Sohbet — Şifacılığın Diğer Disiplinlerle İlişkisi #1

Sanat-Zanaat, Meslek, Hobi ve İlgi Alanlarının Şifacılıkta Önemi

Ömer Melih Aksoy
Şifahane
11 min readFeb 4, 2020

--

Şifacılar için sadece Şifacılık ve Ruhsallık merkezindeki meseleler yetmiyor aslında. Bunlardan Oryantasyon-Giriş yazısında Beden Eğitimi ve Spor ile birlikte Yabancı Dil üzerinde de durdum ancak bir konu daha var; Hobiler / İlgi Alanları, Meslekler, El İşi, Zanaat ve Sanatlar.

Farklı farklı bir çok ilgi alanı ve uğraşınızın olmasının sayısız faydası var. Hayatın içindeki her şey hayat hakkında bize bir şeyler öğretebilir.

Benim makalelerimi oluşturma sürecinde farklı farklı ilgi alanlarında çeşitli düzeylerde uğraşmış olmam gerçekten ilham sürecine çok katkıda bulunuyor.

Düşünün kapalı kapılar ardında dolaplar kasalar toprağın altında defineler var, o kapıdan geçmeden o noktayı kazmadan buradaki ganimete ulaşamazsınız.

Bu sadece öğrenmekle ilgili değil aynı zamanda yeni insanlarla tanışmakla da ilgili.

Ruhsallık ve Şifacılık alanları çok geniş ve yoğun alanlar olduğundan meraklılarını ve ustalaşanları içine sıkıştırmaya meyillidir ancak bir yandan da çoğu insanın bu konulara önyargısı var. Konuya çok yoğunlaştığınız zaman girdap gibi içine çekebilir ama çevrenizdeki insanlar sizinle gelmez, dikkat etmezseniz zamanla etrafınızda sadece konu ile ilgili kişiler kalabilir ve ailenizden dahi uzaklaşabilir, sosyalleşme eksikliği hissedebilirsiniz, böyle kişilere rastladım. Üniversite öğrencileri ve mezunları özellikle bilimsel nosyondan ötürü, muhafazakar kişiler de geleneklere her zaman uymadığınız için sapkınlık olarak yanlış anlayabileceğinden dolayı ruhsal konulara meraklı kişilerden uzak durma taraftarı olabiliyorlar, delirdiniz sanabiliyor insanlar siz deliliğe çare bulmuş haldeyken.

Bu konuya çok yoğunlaşıp İlahi yolda mesafe katettiğiniz zaman oluşan aura ve enerji yayınınızdan ötürü insanlar yanınızda kendinizi serbest bir şekilde ifade edemezler, boş veya argo konuşamaz. Yanınızdayken hayatın ciddi, vehim, elim ve derin yönlerini hissedebilirler belki ve bu onlara ağır gelip sıkılabilirler.

İşte tam bu noktada ilgi alanları ve hobiler bizim için çok faydalı bir yatırımdır. Sadece ellerinizle bir şeyler üretmeniz dahi çokça insan için ilginç gelir. Elinizle güzel bir şey yapmanız ise hayranlık sebebi olabilir.

Bir Şifacı olarak elinden güzel iş çıkabilmesi beraber çalışma yapacağınız kişilere enerjinizin güzelliğini ve düzgünlüğünü gösterir.

Bütün hobi ve ilgi alanları size çok şey öğretir kendi içlerinin ötesinde.

Bir şey üretirken geçen süreçler hayat süreçleriyle, simya veya şifa ile örtüşürler. Bu noktada üretmek bir meditasyon ya da bir ritüel halini alır.

Örneğin malzemelerinizi, çalışma ortamınızı ve ekipmanlarınızı temiz tutmanız bilinçaltınıza etki yapar ve bunların zihinsel ve ruhsal karşılığında da bilinçdışı arınma işlemleri gerçekleşir. İşinizi özenle yapma alışkanlığı kazandığınızda bu Şifacılık pratiğinize yansır. Ayrıca güzel niyetleriniz ürettiğiniz ürüne geçer.

Üretirken Şifa enerjisi elinizden daima akıtabilirsiniz. Böylece içinde bulunduğunuz ev ve iş ortamının enerjisi daima güzel ve berrak durumda olup Şifa ve Simya çalışmalarınızı destekler. Eliniz ve enerjiniz böylece asla tembelleşmez

Ben Astrolojiye başlamadan önce Müzik gruplarında çalıyordum. Astrolojiye derin dalış yaptığımda Müzik bilgisi ve yeteneği öyle çeşitli şekillerde açıldı ki; özellikle birden çok enstrüman çalabilmek buna çok katkıda bulundu. Bütün bunlardan sonra Şifa Müziğe etki etti ve normalde şarkı söylemez sadece enstrüman çalarken Badeli Aşıklardan oldum ve doğaçlama şarkı söylemeye başladım, istediğim zaman istediğim yer ve halde.

Müzik Şifayı Şifa da Müziği besledi.

Şifa çok ilginç bir konumda bu yüzden Hayatın Merkezinde. Hayatla ilgili her şey Şifa ile ilgili. Şifa bu yüzden her şeyi iyileştirebilme olarak görülebilir

Yorum

Hocam dedikleriniz çok doğru Fakat şifacı arınmayı bilmiyorsa öyle sosyal ortamlara girse bile, aurası insanlara itici geliyor Ve o sosyal ortamda istenmeyen kişi olabiliyor. Bu noktada lafı açılmışken, auranın arınması için ne gibi tavsiyeleriniz olabilir?

Aura temizlemeyi başka bir sohbetimizde anlatırım.

Özgeçmiş ve CV bölümünde iş ciddiyetinden dolayı bazı insanlar hobileri ve ilgi alanlarını gereksiz buldukları için yazmazlar. Halbuki aslında bir işe alan kişi için hobiler ve ilgi alanları çok şey ifade eder:

  1. Bu kişi üretken mi?
  2. Bu kişi boş vaktini nasıl değerlendiriyor?

Eğer CV’deki bu bölüm boşsa çoğu işveren için tahminen kişi ya sosyalleşiyor, ya alkol/madde içiyor ya da boş boş oturuyordur.

Özgeçmişte orası boşsa kayıp zaman demek aslında. Curriculum Vitae’nin açılımı olan CV belgesi sizin kariyerinizin seceresi değil, Latince anlamıyla Hayat Yolunuz/Koşunuz demek. Yani oraya sadece kariyer ve eğitim yazarsanız hayatınızın %60'ını hiç belirtmemiş oluyorsunuz.

Evet Türkiye’de bazı işverenler o bölüme hiç önem vermeyebilir, ama…

Dünya’da işe alımlarında kritik bir önem verip değerlendiren çokça işveren mevcuttur.

Hele prestijli bir kuruma girmek istiyorsanız, onlar evden işe-işten eve hayatın diğer yönlerine tutunmayan bezgin birini işe almak istemeyebilirler. Hayatını dolduran biri yaratıcı, üretken ve problem çözen biridir.

Yorum

Evet hocam yurt dışında özellikle köklü ve prestijli kurumlar iş alımlarında genel kültür sınavı yapıyorlar.

Hobiler ve İlgi Alanları da bu yüzden bizim hem yaratıcı üretken hem de problem çözen birey olmamızı sağladığı için Şifacılıkta önemli.

Bir diğer önemi de Öğrenme / Eğitimin devamlılığı sürekliliği. Okuldan mezun olmuş işe atılmış ve hayatta öğrencilik safhasını tamamen bitirmiş olmuyorsunuz hobiler ve ilgi alanlarına girince, öğrenciliğimiz istediğmiz ilgi duyduğumuz alanlarda böylece kendi çabalarımızla ve ilişklerimiz dahilinde devam ediyor. Böylece nöronlarımız da daima taze kalıyor ve yeni bağlantılar kuruyorlar.

Herhangi bir şey üretirken karşılaşabileceğiniz envai çeşit durum var ve hepsi öğrenmek ve çözüm uygulamak ile ilgili.

Ayrıca yurt dışında iş alımı yaparken Sosyal Sorumluluk projelerindeki faaliyetlerinize de bakılır. Takım projelerinize de bakılır. Sosyal Sorumluluk CV’lerde vicdan, hayırseverlik ve ekip çalışmasına uygunluk belirtisidir

İşveren burayı değerlendirirken başkasının kuyusunu kazmayacağınızı anlarlar mesela, ya da iş içinde adaletsiz rekabet yapmaz diye tahmin yürütebilirler.

Yorum

Bunu artık Türkiye’de de belli şirketler uygulamaya başladı özellikle üniversite içinde katıldığı projelere aşırı önem veriyorlar.

Bunlar biraz da hayatın gizli sınav soruları dahilinde. Hayat önce ders verip sınav yapmaz. Sınavla birlikte dersi alırsınız. Onu da aldığınız kadar alırsınız.

Aldıktan sonra aynı konuda daha fazlasını da alabilirsiniz.

Hayatta hakikaten mevcut olan her konu gündeme gelebilir ve bu bizde sonsuz br anlayış sorumluluğu oluşturur.

Ben ne zaman yeni bir şey öğrendiysem aynı konu bir şekilde çok yakın zamada cereyan ediyor ve konuşmalarımda geçiyor eski öğrendiklerimle birlikte. Öğrenmeyi durduranın vay haline diyorum o yüzden bazı bazenler.

Yorum

Hocam bunu ben de yaşıyorum, hafifleme hissediyorum içimde. Her daim öğrenme talebim hedefimden daha ileriye götürüyor, konu içinde farklı kapılar açması da bonusu oluyor.

Şifacılığa çok yoğunlaştığım dönemde sadece şifacı olanlarla iletişim kurduğumu farketmiştim. Kısır döngüye girmiştim. Bilinçli olarak değil sadece yapmak istediğim için keçe ile küçük oyuncaklar vb şeyler yapmaya başladım, akrilik ve yağlı boyalarımdan eksiklerimi tamamlayıp resim hobimi canlandırmaya da niyet ettim, yazdıklarınızla bende taşlar oturdu şimdi

Hayat bir de sadece şifacılık ve ruhsallık ile ilgili konulardan ibaret olmaya başlayınca bütün hayatı kaçırmaya da başlayabiliriz, hayatın merkezi önem taşıyan konusu hayatın tamamı değil, o merkezi önem taşıyan konu diğer yönlere ulaştığı zaman anlamlı oluyor. İnsanlarla başka konular da konuşabilmemiz gerek. Her an her dakika birilerinin sorunlarına çare olmaya çalışmak bir aşındırma tüketme ve istismar tuzağıdır.

Ayrıca her dakika Allah’a kendimizi kanıtlamamız gerekmiyor, O’nun razı olacağı kadar çabayı yapmamız yeter, gidip herkesi kendileri istemeden kurtarmaya çalışmak, her sorunlarına onun da böyle çaresi var demek ya da ayaküstü terapi yapmaya kalkışmak çaresizliği büyütebilir.

Herkes o an o derinliğe gelebilecek yapıda değildir, özellikle gündelik meditasyon yapmıyorsa.

Onlar için uygun ortam, geniş zaman, yöntemler prosedürler izlemek gerekebiliyor. Zaten hazırlık yapmadan terapi yapmamak lazım.

Geçmiş günahlarımızın vebalini ödediğimiz de bir nebze doğrudur Şifacılık alanında, ama yandım tutuştum telaşı ile yapılacak bir iş de değil, sükut Altındır diye bir söz var. Vebaliniz kadar hayırlı emeğinizin olması gerekiyor kefaret ve tazminatlar için. Telafiler için de verilen zararın şifalandırılması ve bir nebze de olumlu durum oluşturulması gerekir.

Ki çevrenizdeki kişileri birebir seanslar ile şifalandırmak çoğu durumda vebalinizi ödemenize yetmeyebilir. Vebali ödeyecekseniz, önce ne günahınız hatanız olduğunu hatırlayıp bilip, bunların kendinizden yöne hasarlarının tespit edilip şifalanması icap eder, bunu da mahreminizde yapabilirsiniz. Allah’ın tabi her hususa dair münferit veya müstesna talepleri olabilir. Orada da anlayışla yaklaşmak lazım.

Çokça kişiyle karşılaşabilirsiniz vicdanen zor durumda olup şifacılık üzerinden egosundan egosuna kendisinin iyi bir insan olduğunu kanıtlama çabasında ruhtan kopuk halde.

Hayırseverliğin de bir gurur ve kibir boyutu var, ki ciddi tuzaklı bölgelerden biridir.

Bazen birileri kalkıp Şifacılara taş veya çamur atarsa, hilekar düzenbaz vs gibi… O biraz da geçmiş yaşamlarındaki riya, yolsuzluk, yozlaşmışlık ve sahtekarlıklarla yüzleştirmek içindir, ben böyle anladığım yerde vicdanım rahatladı, şifa içinde de daha etkin ve verimli olabilmeye başladım.

Biri kalkıp hilebaz düzenbaz sahtekar şarlatan diyorsa, bu biraz da bizim teori ve pratik konusunda kendimize bir çeki düzen vermemiz hesaba katmadığımız şeyleri hesaba katmamız gerektiği anlamına da gelebilir. Hayatın insanlar ve olaylar üzerinden kendini şifreli bir şekilde ifade etmesi Bulmaca gibidir ama dikkat ettiğimiz sürece anlamayacağımız bir durum da değildir.

Böyle kişilere kendini bilmez deyip geçiştirmeyin, birisi mantıksız bir şekilde size olumsuzluk sıçratıyorsa bu bazen de o kişinin yüksek benliği seviyesinden gelen bir mesajdır, belki de herkese güvenini yitirdiğini söylüyordur. İlham, sezgilerimiz ve içsel algılarımız burada devreye giriyor.

O kişiler biraz da içimizdeki çatışmayı işaret eder, bkz. hayat şifreli konuşunca.

Bir şeylerin vebalini ödemek istiyorsanız da gaybi hizmet var. Işığımız var diye gözükeceğiz diye bir şey yok, gözükmeden hatta konuşmadan da çokça işimizi yapabiliriz. Gözükmemiz gereken yerde gözükürüz.

Gaybi hizmete de Fizik Ötesi Şifahane üzerinden katılabilirsin, Allah’tan iş isteyin versin, Meleklere nasıl yardım edebilirim diye sorun söylesin, kapıyı tıklarsanız kapı açılır.

Bildiklerinizi uygulamaya koyduğunuz yerde de yapabileceğiniz çokça şey var.

Şifahane çalışmalarında zaten tatbikat usülü var, önce konunun şifalanacağından emin olunduğu yerde şifa çalışması alıcıya ulaşır gereklilik teşkil eden her şey hesaba katılıp problem anlaşılınca uygulamalar da gerçekleşebiliyor. Ama bazen Tanrı doğrudan müdahale edebilir anlayışın yetmediği yerde orada da şahit olup öğrenebiliriz.

Bu hizmet türü aynı zamanda bir öğrenme yolu da. Ben ne öğrendiysem de buradan demleyip süzüp sunuyorum size.

Şifa alanı zaten büyük bir alan kapsamlı bir alan. Çiğnenmeden yutulacak lokmalar değil. İlim çiğnemek gerekiyor oldukça. Hemen öğrendiğimiz hap bilgileri de uygulayınca bir şeyler olur ama hakikatten sorunumuzu bu mu çözüyor?

Keza bugün Hobiler ve İlgi Alanlarından daha önce Yabancı Dil, Spor, Sanat, Dans, Zanaat gibi konulardan bahsettim, Oryantasyon yazısında da belirtmiştim, bunlar Şifanın merkezi konularından değil, ama maratonu koşmanızı sağlayacak şeyler.

(Burada Tarih Bilgisi ve Entellektüel Gelişimin Şifacılıkla İlgisi konusunda yapılan konuşma için Yorumlara Bakın)

Bazen teşhisleri insanların ses tonu, yaptığı yiyecek-içecek, ürettiği eserler, evinin dekorasyonu, kelime seçimleri, nasıl dans ettiği veya yürüdüğü üzerinden yaparım.

Oyun Terapisi esnasında oyun oynarken şifalanan oynamasa bile onunla empati yaparsanız oyunun içinde onun sorununu görebilirsiniz.

Kendi kendinize evinizde birine odaklanıp empati yaparken oyun oynasanız dahi olur bu teşhis.

Lego gibi oyuncaklar çok güzel teşhis aracıdır mesela

Soru

Nasıl yani hocam? Legolarla? Biz oğlumla oynuyoruz değerlendirmeliyim.

Şifaya niyet ederek oynarsanız ve Legolar ile nasıl yapılar yapıp bu yapıları nasıl yaptığını gözlemlerseniz mevcut sorunlarına dair işaretler yakalayabilirsiniz.

Oyunun içinde iken önce sorunu gösterir ya yapısal olarak ya da kurgusal olarak ya da zamansal olarak durumu bir şekilde anlatır.

Zamansal anlatıyorsa hikayeyi anlatır mesela olaylar böyle böyle oldu. Bunu çözümleyip oyunun içinde gerekli düzeltmeyi yaparsak bilinçaltı da şifalanmaya açılır ve şifa akışı başlar.

Legoları nasıl yapılandırdığı düşüncelerini-duygularını-davranışlarını-evreleri-kaderini/niyetlerini nasıl yapılandırdığına işaret eder.

Her oyuncakta bir şifa gizli, her hobide de. Sadece bir değil sürüsüne bereket ne kadar şifa varsa. Renkler de sesler de biçimler ve desenler de geometrik yapılar da materyaller de hep bizim için şifa kapılarıdır.

Meditatif, Bilinçaltı ve Enerji şifacılığının yanı sıra bir de dinamik şifa çalışmaları var.

Yin ve Yang gibi düşünün.

Yang türü Şifa çalışmalarınızda gözünüz açık ve bedensel olarak faaliyet halindeyken de odaklanmanızı ve iyileşmenizi sağlar. Böylece trans haliniz sağlıklı bir şekilde ömrünüze yayılır

Sadece meditasyonlarda sınırlı sıkışık kalmazsınız. Böylece her zaman iyileşme fırsatlarını görüp değerlendirebilirsiniz. Hobiler, sanat, zanaat, meslek gibi uğraşlar böyle durumda stresimizi de dönüştürmemize yarar ve İlahi Mesaj almak için de sembolik alanlar olup olanaklar sağlar.

Yorum

Bir dönem kızlarımla mandala kitabı boyamıştık. Hakikaten terapi olmuştu o dönemde.

Bu özellikle meditasyon yapamayanlar için güzel bir ön çalışmadır. Meditasyon yapamıyorsanız önce sevdiğiniz bir şeyler yapın ki; şuurunuz odaklanmaya alışsın.

Kitap okurken, resim yaparken, oyun oynarken aslında tam da meditasyon içinde aranılan türden bazı odaklanma çeşitlerini yakalıyoruz

Orada bu alışkanlığı kazanıp meditasyona adapte etmek kolaylaştırır meditasyon yapmayı

Meditasyonda da Kendimizi, Odaklandığımız Konuyu, Tanrı’yı ve Evreni hep birlikte seviyoruz aslında ve ilgi ile izleyip birlikte işliyoruz

Öğrenciler derslerine çalışmıyorsa ilk önerim sevdikleri ilgilendikleri bir hobi-sanat-spor dalına başlamaları öğretmenle birlikte

Orada öğrenmeyi öğrenir ve kendi stresini kendini ifade ederek çözümleyip dönüştürdükten sonra akademik başarısı da yükselir.

Soru

Bu hobide de istikrarsızlık için neler yapılabilir?

Kendisini gerçekten yoran aşındıran yaralayan problemi görüp şifalandırmak

Bu genelde aile içi şiddet veya aile içinde geçimsizlik / anlaşılmamadır. Ama genelleme yapmak çok doğru değil yine de her birey kendine özgü sorunları kendine özgü bir şekilde yaşıyor, olanı görmek lazım. Ama ilk önce aile ve arkadaş ilişkilerine bakmakta fayda var. Sinirsel br problem de olabilir

Her başladığımız hobide başarılı olmayabiliriz. Bazen hobimizi değiştirmemiz gerekir. Gerçekten ruhumuzun ihtiyacı olan uğraşları bulmamız gerekiyor ki ruhumuz oradan ifade bulabilsin.

Müzikte hemen ilk yıl başarılı olunamaz ayrıca,. İlk aşamalar tabi ki uğraştığımız disiplinde yeniyizdir daha doğru alışkanlıkları kazanmamışızdır, direnç vardır. Motivasyon moral kırılabilir onu da toparlamak zaten şifanın başı oluyor.

Azimle tutarlılık sağlayabiliriz. Hayatta da hep dirençler var.

Uğraşlarımız bize ne öğretiyor?

Sabır ve Sebat

Çözüm üretme becerisni geliştirmiyor muyuz zaten burada?

Yorum

Evet hocam burda hem kendim için hem de çocuklarım için öğrenme çabasındayım.

Uğraşlarımızda karşılaştığımız her sorun bizim için bir gelişim fırsatı oluyor bu yüzden.

Yorum

Hocam bana bu hobi konuları hiç çekici gelmemiştir. Hepsi çok yapılabilir ve basit geldiğinden sanırım. Sosyal ortamlara da sadece yeni insanlar görmek için girmişimdir. İlgimi çeken tek konu doğal taşlar oldu. Çünkü çok fazla seçenek var bu konuda. Bir de son zamanlarda Def çalmak geliyor içimden. Bu da sanırım şifacı ruhumun bir gereksinimi.

Perküsyon bizi hayatın ritmine adapte eder. Müzik grubunda çalmak da evrenle uyum sağlar.

Hobi-ilgi alanı-meslek-sanat ve zanaat ile ilgili bir durum daha var.

O da şöyle cereyan eder

Benim çocukluğumda ruhsal akışı en yoğun hissettiğim bazı zamanlar oldu. İkisi de geçmiş yaşamlarda yaptığım mesleklerin icra edildiği yerler ve bu mesleğin icraatı idi.

Doğuştan gelen yeteneklerimiz de böylelikle açığa çıkabiliyor. Bu da arkaplanda işleyen bir regresyon terapisi olarak görülebilir. Olumsuzlukları iyileştirme kadar sahip olduğumuz iyilikleri de kuytularımızdan çıkarmamıza yarıyor. Aslında çok doluyuz. Bunu görebilmemz için bir şeyler icra etmemiz gerekiyor.

Kapalı kapıların ardında dolaplar kasalar toprağın altında muhtelif müferit noktalara gömülmüş defineler. Gitmezsek kazmazsak açmazsak açığa da çıkmazlar

Yorum

Bu konunun önemini geçirdiğim yıllarda yaptığım çalışmaları ve açılımları hatırlayınca daha iyi anladım. O zamanlar şifacılık ilgimi çekse de bilinçli değildim. Ve tabi niyet çok önemliymiş…

Hepsi hazırladı değil mi?

Yorum

Evet hocam. Meğer nelere faydası varmış.. Ve yeniden canlandığımı hissediyorum şu an. İlginç bir şey de söylemek istiyorum

Bazı geceler şifahaneden şifa talep ediyorum.
Şifacılığımın önündeki engelleri korku, içe kapanma, ego vs ne varsa hepsinin temizlenmesini bana yolun açılmasını talep ettim. Bi iki gün sonra hobilerime tekrar başlama isteği doğdu içimde şevkle başladım.

Soru

Hocam az önceki maraton koşma konusu takıldı aklıma Şifaya ve şifacıya böylesine ihtiyaç duyulan bir dünyada, bu yeteneği bize verenler bize niye maraton koşturuyor? Tamam anlıyorum çok detaylı bir konu bu ama şifacı oldum diyene kadar ömür geçiyor Madem ki bu vatandaşa şifacılık yeteneğini verdin olgunlaşma süreci daha kısa olsa daha iyi olmaz mı

Hayat Bilgisi derslerimiz Üniversite Lisans Eğitiminden de ötede Doktorada da devam etseydi aslında Şifacı olmak çok kolaylaşırdı. Sosyal sorumluluk örgütlenmeleri daha iyi durumda olsa yine Şifacılık çok kolaylaşır.

Bizim elimizde, Allah ile birlikte hareket ederken birleşip umutlarımızı gerçekleştirdiğmz ölçüde bu da kolaylaşacak.

Düzlüğe çıkacağız Allah’ın izni ve inayetiyle birlikte itinalı emeğimizle. Gelecek nesillerde doğduğumuzda daha güzel ve kolay olması nasip olsun. Her bilim ve sanat dalı gibi bu disiplin de itina ile gelişecek.

Allah bize yardımını esirgemiyor.

Ama inisiyasyonlarımız da in Medias Res (her şeyin ortasında) mevcut anda ve mekanda mevcut koşullar altında başlıyor

Cennete doğsak Cenneti Cennet haline en ufak detayından bütününe kadar işlemiş olan ilim bu zaten

Yorum

Sonuç odaklı biri olarak hedefimiz tam bir şifacı olmak ancak bununla beraber bu yol da bir zamanlar benim hedefimdi, yani hedefe ulaşmak kadar yolda olmak da güzel.

Bu yüzden Simya’da Magnum Opus diye bir olgu vardır. Magnum Opus — Latince’de Büyük İş / Amel /Karma demektir.

Şaheser çıkarması gerekir başarılı bir Simyacının

Gerek öğretmenliği ile gerek sanatçılığıyla gerek yazarlığıyla gerek politikacılığıyla hangi kulvardaysa o alanda. Bir şey üretmesi, organize etmesi veya yapması gerekir Allah’ı razı edecek şekilde. Ki Marziyye ve Raziyye seviyelerinden geçip Kemaliyetine ulaşabilsin.

Yaşamsal muradını gerçekleştirme yani kişinin Büyük İşidir ama Allah’ın Büyük İşinin de bir parçasıdır bu işin icra edilmesi.

Hayatla dolmak ve taşmaksa gayemiz ruhmuzu cezbeden uğraşlarla uğraşmamız icap eder.

İcazetler bize meslekler, zanaatlar, sanatlar, hobiler veya ilgi alanlarımız üzerinden de gelebilir.

Kutsal Ruh / Kundalini ile ilgili olumlu deneyimler de…

--

--