Ruhsal ve Manevi Korunma

Korunma Yöntemleri ve Majikal Gereçler

Ömer Melih Aksoy
Şifahane
32 min readAug 17, 2018

--

Korunma çok boyutlu bir konudur ve her şeyden önce korkmamamız, cesur olmamız ve nelerden korunmamız gerektiğini bilmemiz gerekir. Korumanın en önemli temeli farkındalık sahibi olmak ve gerekli olan çalışmaları yapmaktır.

Kontrol edilemeyen ve/veya anlaşılamayan korkular olumsuz olayların gelişmesine sebep olabilir. Bu yüzden korkmak ve kaçmak hiçbir zaman çözüm değildir ve savaşmak da sorunlar oluşturup bozuk olanın daha da bozulmasına sebep olabilir. Caydırmak için korkutmak da kişinin savaşmak için saldırı veya savunma kipine girmesine sebep olabilir. Birisine zarar verdiğimiz zaman da bu durum zarar verdiğimiz kişide ve çevresindekilerde öfke, nefret duyguları ve intikam arzusu oluşturabilir. Beşer insanlar da dahil olmak üzere temel bir terbiyeden geçmemiş varlıkların geneli olumsuz duygular beslediği kişilerle problemlerini çözmek yerine kayıtsız olmaya ve kayıtsız oldukları yerde zarar vermeye eğilimli olabilirler. Başta travmaları ve günahları olmak üzere olumsuzluklar ile yüzleşemeyen bireyler de bunları özellikle ötekileştirdiği ve yabancılaştığı bireylere yansıtmaya meyillidirler.

Empati daimi olarak işleyen bir duyudur ve bir çok kişi bunun farkında değildir. Burada özellikle köpekler için söylenen ancak hayvanların dışında insanlar da dahil olmak üzere varlıkların genelinde mevcut bulunan bir korku/kaç-savaş mekanizmasından ve bu mekanizmadaki bir kusurdan bahsedebiliriz. Köpeklerin korkunun kokusunu aldığına dair bir yanlış kanı vardır; aslında burada kokudan ziyade duygusal bir algı vardır. Haliyle bir köpeğin yanından korkarak geçtiğiniz zaman köpek korkunuzu da hisseder ancak bu sadece köpeklerle sınırlı değildir. Sizin de yanınızda biri korkarsa siz de korku hissedersiniz ve siz de o an korkuyorsanız korku katlanır ve tepkisel davranışlar oluşabilir. Bir varlık sizin korkunuzu hissettiği zaman kendinde de korku hissettiği ve varsa mevcut korkusu arttığından dolayı tehlikeyi gidermek / kendini savunmak için kaçmak yerine saldırmayı ve tuzak kurmayı tercih edebilir. Korku ve korumaya dair psikolojik yapılarda bir bozukluk olduğu zaman herhangi bir varlık o an kendi korkusu ile sizin korkunuz arasında ayrıştıramadığı için korkmanız da tehlike olarak yorumlanabilir. Sakin kalmadığımız ve özellikle kalamadığımız yerde de bize karşı düşmanlık ve saldırılar olması için sebep oluşturabiliriz. Bu mekanizmada bir bozukluk varken sakin kalmak daha zor olur.

Ancak bir başka bozukluk da tehlikeyi hissetmemiz gereken yerde göz ardı etmemiz, kayıtsızlık, inkar ve/veya dikkatsizliktir. Bu durumlarda farkında olmadan başta yanlışlar, aksilikler ve sakarlıklar olmak üzere bir çok tehlike ihtimali gerçekleşebilir.

Sanrılar genellikle bir şeyi olduğundan farklı bir şekilde görmek veya olmayan bir şeyi var <> olan bir şeyi yok kabul etmekten kaynaklanır. Sanrılar kara büyülerden ve olumsuz varlıklardan kaynaklı olarak da oluşabilirler. Sanrılar ve sanrılarla hareket etmek de bir çok açıdan tehlike teşkil ederler.

  • Gerçekler yerine inançlarla hareket etmek.
  • Bir bilgiyi doğru kabul etmeden önce sağlamasını yapmamak.
  • İnançların gerçeklik payını hesaplamamak.
  • İhtimalleri gerçek olarak algılamak.
  • Sezgiler ile hafızayı karıştırmak.
  • Sezgiler ile önyargıları karıştırmak.
  • Sezgiler ile arzuları karıştırmak.
  • Kendi problemlerini başkasına yansıtmak.
  • Kendisinin olanı başkasının <> başkasının olanı kendisinin saymak.
  • Bütünü parça <> parçayı bütün sanmak.
  • Herkesi kendi gibi sanmak.
  • Kendi çerçevesinin dışındaki bir konuyu kendi çerçevesinden yorumlamak.
  • Ufkun ve çerçevenin dışını yok saymak.
  • Hayatın merkezinin kendisi olduğunu düşünmek.
  • Zararlı olanı meşru sanmak.
  • Tatmin ve ölçüyü tutturamamak. Aşırıyı/fazlayı veya azı/yoku yeterli veya karar sanmak. Asgariden aza tamah etmek veya yeterinden çokla yetinmemek. Bir işi gerçekleştirmek için asgariden az — eksik veya azamiden fazla — aşırı kuvvet uygulamak. Ölçmemek ve hesaplamamak.
  • Sonsuzu sonlu <> sonluyu sonsuz saymak.
  • Önemliyi önemsiz <> önemsizi önemli saymak. Önem, gereklilik, zorunluluk ve öncelik derecelendirmesi yapmamak.
  • Haklıyı haksız <> haksızı haklı saymak. Haklılığı ölçmemek.
  • Masumu suçlu <> suçluyu masum saymak. Masumiyeti ölçmemek.
  • Sorumluyu sorumsuz <>sorumsuzu sorumlu saymak. Sorumluluğu ölçmemek.
  • İyiyi kötü <> kötüyü iyi sanmak. İyiliği ve kötülüğü derecelendirmemek.
  • Uzağı yakın <> yakını uzak sanmak.
  • Yakın sorunlar varken uzaklara <> uzak sorunlar varken yakınlara bakmak.
  • Derin sorunlara yüzeysel <> yüzeysel sorunlara derin yaklaşmak.
  • Çoğulluk varken tekillik <> tekillik varken çoğulluk sanrısı.
  • Evrensel/toplumsal bir meseleyi kişisel <> kişisel bir meseleyi toplumsal/evrensel algılamak.
  • Büyüğü küçük <> küçüğü büyük görmek.
  • Basiti karmaşık <> karmaşığı basit sanmak.
  • İlk/önce yapılması gerekeni sonra/sonda <> sonda/sonra yapılması gereken şeyi önce/ilk yapmak.
  • Kolayı zor <> zoru kolay sanmak.
  • Kusuru meziyet <> meziyeti kusur sanmak.
  • Dikkatli olunması gereken bir yerde veya konuda aceleci <> acil meselelerde kayıtsız olmak veya yavaş davranmak.
  • Ebediyeti göz ardı etmek.

Bunun yanı sıra her konunun bütüncül bağlamı içinde yüzeyselliği ve çizgiseliğine ek olarak kök, merkez, yaygın, tepe, üst, derin, dip, gizli, görünmeyen, bilinmeyen ve ağsıl bağlamları vardır. Bu yüzden bir probleme dair bütüncül bir kavrayışa sahip olmadan oluşturduğumuz ve uyguladığımız çözümler ve yaklaşımların etkisiz olma ihtimali ile birlikte kendimize veya başkasına zarar oluşturma riski vardır.

Bir diğer tehlike faktörü ise bir problemi kendimiz için çözerken başkalarına problem oluşturmasıdır. Başkasına problem oluşturduğumuz zaman kişi merhametli değilse ve kayıtsızsa öfkelendiği yerde saldırmaya eğilimli olabilir. Bu yüzden kendi problemlerimizi çözerken başkaları için problem oluşturmamaya dikkat etmemiz gerekir.

Korunma yapmamız gereken konular şunlardır;

  • Art niyetli veya yalancı kişiler, gizli ve açık düşmanlıklar
  • Saldırılar
  • Büyüler ve varlıklar (bireysel, grup veya aile/soy/ırk bazında etki eden kapsamlarda)
  • Beddualar ve lanetler (bireysel, grup veya aile/soy/ırk bazında etki eden kapsamlarda)
  • Öldükten sonra berzahta kalmış saldırgan ruhlar ve onların kalıntıları
  • Eterik, manevi, ruhsal ve bilişsel hastalıklara sebep olan manevi/ruhsal virüs ve mikroplar
  • Parazitler
  • İblisler, İfritler ve Şeytanlar
  • Art niyetli Dünya dışı varlıklar

Berzahta dolaşan ölmüş kişiler genellkle saldırgan değillerdir ancak üzerlerinde olumsuz yükler bulunabilir. Genellikle yaşayan insanlarla iletişim kurdukları zaman hallerinin anlaşılması için taşıdıkları duygu ve düşünceleri yaşayan insanlara aktarırlar, bu olumsuz akışlar bazen saldırı olarak algılanabilir, ancak aslında saldırı değildir ve doğal bir iletişimdir. Bunun yanı sıra öfke, nefret, haset gibi duygular taşıyan veya art niyetli olan ölü ruhlar bazen saldırganlaşabilir, burada ayrıştırmayı bilmek gerekir. Önemli olan ölülerin halinden anlamaktır, bu noktadan sonra Başmelek Azrail/Uriel çağırılarak ölüye yardım etmesi istenebilir. Bu konu için Ölüm Ötesinde Şifa başlıklı makaleye bakabilirsiniz. Bu ölü varlıklar bedenleri ile günlük kullanım eşyalarımızın (mobilya, kağıt, kozmetik, müzik enstrümanı vd.) malzemesini sağladığımız ve gıda olarak yediğimiz hayvanlar, bitkiler, mantarlar, protistler ve tek hücreliler de olabilir. Ayağınızla ezdiğiniz karınca da size lanet okuyabilir ve beddua edebilir. Ailenizde kürtaj veya düşük varsa, bu durumda ihmal edilen bireyler de size olumsuzluk oluşturabilir ancak saldırmazlar.

Bunların ötesinde durumlarda bir ölünün size saldırma sebebi oldukça kişisel olabilir ve bazı durumlarda bu sizin geçmişte (şimdiki veya geçmiş ömürlerinizde) yaptığınız hatalardan kaynaklı olabilir. Bazı durumlarda da ölü ruh kendi bulunduğu grubun menfaatleri için size saldırma ihtiyacı duyabilir. Azrail ve Mikail’i çağırarak ölünün derdini anlamak çoğu durumda sorunların çözülmesini sağlar. Aranızda bir tahsilat varsa kapatmanız saldırıların durmasını sağlar.

Ruhsal ve Majikal/Büyüsel konularda Korunma hakkındaki en önemli şeylerden bir tanesi, kendinizi korurken başkasına zarar vermemektir. Büyü Mana olgusuna dayanan bir konudur. Anlam bir kavramın/nesnenin sınırlarını çizerken, Mana hem içini doldurup hem dışarı taşabilir. Ayrıca büyü ebediyet boyunca devam ettiği için Adalet ihtiyacı ile yapılan zararlı büyüler bir noktadan sonra adaletsizliğe sebep olur. Adalet aslında suçun ve zararın bitirilmesi ile sağlanır, büyü kullanarak yapılan zarar içeren cezalandırmalarda insanlar çoğu zaman suçunun farkında bile olmayabilir ve kendi ihtiyaçlarını karşılamak ve hedeflerine ulaşmak için aksi ve şiddetli kompleksler geliştirerek daha zararlı bir kişiye dönüşebilir. Herkesin hayatta kalma ve kendini koruma hakkı vardır ve herkes bunun için ebedi yaşamı boyunca mekanizmalar gerçekleştirir.

Bir kişinin yok olmasına, gücünün tamamen bitmesine veya ölmesine dair yapılan bir büyü veya beddua haliyle kişiyi paniğe ve çırpınışa sokar, mantıklı ve sağlıklı kararlar veremez ve hareketleri daha da zararlı hale gelmeye başlayabilir. Ebediyet boyunca var olan birisi 20 milyon yılda bile yok olmaz, yok olma gibi bir durum mümkün bile olmayabilir. Ancak Sürekli güç ve imkan kaybı yaşayan birisi hayatını idame ettirmek için kendi gücü ve imkanları kendine yetmediği zaman başkalarının hakkını gasp ederek yaşamak zorunda kalır veya böyle hisseder ve buna göre davranarak parazit/vampirik bir yaşam tarzına sahip olur. Başkasının kaynaklarını kullandığı için başkalarına ait olan yükler ona akınca da kendisinden uzaklaştığı için hem aklen hem manen daha da allak bullak olabilir, bu da çevresel zararın artmasına sebep olabilir.

Bu yüzden Büyüyü bir saldırı, intikam ve cezalandırma silahı olarak kullanmak kategorik olarak doğru değildir. Büyü ilmi bu yüzden toplum tarafından lanetli bir pozisyona gelmiştir ve işin doğrusunu anlayan ve çalışan kişi sayısı oldukça azalmıştır. Bir büyü yapmak oldukça kolaydır. Ancak Büyü ile saldırı, intikam ve cezalandırma gibi şer/zararlı işler yapıldığı zaman asıl sorunlar çözülmez, aksine daha da fazla sorun çıkar ve mevcut sorunlar daha da evrilip büyüyebilir. Sorunların asıl çözümü aslında fevri ve tepkisel hareketlerden ziyade tarafların zararsızlaştırılması, düşmanlıkların her tarafı tatmin edici bir uzlaşma ile bitmesi ve barışın sağlanıp korunmasıdır.

Büyü ilmi bireysel ve toplumsal bazda büyüme, olgunlaşma, gelişim, evrim, dönüşüm, ilham, üretkenlik, güzellik, muradı gerçekleştirmek, haklı kazanç sağlama, hak ettiği pozisyona gelme, ödüllendirme-Tanrı’dan gelen hediyeleri aktarma, bereket, kısmet, dengeleme, harmonizasyon, ortak kullanım için kaynak sağlama, uzlaştırma, özgürleştirme, onarma, güçlendirme, aydınlatma, netleştirme, bilinçlendirme, ilişkileri düzenleme-onarma, hayırlı çekim, erdemler kazandırma, zararları uzaklaştırma, zararsızlaştırma, kazandırma, motivasyon, akaşik kayıtlardan bilgi verme, karmik şifa-sağaltım-dönüşüm-gelişim sağlamak için kullanılması her zaman daha uygundur ve asıl amaçlarına daha çok hitap eder.

Büyüler nasıl yapıldığı anlaşıldığı zaman her şeyi doğal haline döndürüp içeri giren varlıkların ihtiyaçlarının karşılanması ile çözülebilir. Ancak dikkat edilmesi gereken çok durum vardır. Her büyüyü koruyan mayınlar, tetikleyiciler, tekrarlayıcılar, tuzaklar, varlıklar olabilir. Büyüler ve varlıklar kurallar ve koşullandırmalara göre davranabilir.

Bilinmesi gereken bir durum Büyülerin belli bir süre verilmediği sürece ebediyet devam edebileceği ve açık kapı verildiği sürece etkin olabileceğidir. Büyülere karşı korunma yaparken aynı zararı aynı şekilde geri püskürtmek zararı engellemediği gibi zararı daha da çok arttırır.

Anlaşılması gereken bir durum da başta Büyü olmak üzere Simya ve Şifa gibi Ruhsal alanların Pandora’nın Kutusu veya Mayın Tarlasına benzemesidir. Her şeyi çözme umudu vardır ama bu problemlerin bulunduğu bir yerde sancılı süreçler isteyebilir. Hazineleri koruyan ejderhalar olduğu kadar sırlarını saklamak isteyen bireyler vardır. Bu alanda her sırrı merak etmek ve her şeyi anında öğrenme arzusu çok tehlikeli olabilir. Bazı şeyleri bilmenin yükümlülüğü vardır. Burada sırlara erişmek kolay değildir ancak kolaylaştırılabilir. Sırf bir şeyi biliyorsunuz diye size saldırmak isteyen bireyler ve gruplar olabilir. Bu bireyler korku durumlarında kaç-savaş mekanizmasında savaşmayı veya tuzak kurmayı tercih edebilirler. Bir çok kişi kaygı, korku ve panik içinde evrene zararlı hale gelebilir ve kendini güvenceye almak için bir çok tuzak koyabilir. Bu yüzden dikkat her zaman önemlidir. Bu dikkat bütüncül olmalıdır. Problemlerin yüzeyleri olduğu kadar derinleri, kökleri, merkezleri de vardır ve bir problem bütünüyle kavrandığı zaman ürettiğimiz ve uyguladığımız çözümlerden emin olabiliriz. Dikkatimiz sadece tek yönlü olmamalıdır, önümüze baktığımız yerde arkamızı, sağımızı, solumuzu, altımızı, üstümüzü, gördüğümüzün arkasını ve ufuklarımızın ötesini de algılayabilmeli ve anlayabilmeliyiz.

Her zaman bilinmeyen, görülmeyen ve beklenmeyen bileşenleri, ağları, düğümleri, sebepleri ve olasılıkları hesaba katmaya alışkın olmalıyız.

Bazen lanetli olduğu için çaresiz kalmış bir kişiye yardım ettiğinizde onlarca mayını yüzünüzde ve alanınızda patlatabilirsiniz, bu yüzden riskli işleri yapmadan önce daima bir hazırlık, güvenlik süreci işletmeniz ve ebedi hayatınız boyunca risk/stres yönetimi yapmanız yerindedir.

Bazı meraklılar, amatörler ve profesyoneller varlık çağırıp varlıklarla iletişim kurduğu, anlaşma yaptığı zaman varlıkların gizli bir ajandası olduğunun bilincinde olmadığı için kazandığını sanmaya devam ettiği yerde en esas unsurlarını kaybedip bir de üstüne manevi ve ruhsal açıdan kuyuya düşmüş veya diri diri gömülmüş olabilir. Bu özellikle kişinin sezgisel yeteneklerinin ve ihtimal dağarcığının az olduğu ve terbiyesinin tam olmadığı deminin oturmadığı zamanlarda görünmeyen ancak çok büyük bir risktir. Sezgilerini varlıklardan ve üzerinde büyü ihtiva etme olasılığı yüksek olan negatif, yanlış pozitif ve kısıtlı pozitif implantlarla veya büyülerle kazanan bir kişinin sezgileri de bu tür durumları farketmeyecek durumdadır. Doğru olan kişinin organik doğasında mevcut bulunan sezgisel organlarını şifalandırmasıdır, ancak bunun önünde de riskler ve engeller olabilir. Hal böyleyken Melek çağırmak da oldukça tehlikelidir çünkü araya bir çok varlık karışabilir. Böyle hallerde bir çok büyücü kendini şifalandırıp İlahi veya Doğru bir yola hizalanamaz ve büyü konularında tahsili olmayan ortalama bir şifacıdan yardım alamaz hale gelmiş olabilir. Kendisine kaynak yönetimi yaparken başkalarından güç, ilgi, sevgi ve enerji suistimal ettiği yerde bu kişinin kendisine yetmez ve tatmin olmayan girdaplarda bir çok olumlu imkan ve ihtimal kaybı yaşanabilir. Burada bir çok bileşen olabilir. Kişi kendinden çok varlıkları besliyor olabilir, kişi varlık musallatı altında da olabilir. Musallatlarda dikkat edilmesi gereken durumlardan biri musallat halinde çoğunlukla kişi keskin bir terbiye görmemişse musallatın farkında değildir, bu yüzden böyle bir kişiye “musallat altındasın” demek inkara ve ardıl saldırılara sebep olur, haliyle o an konuşan musallat da olabilir. Bu musallatlar kişiye geçmiş yaşamlarından da gelebilirler. Genellikle travmatik olaylarda oluşan açık yaralardan ve varlık anlaşmalarından ötürü kişi musallat etkisi altına girebilir.

Her zaman her şey beklendiği gibi ilerlemez, bunun böyle olmasının ardında bir çok gizli sebep ve unsur olabilir. Kara büyü varlığında mantık dışı olayların olması çok muhtemeldir. Bu yüzden herkesin kendisinde mevcut bulunan mantığa göre hareket etmek daha doğrudur, kişinin mantığı ne kadar yanlış olsa da kendinde mevcut bulunan mantığa göre hareket eder. Bu yönüyle ters giden bir şey varsa orada bir kara büyünün bulunması da kuvvetli muhtemeldir ancak acele ve doğrudan yaklaşımlar her zaman risk taşır.

Anlaşılması gereken bir mesele de Perseus’un Medusa’ya doğrudan bakmak yerine hançerinin ucuna taktığı bir ayna aracılığı ile bakmasıdır. Büyü sanatını bilen ve başkalarının bilmesini istemediği sırları olan birisi kayıtsız, korkulu ve öfkeli birisi kendisine yaklaşanların da ötesinde bakanları bile taşa çevirmek ister. Bu anlamda büyülerde sıklıkla kişinin özellikle kişinin algılamasını ve anlamasını engelleyen uyutucu, uyuşturucu, dikkat dağıtıcı mekanizmalar vardır. Sahte bir rahatlık hissi sizin tuzağa düşmenize sebep olabilir. Problem çözülmeden çözüm hissi oluşturularak problemin sürekliliği sağlanırken başka bir yerden de saldırı gelebilir. Bu türden koruma mekanizmalarını aşabilmek için her zaman tehlike ihtimallerini hesaba katması ve dolaylı yaklaşımlarda da bulunabilmesi gerekir. Bu açıdan en önemli kazanım bir kişinin Levh-i Mahfuz olarak tabir edilen İlahi Kayıtlara erişim yeteneğine sahip olmasıdır. Tanrı’dan Cebrail, Mikail ve Metatron aracılığı ile İlahi Kayıtlara erişim izni aldıktan sonra dolaylı bakış yapabilmek her durumda mümkün olur.

Kara büyülerin etkili olması için kişinin savunma mekanizmasını bir şekilde aşabilmesi gerekir. Bu noktada kişinin savunma mekanizmalarını aşabilmek için bir çok taktik uygulanabilir. Bunlardan önemli bir tanesi olumsuzlukların olumlu kılıflar içinde sunulmasıdır. Haliyle bir kişi göstermelik bir sevgiyle yaklaşıp ardından zarar verebilir. Bazen bu kişi zarar verme niyetini bile kendinden saklamaya kadar durumu ilerletebilir. Kara büyülerde de sıklıkla neşe, sevgi, şefkat, güven, sadakat gibi gerçek veya sahte olumlu yükler bulunabilir. Bunun yanı sıra saldırılar doğrudan olabildiği gibi savunma mekanizmalarını aşmak için dolaylı olarak da olabilir. Bazen kişi size doğrudan saldırmak yerine çevrenizdeki özellikle yakınlarınızdaki insanları size karşı kışkırtabilir veya varlıklar bu kişileri musallat edebilir. Böyle durumlarda muhattabınız her zaman size doğrudan zarar veren kişi değildir ve bütün zararın suçunu/sorumluluğunu size doğrudan zarar verene yüklemek doğru olmaz.

En önemli koruma kendimizi derinden şifalandırmaktır. Özellikle derin travma ve günahlarla yüzleşmemiz gerekir, çünkü bunlar ruhumuzun derinliklerinde olumsuz enerji varlıkları ve art niyetli bilinçli-ruhlu varlıkların girebileceği-tesir edebileceği kapılar açar, irade ile engellemek mümkündür ancak derin travmalara ve saklı kalmış/bastırılmış günahlara sahip bir ruh şifalanana kadar doğrudan veya dolaylı yoldan azap çeker. Bu durumda ya çekilen acının asılı kalmasından dolayı ya da işlenen günahtan dolayı kendini bilinçaltında cezalandırdığı için bu tür varlıklara giriş kapısı açar. Geçmiş yaşamlarımıza dönerek yaşadığımız ve yaptığımız kara büyüler de dahil olmak üzere her türlü olumsuzluklarla ve verdiğimiz zararlarla yüzleşerek Özürler, Tövbeler, Teşekkürler, Olumlu Mesajlar, Hayır Duaları, Olumsuz Eğilimlerin Dönüştürülmesi, Zararın Telafi Edilmesi ve diğer yollarla bu kapıları kapatmalıyızdır.

Bazen bu deneyimler doğrudan art niyetli varlıkların büyüler ve çeşitli yöntemler ile tezgahladığı durumlardan kaynaklı olabilir. Bazen yaşadığımız travmalardan sorumlu olan kişileri affetmediğimiz, bazen de işlediğimiz günahlardan kendimizi suçladığımız veya affedilmediğimiz için sahip oldukları güçler ile insanların kaderleriyle oynayan art niyetli varlıkların sahte azabına kapı açarız, bunların bazıları kendilerini adalet görevlileri olarak bile tanıtabilirler. Bunun için Tanrı ile birlikte Koşulsuz Sevgi, Bütüncül Hayır, Merhamet, Rahmet, Adalet ve Hakikat gözeterek regresyon çalışması yapmak gerekir.

Büyüsel problemler Tanrı’nın inayeti ve Başmeleklerin yardımı ile bozulabilir. Büyüleri bozmak için Tanrı İsimleri (el-Ğaffar, el-Ğaffur, el-Adl, LAV) zikredilebilir, uygun dualar ve sureler okunabilir. Ancak öncelikli olarak büyünün farkında olmamız ve büyünün içini sezgisel yetilerimiz ile okumamız gerekir. Bu noktadan sonra Tanrı’dan büyüsel problemin çözülmesini talep etmek çoğu durumda şifalanma için yeterlidir, ancak önceden şuurumuzu 7. varoluş seviyesine taşıyarak Tanrı’nın huzuruna gelip O’nunla bütünleşmemiz çok yerindedir.

Böyle çözülmeyen büyüselproblemlerde büyünün neden, ne amaçla/niyetle, ne yapması için, nasıl, ne malzeme/enerjiler/yükler kullanılarak yapıldığını ve nasıl korunduğunu, gizlendiğini ve hangi durumlarda tetiklendiğini anlamak ve büyüyle ilgili koruyucu, uygulayıcı, güçlendirici vd. kategorideki konjüre edilmiş veya evokasyon yöntemi ile çağırılmış ve iş verilmiş varlıkları/bileşenleri anlamak gerekir. Sanatsal açıdan bakıldığı zaman büyülerin çoğu yapılan her şeyi tekrar doğal haline getirerek çözülürler. Belli bir mantra, dua, ayet, sureyi belli sayıda okumak gibi formüller her zaman yeterli değildir.

Örneğin bir niyet için bir düğüm atıldığında veya iğne saplandığında bu niyetin gerçekleşmesi için kişinin konjürasyon yapması gerekir. Konjürasyon ile manevi bir varlık ortaya çıkar. Konjürasyonlar genellikle tütsüler, hayvan kurban etme, cinsellik, uyuşturucu/alkol/sigara kullanımı ile yapılır, ancak cam kırmak da bir çok şey için yeterli olabilir, haliyle burada palet oldukça geniştir.

Her dükkanda satılan herhangi bir malzeme büyü yapmak için kullanılabilir. Bütün canlı varlıklar bir büyü içinde kullanılabilir. Sanat eserleri ile de büyü yapılabilir. Palet çok geniştir.

Konjürasyonlara karşı abjürasyon işlemi yapılır. Abjürasyon için bir yöntem varlığın tespit edildikten sonra bağlı olduğu majikal devreden ayrıştırılması, niyetlerin/duyguların/düşüncelerin/enerjilerin temizlenmesi, rehabilite edilmesi ve bütün tarafların muradına uygun şekilde davranması için yeniden koşullandırılmasıdır.

Konjürasyon içeren büyüler teorik olarak büyü bozulsa bile, konjüre edilmiş varlık şifalanmadığı/rehabilite olmadığı taktirde halen aynı yükleri ve/veya niyetleri barındırabileceği için evrende veya büyünün yapıldığı kişide ve çevresinde kaos ve zarar faktörü oluşturur.

Ölüm büyülerinde genellikle bir hayvana, ağaca veya başka bir canlıya yüklü miktarda çeşitli yollarla zarar verilir veya öldürülür. Haliyle böyle bir ölüm büyüsünü bozmak için ölen hayvan için cenaze işlemlerinin yapılması ve Ruhunun rahat etmesi için Azrail/Uriel ve ölüm melekleri çağırılabilir ve kendisi için Tanrı’dan şifa talep edilebilir.

Büyülerden ve saldırılardan korunmanın en etkili yolu düşman kazanmamak, düşmanları zararsızlaştırmak, var olan düşmanlıkları bitirmek ve ilişkilerimizi sevgi tabanı üzerine kurmaktır. Tartışmalarda anlayışlı ve hoşgörülü olmak yerine alevlendirirsek küskünlük ve düşmanlıklar ortaya çıkabilir ve büyüyebilir. Özellikle hatalı olduğumuz durumlarda özür dilememiz ve ilişkilerimizi bitirirken helalleşmemiz çok önemlidir. Düşmanlık ve olumsuz duygularla biten ilişkiler (özellikle ticaret, evlilik ve aşk ilişkileri barışla bitmelidir) sonucunda saldırı veya büyülere maruz kalmak çok yaygındır. İlişkilerde ortaya çıkan olumsuz enerjiler kompleks haline gelirlerse olumsuz manevi varlıkların da oluşmasına veya cezbolmasına sebep olabilir. İlişkilerde yaşanan her olay çarklar arasındaki bağların yüklerini belirler. Takıntılı ilişkiler aura ve çarklar arasında kanca türünden bağların oluşmasına sebep olur ve kanca varlığında sürekli olarak olumsuz hissederiz ve bu saldırı olarak algılanabilir.

Bazen kendi içimizdeki olumsuzlukların tetiklenmesini bir saldırı olarak algılayabiliriz ancak bu durumda bir sanrıya kapılmış oluruz. Kendi içsel olumsuzluklarımızla dışarıdan gelen saldırıları, varlıkları ve büyüleri ayrıştırabilmek için gözümüzü eğitmeliyiz. İçsel olumsuzluklarımız zamanları geldiğinde (astrolojik transitlere ve çakralarımızdaki psikolojik saatimize bağlı olarak) veya kendilerini uyandıran bir olay yaşadığımızda tetiklenirler. Aynı olumsuz enerjetik olayın tekrarlaması çoğu durumda saldırı değildir. Kendi içsel olumsuzluklarımızı ancak sakin kaldığımız bir anda derinleşerek ve üzerlerine giderek şifalandırabiliriz, bundan sonra bu tür problemler ortadan kalkarlar.

Ancak kimseye zararımız olmasa bile bazı başka sebeplerden dolayı gizli düşmanlarımız yine de olabilir. Bu durumlara karşı farkındalık kazanmamız gerekir. Bize saldıran veya büyü yapan kişiyi tanımayabiliriz bile. Özellikle kendi menfaatleri için İnsanlığın ilerlemesini, hakikatin yayılmasını, Dünya’da İlahi güçlerin demirlenmesini ve İlahi İşlerin gerçekleşmesini önlemek için İnsi-Meleklere, Işık İşçilerine, İkiz Alev çiftlerine ve Şifacılara saldıran ve büyüler yapan gizli şer grupları ve 4. varoluş seviyesinde yaşayan art niyetli Dünya dışı bilinçli ancak fiziksel bedeni olmayan varlıklar vardır. Bu kişiler/gruplar ve varlıklar kendi menfaatlerine göre her insanı hedef alabilir ve saldırabilirler.

Olumsuz Varlıklar

Madde-ötesi evrende çok çeşitli olumsuz varlıklar bulunur. Bunlar arasında;

Bu varlıklardan parazitler ve obsedörler kişilerin enerji bedenine içerden veya dışardan yapışır, iblis ve ifritler ise kişilerin-grupların alanına yerleşirler veya dolaşırlar. Şeytanlar tek kişiye yapışmazlar daha ziyade dolaşırlar ve toplumsal etki yaparlar.

Bütün bu varlıkların üzerinde durumu daha da çetrefilleştiren büyüler ve eklentiler (bunların üzerinde de büyüler olabilir) bulunabilir. Bu yüzden büyü bozmayı öğrenmek çok temel bir gerekliliktir. Ancak bazı büyüler çok katmanlı, kompleks ve mayın tarlası gibi olabilir; bu yüzden bazıları bakıldığı, tarandığı, kurcalandığı veya bozulduğu (veya bütün bunlara yeltenildiği) zaman içlerinde bulunan ve çoğunlukla gizli kalan başka büyüleri tetikler. Bazılarında durumları daha da çetrefilli hale getirmek ve kurbanı zora sokmak için varlıklara haber veren vericiler, izleyici, enerji çekici, gizleyici, zamanlayıcı, katalist (hızlandırıcı-güçlendirici), katlayıcı ve reverter (yeniden inşa edici, yapılan değişiklikleri geri alan) bazı devreler olabilir.

Büyüsel ve varlıksal problemleri çözen/şifalandıran enerjilere uyumlanmak, büyü bozma yöntemlerini öğrenmek, koruyucu aurayı ve pasif korumaları güçlendirmek, büyüsel ve varlıksal problemleri çözmek, obsedör varlık ve implant çıkarma, disiplin, cesaret ve korkuları aşmak konusunda Madarim isimli yapay ışık varlığından yardım, rehberlik ve uyumlama alabilirsiniz. Madarim özellikle üzerinizde, varlıklarda, eşyalarda ve alanlarda bulunan majikal mayınların en güvenilir şekilde temizlenip bozulması için Tanrı’nın izni ve inayeti ile özel olarak oluşturdum ve uygun koşullandırmaları yükledim. Madarim benim de koruma konusunda deneyim kazanmamla birlikte daima güncellenecektir.

Her varlığın pasif odağı yaşamını devam ettirmek üzerinedir ve beslenme burada önemlidir. Doğada bir besin zinciri vardır. Parazitler de beslenmeye odaklıdırlar; yaşamlarını idame ettirmek için kendinden daha büyük başka canlıların hayat enerjilerinden beslenerek ve onların kaynak ve imkanlarını kullanarak yaparlar. Parazitler 1) iç ve dış parazit, 2) doğal ve yapay parazitler olarak sınıflandırılabilirler. Doğal parazitler sülük, kalamar, ahtapot, yılan, örümcek, böcek, kurtçuk, larva gibi hayvanlara ve işgalci bitki/mantarlara benzer, bilinçleri ve ruhları vardır. Bazı parazit türleri sadece konaktan değil konağa yaklaşan insanlardan da beslenebilir, bu türden kişiler haksız yere enerji vampirleri olarak görülür.

Parazit varlıklar biraz da tanıdığımız kişilerin astral tezahürleri olabilirler. Normalde beşeri yaşam seviyesinde enkarne olurken parazit davranışları gösteren kişilerin de parazitik bir astral/manevi/ruhsal tezahürü olabilir. Virüsler ve protozoon gibi mikrobiyel varlıklar da parazit olarak görülebilir.

Bir kişi haliyle bir kişiye astral plan üzerinden bir saldırı yapmak isterse kendi varlığına dahil olan zararlı astral tezahürleri ile o kişiye saldırır.

Obsedörler takıntılı duygu ve düşüncelerden meydana gelirler. Bilinçli değillerdir ve algıları olmayabilir. Sübtil bedenlere yapışırlar ve taşınan olumsuz duygu-düşüncelere tutunurlar. Bu varlıklar genellikle geçmişte yaşadığımız olaylarda aldığımız manevi yaralara dayalıdır ve regresyon terapileri ile çözülebilirler. Bunlar genellikle içsel varlıklardır ancak bazen de takıntı büyülerinden oluşabilirler.

Karanlık veya şeytani varlıklar kendilerini kötü veya karanlık olarak düşünmezler. Kendilerinin ve dahil olduğu grupların menfaatleri, ihtiyaçları, istekleri, arzuları, tutkuları ve anlaşmaları vardır. Yaşayan varlıklar olarak görülmelidirler, ancak çoğu durumda saldırıları an içinde bilinçli değildir ve yaptıkları büyüler veya tezahür varlıkları üzerinden bilinçdışı olarak gelir. Onlar da herkes gibi hayata kendi çerçevelerinden bakarlar. Ancak kendi ve grup menfaatlerini gerçekleştirmek için zarar vermekten geri durmazlar.

İblisler, ifritler ve şeytanlar hakkında bilinmesi gereken bir durum kendilerinin bir ajandalarının ve tarikatleşmelerinin olduğudur. Haliyle bu tür varlıkların saldırılarına saldırı ile karşılık vermek çevrenizin daha çok varlıkla sarılmasına sebep olabilir. Bilinçli ve bir yerde enkarne olan bu varlıkların genellikle tezahürleri bize gelir. İnsanlar ve cinler de bu kategoriye girebilirler. Haliyle bu varlıklar enkarnasyon döngüleri içinde düşmanlarınız olabileceği kadar bir gün ebeveyniniz, evladınız, arkadaşınız, sevgiliniz, eşiniz, patronunuz, çalışanınız, müşteriniz de olabilir.

Karanlığın karanlık olma sebebi kişinin kendi içine odaklanıp esas meselelerini çözmemesinden kaynaklanır. Bilincin odaklandığı her yere ışık akar ve içerik belli olur, bu noktadan sonra içerik ideale doğru taşınabilir veya şifalanabilir. Karanlık varlıklar çoğunlukla cahil değillerdir ancak kendi içsel problemlerini çözmedikleri için aksi ve zararlı komplekslere sahiptirler. Kendilerini suça ve zarara iten bir çok faktör vardır; itaat, yok etme ve bebekleştirme gibi zararlı hale getiren büyülerin yanı sıra yaşadıkları travmalar ve bu travmalara karşı verdikleri psikolojik tepkiler de onları suça ve zarara itebilir.

İblisler kompleks enerji, duygu ve düşüncelerden oluşur algıları vardır. Kendilerine tayin edilen görevleri yaparlar, ancak serbest de dolaşabilirler, iblislerin bir çok çeşidi olabilir ve hepsi kendi doğalarına/yapılarına özel yöntemlerle etkisiz hale getirilirler. İblisler doğal veya yapay (sibernetik-robot gibi) olabilirler. İblisler ve ifritler genellikle vampirizm yaparak beslenirler. Ancak organik-biyolojik doğada olmayan özel iblislerin beslenme ihtiyacı yoktur, ancak yine de vampirizm yapabilirler ve böylece başka varlıkları (genellikle sahiplerini veya kendilerine musallat olan başka iblisleri) beslerler. İfritler de iblisler gibidir ancak daha büyük ve kıdemlidirler, algılayıp düşünebilirler.

Şeytanlar, vampirler ve art niyetli uzaylıların hem bilinçleri hem de ruhları vardır ve bütün olumsuz varlıklara göre daha serbest dolaşırlar. İnsanlar gibi özgür iradeleri vardır ve her anı bilinçli bir şekilde yaşarlar ancak berzah/4. varoluş seviyesine yoğunlaşmışlardır yine de 5., 6. ve düşmüş melekse 7. varoluş seviyesine yoğunlaşmış (özellikle uzaylılar) veya bu seviyelere dair bilgi, deneyim ve kazanımları olabilir. Madde-ötesi bilim ve teknolojiden oldukça faydalanırlar. Cinlerin dumansız ateşten oluşmuş olmaları Güneş gibi yıldızlarda meydana gelmelerine işaret edebilir, ancak fiziksel yaşamdan yükselenleri de (özellikle düşmüş melekler ve uzaylılar) vardır. 4. varoluş seviyesinde yoğunlaşmış varlıkların uzaya yaygın bir halde birden çok manevi bedeni olabilir, bu yönüyle aynı anda bir çok mekanda bulunabilirler. Hususi olarak istemedikleri sürece gerçek formlarını belli etmezler, şekil değiştirebilirler, bu yüzden çok dikkatli bir şekilde formlarının arkasındaki gerçekliğine bakılması gerekir. Ancak bu varlıkların hepsi ölümlüdür ve zarar görebilirler. Ayrıca hakikat bilinçleri kırıktır, kendilerine özgü sanrılar içindedirler yine de çoğunlukla Dünya’daki insanlardan daha bilinçlidirler. Art niyetli uzaylılar ve şeytanlar kara büyücülerle ve okült gruplarla işbirliği ve anlaşma halindedirler. Kara büyücüler ve okült gruplar güçlerini uzaylılar ve şeytanlar sayesinde kazanırlar, bazen dini temellere dayansa bile ilimleri bu yolla gelir ve onları güçlendirecek türden eklentilere sahip olurlar. Uzaylılar ve şeytanlar da kara büyücüler ve okült gruplar sayesinde madde ortamına daha kolay ve etkili bir şekilde tesir ederler. Vampirler, iblisler, ifritler ve şeytanlar olumsuz cinsel maji çalışmaları, psikoaktif madde kullanımı, putlara tapınma, kargaşa, zulüm ve katliamlar sayesinde yayılan enerji, subtil madde, mana ve diğer bileşenler üzerinden de işlev veya beden kazanabilirler.

Ayrıca şeytanlar ve uzaylılar iradesi zayıf insanların bedenlerini ele geçirebilir veya kendileriyle anlaşma yapan insanların bedenlerine istedikleri zaman kullanabilirler, buna pozesyon (İng. possession) denir. Pozesyon durumu her zaman psikotik nöbetler gibi olmaz, gizliden gizliye normal davranışların içinde de şeytanlar kendi menfaatlerini gerçekleştirebilir. Pozesyonun en yaygın belirtilerinden bir tanesi kişinin tatmin olmadığı keyifler, arzular ve istekler peşinde koşması ve içsel çatışma yaşamasıdır.

Bu varlıklarla ilgili olarak enerji ve manevi bedenlerimizde eklentiler (implant) veya yaşadığımız mekanlarda/sahip olduğumuz eşyalarda yerleştirmeler olabilir, bunlar genellikle mekanik ve/veya dijital çipler, devreler ve düzeneklerdir. Bu eklentiler ve yerleştirmeler bahsi geçen varlıklara ve art niyetli kişi ve grupların menfaatlerine hizmet edecek şekilde çok çeşitli işlevlere sahip olabilir. Bu eklentiler ve yerleştirmeler büyülerden daha farklıdır ve fizik-ötesi/madde-ötesi teknoloji konusuna girer. Bu eklentilerin madde, mana ve ruh boyutlarında psikolojik ve biyolojik etkileri olabilir. Bu eklentiler madde ötesi cisimlerdir ve üzerlerine büyü yapılabilir. Vücut içinde veya dışında (mekanlarda, eşyalarda) olabilir. Olumsuz eklentiler kişileri takip etme, düşünce okuma, algıları ve yetenekleri kapatma, enerji/güç çalma, enerji bozma, enerji kapısı açma, otokontrol kaybı, odaklanma yeteneğini bozma, düşünce alanını kirletme, manevi karışıklık yaratma gibi işlevlere sahip olabilir. Ayrıca bu eklentiler sabit veya hareketli olabilir. Art niyetli varlıklar bu eklentilerin varlığında daha etkili ve şiddetli çalışabilirler. Bu eklentiler farkedilip ne olduklarının anlaşılmasıyla birlikte yüksek enerji, ses ve dua ile şifa üzerinden etkisiz hale getirilebilir ve çözündürülebilir ve bünyeden temizlenebilir.

Ayrıca varlıkları taradığınız zaman onların üzerlerinde şer niyetlere hizmet eden eklentiler olduğunu görebilirsiniz, özellikle şeytanların algıları kuvvetlendiren, odağı koruyan, düşünce ve niyetleri şifreleyen, etrafına illüzyon/karmaşa/olumsuz veya kandırmak amaçlı olumlu enerji bulutu yayan, akıl okumayı sağlayan, duygu ve düşünceleri kontrol etmeyi sağlayan, saldırı yapmayı kolaylaştıran, enerji yoğunlaştıran, enerji ve Işık vampirizmi yapmaya olanak sağlayan eklentileri olur.

Genellikle şifacılar varlıklarla ilgili çalışmalarda varlıkları Işık kapısı açarak Tanrı’ya havale etme yöntemini izlerler. Ancak bu özellikle 4. ve daha yüksek varoluş seviyelerinde her anı bilinçli olarak yaşayan irade ve ruh sahibi vampir, şeytan, düşmüş melek ve uzaylılara işlemeyebilir (yüzyıllardan da uzun süredir kaçtıkları şey tam olarak da budur çoğunun), kendileri geçici olarak giderler ve genellikle taktik bile değiştirmeden geri dönerler. Bu yöntem bu yüzden genellikle basit, bilinçsiz, ruhsuz ve/veya yapay varlıklar için geçerli olan bir yöntemdir. Her varlık kendi doğasına uygun bir şekilde etkisiz hale getirilir. Hepsinin zaaflarını ve güçlü yönlerini anlamak gerekir. Ancak hem cinni hem de uzaylı şeytanlar bir tarikatler halinde bulundukları için kendilerine saldırıldığı zaman size kaldıramayacağınız kadar yüklü bir şekilde bir intikam saldırısında bulunabilirler. Şeytanlar aslında psikolojileri kendilerini çok büyük suçlar işlemeye gidecek kadar bozulmuş varlıklardır ve uzun vadeli düşünüldüğü zaman en yerinde koruma kendilerinin şifalandırılmasıdır, böylelikle Dünya’da insanlık ve evrendeki diğer varlıklara olan zararları bitebilir.

Defetmeler genellikle bu varlıkların sizden uzaklaşarak başkalarına saldırmasına veya size geri dönmesine sebep olduğu için İlahi Nur ile çözündürmek ardından enerjilerini nötrlemek-dönüştürmek veya varlığına göre bedenini ruhundan ayırıp Tanrı’ya yollamak veya çözündürmek gerekebilir. En güvenli korunma yollarından biri size saldıran varlığın saldırganlığa sebep olan sorunlarını anlayarak onları çözmektir. Saldırgan bir varlığı kalamar gibi görebilirsiniz ama enkarne hali bir beşer insan olabilir ve o kişiyle ciddi bir karmik probleminiz olabilir. Bu yüzden geçmiş yaşamlara hatırlama ve şifa çalışmaları yapmak sizin için güvenli bir majikal ve karmik alan oluşturmak için en gerekli çalışmalardan biridir ve gelecekte yaşayabileceğiniz problemleri önceden çözmenizi sağlar.

Genellikle programlanmış enerji varlıkları türünde olan çoğu negatif enerji varlığı zincirlendikten sonra ışın kılıcı gibi bir saldırı silahı ile etkisiz hale getirilebilir. Ancak saldırılarınıza saldırı ile karşılık gelebilir ve onların korunma mekanizmalarını aktifleştirebilir. Örgütlü halde sizinle uğraşan bilinçli varlıklara saldırmanız durumunda saldırılar tekrar edebilir ve daha da şiddet kazanabilir. Kafes, zincir ve kelepçe her türden varlığı geçici veya kalıcı olarak durduran bir majikal silahtır ve olumsuz varlıklara karşı en kullanışlı silahlardır.

Özellikle özel bir yapay varlık türüne silahlarla saldırmak durumun vehametini daha da arttırır. Bu yapay varlıkların formları fonksiyonlarına hizmet etse bile içleri boş olup (iç organları yoktur) içinde yüklenen niyetlere hizmet edecek şekilde olumsuz enerji kaynaklarından açılan bir çok kapılar, büyüler ve eklentiler vardır. Bu tür varlıklar çok kaotiklerdir, beslenme ihtiyaçları yoktur, yapay ve/veya doğal zekaya sahip olabilirler, algıları (genellikle eklentilere bağlı olarak seçici) ve düşünceleri olabilir. Bu varlıklara doğrudan saldırmak veya müdahale etmek mayın gibi patlamalarına sebep olabilir ve varlığa hiçbir şey olmaz, önce üzerindeki koruyucu büyü ve lanetlerin kaldırılması gerekir. Silahlarla formlarını yırttığınız zaman içlerindeki negatif enerji dışarı püskürür ve azalmaz çünkü yerine yenisi akar. Bu varlıkların saldırdıkları kişilerin alanlarını olumsuz enerji çöplüğüne çevirdikleri düşünülebilir ve muhtemelen yapılma niyetleri birisinin kendi çöpünü başkasının bahçesine dökmesidir, bu bazen gezegenler arası bir sorundur, ancak çürüme, bozma, tahribat ve/veya sömürü gibi niyetlerin yanı sıra çok özel amaçlara hizmet edenler de vardır. Daima aynı işi yaptıkları için çok tahrip edici olabilirler, kendileri uygun şekilde etkisiz hale getirilmediği sürece yaptıkları tahribat şifalandırılsa bile yeniden oluşur. Işığa gönderildikleri veya Tanrı’ya havale edildikleri zaman gitmeyebilirler. Bu iblislerle başa çıkmanın yolu zincirledikten sonra üzerlerindei ve içlerindeki koruyucu büyü ve lanetlerin kaldırılması, içine girerek sahipleriyle bağlantılarının koparılması, Dünya ve negatif kaynaklar ile bağlantılarının kesilmesi, bütün olumsuz niyetlerin yok edilmesi, varsa eklentilerin çıkarılması/yok edilmesi, bütün olumsuz kapıların kapatılması ve bu esnada içeriğindeki enerjinin saflaştırılarak olumlu yüklere dönüştürülmesidir. Bundan sonra içi boş olan bu formun içine olumlu niyetler yükleyerek, Işık kapıları açılarak ve İlahi Kaynak ile bağlantısı kurularak varlık hayırlı bir hale getirilebilir veya form tamamen çözünüdürülebilir/yok edilebilir.

Yeni varlık türleri ve etkisiz hale getirme yöntemleri keşfettikçe buraya ekleme yapacağım.

Çoğu durumda ifrit, uzaylı, şeytan gibi art niyetli varlıklar gün içinde, rüya, vizyon, astral seyahat veya meditasyon sırasında yanınıza yaklaştıkları zaman kendilerini hayırlı varlıklar olarak tanıtabilirler. Bu varlıkların bir kısmı istedikleri forma bürünebilirler ve birilerinden çaldıkları ışıkla kendilerini efsunlayabilirler. Sizi kandırarak sizden daha çok faydalanabilecekleri her zaman aklınızda olsun. Şeytanların, reptilyanların veya art niyetli bilinçli varlıkların ölmüş yakınlar, genellikle saygın tanıdık kişiler, hayvan, ünlü kişiler, Melek veya Evliya kılığında insanlara yanaştıkları sık rastlanan bir durumdur. Bir varlıkla karşılaştığınız zaman onun dediklerinden çok aklından geçenlere ve niyetlerine yoğunlaşmanız da korunma açısından önemlidir. Yüzeye değil de, derine ve çekirdeğe baktığınızda böyle durumları hissedersiniz. Bu üzerine gittikçe kazanabileceğiniz bir yetenektir, sağduyunuza ve sezgilerinize güvenin. İletişimler sırasında ve sonrasında Tanrı’dan doğrulama isteyin.

Tanrı kendisine sorduğumuz her soruya en derin ve en merkezi parçamıza oturan bir içgörü/ilham koyarak cevap verir. Burada önemli olan O’na inanmak, O’nu tanımak ve O’nu dinlemektir. O’nun sesi diğer bütün seslerden ayırt edilebilir. O’ndan gelen mesajlar varlıklardan geldiği gibi yüzeye gelmez, tam özden/merkezden doğar. Cevap hemen gelmeyebilir ama geldiği zaman yerine muhakkak oturur. Etrafımızda varlıklar varken haliyle aklımıza gelen ilk düşünce Tanrı’dan gelen bir mesaj olmayabilir, burada sabırlı ve dikkatli olmak gerekir.

Ancak bazen şirk koşan varlıklar özellikle geçmiş yaşamlarda putlara veya kendilerine tapmışsak Tanrı ile aramızdaki iletişimin arasına girebilir. Böyle durumlarda bazen itaat ettirici ve tapındırma eğilimi oluşturan türden büyülere rastlamak da mümkündür.

Koruyucu Çarklar

Korunma konusu ile ilgili olarak Mide ve Göz çarkları yoğun önem taşır.

Ruhsal ve manevi korunma organımız Auramızdır. Güçlü bir auraya sahip olduğumuz zaman korunma otomatik olarak gerçekleşir. Aura hangi enerjilerin içeri girip çıkacağına karar veren akıllı bir organdır. Auramızı Mide çarkı üzerinden kontrol edebilir ve koşullandırabiliriz. Mide çarkımıza ışık yüklemesi yaptığımız zaman bu doğrudan auramızı etkiler. Bu yüzden manevi saldırılar altında olan birisinin aurasını güçlendirmesi için Mide çarkına ve Auraya çalışmalar yapması gerekir.

Aura gerek yaşanan travmalar gerekse de saldırılar sonucu yırtılabilir, kırılabilir veya girdaplar oluşabilir. Bu hasarlar olumsuz enerjilerin kişiye daha rahat ve daha çok tesir etmesine sebep olur. Aurada hasar oluşturan travmaların derin trans veya meditasyon halinde yüzleşilip enerji-duygu-düşünce-ruh boyutlarında bütüncül olarak şifalandırılması durumunda Auradaki çatlaklar-kırıklar şifalanabilir ve girdaplar ortadan kalkabilir. Takıntılı, saplantılı ve yoğun olumsuzluklar (intikam, nefret, haset vb.) içeren ilişkiler Aurada kancalar oluşmasına sebep olur ve bu ilişkiler yeniden gözden geçilerek ve ilişki sözleşmeleri yenilenerek çıkarılabilir. Kancalar Auradan enerji kaçağı olmasına sebep olduğu kadar içeriye de olumsuz enerjilerin akmasına sebep olur.

Aurada oluşabilecek bütün hasarlar olumsuz varlıkların (virüs, mikrop, parazit, iblis, ifrit vb.) beslenmesi için imkan sağlar ve bu tür varlıkları kişiye cezbeder. Haliyle Aura temizliği ve onarımı yapıldığı kadar bu varlıklarla da ilgilenilmesi gerekir.

Göz çarkının korunma konusundaki hususi önemi kendisinin imgelem, hakimiyet ve sezgi-farkındalık konularının merkezlendiği organımız olmasıdır. Majikal korunma bu üç konuya dayanır. Göz çarkımıza meditasyon yaparak bu üç konuda kendimizi geliştirebiliriz. Göz çarkımız bütüncül ve çokboyutlu olarak hem algılar hem projeksiyon yapar hem de kontrol eder.

Majikal gerçekliğin hakim olduğu manevi ve ruhsal boyutlarda niyetlerimiz, düşüncelerimiz ve hayallerimiz kendilerine yüklediğimiz enerji oranında gerçekleşirler. Haliyle bir saldırı altında olduğumuz zaman öncelikli olarak bu saldırı defettiğimizi, savuşturduğumuzu veya korunma yaptığımızı imgelemeliyizdir, hakeza kendi üzerimizde bir büyü tespit ettiğimiz zaman da bu büyünün bozulduğunu imgelememiz gerekir. İmgelem yaparken ille de bunu fiziksel gözümüzle görür gibi görmemize gerek yoktur niyetlenerek düşünmemiz ve zihnimizde canlandırmamız da yeterlidir.

Gözümüzü öncelikli olarak sezgisel ve bütüncül farkındalık kazanmak için geliştirmeli ve eğitmeliyizdir. Manevi boyutlarda gerçekleşen olayları ve varlıkları tespit etmeyi öğrenmeliyizdir. Manevi boyuta yoğunlaşarak bütün olguları tek tek inceleyerek bu farkındalığımızı geliştirebiliriz. Sezgisel olarak durulaşabilmemiz için kendi içsel problemlerimizi çözmemiz oldukça önemlidir, çakralarımızın önünde ve içinde biriken yükler sezgisel algılarımız önünde perde oluşturabilir, bu konuyla ilgili olarak bilinçaltını ve bilinçdışını temizleyen ve şifalandıran çalışmalar (ör. regresyon terapisi, aile dizimi, meditatif terapiler) yapmak oldukça yerindedir. Yüklerden temizlendiğimiz zaman algılarımızın önündeki blokajlar kalkar ve bu noktadan sonra enerjimizi nefes, cinsellik, zikir, meditasyon, uyumlama ve çeşitli güçlendirme çalışmaları ile yükseltip yoğunlaştırdığımız zaman sezgisel algılarımız vurgu kazanmaya başlar. Sezgisel algılarımız geliştikçe art niyet, saldırı, büyü ve olumsuz varlıkları tanır ve fark edebiliriz.

Art niyetler ve yalanlar gönül gözü ile hissedebilir veya akıl okuma yeteneği ile görülebilir. Ancak Karın ve Boğaz çarklarıyla ilişkili olan akıl okuma yeteneği sanrısal olmaya açık bir yetidir ve dikkatli olunması gerekir, insanların günahını da alabilirsiniz. Gönül gözümüzün duru ve doğru bir şekilde görebilmesi için gönlümüzü art niyetlerden arındırmalı, hayata ve insanlara sevgi ile bakmalı, özgeci bir hale gelmeli ve Tanrı ile muhabbetimizi arttırmalıyızdır. Gönül gözü sevginin birleştirici gücü ile algılayan bir gözdür. Sevdiğimiz kişi ile birleşiriz ve böylece o kişinin iç Dünyasını algılayabiliriz. Bu durumda gönül gözü ve empati sayesinde karşımızdaki kişinin niyetlerini anlayabiliriz. Art niyet kalpte batma, karaltı, sarsıntı veya girdap olarak hissedilir, yalanlarda ise genellikle bir bit yeniği veya kökten aşağı uzanan sinsilik enerjisi taşıyan bir kuyruk gözükür. Yalancı insanlar ve yalanlar manevi açıdan çürük kokar ve burnumuza meditasyon yaparak manevi güçlerini açarsak manevi kokuyu duyumsayabiliriz.

Kendimizi tanımamız da oldukça önemlidir. Bize bir büyü yapıldığı zaman bunu hayatımızda, ilişkilerimizde ve akışımızda olan değişikliklerden fark edebiliriz. Kendimizde bir aksilik hissetmemiz durumunda; istediğiniz şeyleri gerçekleştirmekte ve ihtiyaçlarınızı karşılamakta zorlanıyorsanız, olaylar tahmin ettiğiniz/planladığınız gibi ilerlemiyorsa, başınıza sürekli aksilikler geliyorsa zihninizde olumsuz inançlar ve koşullandırmalar olduğu kadar büyülerin veya olumsuz varlıkların olması ihtimali de vardır. Büyü veya olumsuz varlıklardan dolayı yaşadığınız deneyimler de inançlarınızı olumsuzlaştırabilir.

Hakimiyet üzerine gidildikçe kazanılan bir konudur. Özellikle korku ve panik durumunda kendinizi kontrol edebilmeniz gerekir. Siz kendinize hakim olduğunuz sürece büyülerden, saldırılardan ve varlıklardan korunabilirsiniz. Hakimiyetimizi arttırmak için öncelikli olarak şu olumlamaları yapabiliriz; “Ruhum irademe, düşünceme, duyguma, sezgime, enerjime ve bedenime hakim. Ben ruhum.”, “Benim olan her şeyin hakimi benim.”, “Benim içimde ve dışımda olan manevi olgulara hakim olabilirim.” ve “Olumsuz varlıkların üzerine hakimiyet kurabilirim.” Bu olumlamalar hakimiyet kazanmanız için gereken temel koşullandırmalardır. Hakimiyetiniz inancınızla yerleşir ve yaşadığınız deneyimlerle pekişir.

Korunma Yöntemleri

Manevi bedenlerimiz niyetimizle birlikte görünmez hale gelebilir. Görünmez hale gelmek özellikle 4. varoluş seviyesinde serbest dolaşan art niyetli bilinçli varlıkların veya bu seviye üzerinden bize saldırmak isteyen insanların bizi görmesini engellediği için önemli bir korunma tekniğidir. Tanrı’nın huzurundayken size görünmezliği öğretmesini isteyin. Bir uyumlama gerçekleştikten sonra bir görünmezlik pelerinine büründüğünüzü imgeleyerek istediğiniz süre zarfında manevi ve ruhsal boyutlarda görünmez olabilirsiniz.

Astral ve mental bedenimizle istediğimiz şekle bürünebiliriz. Bu çok doğaldır ve sadece imgelem yaparak başarılabilir. Kendimizi korumak istediğimiz zaman hayvan, Melek veya arketiplerin formlarına bürünebiliriz.

Hayvan formlarına bürünerek hayvanların özelliklerini ve güçlerini kazanabiliriz. Kartala dönüşürsek içinde bulunduğumuz durumu daha kesin bir şekilde görebilir, illüzyonları delebilir veya havalanarak kaçabiliriz. Ejderhaya dönüşürsek ateş püskürtebilir ve böylece olumsuz varlıkları yakabiliriz. Bal porsuğuna dönüşürsek derimiz kalın olduğu için yapılan saldırılar içimize işlemez. Genellikle güç hayvanlarımıza daha kolay dönüşürüz ve bu hayvanlar ile daha güçlü çalışırız. Dönüşeceğimiz hayvanlara önceden meditasyon yapmamız oldukça önemli bir hazırlık çalışmasıdır.

Saldırılara karşılık vermek ve kendimizi koruyabilmek için Başmelekler (özellikle Michael, Kamael, Tzaphkiel, Uriel/Azrail, Metatron) üzerinden uyumlanabileceğimiz çeşitli enerjiler vardır. Tanrı’dan talep ederek Başmeleklerden uyumlama alabiliriz, talep ettikten sonra ister oturarak ister uzanarak bu uyumlamaların gerçekleştiğine şahit olabiliriz. Bu enerjilere uyumlandıktan sonra korunma gereken bir durum ile karşılaştığımız zaman bu enerjileri Göz, El ve diğer çarklarımızdan hedefimize püskürterek veya alanımıza yayarak koruma sağlayabiliriz. Mide çakramızda bu enerjileri yoğunlaştırarak Auramıza bu enerjilerin özelliklerini kazandırabiliriz veya Auramızdan etrafımıza yayabiliriz. Bunu yaparken manevi bedenimizle Başmeleklerin formuna bürünebiliriz, bu durumda Başmeleklerle bütünleşerek uyumlandığımız enerjileri aktifleştirebilir, ayrıca onların güçlerinden ve bilgilerinden istifade edebiliriz. Ayrıca bu enerjileri yaşadığımız/çalıştığımız mekanlara yükleyerek mekan koruması yapabilir, objelere yükleyerek koruyucu tılsımlar yapabilir veya birazdan anlatacağım majikal silahlarımıza/gereçlerimize yükleyerek niyetlerimiz doğrultusunda kullanabiliriz. Her Başmelekten uyumlanacağımız enerjinin kendine özgü işlevleri vardır;

  • Michael — Genel koruyucu enerjiye uyumlar. Bu enerji ile alan koruması, aura güçlendirme-sertleştirme ve uzaklaştırma gibi koruyucu eylemler yapabiliriz. Ayrıca Michael bizi Ateş elementine de uyumlayabilir. Ateş elementi Muradımızı, İrademizi, Gücümüzü ve Hakimiyetimizi temsil eder, ayrıca İlahi Aşkın Ateş yönünü de temsil eder. Ateş sayesinde olumsuz enerjileri dönüştürebilir ve olumsuz varlıkları yakabiliriz. Büyülerin içindeki niyetleri anlayabilmemizi sağlar, bu niyetleri anladıktan sonra kontrol edebilir, dönüştürebilir veya yok edebiliriz. Ateş elementi ile yapılabilecek daha nice iş vardır, bunlardan bazıları yakarak arındırma, pişirme, kutsama, etkinleştirme, canlandırma ve güçlendirmedir.
  • Kamael — Özellikle güç ve irade konusunda danışabileceğimiz bir Başmelektir. Kamael üzerinden uyumlanabileceğimiz enerji özellikle majikal silahlarımız ve gereçlerimizi güçlendirici özelliğe sahiptir. Saldırılar sırasında durdurucu/uzaklaştırıcı ve büyüler üzerinde kırıcı etkisi vardır. Bu enerji hasar verebilir ve korumaları kırabilir/delebilir. İradeyi güçlendirir ve hakimiyeti arttırır. İmgelem yeteneğimizin daha da güçlü çalışmasını sağlar. Olumsuz varlıklar bu enerji ile zincirlenebilirler.
  • Tzaphkiel — Karma/kader, sezgi ve anlayış konularında bize yardımcı ve rehber olabilen bir Başmelektir. Karmik durumların oluşmasını engeller. Büyülerden kaynaklı veya saldırılar sırasında oluşabilecek sanrıların çözülmesini sağlar. Sezgisel farkındalığın artmasını ve durulaşmasını sağlar. Büyüleri karmik seviyede bozar. Ayrıca Tzaphkiel’in formuna büründüğümüzde veya kendisini çağırdığımızda büyü ve saldırıların karmalarının geri ödeme süreci başlatılabilir. Olumsuz varlıklar bu enerji ile kafeslenerek hapsedilebilir.
  • Uriel — İsmi Tanrı’nın Işığı anlamına gelir ve genellikle ölüm ve ilim konusuyla ilişkilidir. Ölmüş ruhlara yardımcı ve rehber olur. Uriel formuna bürünerek veya kendisini çağırarak ölmüş ruhlara ışık kapısı açılabilir, böylece saldırgan ölü ruhlardan kaynaklanan sorunlar çözülür. Uriel üzerinden uyumlanabileceğimiz enerji ile parazit, iblis ve ifrit gibi olumsuz varlıkları çözündürebiliriz. Ayrıca Uriel ile birlikte şeytanların ruhlarını manevi bedenlerinden ayırarak, manevi bedenlerinin çözünmesini sağlayabilir ve ruhlarını yargılanması için Tanrı’ya havale edebiliriz. Uriel Toprak elementinin Başmeleği olduğu için onun üzerinden uyumlanabileceğimiz enerji sayesinde niyet, hayal, duygu, düşünce ve genel olarak manayı sertleştirme, eterize ve materyalize etme özelliğine sahiptir, bu yönüyle majikal silah ve gereçleri daha somut hale getirebilir. Toprak elementi sağlamlık, bereket, beslenme, beden ve dah bir çok konular ile ilgilidir.
  • Metatron — İlahi Esasa tayin edilmiş Başmelektir. İlahi Aşk, Esas, Öz, Birlik, Kutlanma ve Hakikat konularında yardımcı olur. Kabalistik metinlerde insanların günahlarının ve sevaplarının kaydını tuttuğu söylenir ancak koruyuculuk görevi de vardır. İlahi boyutları keşfederken bize rehberlik eder ve koruma sağlar. Tanrı’nın izni doğrultusunda İlahi sırları açabilir. Uyumladığı enerji sayesinde manevi körlük çözülebilir, ruhsal olarak güçlenebilir ve dengelenebilir, hakikat bilinci geliştirebilir, manaya ruh katabilir, Işık kapıları açabilir ve sanrılar çözündürülebilir.

Başmeleklerin ve onlar sayesinde uyumlanabileceğimiz enerji/manaların özellikleri sadece burada anlatılan ile sınırlı değildir. Araştırma ve meditasyonlar sayesinde hem kendilerinin hem de uyumlanabileceğiniz enerjilerin daha başka yönlerini keşfedebilirsiniz. Formsuz haldeyken Başmeleklere de bürünebiliriz.

Korunma da dahil olmak üzere bir çok majikal eylem imgeleme dayanırlar. Korunma ve bunun yanı sıra her türlü niyet doğrultusunda kullanabileceğimiz bir çok majikal silah ve gereç vardır. Bu objeleri manevi boyutlarda imgelemimiz ve meditasyon çalışmaları ile oluşturabilir, dönüştürebilir, onarabilir, özellikler katabilir ve güçlendirebiliriz. Bunları istediğimiz malzemeden oluşturabiliriz ancak malzemenin manevi boyutta hakkını vermemiz gerekir çünkü her malzemenin kendine özgü manaları, işlevleri, özellikleri ve erdemleri vardır. Her şeyi altından yaptığımızı imgeledikten sonra hem gereçlerimiz hem de eylemlerimiz erdemli ve değerli olmazsa kullandığımız altın değil sahte bir malzemedir ve bu bizim için sanrılar oluşturur. Manevi boyutlarda bu silah ve gereçleri imgelemimiz vasıtasıyla kullanabiliriz, imgelemimiz Işık Bedenimize uygun işi yapması için komut verir ve bu eylemin gerçekleştiğine şahit oluruz. Bu silah ve gereçlere Tanrı’nın İsimlerini zikrederek ve manayı yoğunlaştırarak enerjisel, manevi, ruhsal ve İlahi güçler, işlevler, erdemler ve özellikler kazandırabilir ve kutsayabiliriz. Bunu yapmak için kutsamak istediğiniz gereci imgeleminizde tutarak İsimleri zikredin veya İsimlere meditasyon yapın. Bunun yanı sıra astrolojik enerjiler ve sembol yüklemeleri de yapılabilir.

Çoğu durumda majikal silah ve gereçlerin rüyalar ve vizyonlar sırasında size teslim edildiğine şahit olabilirsiniz. Bu durumlarda majikal açıdan onaylı bir silah veya gereciniz vardır, ancak bu gereçleri kullanmak için ille de böyle bir onaya ihtiyacınız yoktur ancak itina ve ihtiyat ile bu gereçlerin manevi karşılığı olan olgu ve eylemleri anlamanız ve kendi içinizde oluşturmanız gerekir. Bu objelerin bir kısmı herkeste bulunur, bir kısmı ise fizik ötesi boyutlarda bulunan mağazalardan karma karşılığı alınabilir.

Majikal silah ve gereçlerden önemli bir bölümü elementlerle ilişkilidir.

Ateş

Ateş elementi hikmet, irade, hakimiyet, niyet, murat ve güç konularını temsil eder.

Ateş elementinin temel silahı/gereci Asadır. Varlıkları ve enerjileri asa ile yönetebilir ve yönlendirebiliriz. Ayrıca enerjimizi ve gücümüzü aktifleştirmek istediğimiz zaman da asayı kullanabiliriz. Asa kendisinden destek alarak ayakta daha rahat durabilmemizi de sağlar. Asa gütmeye ve güdümleri kontrol etmeye yarar.

Ateş elementi ile ilgili diğer silah ve gereçler arasında fener, lamba, kırbaç, çakmak, pürmüz, körük, ocak, fırın ve külhan sayılabilir, bu sayılanlardan başka gereçler de bulunabilir. Hepsinin kendine özgü manaları ve kullanımları vardır. Külhan özellikle Simya işlerinde Athanor olarak bilinir sönmeyen İlahi Ateşi — Kundalini’yi ve bu ateşin yandığı bütüncül organizmayı temsil eder.

Ateş elementine dair gereçleri kutsamak için uygun İsimler : el-Melik, el-Murid, el-Hakim, el-Hakk, el-Kadir, el-Celil, el-Kaviyy, el-Muktedir, eş-Şedid, el-Celal, el-Cabbar, el-Afüvv, el-Mani, el-Mecid ve diğer İsimler vardır.

Elementin Başmeleği : Mikail/Michael

Su

Su şifa, sezgi, akıl, anlayış, bilgi, mana, saflık, arınma gibi konuları temsil eder. Su elementi evrensel çözücüdür.

Bu elementin temel gereci olan Kupa ve Tasın üst kısmı açıktır bu yönüyle yukarıdan gelen İlahi akışlara açıktır. Bu gereçleri yukarı kaldırdığınız zaman içeriğindekiler kutsanır. Kupa saflaştırma, sağaltım ve besleme için kullanılır. Kupa ile insanlara ve ruhlara ikram yapabilirsiniz. Tas ise genellikle arındırma işleri yapmak için uygun bir gereçtir.

Kapların içinde su, şerbet, şarap, kan, yağ, süt, alkol, ilaç, zehir ve her türlü sıvılar olabilir. Bunların hepsinin kendi sembolik manaları ve güçleri vardır. Kupa ve tas bir saldırı aracı değildir ancak içinde zehir varsa saldırı silahına dönüşür.

Su elementi ile ilgili diğer silah ve gereçler arasında ayna, kase, kaşık, kepçe, bardak, kadeh, hortum, çeşme ve sıvılarla ilgili diğer gereçler gösterilebilir.

Size yollanan enerjiyi aynı şekilde geri yollayan aynalar içine girdiğiniz olumsuzlukları daha da çok büyütebileceği için uygun bir koruma değildir. İki ayna birbirine baktığı zaman yansıtıcı iki yüzey üzerinden bir sonsuzluk oluşur. Olumsuz enerjilerin geri yansıtıldığı durumlarda bir ayna aradan çekilene kadar bir kısır döngü oluşur. Ancak aynaları kutsayarak enerjiyi dönüştürüp yollamasını sağlayabilirsiniz.

Herkes gönül aynasına bakmak için hazır değildir. Gönül aynasını kullanmadan önce gönlünüzün temizliğinden ve netliğinden gerçekten emin olun. Gönül aynasını ilk önce kendinizde kullanın.

Uygun İsimler : el-Kuddüs, el-Latif, es-Selam, el-Alim, el-Tahir, el-Mumin, er-Rahman, er-Rahim, el-Batın, ez-Zahir, eş-Şekur, el-Hakk, er-Rakib, el-Kafid, el-Kabıd, el-Basıt, el-Şafi,

Elementin Başmeleği : Cebrail/Gabriel

Hava

Hava elementi düşünce, mantık, akıl, zeka, adalet, denge, nefes, söz, söylem, dil, anlam, analiz, plan ve tasarı konuları ile ilişkilidir.

Kılıç ve Hançer hava elementinin temel silahıdır. Bu silahlar olumsuz varlıklara doğrultulduğu zaman uzaklaştırılabilir.

Savunma ve korunma yaparken çoğu durumda Hançer ve Kılıca başvurabiliriz, ancak savaşmak yerine caydırıcı bir silah olarak kullanılması daha uygundur. Keza savaşma durumunda varlıkların sayıca üstünlük kurarak gelecekte adaletsiz bir dövüş durumu oluşabilir. Kılıç ve Hançerin tek tarafı da iki tarafı da keskin olabilir ayrıca Işın Kılıcı da kullanabileceğiniz bir majikal silahtır ve İlahi Işığın özelliklerini taşır. Kılıç kesici ve ayrıştırıcı bir silahtır ve aslında analiz etmemizi de sağlar ve korunma için önemli olan yönü kesmek veya saplamaktan ziyade ayrıştırmaktır.

Düşüncelerimizi susturmak için kesici silah ve gereçler ile zihnimizi gözlemlerken oluşan düşünceleri kesebiliriz. Bir süre sonra düşünceleri daha oluşmadan ve yüzeye çıkmadan yakalayıp kesebileceğinizi görürsünüz. Böylece zihninizde sakinlik sağlayabilirsiniz.

Hava elementi ile ilgili diğer silah ve gereçler arasında terazi, kalem, kağıt, yelpaze, vantilatör, bıçak, üflemeli çalgılar, tüp, körük, süpürge (el süpürgesi ve elektrikli süpürge), kanat ve pervane vardır. Zihinsel ve astral boyutta uçmak oldukça kolaydır ve kanat/pervane bunun için uygundur. Yelpaze düşünceleri savuşturmak için uygundur.

Uygun İsimler : el-Alim, el-Hakk, el-Rafi, el-Adl, el-Hakem, el-Hasib, el-Fettah, el-Besir, el-Semi, el-Müteali, el-Hadi, el-Berr, el-Afüvv, er-Reşid, el-Vali

Elementin Başmeleği : İsrafil/Raphael

Toprak

Toprak elementi beden, madde, somutlaşma, kütle, görünür alem, beslenme, barınma, geçinme, para, emek, ev, iş, bereket, mal, mülk, tarih ve geçmiş ile ilgilidir.

Toprak elementinin savunma konusundaki temel silahı Kalkandır. Kalkan bir saldırı durumunda korunabilmemizi sağlar. Kalkan imgelem sırasında istenilen boyutta büyütülebilir, bazen kalkanlar şekil de değiştirebilir. Kalkanın önüne koyduğumuz sembolün özel manası vardır ve kalkanın nasıl çalıştığını koşullandırır. Bir başka koruyucu gereç de Zırhdır ve genellikle auramızı temsil eder.

Korunma için kullanabileceğimiz bir diğer gereç ise Zincirdir. Zincir sayesinde bize saldıran varlık ve kişileri zincirleyebilir böylece hareket kabiliyetlerini kısıtlayabiliriz. Zincirle bağladıktan sonra saldırganı inceleyebiliriz. Kısıtlayıcı olarak zincirin yanı sıra kafes ve kelepçe de kullanabilirsiniz.

Toprak elementi ile ilgili başka silah ve gereçler ise taşlar, kristaller, mücevherler, ekmek, gıdalar, orak, çapa, kürek, bel, biçerdöver, çekiç, keski, örs, balyoz, mala, saksı ve benzeri düşünülebilir.

Uygun İsimler : el-Müheymin, el-Hafız, el-Latif, er-Rezzak, el-Ğani, el-Muğni, el-Cami, eş-Şekur, el-Mukit, el-Hakk, el-Kayyum, es-Sabur, el-Varis, Melik ül Mülk, ed-Darr,

Elementin Başmeleği : Azrail/Uriel

Majikal gerçeklikte fiziksel plandaki gibi sınırlı değilsinizdir. Bir varlık kalkanınıza saldırdığı zaman kalkandan zincir fırlatarak o varlığı yakalayabilirsiniz, zırhınız görünmez olabilir, kılıcınızı havaya bıraktığınız zaman kendiliğinden olumsuz varlıklara saldırabilir. Majikal araç ve gereçleri hem aktif hem de pasif bir şekilde kullanabilirsiniz. Majikal gereçleri istediğiniz gibi niyetlerinizle koşullandırabilirsiniz ve zihninizin arkaplanında çalışmaya devam edebilirler.

Burada sayılanlardan daha başka majikal silah ve gereçler vardır. Mürekkep, boya, fırça, tuval, çerçeve, sanat gereçleri, buhurdanlık, tütsü, kıyafetler, gözlük, aksesuarlar, laboratuvar malzemeleri, mutfak gereçleri, ofis gereçleri, gemi çapası, ip, halat, el aletleri, testere, hızar, çivi, matkap, tornavida, pense, inşaat gereçleri, zil, çan, davul, müzik aletleri, teleskop, mikroskop, bilgisayar, telefon, lehim, elektronik devre elemanları, elektronikler, elektrikli aletler, özel amaçlı dedektörler (enerji, varlık, büyü dedektörü gibi), pencere, kapı, ev unsurları, ok, mızrak, tabanca, tüfek, diğer silahlar ve aklınıza gelebilecek gündelik hayatınızda kullandığınız her şey ve daha fazlası mana boyutunda kendilerine özgü işlevlere sahip majikal gereçler olarak kullanılabilir. Önemli olan onları nasıl kullandığınızdır.

Bunların yanı sıra gül, papatya, yasemin, tarçın, mür, kaktüs, meyveler veya sarmaşık gibi bütün bitkiler de sembolik anlamlarına uygun niyetlerle birlikte imgelemle kullanılabilir. Özellikle gül şifacılıkta çok kullanılır ve herkese içten verebileceğiniz çok yerinde bir hediyedir. Olumsuz enerjileri yemekle görevlendirilmiş kaktüsleri de iyice büyüyüp şiştikten sonra sizi olumsuz enerji yollayan kişilere nötrlenmiş bir şekilde geri yollayabilirsiniz (bu çoğu durumda agresif veya olumsuz kişileri kendilerine getirir).

Not: Majikal silahları nasıl kullandığınız sizin inisiyatifinizdedir. Bu silahları insanlara ve yaşayan varlıklara zarar vermek amacıyla kullandığınız zaman bunun karmik sorumlulukları vardır. Bu silahları art niyetler doğrultusunda bencilce ve düşüncesizce insanlara saldırmak için kullanırsanız bu size geri teper. Ayrıca çoğu saldırgan varlık zararlı savunmalara ve saldırılara karşı daha güçlü ve daha kurnaz saldırılarla karşılık verirler.

Bu yüzden en iyi koruma daima her taraf için tatmin edici bir barış sağlamaktır.

Majikal araç ve gereçlerin yanı sıra manevi boyutlar çokça sayıda işlevsel kişisel ve umumi mekanlar ile doludur. Her ruhun bir evi ve niyetlerini ekip büyütebileceği bir bahçesi, bir hayat ağacı ve daha ziyaret edebileceği bir çok kişisel mekan bulunmaktadır. Umuma açık mekanlar arasında şifahaneler, okullar, mağazalar (karmanızın para yerine geçtiği yerler vardır), buluşma yerleri, eğlence merkezleri, koordinasyon merkezi ve daha aklınıza gelebilecek çokça mekan vardır. Hayat Ağacının her sefirasında keşfedilebilecek bir çok mekan vardır. Tarot’taki her Major Arkana kartı içindeki sırlarla ilgili mekanlara kapı açar. Her yıldız, gezegen, asteroid ve görünmez astrolojik unsurlarda bulunan çokça sayıda mekan vardır ve keşfedilmeyi beklemektedir. Bu mekanlarda kendinizle ilgili derin içgörüler alabilir, ruhunuzun derinliklerine gidebilir, aktif hizmet yapabilir, orada bulunan varlıklarla iletişime girebilir, keşfedebilir, dönüşümler yaşayabilir ve olgunlaşabilirsiniz.

--

--