Sohbet — Uyku / Oto-Hipnoz / Yoga Nidra #1

Ömer Melih Aksoy
Şifahane
Published in
8 min readMar 5, 2019

https://m.me/join/AbZMvRf66C5mnHu5

Dışardan bakıldığında gayet normal bir şekilde uyuyup uyansak da uykumuz sürecinde problemler yaşayabiliriz.

Uyku problemleri sadece uyuyamamak/insomnia, çok uyumak, kesik kesik uyumak değil.

Kişi dışarıdan bakıldığında çok olağan görülen 6–10 saat uyuyup uyandığı süre içinde de bir çok problem yaşayabilir. Problemler ille de belirgin olmak zorunda değiller zaten.

Soru

Uyku apnesi horlama dahil mi?

Ömer Melih

Dahil tabi. Daha da fazlası var uyku problemlerinde aslında. Manevi problemler de var uykuyla ilgili.

Uykuyla ilgili çok bilinçsiz aslında Dünya toplumları, çünkü uykuda bilinçsiziz ve bunu kritik ihtiyaçlarımızdan biri olarak görüp bilinci kapatmaya balıklama bir dalış yapıyoruz. Bilinci 8 saat kapatmak uyku için yeterli gibi bir algı var.

Ama aslında gün döngümüzün 3'te 1'ini uykuya adadığımız yerde buna yeterli bir özen göstermiyoruz genel olarak.

Belki daha iyi bir yatak, daha ergonomik bir yastık olabilir belki biraz bitkisel çaylar (lavanta, rezene, çarkıfelek, kediotu-valerian, gül, yasemin, papatya vd.), esansiyel yağlar ve tütsüler ile (lavanta yağı, ylang ylang yağı, gül yağı) belki bazen nefes teknikleri, bazen şarap ve hatta bazen de kenevir içerek uykusunun kalitesini yükseltmek isteyenler olabiliyor.

Kimileri gece kalkıp tekrar yatıyor böylelikle daha çok rüya görmeyi veya lucid rüyalar deneyimlemeyi amaçlıyor.

Kimileri gece kalkıp ibadet edip tekrar yatıyor ve böylelikle gündoğumuna yakın Brahmamurti denilen Kutsal Faziletlerinin olduğu düşünülen bir zaman aralığını en iyi şekilde değerlendirmeyi hedefliyor. İslamda da zaten uykunun en tatlı olduğu yerde sünnet olarak kabul edilen Teeccüt Namazı vardır.

Kimileri rüya günlükleri tutuyor.

Ama biraz da uykunun içinde ne olup bittiğini görmemiz lazım.

Aslında sandığımızdan daha fazla rüya görüyoruz ve bu rüyalardan sabah uyanmamıza en yakın gördüğümüz rüyaları hatırlıyoruz.

Gece boyunca gördüğümüz ettiğimiz yaşadığımızı pek hatırlamıyoruz aslında.

Ben uykudaki kişilerin görünmez bedenleri ile beni ziyarete geldiklerini gördüm, genellikle sabahlıyorum zaten. İletişime giriyoruz ancak beni rüyasında gördüğünü hatırlamıyor. Bunu terapi ve çalışmalar yapabilmek için bir fırsat olarak da görüp istifade edebiliyoruz.

Ama kişilerin davranışları da uykularında yaşadıkları ile örtüşüyor.

Şimdi fiziksel bir ayrıntı önemli… Odamızın nem oranı. Nem oranını %40-%50 aralığında tutmamız durumunda odamızda toz oluşma ihtimali azalır çünkü toz akarları %60-%70 nem aralıklarını çok sever. Bu yüzden lütfen yiyeceklerinizi hep kapalı tutun ve suyla (tercihen sirkeli) yıkamadan yemeyin. Bu minik dostlarımızın da hep farkında olalım. Peluşlarımızla birlikte, çarşaf ve nevresimlerimizi özellikle yünlü, tüylü, polar battaniyeyeri haftada bir yıkamamız gerekir.

Şimdi uyku sıralı döngüler olarak gerçekleşiyor.

Uyku döngüleri; REM Olmayan Safhalar ve bir deREM Safhasından oluşuyor — REM = Rapid Eye Movement (Hızlı Göz Hareketleri — HGH)

Uykunun bir bölümünde HGH var daha büyük bir kısmında ise yok

Rüya görme halinde olan kişiler gözlerini hareket ettirirler, bunu Durugörürlerde de oldukça sık görürsünüz, vizyon görürken gözler hareketlidir.

Hatta benim tanıdığım bütün görücüler görü görmek için gözlerini kapattıklarında gözleri içerde kıpır kıpır titriyordu. Bazen hafif bir aralık olur göz kapakları arasında ama gözün bombesi zaten kapalı gözlerle de seçilir. Bu uyku fazlarını bir anlamamız gerekiyor

NREM — Hızlı Göz Hareketinin olmadığı fazlarda üç tane safha var S1 — Uykuya ilk giriş, eğer burada uyandırılırsak uyuduk demeyiz çünkü bilinç açıktır ama sonraki safhalara bir geçiş vardır. — Alfadan Thetaya geçiş vardır bu aralıkta. S2 — Uykunun ikinci safhası, belki de uykuda en çok bu safhada kalıyoruz ve Beyin Dalgalarımızın frekansları 4–15 Hz aralıklarında oluyor. Burada genellikle zihinsel dinlenmeler gerçekleşir ama zihinsel bir aktivite de gözlemlenebiliyor. Yani Theta ile Alfa ve bazen de Betaya bir geçiş var. Ancak bu durum Şifacılar ve Meditasyon yapan bireyler için çok daha değişkendir. S3 — Derin uyku denilen bu bölümde de bedensel dinlenme ve yenilenme gerçekleşir. Bence bedenimizde etkisi olan ruhsal şifa çalışmalarının etkileri özellikle bu aşamada etkili oluyor. Bu safhada birini uyandırdığımız zaman kalkmakta çok zorlanır ve çok agresif olabilir. REM uykusu bu 3 safhadan sonra geliyor.

REM uykusu sırasında bedensel ve nörolojik aktivitenin bazen uyanık halimizde olduğu gibi hatta daha fazla olduğu gözlemlenmiş. Rüyalar da REM ile ilişkilendiriliyor.

Şimdi bu döngüleri 90 dakika olarak söyleselerde birbiri ardıına gelen her döngüde REM uykusu biraz daha uzuyor bu da söyleniyor. Uyanmak istediğimiz saat ile uykuya daldığımız saate stratejik bir ayarlama yapmamız gerekiyor bu yüzden dinç kalkabilmemiz için.

Eğer alarmı tam S3 veya REM safhalarına denk gelecek şekilde ayarlamışsak afyonumuz patlamaz, dinç kalkamayız. Ama S1'e denk gelirse rahat uyanırız. Güne başlamada problemimiz olmaz.

Uykuya giriş ve çıkışımız önemli. Bu giriş ve çıkış sürecinde yapabileceğimiz çok şey var. Ortasında da yapabileceğimiz çok şey oluyor böylece

Girişi doğru yaparsak ortalarından da maksimum verimi alırız.

Uykuda bile boş durmayan çalışkan kişilere ihtiyacı olan zor zamanlardaysak özellikle herkesin fiziksel olarak uyanıkken manevi olarak uyuduğu dönemlerde.

Şimdi burada size bir kaç çalışma aktarmak istiyorum. 1. çalışma Uykulara Regresyon yaparak uykudayken neler yaptığımızı hatırlamak. Bu ruhsal, sezgisel ve akılsal hafızalarımıza dayanıyor. Uyku sırasında yaşadığımız beden dışı ve beden içi deneyimlerimizi hatırlamanın bize çok katkısı olabilir. Mesela özlemeniz gerekecek kadar uzun süredir görmediğiniz ancak özlem duygusu hissetmediğiniz kişilerle görüşmüş olabilirsiniz. Böyle tahminler de yürütebiliriz hafızamızın tıkalı olduğu ilk başlangıç çalışmalarında, sonra hafızanın akışı açılır ve belirgin bir şekilde hatırlamaya başlarız.

Bunu uyandığımızda her vakit olduğunda yapabiliriz ve böylece uykudayken neler yaptığımızın bilincinde oluruz.

2. Çalışma ise benim hayatımın seyrini olumlu etkileyen en güçlü çalışmalardan biridir. Temel Yoga Nidra çalışması. Bu çalışma bir kaç aşamadan oluşuyor. Bu bir uykuya giriş çalışmasıdır ancak derin terapiler için hipnoz/trans halinin sağlanması için de kullanılabilir.

Aslında bu şekilde uykuya girmeyi alışkanlık haline getirdiğimiz zaman S1 — S2 — S3 — (S4) ve REM safhaları boyunca bilinci açık tutabilmenin mümkün olduğunu düşünüyorum, ancak benim derin psikolojideki bazı kilitlerimden dolayı S3-S4 safhalarını deneyimlesem bile REM fazına geçişim olmadı.

Bu çalışma ayrıca ufak bir ayar yapıldığı zaman S2'ye oturduğumuzda Regresyon Terapisi yapabilmemizi de sağlıyor ve terapi boyunca derin nüfuza ihtiyaç duyduğumuzda (örneğin Bilinç ve Varlık Kırılmalarının-Kopmalarının-Çatlaklarının-Travmalarının şifalandırılması) S3-S4 safhalarında da plato yapabiliyoruz. Yani bir Oto-Hipnoz çalışması aslında bu.

İlk öncelikli olarak niyetimizi belirleyip bazı esneme gevşeme hareketlerini ayaktayken yapabiliriz. Biraz dik haldeyken Kriya Yoga Pranayama ve Mikrokozmik Yörünge ile sakinleşmeyi amaçlayabiliriz. Sonra uyuyacağımız yere uzanıp önce bir süre nefesimizi gözlemliyoruz, bir kaç kriya yoga pranayama veya mikrokozmik yörünge turu yaptıktan sonra odağımızı serbest bırakıp nefesimizi ihtiyaç duyan bölgelere taşıyıp gerilimleri rahatlatabilir beslenmemiş yerleri besleyebiliriz.

Bu esnada iksirlerden ve beyaz/renkli ışıkları imgeleyerek de deneyimimiz daha da bütüncül, işlevsel ve verimli bir hale getirebiliriz.

Biraz homojen bir rahatlama sağladıktan sonra. Derin rahatlamaya geçebiliriz. Burada şimdi bir çok derin rahatlama tekniği var.

Ama önce bir Varlık ve Şehadet Merkezimize bir dönüş yapıp Tanrı ile bir selamlaşmamızda ve bu huzurda merkezlenip derinleşip bütünleşmemizde fayda var. Bunu uzanmadan önce de yapabiliriz. Ama bu aşamada muhakkak yapmamızda fayda vardır, ilk sefer veya tekrar olarak. Tanrı’ya niyetlerimizi, dualarımızı, şükürlerimizi, tövbelerimizi ve özürlerimizi belirtebiliriz ve bir süre alıcı halde dinleyebiliriz veya muhabbet edebiliriz.

Eğer kabul ettiği dualar varsa bizimle veya çevremizle ilgili bu duaların Tanrı’nın eylemi ile gerçekleşmesine şahit de olabiliriz. Meleklerin eylemlerine de manevi/ruhsal gözlem yaparak şahit olabiliriz.

Bundan sonrasında derin gevşemeye geçebiliriz. Tövbelerin ve şükürlerin de zaten manevi rahatlama etkisi var. Bir çok derin gevşeme yöntemi var.

  • 61 Nokta Rahatlaması
  • Nefes Takibi ve Nefeste Derinleşerek Rahatlama
  • İmgelem Yöntemleri ile Rahatlama (niyetlerinizle bağlantılı olarak yaratıcı olabilirsiniz ör. Rahatlatıcı Işıklar, Mağaralara veya Okyanus Diplerine Girme, Okyanuslarda Yüzme, Asansörle/Merdivenlerden Aşağı İnme veya Yukarı Çıkma, Manevi bir Adres Oluşturup Kapılardan Geçme)
  • Bitkilerle destekli rahatlama (Doğal Ağrı Kesicier ve Uyku Vericiler-İyileştiriciler sayesinde rahatlama)

61 Nokta Rahatlamasının yanı sıra buna benzer bazı rahatlama teknikleri vardır. Bunlar belli bir sıralamada vücuttaki noktalarda bir veya yarım nefes kalarak vücut genelinde sıralı ama homojen bir derin rahatlama amaçlarlar.

Bir kaç kez yapıldığı, ezberlendiği ve alışkanlık haline geldiği zaman zihne komut vererek gerçekleşebilirler.

Nefesle Birlikte 61 Adımda Belirlenmiş Noktaları Sırayla Takip Ederek Her Noktada Rahatlama Sağlanabilir

Aslında 61 farklı nokta yok, bazı noktalardan 3 veya 4 kere geçiyoruz.

Tavsiye ettiğim rahatlama yöntemi budur. Çünkü oldukça homojen ve derin bir rahatlama sağlar ve bütün meridyenler ve kanallarda bir aktifleşme sağlıyor. Ayrıca odak hareketleri konusunda da oldukça verimli bir egzersizdir. Odağınızı kontrol edebilmenizi kolaylaştırır.

Bu tabi varyasyonlara ve yaratıcılığa açık bir rahatlama formu. Dilerseniz ve aynı anda birden çok yere odaklanabiliyorsanız simetrik ve üçgen-dörtgen bölgelere eşzamanlı odaklanma yapabilirsiniz. Ben odağımı ayrıştırıp bütün noktalara aynı anda odaklandıktan sonra hepsini bağlantılayıp bütünlemeyi de araştırıyorum ve ilginç sonuçlar aldım.

Derin rahatlamadan sonra bir aşama daha var ama.

O da Tacın tepesinde bir Nurun oluşum Taç Göz Boğaz ve Kalp çarklarında her durakta bir kaç nefes derinleşerek Kalbe yerleşip muradımıza dair bütüncül bir dua-niyet-olumlama-karar tohumu ekmek, 3 kere tekrar ederek veya daha fazla.

Dilerseniz bu aşamada çakralarda muradınıza uygun olan veya uykunuzun kalitesini arttıracak işlevlere sahip semboller imgeleyebilirsiniz. Boğaz Çakrada bir Dolunay imgelemesi yapılmasını öneren Yogiler vardır. Ancak Ruhsal/Manevi Bedenlerinizi uyarmak için Gezegen ve Element sembolleri ile birlikte çeşitli Geometriler (Nokta, Üçgen, Altıgen, Altı Köşeli Yıldız, Platonik Katılar) imgelenebilir.

Bu da Temel Yoga Nidra çalışmasıdır — uykuya giriş Yogasıdır.

Bu kalp çakraya ekilen niyet-olumlama-karar-dua-yemin için Sankalpa denir.

Sankalpa bu saydığım 5linin bir birleşimi gibi ama kesin kuralı Muradınızca olması. Sankalpa kelime anlamı olarak En Yüksek Yemin demektir.

Bütün hayatınızı tümden kaldırıp değiştirecek bir güce sahiptir.

Ben belki bu çalışmayı yapmasaydım hayat akışlarım beni halen oradan oraya savurur olabilirdi. Size bir yardım veya rehberlik edebilecek durumda da olmayabilirdim.

Sankalpa gerçekten çok güçlü bir etkiye sahiptir bütün hayatınızı hizaya koyabilecek bütüncül bir etkisi var.

Yorum

Ben kendimi hayata atılmış bir niyet olarak görürüm, hizanlanmakta çok kuvvetli bir etkisi var

Ömer Melih

Sankalpayı önce bir oluşturmak gerekiyor. Üzerine en az 45 dk tercihen bir kaç gün düşünmeli sonra biraz da ilham gelmesi için başka işlerle uğraşıp tekrardan bir dönmemiz gerekebilir.

Öyle bir Sankalpa seçerek muradımızı açabilir ve yaşam gayelerimizi gerçekleştirebiliriz.

Sankalpa biz daha fazla içgörü kazandıkça ve muradımız gerçekleştikçe daha da dallanabilir basitleşebilir eklemeler olabilir yani ömür boyu bir sabit değildir ama ebedi yaşamımıza da işlemelidir.

İlk Sankalpa hayatınızda bir çok problemi çözdükten sonra daha kapsamlı ve bütüncül bir farkındalık kazanmanızla birlikte tekrar bir Sankalpa seçebilir-oluşturabilirsiniz.

Ruhunuz aklınıza bedeninize nüfuz etsin yeter ki.

Bu günlük Egoya bırakılabilecek bir iş değildir pek ama bu zamanla o Egoyu büyük İlahi gayeler gerçekleştirebilecek bir hale de getirebilir.

O yönden bakınca bazı sorular ve cevapları önemli. Sorularda sadece cevaplar değil sorunun kendisi ve soruyu sormak da önemli. Soruyu sormak da zihni alışkın olduğu ancak sorun oluşturan-devam ettiren-evrilten alışkanlık ve kalıplardan çıkarabiliyor. Soru sormak biziim doğru bildiğimiz yanlışları da aradan çıkarıp hayatı ve hakikati olduğu gibi görmemize yardımcı oluyor.

Esas Benliğimize bir soru yönelttiği izde aslında sadece Günlük Ego değil Esas Benlik de kendine bir soru yöneltir.

Peki bu sorular ne…

  • Hayatıma anlam ve mana katan şeyler nedir?
  • Beni ve herkesi gerçekten mutlu eden şeyler neler?
  • Kendimden en çok verimi nasıl alabilirim?
  • Gerçekten gerçekleşmesini istediğim şey ne?
  • Ömrümü adayabileceğim bir gaye var mı?
  • Ömürlerimi adayabileceğim bir gaye var mı?
  • En güzel geleceği nasıl şimdiye getirebilirim?
  • Kendimi en bütünüyle nasıl gerçekleştirebilirim?
  • Beni engelleyen nedir?
  • Kusurlarım nedir? Kusurlarımı düzeltmenin yolu nedir?

Bu sorular kişiselleşebilirler de

  • Tanrı’yı nasıl razı edebilirim? Bu soru da çok ilginçtir

Soru

Bu sorular Sankalpada mı sorulacak?

Ömer

Sankalpayı oluşturmadan önce bu sorularla meditasyon yapabiliriz. Arkaplanda işleme alabiliriz

“Hangi Sankalpa ne yapar nasıl yapar nesi eksik kalır nesi fazla olur neye yeter ne kadar zamanda olgunlaşır?” bunu daha sonra “Örneklerle Sankalpa, Olumlama, Niyet, Karar, Yemin, Dua ve Koşullandırma” konusunda ele alacağız.

Soru

Çalışmayı istediğimiz zaman aralığında yapabilir miyiz?

Ömer Melih

Evet hem uykuya girerken yapılabilir hem dinlenmek için yapılabilir hem de trans-hipnoz terapisi için yapılabilir. Ama terapi için yapılacaksa Sankalpa gerekmez yine de yapılabilir ama rahatlarken ve kalpte derinleşmeden sonra uykuya doğru değil canlanmaya doğru gidilir ve Kalp Göz Taç birleşerek merkezleme yapılır.

Bundan sonra regresyon da mümkün bilinç ruh zihin travma şifası da ya da Astral-Manevi-Majikal seyahat çalışmaları yapılabilir.

Yoga Nidra bilinçli uykudur bu yüzden bilinç kapanmadan da delta dalgaları yakalanabilir. Yani uyuduğunuz zaman bilinç kapanıp zamanda sıçrama yapıp uyanmazsınız. Bedeniniz külçe gibi ağırlaşır uyku felci olursunuz ama zihniniz ve ruhunuz serbest kalır hafifler.

Yorum

http://www.harayoga.com/sankalpa-karar-alma-sanati.html

--

--