Korkulardan Özgürleşmek #2

Ömer Melih Aksoy
Şifahane
Published in
6 min readSep 10, 2017

Bir konu hakkında yapabileceğiniz bir şey varsa yaptığınızda korkmanıza gerek yoktur.

Bir konu hakkında yapabileceğiniz hiçbir şey yoksa korkmak yerine olası senaryoya hazırlanmanız daha hayırlıdır.

Bir çok çeşitte korku ile karşılaşabiliriz. Çeşitli korkuların kendilerine özgü hal ve çözüm yöntemleri vardır.

Burada haliyle bütün çeşitleriyle korkuyu ele alamayabiliriz, eksik kalan korkular ve çözümleri hakkında da yazmamızı isterseniz, yorumlardan belirtebilirsiniz.

Korku kendimizi, başkasını, sevdiğimiz ve değer biçtiğimiz şeylerin korunması ile ilgili bir konuda ele alınmalıdır. Korku kaçma dürtüsü oluştursa bile yüzleşilmesi ile ortadan kalkar, korku bu yüzden daima cesaret, irade ve denetim ile çözülen bir konudur. Ancak her korku çeşidi kendine özgü doğasına ve içeriğine göre çeşitli ihtiyaçlar duyabilir.

Korku en nihayetinde tehlikenin olduğu anlarda ve durumlarda hissedildiğinde bizi harekete geçmeye iten içgüdüsel bir manaya sahiptir ve yaşadığımız hal üzerinden bir mesaj verir. Bunun aksi durumlarda korkuya ihtiyaç yoktur. Ancak korkuya gerek olmadığı yerde korku duygusuna kapılmak zihin-duygu bedenleri üzerinde birikmiş ve kalmış yüklerden kaynaklı olabilir.

Geçmiş yaşamlardan da korkular taşırız. Bebeklik ve çocukluk dönemi de dahil olmak üzere yaşadığımız tehlikeli durumlar ve travma-hasar görme durumunda korkular kompleks bir yapı oluşturarak bütüncül varlığımıza yerleşebilir ve buradan çözülene kadar kalabilir. Her korkuya kendine özgü çareyi uygulamak gerekir. Bu çare uygulanmadığı sürece korku kalır ve kişinin hayat deneyimine olumsuz etkide bulunur.

Korkuyu genel ve özel olarak nasıl sınıflandırabiliriz? Korku çok temel bir duygudur ve bir çok psikolojik kompleksin yapıtaşı ve çıkış sebebi olabilir. Korku varlığı bir kişinin deneyimini, düşünme ve karar mekanizmasını koşullandırırken sıklıkla vurgu kazanır, ancak bu sadece korku ile sınırlı değildir, bir kişi bir çok dürtü ile hareket edebilir ve karar verebilir. Kalıcı korkular bir kişinin sıklıkla yanlış kararlar vermesini ve kendini çok kısıtlamasına sebep olabilir.

Korkulardan özgür yaşamak bir bakıma içinizdeki Kahraman arketipini aktifleştirmeniz ve özümsemeniz ile de büyük oranda mümkün olabilir.

İçsel yaşantıda korkular barınması durumunda Ego zihnin içinde kendine güvenli alanlar yaratma ihtiyacı duyar. Ego güven alanı yaratırken içsel algıda seçici bir hale gelerek manevi bedenlerin içeriğindeki bazı parçalara algısını kapatabilir. Özellikle geçmiş yaşamlar baştan kapalı ve belirsiz olarak gelirler. Ancak toplumsal koşullandırmalar da bu konu hakkında kişiyi bazı yönlerden kapatabilir. Bir kişinin içeriğindekini gözlemleyip, farkında olmaması içinde bir belirsizlik ve karmaşa yaratır. İçsel ortamda huzur bozulunca korku da kalıcı bir hale gelebilir ancak üstü başka duygularla kapatılabilir.

Korku oluştuğu zaman kaçmayı, savunmayı, saldırmayı, saklanmayı, zararı göğüslemeyi veya yüzleşmeyi tercih edebiliz. Ancak korku oluştuğunda bizi ele geçirir veya biz korkuya kapılırsak nefesimiz kesilebilir, kilitlenip kalabiliriz de. Bu korkuyla ilgili deneyimlerinizi nasıl anladığınız ve nasıl başettiğiniz ile yakından ilgilidir.

Hayati bir tehlike veya risk olduğu zaman korku güdüsüyle hareket eden kişi hemen tehlike durumunu geçirmeye kaçarak-yüzleşerek-savaşarak yönelebilir, ancak kilitlenip kaldığı zaman tehlikenin gerçekleşmesi ve kişinin zarar görmesi olumlu bir dış müdahale olmadığı sürece kesindir. Bunu kişinin kendi canını koruma güdüsüne bağlı düşünebiliriz.

Korku Birikiminin Koruma Mekanizmasına Etkileri

Korkuyla yaşarken yüzleşmemek korkuların birikmesine sebep olur.

Yerleşmiş korkuların mevcudiyetinde korkunun kişinin maneviyatından ve bütününden çıkarılması hayat kalitesinin de yükselmesi için çok önemlidir. Sebepsiz korkular hayatınızda aksiliklerin oluşmasına veya kendi kendinizi engellemenize sebep olabilir.

Yaşamınız veya sevdiğiniz bir şey tehlike altına düştüğü zaman içgüdüler devreye girerler. Korku çok temel bir duygudur ve buradaki içgüdüleri iyi anlamak önemlidir. Korku birikimi içgüdülerin üzerinde kabuklar oluşturabilir. Kişinin gereksiz yere korku hissetmesi içgüdüsel olarak algısının yetersizleşmesine ve tıkanmasına sebep olabilir. Kalıcı olarak evham hisseden birisi gerçekte olandan çok uzaklaşır.

Sebepsiz korkular yüzünden insanlar yalan söyleme alışkanlıkları geliştirmeye meyil edebilir, çünkü yalan söylerek kendini güvende tutabileceğini düşünebilir. Ancak hayatı yalanlar üzerine kurmanın da en güvensiz hareket olduğunu ve ancak geçici bir süreliğine kişiyi korunaklı-konfor alanında tutacağını da görmek gerekir.

Yalan söyleme alışkanlığı geliştiren bir bireyin bilinçaltında yalan söyleyen kişilik parçaları olur. Yalan zihinde bir hakikat kırılması oluşturur ve bu durumda kişinin zihinsel ve sezgisel yetenekleri olması gerektiği gibi doğru çalışmayabilir ve kişi doğru hissedemeyebilir, anlamlandıramayabilir, yorumlayamayabilir ve algılayamayabilir.

Burada önemli olan koruma güdüsünün ve savunma mekanizmalarının sağlığıdır. Koruma güdüleriniz sağlıklı olduğu sürece hem maddi hem de manevi konularla ilgili korkmak için bir çok sebebiniz de ortadan kalkar.

Her zaman korku halinde olmak yerine sağlıklı olan koruma mekanizmalarının tehlike olduğu zaman devreye girmesidir. Tehlikenin olmadığı durumlarda kişinin dikkati açık ve yoğun olabilir. Ancak sabitleşmiş korkunun varlığında kişinin dikkati telaştan sallantıda olabilir ve kişi gereksiz yere korku sebepli hareketlerde bulunabilir. Bunların ayıklanması için bütüncül bedenin içeriğindeki korkuları da ayrıştırıp arınmak önemlidir. Böylelikle kişi daha rahat hareket edebilir.

Korkulardan Nasıl Özgürleşebiliriz

Korku sebeplerini ortadan kaldırmak veya onarmak-dönüştürmek korkulardan özgürleşme yolunda doğru bir adımdır. Ayrıca kişinin dikkatini geliştirmesi ve farkındalığını arttırması da özgürlük için oldukça yerindedir. Dikkatli birisi tehlikenin varlığının ve yokluğunun da farkında olabilir.

Korkuyu olumlamak korkunun kalıcı olmasına sebep olur. Bir korkunuz varsa “Korkuyorum” demek yerine “Korkmak yerine cesareti/sevgiyi/yüzleşmeyi/özgürlüğü seçiyorum.” diyerek korkulardan arınmaya başlayabilirsiniz. Niyetinizi belirttikten sonra enerjiye ve hayatınıza da yön vermiş olursunuz. Bunun yanı sıra yapabileceğiniz bir çok olumlama ile kendinizi korkulardan özgürleşme yolunda koşullandırabilirsiniz.

Korktuğunuz unsurlar, varlıklar, kişiler ve durumlar ile yüzleşmeden sadece kaçarsınız ve korku kalır, hatta büyüyebilir. Bir kişiden korkuyorsanız onu daha iyi tanımanız çok yerindedir. Gerçek bir tehlike olmadığı durumda hissedilen korku şimdi ve burada olmaması yönüyle illüzyoniktir. Ancak bu illüzyon bize bilinçaltımızda bulunan bir içeriği ya da dışarıdan gelen bir enerjiyi gösterebilir. Çevredeki korkuya kapılmamak için de hisleri ve kaynaklarını ayrıştırabilmek önemlidir.

Korkular kadar korkuyu işleyebilen, önleyebilen, dönüştürebilen ve yok edebilen değer ve olguları da iyi anlamak ve hayatımıza yerleştirebilmek gerekir. Bunlar arasında;

Güven ve Özgüven
Cesaret ve Yüzleşme
İrade ve Kararlılık
Güçlü Olmak
Yeterlilik ve Başarı
Emin Olmak
Anlamak
Değer ve Özdeğer
Özgürlük
Sorumluluk
Aşkınlık
Sevgi
Merak ve İlgi
Adalet gibi değerler bulunabilir.

Bunları tanımak korkunun olmadığı ihtimalleri de gerçekleştirebilmek için bir önkoşuldur. Kendimizi bu kavramlar hakkında uygun bir şekilde koşullandırarak gelecekteki hareketlerimizden korku ve bir çok olumsuzluğu önleyebilir ve kaldırabiliriz.

Kalıcı bir korku hissettiğiniz zaman cevaplamanız gereken önemli sorulardan biri; “Gerçekten korkulacak bir şey var mı?” ve “Şu anda hissettiğim korkunun esas ve kök sebebi nedir?” sorularıdır. Bundan sonra Ne/Neden/Ne için/Nasıl/Ne bekliyorum/Ne zaman/Ne kadar sorularını sorarak derinleşmeniz ve korkunun formunu anlamanız da korkuyu tutup çekmenize olanak sağlar.

Önemli olan konulardan biri bilinmeyenlerin bilinir hale gelmesidir. Bilinmeyen haliyle korku ve endişe uyandırabilir. Ancak bilinmeyen her zaman var olan bir durumdur. Merak/ilgi/cesaret/özgüven ile bilinmezlikler ve belirsizlikler ortadan kalkabilir ve gerekli bilgiyi bilebiliriz.

Kişinin rahat olduğu zamanlarda içgüdüleri üzerine odaklanarak keşfetmesi ziyadesiyle uygundur. Korku birikiminden ötürü oluşan kabukları çözündürmek için İlahi Şifa Işığı, Reiki ve Çeşitlerinin yanı sıra El-Ğaffar, El-Ğaffur, El-Kadir, El-Bais, Es-Selam, El-Alim, El-Mumin, El-Muheymin, El-Muktedir, Er-Reşid, El-Hadi, El-Hakk, El-Batın, Ez-Zahir gibi isimleri de imgelemle birlikte zikretmesi korkuları işlemek için uygundur. Başmeleklerden Azrail, Kesfeyail (Tzaphkiel), Cebrail, Mikail ile irtibata girmek de korkuları işlemenize yardımcı olur.

Bir şeyden neden, nasıl, ne için, ne kadar korktuğunuzu anlamak korkuyu işlemek için önemlidir. Bundan sonrasında korkunun hayatınızı nasıl etkilediği, nelere sebep olduğu, sizi nasıl engellediğini, sizi nasıl hareket etmeye koşullandırdığını anlamak çok yerindedir. Böylelikle içsel olarak korkudan dolayı karanlıkta veya belirsiz kalan her şey açığa çıkar ve netleşir. Bu zihinsel ve duygusal netlik içinde korkuyu sınıflandırmamız aynı zamanda korkuyu da nasıl işleyeceğimizi de bilmemizi sağlar.

Kalıcı korkular geçmişte yaşanan olumsuz deneyimlerden veya aile-okul-toplum koşullandırmalarından kaynaklı olabilir. Geçmişte yaşanan deneyimlerden kaynaklı korkular bu ömürde her hangi bir zamanda vuku bulabileceği gibi geçmiş yaşamlardan da bugüne taşınıyor olabilir. Geçmiş yaşamlar ile ilgili korkuları temizlemek için Regresyon Çalışması ile ilgili yazımıza ve Karma ve Reenkarnasyon makalelerine başvurabilirsiniz.

Regresyon çalışması Ölüm ile ilgili olan korkuların da büyük bir kısmının ortadan kalkmasını sağlar. Regresyon ile evrende varolan reenkarnasyon durumu açığa çıkar ve netleşir. Böylelikle Ölüm ve Ötesi kişi için belirsiz olmaktan çıkar ve keşfedebileceği bir alan haline gelir.

Büyüsel ve Varlıksal problemlerin çözülmesi ve Ruhsal-Manevi Koruma Yöntem ve Stratejilerinin bilinmesi de korkulardan özgürleşmek için oldukça yerinde ve önemlidir.

--

--