Holistik Simya — Kutsal Ruh — Elementler ve Kutuplar

Ömer Melih Aksoy
Şifahane
Published in
14 min readJun 21, 2017

Doğa ve evren tarih öncesi çağlardan beri düşünürler tarafından daha iyi anlamak ve kategorilendirmek için elementlere/unsurlara ayrılmıştır. Böylelikle insan düşüncelerine yapı vermiş ve elementler sistemini kullanarak enerji hakimiyeti kazanmıştır. Elementler ve tekabülleri gözlem ve mantığa dayanmalıdır ancak bunun ruhsal boyutu olduğu da düşünülmelidir.

Her elementin bir çok anahtar kavramları, nitelikleri, meziyetleri, kusurları ve özellikleri vardır. Bunun yanı sıra elementlere sembolik tekabüller de yapılır. Tekabüller zihinde çağrışım üzerinden bir anda bir çok düşüncenin bir araya gelmesini ve bir arada kataloglanabilmesini sağlar. Böylelikle zihinde herşey belli kategorilerin içinde toplanarak zihnin içinde verim ve düzen sağlanır. Bu aynı zamanda enerji uyandırmak veya uyanmış olan enerjiyi koşullandırarak, değişim yaratma potansiyeli olan bir güç haline getirmeyi de sağlar.

Enerjetik doğadaki herşey (eter, duygu, düşünce, kompleks, vitalite-canlılık, ışık, şifa nuru, vs.) biçimi, özellikleri, içeriği ve yapısıyla doğal olarak işlevlere koşullandırılmıştır. Enerji değişim oluşturduğu zaman güçtür. Ancak çoğu şeyin manevi içeriğini (güç — ateş, anlam — hava, biçim/mana — su, yük — toprak) insan zihni tayin eder. Bunun yanı sıra içeriği ne olursa olsun, bir enerji bütününü koşullandıran diğer önemli bir şey de onun kullanılma niyetidir. Niyetlerimiz de enerjiyi koşullandırır; niyetler (ateş) düşüncelerle (hava) içerik, yön ve bağlam kazanıp serbest bırakıldıkları zaman bu enerji biçim (su) kazanarak uygulandıkları her ne ise üzerinde bir değişim meydana getirir (toprak). Elementlerin çıkış sırası tek değildir, türlü ve değişik şekillerde sıralanabilirler, bu doğal veya imajiner olgunun doğasına nereden ve nasıl bakıldığıyla alakalı olduğu kadar olgunun kendisiyle de alakalıdır. Elementler lineer zaman algısının dışında da düşünülmelidir.

Bu durumda Holistik Şifacılık açısından düşünürsek, şifa Enerjilerinin ve Nurun uygulandığı koşullar altında; bir olumsuzluğun şifalanması veya çözülmesine dair bir niyet oluşurken, bu niyet olumsuzluğun kendisine bakılarak oluşturulur. Olumsuzluğun varlığı, içeriği, yapısı ve özelliklerine göre bir şifa gücü oluşturmalı, nötr veya olumlu koşullar sağlanana kadar da uygumalı ve süreci takip etmeliyizdir. Enerjinin olumsuzluğu çözecek yeterliliğe ulaştığından emin olmak için enerjinin hem nicel hem de nitel özelliklerine bakmalıyızdır, bunun yanı sıra enerjinin içeriğinin niyet, duygu ve düşüncelerle de nasıl yüklendiğini gözetmeliyizdir.

Öncelikle şifacının niteliklerini ele almalıyızdır. Bir şifacının ellerinden, gözünden, aurasından veya çakralarından çıkan enerjinin nurani ve temiz olması gerekir. Bunun için sağlıklı, zinde, dinç ve dengede olması gerekir. 4,5 veya daha fazla sayıdaki element sistemleri bütün varlık deneyimini unsurlara, döngülere, kümelere, seviyelere, düzlemlere, uzamlara ve boyutlara ayırır. Çakralar ise Tekil-Çoğul Hayati Bütünlüklerde bunu yaparlar. Ancak elementler ile çakralar iç içedirler. Bu durumda her elementin sağlık durumunu ilk önce kendimizde gözetmemiz ve ardından danışanlara-hastalara uygulamamız gerekir.

Beden içinde Kutsal Ruh-Rahmani Nefes-Kundalini’nin bedenin orta direği olan Sushumna (Orta Yol, Tao, Civa, Sırat el-Müstakim) veya Sushumna’nın ortasındaki Brahmanadi’de (Yaratıcının/Tanrının Yolu) merkezlenmiş ve dengede olması özellikle gözetilmelidir. Pasif-Yin-Ida-Tuz ve Aktif-Yang-Pingala-Kükürt kanallarında aşırı kutuplaşmak bir kişinin ölçüyü kaybetmesine de sebep olabilir.

Live by the Sun, Love by the Moon

Tao sembolü içinde Yin de Yang da vardır. Tao bütünlüğü ve birliğiyle Brahmanadi, içinde Yin ve Yang’ın da olmasıyla birlikte Sushumna kanalı olarak yorumlanabilir. Ancak Sushumna’nın yanlarından spiral yaparak yukarı çıkan Yin-Ida ve Yang-Pingala kanalları vardır. Bu durumda Yin ve Yang kanalları birlikteyken ve dengeye doğru giderken Sushumnada Tao deneyimlenir. Tam Adalet, Yüksek İlham ve Hakikat halindeyken de Brahmanadi’de Tao deneyimlenir. Sushumna içinde de Yin’e veya Yang’a doğru sapmalar olabilir. Bütün bunlar Namaz veya Dini ibadetlerin içinde de gözetilebilir.

Yin — (Yin) Tao (Yang) — Yang*
Ida — Sushumna/Shakti — Brahmanadi — Sushumna/Shiva — Pingala
Havva — Rahim — Allah — Rahman — Adem
Tuz — Civa — Kükürt
Yumurta — Zigot — Sperm

*- Parantezdekiler Tao’nun içindeki Yin ve Yang’dır ve Tao’dan ayrı düşünülemez. Şifa çalışmaları için Genel-Sushumna veya Merkezi-Brahmanadi’de Tao’yu sağlamak gerekir. Nur Sushumna kanalında belirginleşir ve ete kadar işler. Ruh enerjetik polarizasyonun kutuplaşmanın Sushumna’ya geldiği yerde fizik bedende de stabil hale gelir ve güçlenebilir, burada haliyle devamlı bir sağaltım süreci vardır. Kutuplaşma tam dengeye geldiği zaman Kundalini Brahmanadi’den yukarı çıkmaya başlar. Lineer zaman çizgisinde seyreden bir varlık için;

Hayy’dan gelen
-Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla Hakk yolunda-
Hu’ya gider.

Ancak Hu zatıyla daima-hep mevcuttur Hayy’da. Bu mevcudiyeti İlahi Ehadiyeti ve Ferdiyetiyle soyut olduğu kadar, Gücünden teslim alarak güzelliğini ifade eden kişilerde de vekaleti vardır. Vekalet taşıyan birisinin halinde Tanrıyla Dua-Meditasyon-Eylem-Tezahür boyutunda uyumlu ve olumlu bir şekilde daha çok vakit geçirdiği ve itina gösterdiği için tamamlanma yolunda daha ilerdedir. Aslında insan her zaman Hayy’dan da Hu’dan da payını alır ancak bunda hakikatine hizalı ve eşit olmayabilir.

Bir kişiye veya duruma ilahi gözden baktığımızda güzelliğin göreceli olmadığı durumlar vardır. Hatta güzellik ilahi perspektiften bakıldığında nicel olarak da ölçülebilir. Böyle durumlarda güzellik Allah’ın kişi üzerinde gösterdiği emeği ile ölçülür. Allah’ın emeği kişiyi muhakkak güzelleştirir. Kişi Allah ile kavuştuğu kadar güzelleşir.

Sacred geometry.  tree of life-light energy force

Kök > Sakral > Karın > Gönül > Boğaz > Göz > Taç

Bu seyirde varlık kusurlarından arınarak nitelikler ve meziyetler kazanır veya geliştirir. Bu yolculuk ömürler boyu sürer ve şuursal varlık için bebeklikten olgunluğa ve aşkın kudretle hikmet, irfan ve yetkinliğe doğru bir tekamül seyri vardır.

Embriyo-Bebek > Çocuk > Ergen > Genç Yetişkin > Ebeveyn > Yetişkin > Tam

Bunlar Kabala Hayat Ağacının Dikey olarak 7 Mertebesine yerleşebilir. Mesela Kabala’ya göre Dünya’daki İlahi Analar Rahmani İnsi-Başmeleklerdir. Bütün toplumu Analar üzerinden Hikmet ile Tohumlayan veya İrşad edenler de Babalar olarak görülür. Anaya el kaldırmak bu yüzden taş kalpliliktir. Ruhsal varlık için ölüm yerine ebediyet daha önemlidir bu yüzden yaşlılık yoktur, çünkü yaşam ahiretinde devam eder.

∞ the round trip of infinity ∞

Evvelinde de doğumunun öncesi vardır. Haliyle bir kişi Evvelinden getirdiği mirasıyla Rahmani olarak da doğabilir, ancak ömürü içinde şuurunun yine bebeklikten yetişkinliğe gelmesi gerekir. Ebediyette ruhsal olgunluk geliştiren birisi daha hızlı gelişebilir ve aydınlanabilir, ancak bu özdenetim-özgözlem-dua-meditasyon-pratik-hizmet yapıp yapmamasıyla yani Holistik ve Ruhsal açıdan Nefes alıp almadığıyla da çok alakalıdır.

Ana-Ebeveyn olarak görülen kişinin Dünya’da Başmeleklere yakışan İlahi Rahmet taşıma gibi niteliklere sahip olması için Metanet, Teslimiyet, Vekalet, Ehliyet, Anlayış, Kudret, Basiret, Doğruluk, Farkındalık ve daha pek çok Tekamül Alanında gelişmiş ve kendini kanıtlamış olması icap eder. Bunların hepsi haliyle Hayat Ağacının sefiralarına ve çakralara yerleşen niteliklerdir. Bir İnsi-Başmelek tuttuğu alanının Merkezinde olan varlığıyla kendisinde bir tekil bir Hayat Ağacı ve Işık Bedene sahip olduğu kadar, tuttuğu alanı da toplumsal bir Hayat Ağacı ve Işık Beden ünitesi olarak görür.

  • Hakikat ilmi ve sanatıyla, özden doğru bir şekilde ifade bulan ortaya eser koyabilir ve kollektif zihinde alan tutabilir. Bu yönüyle eserleri cismen bir Başmeleğin etkisine yakışması gerekir.
  • Ruhsal olgunluğundan gelen ebeveynliği yönüyle hizmetli yetiştirebilir, terbiye ve rehberlik edebilir, eğitebilir. Böylelikle Nurani ve Rahmani açıdan doğurgan olur.
  • Kendinden daha az olgun kişilerin bakımını sağlar.

Hu nihayetinde O’demektir. Onunla kimi kastettiğinizi veya ne yönü işaret ettiğinizi iyi saptamak gerekir. Nasıl bir tutum ve doğrulukta baktığınız şeyi ele alıyorsunuz bütün bunlar deneyim kazancınızla doğru orantılıdır. Tanrı ile birlikte olan deneyiminizin de kazançlı olması O’nun 99 Esma ül-Hüsna, 72 — Shem Ha-Mephorash gibi kapsamlarda belirtilen isim ve nitelikleriyle tutarlı olmalıdır, yoksa Tanrı ile irtibatın kopukluğuna delildir. Yaşayan ve gelişen varlık odaklandığı yerde O’nu algılayan zihin ve bedenin de durumunu gözetmelidir.

Nefsani kusurları olan bir varlık Tanrı’ya baktığı zaman Kundalini üzerinden şekillenen deneyiminde haliyle kusurlarının filtresinden geçerek algılar. Nefsani veya beşeri kusurların varlığında akıl ve vicdan gelişimi yeterli olmadığı için varlık kusurları meziyet olarak bile algılayabilir veya kimi zaman kişisel savunma mekanizmalarından dolayı kusurunu örtebilir. Annesiyle babasından korkan çocuklar kusurlarını saklama eğilimi gösterirler ancak terbiye sonucunda çekinceleri kalmaz. Ancak terbiye yöntemi yanlışsa bireyin olgunlaşmasını tıkayan yersiz korku ve savunma mekanizmaları oluşabilir veya kalabilir. Toplumsal bilince yaygın ve yürürlükte olan bir çok hatalı yasa, prensip, düşünce ve inanç bulunur. Hakikat akla ve mantığa yatkındır ancak bazen ifade etmek veya anlamak zor olabilir. Varlığın kendini olduğundan daha farklı görmesiyle bir benlik illüzyonu oluşur. Hatalı ve kusurlu bir benlik algısı illüzyonlarla bastırılabilir veya yoksayılabilir, ancak yetersizlik veya tatminsizlik duygusu da hakikatinde bedende ve evrende mevcut olur. Herkesin benliğini kusuru ve meziyetiyle olduğu gibi kabul edebilmesi Karın çakrada Ferdiyetin zaptını sağlar. Kusurlar kabul edildikten sonra arınılabilir ve çözülebilir, meziyetler de geliştirilebilir ve korunabilir. Birisinin kendini olduğu gibi kabul edememesi öz-sevgisinin eksikliği olduğu için kişide tatminsizliğin yanı sıra kendine-evrene yabancılaşma oluşturur.

Hayat Ağacının Alt Üçgeni (Hod-Yesod-Netzach) Kök Kilidi-Mula Bandha ile Nefsaniyet Düğümleri-Brahma Granthi çözülmeye başlandığında, Kundalini sırayla önce Sushumnadan girer, çakralardan yukarı çıkıp özellikle Kalp seviyesine gelindiğinde, Ruhsal ve Ebedi varlıkla tanışılır ve burada kişi geçmiş yaşamlarından hem Kadın hem de Erkek kişiliklerini bütünleştirmeye başlayınca Sushumna kanalında merkezi bir hizalanma olmaya başlar ve bu durum Göz ve Taç çarkını da aktifleştirir. Ancak aktifleşen Göz ve Taç ile daha yüksek enerji ve farkındalık geldiği için görünmeyen kusurlar ve meziyetler de deneyimde açığa çıkar. Holistik algı zaman deneyimi içinde Kaba ve İnce daha Detaylı ve İnce ama yine de bütünlüğü koruyan bir şekilde açılır ve gelişir.

Magical Symbols

Enerjinin merkezi stabil odaklanması ve pozisyonlanmasını ortalamak için omurga simetri eksenine eşit uzaklığa sahip organ çiftlerine dikkat çekmek gerekir. Kök çakrada bu simetri eksenine hizalamayı sağlamak için Testis ve Yumurtalıkları bir sonsuzluk işareti ile birbirine bağlayıp, bunu büyüterek sembolün iki çemberi içine ortalamak ve yatay düzlemde hizalamak gözetilir. Böylelikle Hayat üzerine önemli bir sembol olan bir Ankh çifti de yaparız. Her çark-çakra-menzil mertebesinde bir de Haç yapılır. Bu sembol de bir çok derin manaya sahiptir. Sonsuzluğu dikey-yatay-derinlik düzlemde ortaladığımız zaman, şuuru da Selamete getirebiliriz. Tam teşekküllü bir simya ve şifa işinde Sonsuzluk Sembolü, Ankh ve Haç ve bunun gibi semboller, geometrik cisim ve ölçüler elbette vücutta ayaklar, dizler, leğen kemiği, böbrekler, karaciğer/safra kesesi-pankreas/mide/dalak kompleksi, akciğerler, eller, dirsekler, omuzlar, bademcikler, dudak, burun, göz, kulak, beyin gibi organlarda ve çakralar arasındaki ilişkilerde de gözetilmelidir.

Enerjetik seviye ve üstünde her iki organ çifti de cinsiyetiniz ne olursa olsun bulunur. Sakral çakrada enerjetik olarak bir pompa ve bir direnaj bulunur. Böbrekleri de aynı şekilde sonsuzluk işaretiyle bağlayıp iki yönünde de ortaladıktan sonra sembolün merkezinden de bir orta çember açılabilir. 3 halka ve 2 çapraz geçiş olan bu şekilde de merkez ve simetrik unsurlar hizalanır.

Bu semboller enerjinin akışını optimum/en iyi koşulları sağlamak için imgelemle pozisyonlandığında, holistik olarak sağaltım süreçlerini başlatır. Sembolleri bazen imgelemle de hareket ettirip şekil değişimleri yapmanın da akışı zamana kodladığı anlaşılabilir.

Bu durumda 4–5 ve üstü elementlerin dengeye gelmesi bu hizalamayı sağlar. Bu gerekliliğin bir sebebi Hakikat Algısının bu kanallarda olmasıdır. Sushumna kanalı Ruhsal-İnsani Hakikatin enerji, sezgi, zihin ve niyet boyutlarında cereyan ettiği kanal olup, Sushumna’nın tam ortasında bulunan Brahmanadi kanalı ise İlahi Hakikatin cereyan ettiği kanaldır. Kundalini enerjisi bulunduğu duruma göre evrenden duyumsanan algıları yorumlar. Haliyle Orta Sütunda olmak kişinin deneyiminin hakikatini belirler, çünkü denge halindeyken kafa karışmaz ve gelen mesajları doğru yorumlar. Ayrıca gelen mesajları doğru yorumlayabilecek zihinsel yapı ve tesisatın hazırlığı da bir dengeleme sürecidir, çünkü bunun eksik olduğu yerde denge şans eseridir.

Farkındalık ve İradenin mevcut olduğu durumda denge ve hizalamayı sağlamak aslında görece kolaydır. Ancak her mertebenin kendi sınavları vardır ve kişinin karmasına göre zor veya kolay olabilir. Yalan söylemek Brahmanadi’den kovabilir (Tanrı Hakikattir), ancak Sushumna’dan kovmaz. Ancak hayatınızı yalanlar üzerine kuruyorsanız Allah’tan Sushumna’dan veya Tao’dan çok uzaksınızdır. Tao’da temelinizin sağlam olması için İnsani ve yükseldikçe de İlahi nitelikler taşımanız gerekir. Nefsani ve Beşeri kusurlardan arınmak ve İnsani nitelikleri sağlamlaştırmak Sushumna yolunda kalmaktır. İnsani eksikliklerden arınmak ve İlahi Nitelikler kazanmak ise Brahmanadi yolundadır. Haliyle Brahmanadi’ye gelmek için önce Sushumna’da merkezlenmek ve yükselmek icap eder.

Sushumna kanalında hizalanmak için kişinin kendini insanlık içinde dengeli ve adaletli bir konuma getirmesiyle mümkün olur. Bu durumda kişi kendini toplumdan ayırmaz ve kendi payına düşen toplumsal katılımı kendi gücü, yetenekleri, kapasitesi ve muradınca yapar. Böyle bir durumda toplumsal yapı doğru bir şekilde işler ve insani değerler gelişebilir. Yani Kundalini bu yolda aktığı sürece insan sadece bireysel olarak değil toplumsal olarak da tekamül eder. İlahi Nur geniş çapta etki etmeye meyillidir ancak çok ince de işlenebilir. Önemli olan Nurun daima nüfuz etme özelliğidir. Varlığın merkezinden veya kaynaktan çıkan bir nur muradının nihayetine giderken bir kişinin içinden içini işler ve akabinde kişiden taşar. Bir varlık da tekamül ederken haliyle önce işlenir ve bundan sonra işleyebilir hale gelir. Önce muhtaçtır ancak güçlenir ve kendi ayakları üzerinde durabilir hale gelir. Kendine yettiğinden de güçlendiğinde başkalarına da yardım edebilir ve bu her zaman bireye ve içinde yaşadığı topluma, ulusa ve Dünya’ya değer katar. Şifacılıkta yapılan etkinin her zaman problem çözen, sağaltan veya geliştiren biçimlerde ve olumlu olması önemlidir. Bu yönde niyet ile bir insanın yönelimi Tanrı ile sorumluluk ve sevgi üzerinden net bir bağın da kurulmasını sağlar. Ayrıca bir kişiye yapılan olumlu etki uzun vadede o kişinin dışarıya yaptığı etkiyi de daha olumlu hale getirmelidir. Burada Nurun yayılması ve tek bir varlığın ötesinde olumlu değişim oluşturması vardır.

İlahi varlık ilahi değerlere sahiptir. Brahmanadi’den akan Nur ve Nefesin nitelikleri ilahidir ve burası Sushumna-Sırat el-Müstakim’in kaynağıdır. Burada haliyle kaynaktan toplumdaki herkese el ele verdiği zaman bir İlahi Vahdet oluşur. Bu toplumların sağlığı ve birbirlerini anlamaları için önemlidir. Burası yaşayan varlıkların Tanrı ile kontak kurduğu noktadır çünkü Tanrı’nın da yoktan meydana getirdiği ve var ettiği noktadır. Bir varlık burayla kurduğu iletişim-ilişki-birleşimin derecesi ve durumuna göre varlığını devam-tekamül ettirir.

Brahmanadi ve Sushumnada akan Ruh-Nefes Kutsaldır ve İlahi Nitelikler taşıdığından Yaşam için İdeal ve Olumlu yönde bir güce sahiptir. Şuur sabit Kundalini’nin bulunduğu pozisyona göre bir deneyim referansı alır ve hayat seçimleri bu referansı baz alır. Bu durumda Sabit Kundalini bir kişinin Tekamül durumunun direkt olarak ölçüsüdür. Bir varlığın Brahmanadi olarak Ruhsal bedenin de merkezi sütunu olan ilahi merkeze yakınlık ve içindeki irfan bilgisine dayanan deneyim kapsamı da varlığın tekamül derecesini gösterir. Burası haliyle İlahi Devlet ve Hiyerarşilerden gelenlerin de tekamülü devam ettirdikleri kanaldır ve elementlerin bireyde ve toplum genelinde dengede tutulduğu yerde ve Kaynağın çevresinde nizami bir oluşumun yanı sıra çok güçlü bir hayat enerjisi görmek kaçınılmazdır.

Dazzling Image of the Qabalistic Tree of Life
Brahmanadi’de seyreden bir hayatta 3 sütun da gözetilir. Sağ sütundaki Sefiraları Aktif, Soldakileri Pasif diye zihinsel olarak sabitlemek bazı durumlarda kısır olur. Hayat ve Nur bütünlüğüyle devinim halindedir.

Dünya’nın merkezi çakrasından vazifeli-gönüllü ve Dünya’da kudretini koşulsuz sevgi çerçevesinde bütünün hayrına yoranların Brahmanadi’ye hizalı ve içinden Kundalini uyandırabilirler. Dünya’nın merkezinden Kundalini uyandırabilmek için insanın Dünya’daki yaşamında bütünün hayrına uyumlu olduğu zaman hizalandığı kaynaktan aldığı güç de şiddetlidir ve üstün nitelikler taşır. Bu süreç içinde nefes pratikleri yaparken aynı pratikleri alışkanlık edinmek yerine, vücudu iyice gözlemleyerek enerjinin akabileceği kanalların ve vücut sistemlerinin holistik durumu da gözetilmelidir. Bu açıdan elementler kuramıyla hareket etmek holistik bütünlüğü parça-bütün ilişkileri içinde görebilmemizi sağlar. Karmik hizalama yapmadan ve elementler kusurlu haldeyken aşırı-şiddetli veya ihtiyaç duyulmayan nefes pratikleri ile Kundalini uyandırmak enerjinin de bozuk-dengesiz bir şekilde çalışmasına sebep olabilir. Bu durumda soyut bile olsa hakikate sadık bir ilim olan simya ve şifada kusura sebep olur. Bir kişi karma ile hizmet yaparken de Dünya-Solar-Kozmik-İlahi seviyelerde Kundalini enerjisinin desteğinden ve şifasından faydalanabilir.

Sushumna hizasına gelebilmek için kişinin kendini bir Erkek veya bir Kadından da ötede bir insan olarak görmesi ve buna göre varlığını kimliklendirmesi İnsanın Ruhsal doğasının cinsiyetten öte ama fiziki yaşam deneyimi içinde her iki cinsiyetten de olmasından dolayıdır. Yani Ruh ne erkektir ne de kadın. Merkezi varlığımızdan veya ebedi esasımızdan bahsederken kendimizi tek bir cinsiyete hapsetmememiz önemlidir. Ayrıca eterik bedende her iki cinsiyetin organı bulunabilir ve İnsi-Meleklere enerjetik ve ruhsal bir aşkınlık getiren Hermafrodit Üretkenlik kazanılabilir. Yoni & Lingam — Yin & Yang — Kubbe & Minare birleşik düşünüldüğü zaman insanın içindeki kadın ve erkek hem alt hem de üst Zihinsel/Mental seviyede Ruhsal varlığı tabiatının hakikatiyle uyum sağlar. Akabinde Astral ve Enerjetik boyutlarda bu düşünce geçerlilik kazanır ve tabiatına göre uyarlanır. Böylece Holistik bir uyumlama sağlanır.

Ruh haliyle kendi hakikatine uygun olan bir düşünce ile yaklaşıldığı zaman varlığın bedeni içine daha olumlu bir şekilde nüfuz eder ve doğru şekilde yaşam verir. Bu durumda kişinin kendine ruhsal bir varlık olarak da yaklaşıp cinsiyetten öte doğasını keşfetmesi, deneyimlemesi ve bunu anlayıp hikmetine ermesiyle hem kendi hayat kalitesi hem de ruhsal durumu kazançlı olur. Haliyle geçmiş yaşamlarımızda hem kadın hem de erkek olabiliyoruz ve bu durumda karşı cinsi ötekileştirmek yerine kendimizde bildiğimiz zaman aslında Ruhsal tabiatımıza uygun bir yaklaşım sergileriz. Bu zihinsel yaklaşım kişiyi hem somut hem de soyut planlarda Hakikat, Ruh ve Tanrı ile hizalar. Denge Adalet, Adalet de Hakikat getirir. Dengesiz bireylerden oluşan bir toplumda işler karışır ve doğruluktan sapmalar olur. Nihayetinde dengesizlikten doğan zararları engellemek ve ortadan kaldırmak, dengeyi bulup selamete ve hayra erişmekte işe yarar-gerçekleşebilir-tahayyül edilebilir-ideal-ilahi bir hakikat vardır. Böyle bir durum daha da ötedeki hakikatlere de erişebilmemiz için önkoşul olur. Güzel bir hayat da sağlam temeller üzerine inşa edilir.

Sosyolojik açıdan bir toplum en az iki kişiden oluşur. Devam edebilir, sürekliliği olan ve yaşamını koruyan bir toplumu oluşturan en küçük unsur ailedir. Bir aile de Anne ve Baba olmak için bir araya gelen bir Kadın ve Erkekten oluşur. Bu durumda Kundalini’nin Sushumna hizasına gelmesini enerjetik ve içgüdüsel seviyede tetikleyen unsurlardan biri kişinin toplum içinde uyumlu olması ve doğasına uygun bir şekilde karşı cinsle ilişki kurması ve karşı cinsi ötekileştirmeden kendi içinde de bilmesidir. Bu durumda insanlar Ruhsal varlıklarıyla kavuşurlar, gönüller de akıllar da duygular da birlikte olabilir. Kadınlar da erkeklerde birbirlerini hem kendi içlerinden hem de birlikteliklerinden anlar. Aileden Dünya Nüfusuna kadar bütün toplum ve topluluklarda Kadın ve Erkek arasındaki adalet ve dengenin gözetilmesi bütün Dünya’nın içinde yaşayan varlıkların Kundalini durumunu etkiler.

Open your Kundalini with someone you love, and connect to the divine energy. The world you live in will forever look different. :-) #kombuchaguru #meditation Also check out: http://kombuchaguru.com

Cinsel ilişki sırasında Kundalini enerjisinin uyarılmasının sebebi de buna dayanır. Özellikle kadınlar fiziksel olarak da bundan daha çok istifade eder. Ancak erkekler de bilinçli olarak manevi yönden enerjiyi de deneyime katarak, sevgiyle cinselliğe yaklaştıkları zaman kadının tek başına yaşadığı birleşim deneyiminin eşdeğerinden de fazlasını birlikteliğin kendisinde yaşar. Ancak cinselliğin içinde sevgi ve hayır gözetilmiyorsa bireyler fiziksel birleşim olsa enerjetik birleşimde kusurlar olur ve manevi birleşimler meydana bile gelmeyebilir. Cinsellik eyleminin sonunda çiftin tatmin olmaması da sevgide itina eksikliğinden veya şehvetten gelir.

Ancak cinselliğin şehvet yerine sevgi ile yaşanması tatmin getirerek şehvetin ortadan kalkmasına ve hatta Aşk’a dönüşmesine de sebep olur. Şehvet durumunda birleşim ve hayırdan çok zevk veya alışkanlık vardır. Şehvet bu bağlamda cinsel adaletsizliğe sebep olarak fiziksel ve psikolojik hasar ve ziyan oluşturabilir. Hor-hakir görme, manipülasyon, negatif büyü, taciz, şiddet, tecavüz gibi durumlarla da bir arada gözükebiliyor. Kadın ve Erkeğin arasının açılması ve aralarındaki dengelerin bozulması durumunda toplumdaki selamet ve refah da bozulabilir. Cinsiyetler ve cinsel tercihler arasında sevgi, denge ve adalet gözetmek her Dünya vatandaşının yarınları için boynunun borcudur.

Bu durumda kadın da erkek de tek başına yaşadıkları deneyimden daha ötede bir birleşim deneyimi yaşarlar ve eşit kazanımda olmaları aşıklar arasında denge ve adalettir. Bu denge ve adalet sağlandığı zaman cinsel birliktelik kadın ve erkeğin kendinden öte birliktelik halinde Tanrı’nın da Nurunu ve Nefesini üfürebileceği bir eylem olur. Böyle bir cinsel ilişki sırasında yeni bir Omurga, yeni bir Orta Sütun ve Hayat Ağacı meydana gelir. Böylelikle karşıt cinsler hem ayrışık hem de birleşik halleriyle Hayatın kaynağına giderler ve üreme amaçları varsa yeni bir Hayatı yani Çocuğu çağırırlar. Eğer üreme gibi bir amaç yoksa Cinsellikte açığa çıkan, dönüşen ve yükselen enerjiyi niyetlerine göre ayrı veya bütün hallerinde bedenlerine ve alanlarına çekerek veya evrene salarak sağlık, şifa, aydınlanma, bereket, kudret, simya, denge gibi hayati kazanımlara yorabilirler, bunda bütünün hayrını gözetmek çok önemlidir.

Hands In Hands.
Çiftlerin el ele tutuşması da eril ve dişil enerji kutuplaşmasını Ruh için daha stabil ve uygun hale getirir. Samimiyet ve sevgi varlığında sakinlik, dayanışma, birliktelik ve denge hissi oluşturur.

Bütünün hayrında buluşan insanlar sevgide, niyetlerde birleşen insanlar gönülde kavuşur ve birleşir. Sevgi koşulsuz bir şekilde bir yöne veya kişilere akabildiği kadar çift yönlü veya alana yaygın da olabilir. Bireylere dengeli olarak dağılan ve alanı tatmin edecek yaygınlıkta bir sevginin olduğu bir ilişkide alınan nefeste sevgi vardır. Koşulsuz sevgi basiretiyle bakıldığı zaman bireye de ulaşır, alana da yayılır, eylemlerde de var olur. Çiftin cinsellik sırasında Tanrı’nın da huzurunda olmaları Hayatın ve Aşkın kutsanmasını sağlar. Böylelikle Dünya’da yaşayan Ruhsal varlığımız için çok önemli olan Cinsel ve Cinsiyetler Arası Adaleti ve Sevgiyi sağlayabiliriz.

--

--