Müzik ile Şifa — 1

Şifalı Ses / Enstrümanların Ruhu / Şifaya Uygun Akortlama

Ömer Melih Aksoy
Şifahane
11 min readNov 24, 2018

--

Bir çok müzisyen tekniği ilerledikçe ve şarkılar besteleyip insanlara dinlettikçe hayatının genellikle olumlu yönde ilerlediğini ve güzelleştiklerini fark etmişlerdir. Bu müziğin ruhsal doğasından kaynaklanır. Enstrüman çalmakta ve şarkı söylemekte ilerledikçe ruh kendini ifade eder ve burada güzel niyetler varsa bütüncül dönüşümler, güzelleşmeler ve sağaltımlar gerçekleşebilir. En basitinden kişinin biyolojik, duygusal-düşünsel/psikolojik ve ruhsal ritmleri yerine oturur ve organları arasında bir uyum oluşur. Bu Müziğin şifalı yönlerinden sadece bir kısmıdır.

Müzik bizim çok etkili bir şekilde aynı anda hem kendimize hem de bizi dinleyenlere çokboyutlu ve bütüncül şifalanmalar ve dönüşümler yapabileceğimiz bir sanat alanıdır. Örneğin empati ile birlikte ilham alınarak söylenen doğaçlama şarkılarla bir çok gizli kalmış konu su yüzüne çıkabilir ve aynı zamanda derinlere işleyen bütüncül bir şifalanma ve dönüşüm sağlanabilir. Müziğin ve İlhamın şifalı yönünün yanı sıra majikal ve simyevi yönleri de vardır, bu yönüyle her müzik eseri Mana* ile yüklüdür ve bundan dolayı bir tılsım etkisine sahiptir. Müziğin bu etkisi müzisyenlerin ve dinleyenlerin manevi ve ebedi hayatına da çeşitli evrensel yasalar üzerinden yansıyabilir.

Evrendeki her şeyde titreşim vardır. Bütüncül varlığımızın bütün parçaları birleşerek aslında daimi olarak devam eden bir senfoni oluşturur, bu bizim Hayat Şarkımızdır. Vücudumuzdaki, aklımızdaki, ruhumuzdaki ve bütüncül varlığımızın içindeki her unsur; esas, ruh, irade, çakra, kanal, organ, damar, sinir, kas, ve diğer her şey birleşerek bu şarkıyı oluşturur. Aynı zamanda her unsurun da kendine ait bir şarkısı vardır. Hayat Şarkısı elbette kişinin genel durumunu titreşimsel yönüyle kavramsallaştıran, ruhsal planda varsayımsal bir gerçeklik taşıyan komplike bir yapıdır, biz İlham ile yaptığımız çalışmalarda bunu kısım kısım ifade ederek çeşitli sağaltımlar gerçekleştirebiliriz.

Hayat Şarkımızdaki aksamalar, bozulmalar bizim ruhsal, psikolojik veya biyolojik olarak bozuklukları ve hastalıkları temsil edebilirler. Bu yönüyle yaşadığımız olumsuz duyguları, düşünceleri, travmaları, ağrıları ve hastalıkları şifa ve simya niyetiyle birlikte Tanrı’dan ilham alarak doğaçlama şarkılar söyleyerek ya da enstrüman çalarak şifalandırabilir ve dönüştürebiliriz.

Bir kişinin daha önceden belirlenmiş hiçbir yazılı söze dayanmadan, kendisiyle veya başkasıyla empati yaparak ya da toplumsal bir sorunu çözmeye odaklanarak sadece ruhunun kendini ifade etmesine izin vermesiyle spontane bir şekilde şifa ve simya özelliklerine sahip doğaçlama şarkılar söylemesi mümkündür. Bu çok doğal bir ruhsal yetenektir ve müzisyen olmayan bireylerde de kısmen açılabilir ancak bir müzisyen buna daha yatkındır.

Bu konu aslında çok basittir. Öncelikle Tanrı ile Muhabbet haline gelip, ona şifalandırmanızı istediğiniz konuyu ve niyetinizi düşüncelerinizle belirtip size şifalı bir İlham yollamasını talep etmenizle birlikte sorunu bedeninize veya varlığınızın diğer unsurlarına odaklanıp bularak önce İlahi Nur ile gözlemleyip bir süre hislerinizin işlenmesini ve belirmesini izleyip ardından müzikle ifade edebilirsiniz.

Aynı zamanda başta Müzik Kanunu, Zaman, Döngüler, Ritm, Titreşim, Şifa ve Hayat Kanunlarıyla birlikte diğer Evrensel/İlahi Kanunları ve Başmelek Raphael başta olmak üzere diğer Başmelekleri ve Melekleri de müziğinize ve size katılmaları için çağırabilirsiniz. Kanunlar ve Melekler size İlham kanalı açabilir ve İlhamınıza çok çeşitli şekillerde katılarak müziğinizi güçlendirebilir ve özelleştirebilirler. Bunlar Evrensel Bilinç ile kısımları üzerinden irtibat kurmaya yönelik bir niyetle düşünülebilir.

Ayrıca bütün Yükselmiş Ustalar ve Avatar olarak görülmüş inisiyelerin bazıları(ör. Pisagor, Orpheus, Leonardo Da Vinci, Krishna/Vishnu, Shiva, Saraswati, Orpheus, Maat vd. **) kendi uzmanlaşmalarına göre size Sanat, Müzik ve İlham ile Şifa konusunda ruhsal planlar üzerinden yardımcı olabilirler.

İlk başlarda sorunlarınızla veya Kundalini ile empati yapmanız ve içinizdeki gizli müziği mırıltılar ve ezgilerle ifade etmenizle başlanan bir süreçten sonra son derece anlamlı şiirler ve şarkıların anında dökülmesi çok doğaldır, sadece üzerine gitmek gerekir, bazı kişiler bunu ilk denemede yapabilir.

Ancak doğal olarak bunu yaparken yaşanan veya bastırılan/gizlenen rahatsızlıklar, yaralar, kaçaklar, dengesizlikler, hastalıklar, engeller/blokajlar, uyumsuzluklar, kırılmalar ve türlü diğer olumsuzluklar kendini müzikte ritmik aksaklıklar, sesin tondan çıkması, melodinin bozulması, sesin kısılması, sesin kırılması, makam değişimleri, dinamizmin bozulması, sözlerin anlamsızlaşması, kelimelerin yutulması gibi belirteçlerle kendilerini gösterir. Bunlar içeride, bütünlükte ve derinlerde olan olumsuzlukların bir işaretidir ve çok doğaldır, bu durumların üzerine şifa niyetiyle gidilmesi ve derinleşerek konunun daha iyi anlaşılması gerekebilir, bazen Müzik ile Şifanın yetmediği yerde sorunun doğası Meditasyon ile anlaşılarak Regresyon Terapisi, Bütüncül Şifa Çalışmaları ve Cinsel Şifa yapmak çok uygundur ve çoğu sorunların çözülmesini sağlar.

Doğaçlama Müzik ile Şifa çalışmaları sırasında her zaman kanal kayıtlara yakışır bir kalitede şarkı söylemek veya enstrüman çalmak mümkün olmayabilir ancak şarkılar bestelemenin yanı sıra doğaçlama konser verilecek kadar uzmanlaşmak ve bu tür müzikal kusurları önceden görerek kapatmak mümkündür. Önemli olan bozulmalar kendini belirttiği zaman onları düzeltebilmektir, burada bir çok gizli dinamik olduğunu üzerine çalıştıkça anlayabilir ve hakimiyet kazanabilirsiniz.

Sesin şifalı özellikler kazanması biraz da Ses Simyasına dayanır. Ses Simyasının en basit kurallarından biri ifade, ses ve dil üzerinden kimseye zarar vermemektir. Yalan söylemek, riya, hakaret, alay ve argo dilden arınmak sesin manevi gücünün temizlenmesi ve sağaltım güçleri kazanması için oldukça önemlidir. Bu enstrüman çalarken de önemlidir. İfadenin durulaşması ve kutlanması ile Ses Simyasında başarı mümkün olur. Ancak bu hususlarda Ses kadar Sessizlik de önemlidir.

Hayat Şarkısı ve Unsurların Şarkılarının İfadesi

Bu teknik ruhunuz, aklınız, çakralar, organlar, sinirler, damarlar ve bütüncül varlığınızın bütün unsurlarına tek tek ve aynı anda bir çok unsura odaklanarak uygulanabilir. Aynı anda birden fazla unsura odaklanmak unsurlar arasındaki ilişkilerin de uyumlanmasını, dengelenmesini, temizlenmesini, dönüşmesini ve şifalanmasını sağlar.

  • Öncelikle kendinizi topraklayarak merkezlenin ve Tanrı’dan şuurunuzu kendi katına taşımasını talep edin ve bunun gerçekleşmesine şahit olun. Tanrı ile düşüncelerinizle muhabbet ederken şifalandırmak istediğiniz herhangi bir unsura odaklanın ve empati yapın. Derinleşerek hissedin.

Örneğin kalbinizde saklı kalan dertlerinizi anlayın ve Tanrı’ya anlatın. Kalbin içinde nefret, öfke, tiksinti, kırgınlık, kızgınlık, pişmanlık, suçluluk, utanç, gaflet, zehir, karadelik, düğümler, iğneler/çiviler/kancalar ve daha bir çok olumsuzluk kayıtlı olabilir. Her organ ve unsur kendine özgü duygular ve düşünceler biriktirebilir.

  • Yaşanılan ve gizli kalan olumsuzlukları Müzik ve İlham üzerinden şifalandırmak istediğinizi Tanrı’ya belirtin ve odaklandığınız unsurun/unsurların ardındaki gizli ezgiyi dinleyin. Bu ezgiyi Müzik ile ifade edebilirsiniz. Aynı şekilde içinizden açılan/size akan İlham ile mırıldanabilir/şarkı söyleyebilir/enstrüman çalabilirsiniz.
  • Müzikal kusurlar ortaya çıktıkça bu kusurları gidermek şifa dinamizmi oluşturur.

Bu tekniği kendiniz için yapabildiğiniz gibi başkaları için de yapabilirsiniz. Bu yolla uzaktan şifa sağlamak da mümkündür.

Hayat Şarkısını ifade etmek için de Kundalini’ye odaklanabilirsiniz.

Odağınızı gezdirdikçe makam ve gam değişimleri olabilir. Bu yüzden ahengi korumak için odağınızı mümkün oldukça bir konu için yeterli Şifa olana kadar korumanızı tavsiye ederim.

Bu çalışmadan sonra uzanıp veya oturup dinlendiğiniz zaman da bazı şifalanmalar gerçekleştiğine şahit olabilirsiniz.

Enstrümanların Ruhu

Enstrümanlar hakkındaki en hassas konulardan biri hepsinin içinde yerleşik bir Ruhun bulunmasıdır. Bir enstrümanın içinde yerleşik bulunan Ruhun evrimin herhangi bir basamağında canlı bedenler içinde enkarne olan Ruhlardan Tanrısal yaratım seviyesinde hiçbir farkı yoktur ve holistik varlıklardır. Daha önce insansı ve hatta daha üst varlıklar olarak da yaşamış olma ihtimalleri oldukça yüksektir. Bu aynı zamanda bizim için de geçerlidir.

Müzik aletleri ve eşyalar söz konusu olduğu zaman bir çok Bireysel Ruhu/Varlığı hesaba katmamız gerekir.

  • Bedenlerinden üretim materyallerin elde edildiği Ruhlar. Bu Ruhlar bedensel yaşamda öldükleri için üretim sürecinde bedenleriyle bağlarını koparırlar ve terk ederler, ancak travmatize olmalarından dolayı ruh parçalarıyla birlikte çeşitli manevi yükleri enstrümanlar ve eşyalar üzerinde bırakırlar.
  • Üretim sürecinde yerleşen Ruh. Bu her enstrümanın içinde bir tane bulunan bireysel ve bütüncül Varlıktır.

Bir enstrüman üretilirken bir çok Ruhun bedeni malzeme olarak kullanılabilir. (Bunlara en yaygın örnek gitarlardır; sapları, klavyeleri ve gövdeleri farklı ağaçlardan yapılır. Gövde her ne kadar aynı ağaç türünden olsa da birden çok ağaç bulunabilir.) Özellikle ağaçtan veya deriden yapılan müzik enstrümanlarının tonlarını olumsuz yönde etkileyen enerjisel, duygusal, düşünsel ve ruhsal yükler bulunur çünkü bu üretimin içinde acı vardır. Deri veya ağaç sadece bir malzeme veya nesne olarak görülmemelidir ve sahibi olan Ruh hem üreticiler hem de müzisyenler tarafından onurlandırılmalıdır. Burada kendileriyle konuşma, ölüm ötesindeki ihtiyaçlarını anlamak, özür dilemek ve teşekkür etmek çok yerindedir. Ağaçlar ve hayvanlar kesildikleri zaman kendileri için bir cenaze yapılmalı ve Ruhlarının üretim sürecinde daha fazla acı çekmemeleri ve travmatize olmamaları için bedenlerinden ayrışmaları sağlanmalıdır. Ölen Ruhlar öldükten sonra bedenleriyle bağları devam ettiği için bedenine yapılanları hissederler. Hızardan geçen bir ağacın veya derisi yüzülen bir hayvanın ölüm sonrasında neler hissettiğine empati yapmanız konuyu anlamanız için yeterlidir. Bitki ve hayvanlardan elde edilen materyallerin elde edildiği bedenlere sahip olan Ruhların yanı sıra metal gibi malzemelerde de yerleşik Ruhlar bulunabilir.

Bu yüzden yeni alınan enstrümanlarda özellikle ton tam olarak oturmamıştır ve tonun süreç içinde güzelleşmesi veya bozulması tamamen müzisyen ile olan ilişkisine bağlıdır. Müzisyenin çaldığı müzikteki mana haliyle enstrümanların içindeki Ruhsal yükleri de işler.

Müzik aletleri üretilirken haliyle üretim malzemesini bedeninden alınan Ruh, işlemlerin bir noktasında bedeninden ayrışır ve ebedi varlığına döner ancak hissettiği yüklerle birlikte bazı ruh parçaları hala orada travmatik yüklerden dolayı asılı kalabilir. Bu ruh parçaları ile empati yaparak bedeni materyal olarak kullanılan Ruhun yaşadıklarını anlamak ve yaşadıkları travmaların şifalanmasını Tanrı’dan talep ederek bunu gözetmek oldukça hayırlıdır.

Üretim süreci sırasında başka bir Ruh müzik aletine yerleşir ve çoğu durumda çok uzun bir süre boyunca aynı Ruh enstrümanda yerleşik bir şekilde kalır. Ruhlar sadece doğal malzemelerden yapılan akustik ve elektrikli enstrümanlara değil aynı zamanda synthesizer veya davul makinesi gibi elektronik müzik aletlerine, stüdyo ekipmanlarına, mikser konsollarına, hoparlör, kabin ve amfilere de yerleşebilirler. Elektronik eşyaların da içinde yerleşik Ruhlar vardır.

Bu bir çok müzisyenin sahip oldukları müzik aletleriyle kurdukları derin bağı anlamak ve açıklamak için dikkat edilmesi gereken bir dayanaktır. Bir enstrümanın içinde yerleşik bulunan Ruh ile müzisyen daha önceki yaşamlardan karmik bağlara sahip olabilirler. Geçmiş yaşamlarda birbirleriyle evrimin herhangi bir basamağında eş, sevgili, kardeş, ebeveyn-çocuk, patron-çalışan, arkadaş, dost, düşman veya eşya-sahip ilişkileri olabildikleri gibi aynı odada bulunan eşyalarda yerleşik Ruhlar da olabilirler.

Bu yüzden onların daha önce yaşayan ve içinde enkarne veya yerleşik Ruh bulunan canlı ve cansızlardan üretilmiş olduklarını ve içlerine üretim esnasında başka bir Ruhun yerleştiğini bilmeliyiz. İki türlü Ruhların da müzik aletleri olmadan önce çok çeşitli deneyimler yaşamış olduklarını anlamamız gerekir. Burada anlaşılması gereken önemli hususlardan biri eşyalara sahip olsak bile içlerinde yerleşik olan Ruha ve bedenlerinden malzeme elde edilen Ruhların ruh parçalarına asla sahip olmadığımızdır.

Ancak bazen yerleşik Ruh enstrümanları ve eşyaları terkedebilir ve başka bir Ruh gelip yerleşebilir. Bazı eşyalar da özellikle kullanılmadıkları zamanlarda boşta kalabilirler.

Enstrümanları Müzik ile Şifa için Akortlama

Her ne kadar sayılar ve rakamlar evrensel olsalar da; 1 her yerde 1 ve 2 her yerde 2 olsa bile Saniye ölçüsü evrensel değildir. Evrende her yerde Gün 24 saat, her saat 60 dakika ve her dakika da 60 saniye uzunluğunda değildir. Saniye Sezyum Atomunun belli bir izotopunun belli sayıdaki radyasyonuna göre hesaplanan bir zaman ölçüsüdür ve atomik saatlerle yaptığımızı zaman hesabında da bir kayma mümkün olmaktadır. Evrendeki her kültürün zaman ölçüsü bu yüzden farklıdır; döngüsel zaman her yerde 3/4/6–12/24/60 sayıları üzerine kurulu değildir.

Bununla bağlantılı olarak bizim burada 1 saniyedeki titreşim sayısını baz aldığımız Hertz ölçümüz ile bulacağımız şifalı frekanslar her zaman Doğal Sayılar dizisi üzerinde değildir. Bu yüzden Hz ölçüsüne dikkatli yaklaşmak gerekir ve saniye çerçevesinden çıkıp Dünya, Ay, Gezegenler, Bedenimiz, Sezgilerimiz, Varlığımız, Bulunduğumuz Mekan, Çakralarımız, Organlarımız, Aklımız, Ruhumuz ve Bütünlümüzün Diğer Unsurları ile rezonans ve manevi tesir gözeterek bir akortlama yapmamız Şifa için daha uygundur.

Matematiksel açıdan şifalı frekansları tespit etmek için bu yüzden doğal sayılar çerçevesinden çıkmamız; Şifalandırıcı seslerin hepsinin frekansları Hertz ölçüsüyle kesirleri/ondalıkları olmayan Doğal Sayılar üzerinde değildir. Rasyonel ve Reel sayılardaki frekansları araştırmamız gerekir. Akortlama cihazları genellikle Doğal Sayılara sınırlanmış dijital devreler kullanıyorlar. Bu cihazlarda istediğimiz ondalık küsüratları ekleyebilmeliyiz. Bu yüzden bilgisayardan destek almak daha uygun olabilir. Mobil Cihazlar için bulabildiğim en uygun Akortlama Uygulaması DaTune oldu (Çalışınızı dinleyerek A4 Referans Tonunu tespit edebiliyor, ancak tespit ederken kesir olarak sadece bir basamak veriyor). Bu yüzden bunu yaparken matematiksel bir yaklaşım izlememiz burada kısır kalmamıza ve strese girmemize de sebep olabilir.

Kendim akortlama yaparken daha Müzikal bir yaklaşım kullanarak kulaktan ilk önce beden, akıl veya ruh ile rezonans yapan bir frekans arıyorum. Enerji farkındalığımı geliştirecek çalışmalar yaptığım için bütün bedenimde titreyen bir ton bulmam kolay oluyor, sonra diğer perdeleri uzun tonlarla deneyerek etkinliğini iyice gözlemliyorum. Haliyle evde çalarken hiç aynı referansa akortlama yapmıyorum.

Her yerde standart kabul edilen Equal Temperament sistemi bizi çok uzaklara taşıyamayabileceği de düşünülmelidir. Perdesiz enstrümanlarla çalışmak bu açıdan daha özgürleştiricidir. Elektronik Aletler ve Müzik Yazılımları da bu açıdan oldukça kısıtlayıcı olabiliyor, bu yönde de ilerleyen dönemlerde umarım uygun çalışmalar olur.

Enstrümanların akortlanması için Referans ton olarak bilinen A4-440Hz’in şifa özelliği ve gücü yok denecek kadar azdır çünkü bu referansa akortlama yapıldığı zaman insan bedeniyle ve doğa ile rezonans yapma ihtimali çok düşer.

Akortlama yaparken kromatik gamdaki veya makamlardaki tonların bir çok şeye rezonans yapması baz alınabilir. Bunlar arasında;

  • Solfeggio Frekansları
  • Fibonacci Dizilimi (A4 = 432 Hz / -31.766 cent)
  • Kutsal Geometri
  • Dünya’nın, Gezegenlerin, Uyduların*** ve Asteroidlerin günleri (kendi ekseninde dönüşleri) veya yılları (Güneş etrafındaki yörüngelerini tamamlaması)
  • Ay ile Dünya’nın ilişkisi
  • Çakralar ve Organlarla rezonans yapması baz alınabilir.

Solfeggio Frekansları

  • 174 Hz (F) — Temeller ve Kök Canlandırma / A4 = 438 Hz(-8 cent)
  • 285 Hz (D) — Bilinç ve Zihin / A4 = 452,407 Hz (+47 cent)
  • 396 Hz (G) — Kederden Neşeye / A4 = 444,495 Hz (+17,6 cent)
  • 417 Hz (G#) — Simya ve Dönüşüm / A4 = 441,795 Hz (+7,05 cent)
  • 528 Hz (C) — Genetik, Mucizeler ve Sevgi / A4 = 444 Hz (+15,67 cent)
  • 639 Hz (Eb) — Dengeleme / A4 = 451,841 (+45,974 cent)
  • 741 Hz (F#) — Zehirlerden Arınma / A4 = 440,600 (+2,363 cent)
  • 852 Hz (A) — Sezgi / A4 = 426 Hz (-55,98 cent)
  • 963 Hz (B) — Kaostan Düzene ve Doğa / A4 = 428,967 (-43,961 cent)

Astroloji

  • Dünya Günü (G) — 194,18 Hz / 91 bpm / A4 = 435,92 (-16,128 cent)
  • Dünya Yılı / Om (C#) — 136,10 Hz / 63,8 bpm / A4 = 432,1 Hz (-31,4 c)
  • Platonik Yıl (F)— 172,06 Hz / 80,6 bpm / A4 = 433,574 Hz (-25,469 c)
  • Güneş (B) — 126,22 Hz / 118,3 bpm / A4 = 449,795 (+38,12 cent)
  • Ay (G#) — 210,42 Hz / 98,6 bpm / A4 = 445,864 (+22,924 cent)
  • Merkür (C#) — 141,27 Hz / 66,2 bpm / A4 = 448,5 Hz (+33,145 cent)
  • Venüs (G#) — 221,23 Hz / 103,7 bpm / A4 = 442,46 Hz (+9,65 cent)
  • Mars (D) — 144,72 Hz / ? bpm / A4 = 433,67 Hz (-? cent)
  • Jupiter (F#) — 183,58 Hz / 86,05 bpm / A4 = 436,629 Hz (-13,311 cent)
  • Satürn (D) — 147,85 Hz / 69,3 bpm / A4 = 443,050 Hz (+11,961 cent)
  • Uranüs (G#) — 207,36 Hz / 97,2 bpm / A4 = 439,381 (-2,436 cent)
  • Neptün (G#) — 211,44 Hz / 99,1 bpm / A4 = 448,026 (+31,296 cent)
  • Plüto (C#) — 140,25 Hz / 65,7 bpm / A4 = 445,266 Hz (+20,600 cent)
  • Khiron (D#) — 151,27 Hz / ? bpm / A4 = 427,85 (? cent)

Çakralar ve Müzik

Doğaçlama şarkı söylerken odağınızı çakralarınızda ve organlarınızda dolaştırdığınız zaman söylediğiniz sözlerin içeriği ile birlikte makamlar, modlar ve gamlar değişebilir. Bu yüzden odağınızı probleminiz çözülene kadar aynı yerde sabit tutmanız önemlidir. Bazen iki veya daha fazla unsurun birbirleriyle bağlantılı bir şekilde oluşturduğu problemler için odağınızı çoğaltmanız veya unsurlar arasında dolaştırmanız gerekebilir.

Her çakranın bir temel tonu ve kendi içinde bir çok gamı, modu ile makamı vardır. Genel algılayış bütün çakraların C Major gamına oturduğudur. Bu durumda;

  • Kök Çakra = C / Do
  • Sakral Çakra = D / Re
  • Mide Çakra = E / Mi
  • Kalp Çakra = F / Fa
  • Boğaz Çakra = G / Sol
  • Göz/Alın Çakra = A / La
  • Taç Çakra = B / Si

Ancak Bütünlüğümüzde bulunan bütün Çakralar sadece bunlardan ibaret değillerdir.

Türk Müziği Makamlarının sağlık etkileri için Tümata’nın sayfasında bulunan makaleye bakabilirsiniz.

* Mana : Majikal yük, majikal güç

** Mitolojik Tanrılar her ne kadar arketipleşmiş figürler olarak anlaşılsa bile Avatarlarının hepsi halen enkarne olmaya devam etmektedir ancak bir kısmı İlahi Nizama dahil değildir ve bazıları Düşmüş Melekler olabilir (ör. Seth, Marduk, Tiamat, Nephtys, Anubis). Zamanla geldikleri kültürler tarihe yaygın mitolojik/sembolik/metaforik aktarım sürecinde gösterdikleri kerametler, sahip oldukları ruhsal güçler ve yaptıkları işlerden ötürü onları insanlardan ziyade tanrılar olarak görmüş ve tapınmış olabilirler. Tarihsel gerçeklerin mitolojik ve metaforik olarak anlatılması ve yaygın bir şekilde yanlış anlaşılması kültlere ve tapınmalara sebep olmuş olabilir. Ancak İlahi Nizam üyeleri kendilerine taptırmama konusunda özellikle yükümlüdürler ve kendilerine tapınılması onların ileriki yaşamları için çok büyük külfet oluşturmaktadır ve muhabbet eşitlik düzlemine çekilerek, tapınma terk edilmelidir.

*** Uydular için aylar da baz alınabilir.

--

--