Salgın Döneminde Tetiklenen Çağrışımların Şifasına

Duygu ve Düşüncelere Hakim Olmak İçin

Ömer Melih Aksoy
Şifahane
3 min readApr 1, 2020

--

Salgın Döneminde Duygu ve Düşüncelere Hakim Olmak İçin

Salgının saldığı duygular ve düşünceler çok mu korkunç?

Aslında her asır bir veya daha fazla salgın görülebiliyor Dünya’da çeşitli şekillerde. Bu yüzden bir salgının mevcudiyeti hepimizde geçmiş yaşamlarımızda yaşamış olabileceğimiz salgın deneyimlerini de çağrışım yoluyla tetikliyor.

Böyle durumda bilinçaltı çağrışımlar üzerinden Ruha acı izlenimi oluşturmuş deneyimleri de Bireye hatırlatır ancak bu hatırlama pasif bir şekilde işler.

Doğmadan önce yaşadığınız, büyüdüğünüz, öldüğünüz bir yere gittiğinizde Ruhunuzu bütünleştirir. Geçmiş yaşamlarınızda yaptığınız mesleği yapan birinin mesleğini yapmasına şahit olursanız yine bir Ruhsal akış başlatır. Bunlar görece olumlu Ruhsal hatırlamalardır, bir çok insan Seyahat ederken veya Hobilerle uğraşırken kendini bulduğunu hisseder.

Aynı durum Salgın, Savaş, Kıtlık ve Ölüm deneyimleri için de geçerlidir. Bizde çokça olumsuz deneyime dair hatırayı uyarır ve bunların bir kısmı su yüzüne çıkar.

Bu yönüyle tekrar eden her travmada yaralarımızı daha şiddetli hissedebiliriz. Bu Ruhun Bedensel Bilinçte uyanarak ve sorunları çözüp daha da fazla oluşmasını önlemesine dair harekete geçmek için Doğal bir Dayatmadır ve içinde Sonsuz Hikmet Tohumunu barındırır. Bu tohumu özenle filizlendirip, büyütebilir ve hasat alabiliriz.

Ancak bedensel bilinç ile ruhsal bilinç arasındaki iletişimi kuracak sembolik ve psişik analizi hepimiz yapamayabiliyoruz. (Şifa ve Meditasyonla ilgili konular bu yüzden İlkokuldan itibaren Hayat Bilgisi dersinde anlatılmalıdır) Sonsuz fırsatlar açan yeni bir dil öğrenmek gibidir.

Aslında şu anda ele aldığımız konu ile ilgili Kanunlar basit temeller üzerine kuruludur…

Çağrışımlar

Birbirine çağrışım yapan şeyler aynı anda hissedilebilir ve biz de bunları dikkatle ayrıştırabiliriz.

Düşünün daha önce salgınlar geldi geçti, bazılarında öldünüz, bazılarında yakınlarınızı kaybettiniz, çokça kişi şöyle ya da böyle bunu fırsata çevirmeye çalıştı veya tıkandınız…

Tek başımıza başedemeyeceğimiz büyüklükte bir sorun bu. Bu yüzden birlik, beraberlik ve samimiyetin eksikliğinde çaresizlik hissetmemiz çok doğaldır.

En çok korktuğunuz şeyler siz daha bu ömrünüze önce ya kendinizin ya da atalarınızın başına gelmiş olabilir. Böylece geçmiş ruhsal ve genetik hafızamıza kaydolur.

Böyle düşündüğünüz zaman gerek Salgınla ilgili olsun gerek çağrışımlar yoluyla tetiklenen diğer konulardaki travmatik hafıza yükleri olsun duygu ve düşüncelerinizi daha rahatlıkla yönetebilirsiniz.

Korkunun şifalanabilmesi için yüzleşilmesi ve işlenmesi gereken üç önemli konu vardır bu unsurlar belli ise Tanrı ile muhabbet yoluyla rahatlıkla şifalanabilirler…

  • Daha önce yaşanmış travmatik olayların acısı ve izlenimleri
  • Daha önce yaşanmış travmatik olayı yaşamaya dair isteksizlik / kaçma veya mücadele duygu-düşünce kompleksleri
  • Çağrışımlar gibi bağlantılama yoluyla örülen nedensel kompleksler

(Ölüm korkusu sadece ölmekten korkmak değildir, geçmişteki ölüm deneyimlerinde yaşananların izlenimleri ile birlikte, ölmeden önce / ölüm anında / öldükten sonra yaşanabilecek veya ölümle ilgili oluşabilecek diğer bütün olumsuzluklara dair de acılar ve kaçınma/savunma/mücadele kompleksleri barındırır.

Misal: Yokolmaktan korkma, Herşeyin anlamsız olmasından korkma, Acıdan korkma, Yaralanmaktan korkma, Hastalıktan korkma, Acizlikten, Çaresizlikten, utançtan, Cehenneme düşmekten, İnandığı/Düşündüğü/Bildiği gibi olmamasından, Kabir azabından, Belirsizlikten, Sevdiklerinin üzülmesinden, Tanıdığı bütün insanlarla ilişkisinin bitmesinden, Vicdan azabından, Sahip olduğu şeyleri kaybetmekten, Korkunun kendisinden vs. vs.)

Bütün bunlar birlikte görüldüğü zaman korkularla ve diğer komplekslerle çalışmak çok kolaydır. Çoğu korkunun zaten gerçek bir gerekçelendirmesi yoktur izlenimlere veya illüzyonlara dayalıdır. Detaylı ve tam kapsamlı bir Duygu/Düşünce Şifalandırması yanlış anladığınız yeri doğru anladığınız yerde neyi nerede nasıl neden yanlış anladığınızı da anlamanızı gerektirebilir. Ancak olumsuz duygu ve düşüncelerinizin bir dökümünü alarak bunları bırakıp yerine ihtiyaç duyduğunuz ve Tanrı’nın önerdiği şekilde dönüştürme veya yaratım çalışması yapılabilir.

Cesaret ile birlikte doğru bilgi korkuların çözülmesini sağlar.

Çok daha büyük bir Veba aslında Hakikat alanında olmuştu bile. Çağlardır yanlış inançları doğru bilgi olarak görüyoruz, şu anda Bilimsel Dogmalara takılı kalmış Bilim İnsanları var. Bu da çok büyük bir Veba, ama görülmeyen ancak düşünülen boyutta olduğu için çoğunun dikkatini çekmiyor.

Duygu ve düşüncelerimize hakim olduktan sonra bu konuya da el atalım lütfen.

Şifa Olsun dilerim hepiniz için.

--

--