Sohbet — Kundalini Uyanışları ve Adalet Hakkında

Ömer Melih Aksoy
Şifahane
Published in
5 min readJul 24, 2018

Toplumsal şifa çalışmaları yapmak için facebookta “Işık İşçiliği” başlıklı bir sohbet grubu oluşturduk. Bu sohbet grubunda yaptığımız son konuşmalardan bir parçayı sizinle paylaşmak istedim.

Sohbet grubumuza katılmak istiyorsanız bu bağlantıyı kullanabilirsiniz.

Ömer : Haliyle yaptığımız çalışmalarda Kutsal Ruh diğer adı ile Kundalini ile çalışıyoruz.

Bu uyandığı zaman bizim ruhumuzun içeriği haliyle yaşamımızın içine tekrar giriyor, ebediyetteki varlığımızdan ve ilahi kaynaktan geliyor.

Ebedi varlığımızdan geldiği için geçmiş yaşamlarımızdan gelen karmik konuları veya taşıdığımız duyguları-düşünceleri uyandırabiliyor

Haliyle sevabımız varsa ödül getirir, günahımız varsa bizi zora sokabilir. Ama hizmet için bu gücü uyandırdığımızdan dolayı günahlarımız genellikle bu hizmet sırasında bağışlanır ve bu günahlarla ilgili enerjiler dönüşür.

Haliyle Kundalini uyanınca ve yükselince geçmiş yaşamlardan veya çocukluktan taşıdığımız korkuların, travmaların ve çeşitli olumsuzlukların da gündeme gelmesi olağandır.

Allah bize bunları tekamülümüzde ilerleyebilmemiz için gösterir, bu yüzden ruhsallıktan her zaman sevgi, şefkat, huzur bekleyemeyiz ama yine de bu olumsuzluklar uyandığı zaman onları dönüştürerek sevgiye ve aydınlığa yine ulaşırız, ancak ışık üretildiği zaman karanlığa nüfuz eder.

Bu yüzden karanlıkla barışık olmak, yüzleşmek çok önemlidir.

Karanlıkla ne kadar yüzleşirsek o kadar bilinçleniriz ve bu da bize şifa-dönüşüm-büyüme fırsatı verir.

Ancak kaçarsak korkular ve travmalar üzerimize biner, bunlar bizim içeriğimizdedir, bu olumsuzluklarla aramızda mesafe yoktur, haliyle kendi parçamızdan kaçamayız, kaçtıkça daha da rahatsız eder bizi.

Bu yüzden Kundalini uyanması ile gündeme gelebilecek bu korkular ve travmalar konusunda hazırlıksız yakalanmamız için Korkulardan Özgürleşme, Fiziksel-Duygusal-Düşünsel-Ruhsal (Bütüncül) Arınma, Travma Terapisi, Regresyon Terapisi (Geçmiş Yaşam, Arabölge, Anne Rahmi, Bebeklik, Çocukluk vs.) gibi çalışmalar yapmanız çok yerindedir.

Soru : Kundalini uyanması her insan için gerekli bir şey mi?

Ömer : Kundalini uyanması demek yaratım-tekamül sürecinde Allah’ın insana ruhunu üfürmesidir, aslında Kıyamettir

Haliyle tamamlanmamız için gereklidir

Hayatı dolu dolu bütün potansiyeli ile yaşamak istiyorsak Kundalini-Kutsal Ruhu anlamalı, uyandırmalı ve yükseltmeliyiz.

Soru : Nasıl?

Ömer : Herşeyi başı arınma ve nefs terbiyesi. Böylelikle stabil bir hale geliriz bütüncül-çokboyutlu olarak.

Stabil bir hale gelmeden uyandırırsak dengeyi kaybedebiliriz.

Soru: Stabil olmak için ne yapmamız gerekli

Soru : Olan biten ne varsa sakin kalmak yargı veya buna benzer şeyleri yapmamak mi nefs terbiyesidir?

Ömer : İki soru için de Nefsaniyet Eşiği başlıklı yazıma bakabilirsiniz.

Yargı bizim doğamızda vardır, doğru yargılamayı öğrenmeliyiz, bunu yapmayı öğrenene kadar yargılamaktan kaçınabiliriz.

Ruhsal çevrelerde sevgiden çok bahsedilir ama sevginin olduğu yerde adalet olmalıdır, adalet için de yargı vardır.

Kundalini belli bir seviyeye yükseldiği zaman izafiyetten mutlakiyete geçeriz, haliyle Allah’ın yargısını öğreniriz, bunun için ama çok kapsamlı çalışmalar yapmak gerekir. Bunlardan birisi de Regresyon terapisi. Regresyon terapisi ile günahımızın sevabımızın hesabını yaparız ve Allah’ın adalet kanunlarının nasıl işlediğini görürüz.

Soru : Allah’ın adalet kanunları nasıl işler bunu bilmeyi isterim gerçekten.

Ömer : Mesela bir günah işledin ve tövbe bile etmedin, hatta gittin bununla övündün veya saklı tuttun, bu bir sonraki yaşamda ya da mevcut yaşamında sana geri tepebilir, zarar veren bir de zarar gören durumuna düşer, yaşattığın deneyimi yaşayabilirsin.

Ama sen eğer tövbe edersen bağışlanabilirsin, hizmet edersen ve iyilik yaparsan günahını ve zararını telafi edebilirsin.

Masum birisinin Allah’tan korkmasına gerek yoktur, ama yine de bir insan ona özgür iradesi ile zarar verebilir.

Doğru bir yoldaysak da Allah’tan korkmamıza gerek yoktur. Zaten Allah’tan korkmak yerine O’nu sevmemiz her zaman daha doğrudur. Masumiyetin üzerine bir de yaptığımız güzel işler ve muradımızı gerçekleştirmemiz durumunda Allah’tan bize ödüller gelir ve gelecek yaşamlarımızda hayırlı bir mirasımız olur.

Regresyon terapisi sayesinde geçmiş yaşamlarımızdaki günah, sevap, travma, başarı gibi bir çok şeyi görebiliriz. Bunların hepsi kendi doğasına göre bizim hayatımızı etkiler. Günahlarımızı regresyon ile gördüğümüzde tövbe edebiliriz ve Allah ile bir anlaşma yapabiliriz, böylelikle karmik olarak azaptan azade olabiliriz ve başımıza gelebilecek kötü deneyimleri önleyebiliriz. Ama telafi etme yolunda bir çaba göstermemiz gerekir. Anlaşmada bunu yapacağımızı belirtiriz Allah’a. Bu da ruhumuzu rahatlatır.

Soru : Bu çaba tövbe konusuysa tövbe halini sürdürmek gibi midir?

Gerçek tövbe telafi etmektir. Telafi edemediğin bir durum varsa da insanlara olumlu şeyler yapman gerekir. Ama ağzınla tövbe ettiğin zaman da bir rahatlama olur. Yine de kul hakkı yemişsen vebali üzerinde kalabilir.

Haliyle telafi edince masumiyetin sağlamlaşır. Masumiyet de kanatlanmak için şarttır. Masumiyet yolunda attığın her adım uçmanı ve nurunun açılmasını sağlar, uçabilmek ve nurunun açılması da insanlara yardım edebilmeni sağlar. Öğrendikçe, yardım ettikçe, anladıkça, güzel şeyler yaptıkça da nurun daha da parlar ve büyür. Uçabilince haliyle bir makam sahibi olursun ve duaların kabul olur yaydığın nur ile.

Ama Allah günahkarın da muradınca ettiği duayı kabul edebilir. Çünkü muradınca edilen dua evrenin ve Allah’ın desteğini alır. Muradımız Allah ile anlaşmamızdır. Allah’ın bizden muradı tamamlanmamızdır ve bu yönde O her zaman kendi üzerine düşen sorumluluğu yapar.

Ama biz O’nunla iletişim bile kurmazsak, bu süreç kesintiye uğrar. Aynı devran döner aynı karmaları yaşar dururuz. İlahi açıdan bu tekamül-yaratım zamanı durduğu zaman olaylar tekrar eder.

Soru : Burdan geçmiş yaşam şifasi yapsanız nasıl olur? İstanbula gelmek mi gerekiyor

Ömer : Uzaktan yapabileceğim tek şey Oto-Regresyon Işık Odası, uykudan önce geçmiş yaşamlarına şahit olmaya ve şifalandırmaya niyet ederek yatıyorsun, Şifa Melekleri seni bu Işık ve Şifa Odasına alıyorlar ve rüyanda görebiliyorsun.

Ama birebir terapi kadar etkili olmayabiliyor.

Oto-Regresyon Işık Odası — Sağlıklı Şifacılık

Bazen niyet etmeseniz bile başka çağlarda ve hatta gezegenlerde yaşadığınızı rüyanızda görebilirsiniz. Yaşam planına göre de insanları melekler bu odaya alabiliyorlar. Ya da Allah bir şekilde rüyada regresyon terapisi yapıyor. Ama bunun karmik yükümlülükleri olur, karmik durumlar tetiklenebilir.

Mesela günahının cezasını çekmeye yakınlaşan birisine de yeni bir döneme girdiğini belirtmek için böyle bir rüya kabus formatında gösterilebilir. Ya da kişi kendini günah işlerken görebilir.

Bu noktada eğer tövbe eder ve telafi yoluna girerse yine karmik durumu hafifleyebilir veya ceza ortadan kalkabilir, Allah’ın bağışlayıcı yönü muhakkak vardır.

O bizi cezalandırmaktan çok doğrulamak ve düzeltmek ister.

Önemli olan hatalarımızdan ders almamızdır.

Günahlarımız bazen hastalıklar olarak tezahür edebilir. Bu nedenle günahlarımız bağışlandığı zaman mucizevi şifalanmalar gerçekleşebilir. Ancak sadece günahlar değil geçmiş yaşamlarda yaşadığımız travmalar da bizde hastalıklara ve bozukluklara sebep olabilir. Ancak bazen de travma yaşamamızın sebebi bir başkasına travma yaşatmamız veya günah işlememizdir.

Burada örüntüyü olduğu gibi görmek gerekir. Kurbanlar bazen hiç de masum olmayabilir. Ama bazen de masumlardır.

Burada olanı olduğu gibi görmek önemli. Bu yüzden bir günah işlediğimiz zaman aslında çok zaman kaybederiz. Çünkü hatadan ders alana kadar günahın tekrarlaması gibi bir durum da vardır. Tekrarlayan günahların cezalandırılması daha olasıdır.

Soru : Kendimize karşı yaptığımız haksızlıklar da buna giriyor mu?

Ömer : Hayatın değerini bilmezsen İlahi Ruh seni terkedebilir, haliyle bu da yaşam gücünde kayba sebep olur, hastalıklar veya olumsuz olaylarla karşılaşabilirsin.

Herkes ebedi hayatında kaldığı yerden devam ediyor. Bu yüzden yüksek tekamül seviyesinde bir birey doğduğu zaman daha avantajlı oluyor ve ruhunu takip ettiği zaman çabuk açılıyor. Azizler gibi Yüksek inisiyelerde bu çok görülür.

Deha pırıltısı çocuklukta kendini gösterir ve bu yüzden hayatları çok verimli geçebilir. Ama yüksek inisiyelerin yüksek vazifeler gerçekleştirmesi gerekir, potansiyelleri buna yeter çünkü.

Soru : Bunun çekilen acı yada en dipteki duygularla ilgisi var mıdır?

Ömer: Ödev azabı diye bir durum vardır, Yüksek İnisiyeler ve İnisiyeler İnsanlık ve Dünya bilincini derinden hissederler, haliyle yaşamlarında ödevlerini yapmaları için derin bir hüzün, acı hissedebilirler ama bunu toplumdan okurlar kendilerine ait değildir. Ama üzerlerine alırlar bunu ve işlerler, bir çözümle gelirler ve ödevlerini yaparlar. Bu bütün evliyalar için geçerli bir durumdur.

--

--