Meditasyon — Farkındalık ve Olumsuzluk
Farkındalık kazanmak problemlerin sayısını arttırmaz, ancak var olan problemlerin güzelliklerle birlikte görülmesini sağlar.
Gördüğümüz zaman anlayabiliriz, anladığımız zaman bir yöntem bularak çözebiliriz, yöntemlerimizi idealleştirdikçe sorunlarımızı daha uygun bir şekilde çözeriz ve başkalarına da yardım edebiliriz.
Eğer sorunlarınızı doğru bir yolla tespit/teşhis edemiyor ve çözümsüz kalıyorsanız ve sorunlarınız artıyorsa yaptığınız çalışmalar size ihtiyacınız olan farkındalık ve anlayışı katmıyor veya doğru yöntemleri uygulamıyorsunuz demektir. Farkındalık arttıkça sorunları daha rahat görebilir ve sebeplerini daha iyi anlayabilirsiniz, böylelikle uygun çözümler uygulayarak sorunlarınızı çözebilirsiniz. Meditasyon çalışmalarında insanların huzursuz olması bu yüzden çok doğaldır ve çözümle birlikte gelen rahatlamalarla devam eden yol çoğu zaman daha yarılanmamıştır bile. Bu yüzden meditasyon çalışmaları dirayet ve disiplin ile takip edilmesi gerekir.
Farkındalık bu yüzden başta bazılarına umut kırıcı gibi gözükse bile bu yeni fark edilen olumsuzluğun içeriğinin hissedilmesinden kaynaklı bir sanrıdır. Farkındalık aslında umudun çok önemli bir bileşenidir.
Meditasyon çalışmalarının huzursuzluk vermesinin temelindeki sebep de bu dinamiktir. Aslında meditasyonla kazanılan bu farkındalık huzuru da kazanmanız için ne yapmanız gerektiğini görmenizi sağlar. Huzur sadece meditasyonla değil kazanılan farkındalık üzerine aktif, itinalı ve basiretli bir çaba göstererek kazanılabilir.
Bundan dolayı meditasyonlar çok çeşitli olmalıdır ve tek bir meditasyon sürekli tekrarlanmamalıdır. Meditasyon bütüncül olarak tanımak, anlamak ve basiret kazanmak için de yapılmalıdır.
Kavramsal meditasyonlar düşüncelerimizi daha doğru hale getirir,ancak bunda bütün eksenler gözetilmelidir, bir kavramın Tanrı tarafından nasıl görüldüğü, ideali ve doğrusu anlaşıldığı kadar doğası, gerçeği, mevcut hali ve herkes tarafından nasıl kavrandığı da anlaşılmalıdır ve burada mevcut durumdan ideal duruma giden bir yol çizilmeli ve bu takip edilmelidir, böylelikle şifa gelir.
Problem yaşadığımız bir konu ile ilgili düşüncelerimiz aynı kalmaya devam ettiği sürece o problemin çözülmesi olasılığında bir artış gözükmez.
Dikkatli meditasyonlarla başlayan bir yolculukta kazandığımız farkındalıklar üzerine itinayla kapsamlı ve bütüncül bir anlayış ve hikmet geliştirerek sorunlarımızı çözmemizle gerçekleşen rahatlamalarla devam eden ve biten yolculukları takip edebiliriz.
Meditasyon anlık rahatlamalar arayışında başvurabileceğimiz bir uyuşturucu veya antidepresan değildir, gerçek hayatımızın gerçek problemlerini sabır, gayret ve itinalı süreçler ile kökünden ve bütünüyle çözmek için başvurabileceğimiz bir çaredir.
Meditasyon tam anlamıyla gerçek ve bütüncül bir şekilde hakikati olduğu gibi kabul etmeyi gerektirir. Kendimize meditasyon yaptığımız ve Tanrı ile (veya Meleklerle) muhabbet ettiğimiz yerde kendimizi eleştirmeyi/yargılamayı ve eleştiri/yargı kaldırmayı ve sindirmeyi öğrenmeliyizdir, bu sorunların tespit edilmesi ve akabinde düzeltilmesi içindir. Bu yüzden ilk arınılması gereken şeylerden bazıları alınganlık, inkar, ihmal ve kayıtsızlıktır.
Eleştiri ve yargılama meditasyon içinde bir tehdit olarak görülmemelidir, bu olumsuzlukların neden-sonuç bağlamı içinde doğru bir şekilde anlaşılarak giderilmesi içindir. Meditasyon yargı ve eleştiri mekanizmalarımızı da geliştirir ve olumlu hale getirir. Bütün olumsuz ve olumlu yönlerimizi kabul etmediğimiz sürece meditasyon çalışmaları verimli olmaz ve sanrı tuzağına düşebiliriz. Şimdiki ve geçmiş ömürlerimize dair bütün günahlarımız, hatalarımız, eksiklerimiz, kusurlarımız, yanlışlarımız, yalanlarımız, aşırılıklarımız, doğrularımız, erdemlerimiz, yeteneklerimiz, etkilerimiz, eylemlerimiz, nüfuzumuz olduğu gibi kabul edilmeli ve bu benlik ötesinde de geçerli olmalıdır.
Bugün gayet iyi bir insan olabilir ve faydanız zararınızdan daha fazla olabilir ancak bu her ömrünüz için geçerli olmayabilir. Azizler de Aziz olmadan önce kusurlu bireyler olarak bir çok günah işlemişlerdir ve bu günahlarla ve kusurlarla geri dönüp yüzleşmedikleri sürece kendilerini rahatsız eden durumlar ve özellikler olarak hayatlarında kalırlar. Bu durum bazen masumiyetlerinden olmalarına ve düşmelerine sebep olur. Bu yüzden bir takım mertebelere erdiğiniz yerde bile yüzleşmeniz gereken günahlarınız olabilir.
Kendinizden dışlayarak attığınız olumsuzluklarınızın size muallakta veya muğlak bir şekilde geri dönme ihtimali vardır ve bu dışlama eylemi genellikle problemlerin fark edilmesini daha da zorlaştırır. Olumsuzluklarınızı olduğu gibi kabul ettiğiniz yerde işleyebilir ve kusursuzlaşmaya doğru adım atabilirsiniz. Burada önemli olan kusuru oluşturan bileşenleri ayrıştırmak, düzeltmek, onarmak, sağaltmak ve geliştirmektir. Bu içsel çatışmalarınızı bitirmeniz için de gereklidir.
Yaşadıklarımız ve yaptıklarımız bizim ayrılmaz ve değişmez bir parçamızdır ancak buna dair algımızı ve anlayışımızı değiştirebilir/geliştirebilir ve buradan hikmet süzebiliriz. Yaşadığımız her şeyi bir yaşanmışlık olarak kabul etmek ve yaptığımız her şeyin sorumluluğunu almak meditasyonların verimli olması için son derece gereklidir.
Sevginin her şeyi olduğu gibi görüp kabul ettiği yerde daha olumlu ve güzel hale getirdiği bir gerçektir. Sadece gönlün değil aklın da sevgisi vardır. Aklın sevgisi problemleri problem oluşturmadan çözmeyi sağlar ve bunun yanı sıra daha bir çok sırrı ve hikmeti vardır. Ama burada sadece sevgi yetmez. Muradımızı ve sevgimizi gerçekleştirebilmek için bir çok şeye daha ihtiyacımız vardır.
Bazı meditasyonlar yarım saatlik değildir, milyonlarca yıl süren meditasyonlar da vardır. Bu meditasyonlarda eşikleri ve durakları sonuçla karıştırmamak gerekir.
Bazı meditasyonların da sınırlamaları ve şartları vardır. İçsel Aşk gibi bir olguya meditasyon yaptığınız zaman aylarca hatta yıllarca iffete girmeniz ve partner/sevgili/eş olmadan yaşamanız gerekebilir ancak bir noktada bu meditasyonun tamamlanması için yine birisiyle birlikte olmanız ve İçsel Aşk’ta geçtiğiniz eşiklerin ilişkilerinize nasıl yansıdığını görmeniz de gerekir.
Yaptığınız bir meditasyonda gördüğünüz, hissettiğiniz, duyduğunuz bir şey belki de aylar sonra yerleşebilir ve anlaşılır hale gelebilir. Meditasyonda bazen bir şeyi başlatırsınız bazen de bir şeyi bitirirsiniz. Her şey o an olmalı düşüncesi terk edilmelidir, her şey kendi zamanında ve anında olmalıdır, böylelikle saatlerimiz / çakralarımız ayarlanır.
İlahi Işığa meditasyon yaptığımız zaman keşfetmemiz, görmemiz ve anlamamız gereken çok şey vardır. Bunlardan sonra hakimiyet kazanabiliriz. İlahi Işık haliyle kutlu özellikler taşır ve bizim temizliğimiz ve kutluluğumuz ölçüsünde bizden yayılan Işığın İlahi nitelikleri olabilir. Elimizden çıkan enerji biz her ne kadar evrenden alıp yaysak da bizden geçer ve bizim içsel durumumuza göre bir takım özellikler kazanabilir. Enerji ve Işık sadece elimizden çıkmaz, auramızdan da taşabilir, bakışlarımızdan ve konuşmalarımızdan da akabilir. Işığı veya enerjiyi güçlendiren ve temizleyen etkenler olduğu kadar kirleten etkenler de vardır. Işığımızın ve enerjimizin içindeki olumsuzlukları fark etmezsek kaş yaptığımız yerde göz çıkarabiliriz. Bu etkenlerin bir çok çeşidi vardır; bedenimizde bulunmaması gereken kimyasallar, travmalar, geçmiş yaşamlarda yaşananlar ve yapılanlar, karma, kara büyüler, musallatlar, pratik eksikliği, bilinçdışında birikmiş olumsuz manalar/duygular/düşünceler olabilirler.
Haliyle şifa enerjilerine uyumlama aldıktan hemen sonra kendi sorunlarımızı kapsamlı ve bütüncül bir şekilde tespit ve teşhis edip uygun bir şekilde çözmeden başkalarına şifa vermeye kalkışmamız başkalarını zor durumlara sokabilir. Şifa gibi hayati bir konuda her şeyden emin olmamız en uygunudur, meditasyon biraz da buna hizmet eder ve şartları sağlamak için oldukça gereklidirler.
Basit bir konuyu olduğundan daha karmaşık ve karmaşık bir konuyu olduğundan daha basit görmek nihayetinde hayati ve ebedi hatalara sebep olabilirler.
Aynı durum basit bir konuyu olduğundan daha basit ve karmaşık bir konuyu olduğundan daha karmaşık görmek için de geçerlidir.
Çabuk çözümler uzun süre itina gösterilmesi gereken konularda geçerli çözümler değildir, ama bunlarda da hız kazanmak mümkündür, ama bu da yine itinalı çabaya ve anlayış üzerine kazanılan hikmetlere bağlıdır.
Meditasyon gün be gün doğru bir hayat felsefesi oluşturmanızı sağlar. Felsefe düşüncelerin şifasıdır ve doğru düşüncelerden ebediyete intikal eden sağaltımlara ve olumlu değişimlere şahit olmak mümkündür.
Hakikat ve hakikati aramak varken; araştırma, sorgulama, öğrenme ve deneme yapmadan inançlara tamah etmek ve gerçekleri merak etmemek ebediyete intikal ettiğinde fiyasko, skandal ve rezalete sebep olabilen bir günahtır.
Meditasyon süreç içinde yanlış inançlarımızı doğrularla değiştirmemizi sağlar. Geleneksel ve kültürel inançlar da yanlış olabilir ve doğrulanmaması hep problem olmuştur. Atalarımızın yapmadığı meditasyon borcunu bizim kapamamız gerekir ki zaten Atalarımız da bizlerdik.
