Ars Amatoria — Testler & Beklentiler / Gerilim & Rahatlama

Ömer Melih Aksoy
Şifahane
Published in
5 min readJun 29, 2017

Ne aradığımız? Ne umduğumuz? Ne bulduğumuz? Peki ya önerilen vaatler, potansiyeller, geleceğin getirebilecekleri? Bir ilişki iki insanın kaynak, imkan, zaman ve enerjilerini birleştirerek bir boyut meydana getirir. Bu boyut yaşanan deneyim ve anılarla birlikte maddi ve manevi değerler kazanır. Bu değerin en önemli belirleyicileri eylemlerin içeriği, niyetler, duygular ve düşünceler oluyor. Bu açıdan oluşacak olan boyutu önceden kestirememek her zaman mümkün değildir. İlişkilerin seyrinde her zaman bir sınav-test-değerlendirme mekanizması bulunur, çift birbirine ne kadar güvenirse güvensin bu testler yapılacaktır çünkü güveni sağlayan şey karşımızdakinin de tam olarak bu testlerden geçmesidir. Testlerde karşımızdan ne beklediğimiz ve yönelttiğimiz soruyu iyi seçmek, karşımızdakini test ederken farkında olmak ve ona da test edildiğini duruma göre dolaylı ya da doğrudan belirtmekte fayda vardır.

Bir çok ilişkide bu testler büyük problemler olabiliyor. Bu testlerin arkasında bir çok niyet olabilir. İlişkilerde hem bireysel hem de ortak kararlar vermeden önce bu testlerin sağlıklı bir şekilde yapılması kuşkusuz ilişkilere güven, sevgi ve başarı duygusu aşılar. Genel problemlerden biri sevgililerden birinin geçmişinden taşıdığı yüklerden ötürü ilişkinin başlarında veya eşik geçişlerinde çok yoğun testler yapmasıdır, bu diğer kişinin neye uğradığını şaşırmasına ve haliyle diğerinin gözünde testlerden kalmasına sebep olabiliyor. Karşıdakinin sınırını bilmek önemli. Geçmişin yaralarının hırsıyla bu testleri yapmadan önce bir terapiste gitmekte fayda bile olabilir. Günümüzde şifa çalışmaları bireyleri duygusal yüklerinden arındırarak ve yanlış anlaşılmaları doğrulayarak herkesi daha uygun ilişkilere hazırlamak için de uygun ortam sağlıyorlar. Aynı konudan tekrar yaralanmayacağımızın garantisini almak kuşkusuz ilişkilerde bizi çok rahatlatır. Güven testleri en nihayetinde ilişkilerin harcını da sağlamlaştırıyor, bu yüzden testlerin arkasında bu niyeti koymakta fayda vardır.

Her ilişki eşiği kendine özgü sınavlarıyla gelir, doğal olarak her sevgiliniz bu testleri geçemeyebilir, en nihayetinde ilişkilerin de bir süresi var. Testlerden sonra ayrılıklar olabilir, keza ”Tamam mı? Devam mı?” sorusunun sorulduğu ve cevaplandığı yerler olarak görülen bu testlerde aşırı gergin veya aşırı gevşek olmamak lazım. Burada herkesin neye ihtiyacı olduğunu ve gönlünde neyi istediğini bilmesi önemlidir. Değerlendirmeleri karar vermek için yapıyoruz. Birbirimizi teste tabi tutmak belli başlı problemleri masaya yatırarak bir gerilim yaratıyor. Bu esnada karşıdakinin soruyu bilmesi önemli. Özgüvensizlikle “Beni düşünüyor mu?, Beni seviyor mu?” gibi sorular soran birisi bu testlerde yanlış ölçümler yapabilir, ilk önce kendi özgüven problemini çözmesi gerekiyordur aslında. Testler yaparken ve yargıya varırken kendimizi de yargılamamız ve yaptığımızda adaletli olup olmadığımızı da sorgulamamız önemli.

Новости

Özellikle gizli testler yaparken çok katı ve şiddetli değerlendirme ölçümleri yapılmamalı. Karşı taraftan aşırı beklentilerle yapılan gizli testler en nihayetinde biraz da içeriden gelen koparak ayrılma isteği olarak görülebilir. Kazanamayacağı sınavlara sokarak ilişkiyi yanlış bir gerilimin içinde bitirmek iki tarafa da zarar verebilir. Gizli testler tanışma ve kurlaşma safhalarında özellikle talipleri ayırt etmek için güçlü bir elek olarak görülebilir, genellikle defans durumunda olan kadınlar bu testleri yapmaya dikkat etmeli; ne istediklerini ve neye ihtiyaç duyduklarını bilmeleri önem teşkil ediyor. Aksi halde ne istediğini bilmediği için zorluk çıkaran insan olarak kısmetimizi de kapayabiliriz. Testlerde soruyu sorma biçimi de önemli. Deyim yerindeyse ‘trip atma’ eylemlerinin arkasında bu gizli test mekanizmasını görmek de ilişki seyrinde önem taşıyor, ancak trip atmanın olgun bir insanın sağlıklı bir test yöntemi olmadığı da kuşkusuz ortada. Sonuçta önemli sorulara cevap arıyoruz. Karşımızdakine güvenebilir miyiz, bizi ne kadar seviyor, ne kadar devam edebiliriz, birbirimiz anlıyor muyuz, tanıyor muyuz, merak ediyor muyuz, ne kadar fedakarlık yapabiliriz? Bir şans daha vermeli miyiz? Testlerden defalarca kalan birisini sözde handikaplarına vererek affetmek ve kalitesiz bir ilişkiyi devam ettirmek de kendimize ceza vermek gibi olabilir. Bu yüzden testlerde net ve adaletli olmak, sonuçlar ne olursa olsun nesnel bakarak doğru karar vermek önemlidir. Burada bilinçaltında kalmış bazı yükler de olabilir, affeden kişi bazen de ilişkide büyük olan olgun olan kişi olarak kalabilmek için karşı tarafa imtiyaz ve iltimas tanıyarak kendinde güçlü ve haklı olan taraf illüzyonu oluşturuyor olabilir. Haklıyken haksız duruma düşmemeye dikkat etmeliyiz. Belki bir sene sürmesi gereken bir ilişki testlerden kalınmasına rağmen evliliklere dönüşerek ilerde şiddetli geçimsizliklere gebe kalabilir.. Böyle durumlarda çocuk sahibi olmak gibi şeyler de durumu kurtaramıyor, daha da karmaşıklaştırıyor. Başarısız testler ilişkinin hafızasına olumsuz bir yüklenme yapar. Bu olumsuz yükler ya masaya güzellikle ve dürüstlükle yatırılıp çözülmeli ya da ilişki bitirilmelidir. Çünkü bunun üzerine yapılacak testlerde de yükler birikebilir. Testler bir savunma mekanizmasıdır, bunları tatbik ederken hem kendimizi hem karşımızdakini hem bütünlüğü koruma niyeti önem taşıyor. Bir ilişkinin gerçek değerini ölçebilmek için doğru ölçüm yöntemlerine ihtiyacımız var.

Erkekten ve kadından birbirlerine bir takım beklentiler vardır, peki ya karşılıyorlar mı? Bunun için yapılan sınavlarda da olgun olmamız doğru ilişkilere gebe olmakta veya ayrılık sürecini tetiklemektedir. Çünkü yanlış ölçüm ve değerlendirmeler karşımızdaki kişiyi yanlış anlamamıza ve yanlış yargılamamıza sebep olabilir. Belli bir şekilde yaklaşılmak belki hoşunuza gidebilir ancak her talip ve sevgili size kendine özgü şekilde yaklaşacaktır, tıpkı sizin de ona yaklaşacağınız gibi. Bunların içinde bazı toplumsal kalıpların içinde takılı kalmış olabiliriz. Hemen özgürleşelim çünkü yanında kendimizi rahatlıkla ifade edebildiğimiz en uygun kişi olmaya da yakındır.

Burada sıklıkla yapılan bir hata çok eleştirici ve eleyici olmak, fazla önyargılara ve kuşkulara sahip olmak olabilir. Bunlar genellikle geçmişten taşınan yüklerden kaynaklanabiliyor. Geçmişte yaşanan deneyimler karşımıza gelen kişiyi de oturtacağımız şemayı bize sağladığı için geçmişten gelen tasarılara uyan bir kişiyi hayatımıza kabul etmemiz daha olası olabilir. Peki ya bu tasarıyı tamamen ortadan kaldırmak ve çıplak bir gözle bakmak mümkün mü?

İlişkilerin başından sonuna giden seyirde yapılan bu testler içinde önümüzdeki kişiyi olduğu gibi görmemiz bir farkındalık, sağduyu ve olgunluk belirtisidir. Burada bir tansiyon oluşuyor haliyle. Bu tansiyon heyecan, coşku, cinsel arzu olarak kendini gösterebilir, bir sonraki aşamada bariyerler ve savunmaların kalkması ile çift birbirine daha yakınlaşır. Bu gerilim ve rahatlama fazı her ilişkide bir ritme sahiptir. Bir kalp atışı gibidir.

Bu iki fazda problemler gözükebilir. Mesela bazen insanlarda erotik, romantik tansiyondan şiddetle kaçış görülebiliyor. Kimisi ise bu gerilimi aşırı derecede abartarak kendine duyulan ilgiden uzaktan beslenme yolunu seçerek bir enerji vampirliği formuna girebiliyor, ancak gerilim rahatlamıyor. Bunun sadece gevşeme boyutunda da kalan problemler mevcuttur, gerilimden kaçış kişiyi rahatlığa ve gevşekliğe itebilir, bu da ilişkiye yeniliğin gelmesini engelleyebiliyor. Asıl tatmin akıştadır, çünkü hareket veren bir güç olmadan değişim olmaz. Ancak zaman değişimin ölçüsüdür. İlişkiyi bir yere götüren bu kalp atışlarında yoğunlaşan enerji Aşk’ın da devamlılığını sağlıyor. Gerilim ve gevşemelerde dengeyi ve değerleri koruyarak Aşk ateşinin de kalıcılığını sağlayabiliriz. Gerilim-gevşeme ekseninin tek bir kutbunda takılı kalmak da kalp atışlarının durması gibidir. Bunu sağlıklı bir şekilde yaşamanın bir sanatı olması lazım sonuçta.

Aşk ölmeye mahkum değildir.

Aşk ebediyete intikal edebilir ve ömürler boyunca yaşanabilir.

--

--