sevgiye emek emeğe sevgiye emeğe seviye bir sonsuz üretkenlikte bir devre yapabiliyor… Bu durumda sevginin şifalandırıcı yönü açığa çıkıyor.

Ama her ilişkinin bir süresi var evlilik dışında. Bu yüzden kısa ilişkiler de yaşamalıyız ve bunlar uzarsa uzuyor.

Bu esnada yaralanmamayı ve kendi ayaklarımızın üzerinde durmayı öğrenirken bir yandan da karşı cinsi tanıyoruz ve anlıyoruz. İyi bir eş olmaya hazırlanırken de bazen kötü sevgililer oluyoruz

Karşımızdakini tanımayı, saygıyı. merhameti, affetmeyi, olgunlaşmayı, yaklaşmayı, tatmini, kendimize hakim olmayı, sınırları ve daha bir çok şeyi öğreniyoruz.

Herkesin bir takım kıstasları var çeşitli yakınlık seviyelerine çeşit çeşit kıstasları oluyor kendi anahtar kavramlarına ve bunları nasıl tanımladıklarına göre.

Cinsel yakınlığa değer kişi vardır, sevişmeye değer kişi vardır, beraber uyumaya değer vardır, kısa ilişkide denemeye değer vardır, kısa ilişkiye değer vardır, gönül koymaya değer var, uzun ilişkiye değer var, gönül eğlendirmeye değer var, içini açmaya değer var, duygusal yatırımlara değer var, uzun ilişkiye değen var, aynı evi paylaşmaya değen var, nişanlanmaya ve evlenmeye değen var…

Herkes aslında bu yakınlıklarda ilişkiler yaşıyor ama herkes her birlikte oduğu kişiyle bir dereceye kadar samimi oluyor. Biz burada kendimizi ve karşımızdakini bilirsek güveni sağlayabiliyoruz.

Bu birbirimizi ne kadar tanıyorsak ne kadar emek veriyorsak ne kadar yakınlaşıyorsak ona göre belirleniyor. Bütün bunlar ideal bir şekilde değil ama gerçek bir şekilde yaşanıyor çünkü öğrenciyiz.

O yüzden her şey de mükemmel olmuyor bazen tanımlarımız yanlıştır veya birbiriyle uyuşmaz, biri doğru tanımlar öbürü yanlış tanımlar yanlış tanımlayan yanlışında inat ederse o kişi doğru da olsa olgunlaşmayı seçmez yalnızlığına veya başkasına gidebilir.

Sorular

İyi bir sevgili olmak için ne gerektiği üzerine düşünüp bunları deniyor musunuz?

  • Ben bir sevgili veya eş olarak nasıl niteliklere sahibim? Tanrı bana hem genel hem de kilit konularda 10 üzerinden kaç puan verir ve bu değerlendirmede kıstasları nedir?
  • Birisine nasıl yaklaşırım?
  • Nasıl çekici olabilirim?
  • Aşk ateşini uzun bir ilişkide nasıl sıcak ve canlı tutabilirim?
  • Nasıl iletişim kurabilirim?
  • Duygusal bağları nasıl kurabilir ve süreklilik sağlayabilirim?
  • Uyum nasıl oluşur? Nasıl korunur? Nasıl güçlendirilir?
  • Nasıl ilerleyebiliriz?
  • Doğru sevgiliyi nasıl seçebilirim?
  • Benim neye ihtiyacım var?
  • Karşı cinsin genel olarak neye ihtiyacı var?
  • Ben neler sunuyorum?
  • Nelerde eksiğim var nasıl tamamlarım?
  • Karşımdakine yatırım yapmadan önce nasıl testler yapabilirim? Bir kişiyi kaybetmeden doğru olup olmadığını nasıl anlayabilirim?
  • Hem kendime hem sevgilime nasıl adil olabilirim?
  • Kavgada ne söylememem lazım?
  • Kavgalardan nasıl sakinliğe geçebilirim?
  • Güvenilir olduğum halde karşındaki güvensizse nasıl güven sağlanır?
  • Cinsel tatmin nasıl mümkün?
  • Romantik tatmin nasıl mümkün?
  • Hangi işaretleri görürsem ayrılığa hazırlanayım?
  • Hangi işaretleri görürsem bir ilişkiye yatırım yapayım?
  • Kırmızı çizgilerim neler?
  • Karşımdakinin kırmızı çizgileri nereler?
  • Birisinin bir ilişkiye ne kadar hazır olduğunu nasıl anlarım?
  • İlgilendiğim kişi bana kendisini olduğu gibi nasıl açabilir?
  • İlişkideki bir kusuru nasıl düzeltebilirim veya birlikte nasıl düzeltebiliriz?
  • Bu kişinin kıstasları nedir, beklentileri hassasiyetleri nedir?
  • Karşımdaki beni gerçekten görebiliyor mu? Benimle mi konuşuyor yoksa içinde bir figüre mi konuşuyor?
  • Ben karşımdakini gerçekten görebiliyor muyum? Onunla mı konuşuyorum yoksa kendi içimde bir hesaplaşma mı yaşıyorum?
  • Kendimi nasıl en iyi şekilde ifade edebilirim? İçimi nasıl açabilirim?

--

--