Viral Psikoloji ve Viral Tezahürler

Virüslerin hücreden dışarı atılan parça genetiklerden meydana geldiğine dair bir hipotez vardır. Bu durumda virüsler ve viroidlerin psikolojisindeki en temel öğelerden biri dışlanmışlık ve dışlamadır. Dışlanan genetik dışlayan kaynaktan geldiği için hem dışlanmıştır hem de dışlama duygusuna sahiptir. Bu durumda virüs/viroid kaynaktan itilmesine sebep olan psikolojik kuvvetler taşır, bunlardan bir tanesi kendine ve geldiği kaynağa yabancılaşmadır ve virüsün/viroidin kendine özgü bir tür olarak evrilmesini sağlar. Kaynak olarak çıktığı hücreye bu yönüyle her ne kadar dışlandığı için antipati duysa da bir yerde kendi kaynağını arar, bu yönüyle çelişkili bir psikolojisi vardır.

Hücrenin genellikle kusursuzlaşma veya zaaflarından arınma yolunda yaptığı bir hareket olduğu için viral varlıklarda çelişkili bir özdeğer kompleksi oluşur. Bir yandan kusurludur ve kusursuzlaşma isteği ile kusurlu olduğu için atılmıştır ve bireyleşmenin başlangıcında ama tam olarak da bir hücrenin bütüncüllüğüne yetecek genetiğe sahip olamayacağı bir yerdedir. Ancak kaynak hücrenin ruhsal parçasını taşıdığı için rezonatif ruhsal bağı devam eder bu yönüyle kaynak hücrenin hayatta kalma, kusursuzlaşma ve/veya güçlenme arzusu ve dışlayıcı gururunu da kendinde taşır ve kendisinin olarak bilir.

Kaynak hücre kendinde işleyemediği ve onaramadığı/sağaltamadığı için kendiyle tezatlaşması kendinden bir parçayı dışlamasına ve dışarı atmasına sebep olur. Dışlanan parça her ne kadar temel hayati özelliklerini kaybetse bile; bozuk, zararlı veya kusurlu bile olsa ne olursa olsun yaşama içgüdüsüyle yaşamaya devam eder. Aslında burada kusur kaynak hücrenin kendi parçalarını dışlamasıdır, tamamlanma yolunda bütün genetik içerik işlenmeli ve dönüştürülmelidir.

Kendi genetiğini dışlamanın tek ve çok hücreli canlıları nasıl etkilediklerini yakında başka bir yazıda ele alabilirim. Keza dışlanan parçalar materyal genetikte bir eksiklik oluşturur ve dışlamadan dolayı işlenmesi daha zor olan hayalet genetik (hipotez) kalmaya devam eder. Bu durumda dışlama hayalet genetiği anlayamamaya ve kusurun kapatılmamasına/dönüştürülememesine sebep olur. Kusur yine devam eder ancak varlık kusuru dışladığı için kusuru kendisinde görmesi zorlaşır. Dışlanan parçalara dair genetiği daha olumlu bir şekilde tekrar inşa edene kadar kusur doğrudan ve/veya dolaylı olarak devamlılık gösterir.

Genetik molekülleri ruhsal özelliklere sahiptir ve molekül diziliminde şifreli olan kodun ötesinde yaşamsal bilgiye ve beceriye sahip olan bir ruhsallıkları vardır. Bu yönüyle hücre dışına atılan kompleks genler ilk fırsatta bireyselliğini kazanmaya yönelik hareketleri yapabilir. (Hipotez)

Bir diğer hipotez ise virüslerin diğer bakterilerden beslenen daha küçük dış-parazit bakterilerden gerievrim/dejenerasyon yoluyla oluştuğu yönündedir. Başka bir yaşam formundan beslenmeyi çok yüksek derecede alışkanlık haline getirmek durumunda parazit bakteriler kendi yaşam enerjilerini üretemez ve kendi kaynaklarından faydalanamaz hale gelirler ve hayati bir bağımlılık oluşturur. Burada dış-parazit bakteriyi viral bir yaşam formuna indirgeyen kuvvet muhtemelen parazit olarak beslendiği diğer hücreler ve bakterilerin verdiği kendini koruma tepkilerinin olumsuz ve zararlı olmasından kaynaklı olabilir. Burada hücresel yapılarda oluşan düşmanlık dış-parazit bakterilerin hayati organellerini ve kendi kendine genetik reprodüksiyon yapma kabiliyetini kaybetmesine sebep olma ihtimali yüksektir, bu durumda türünün devamlılığı da haliyle dış kaynaklara bağlı hale gelir ve viral varlıkların evrensel psikolojilerinde atalarından gelen daimi olarak hücre boyutundaki varlıklara dair düşmanlık ve suistimal

Virüsler konakları içindeyken hayatta kalmak için yaptıkları faaliyetleri doğal ve normal bulurlar. Bu faaliyetler konaklarında hastalık oluştursalar bile esas varlık seviyesinde kendilerini hastalık olarak görmezler ve mikroorganizmal bir bedende enkarne olan ebedi/ruhsal/yaşamsal varlıklar olarak görürler, ancak konakları olan bireyler ve bağışıklık sistemleri virüsleri özellikle kuluçka evrelerinden sonra hayati tehdit ve hastalık olarak görebilirler. En nihayetinde bir virüs türünün devamlılığı sağlamak için hücre zarını ve çekirdeğini yırtmak zorundadır. Bu insansı varlıklara evrildiği zaman cinselliği (genetik ve üreme ile ilgili olduğu için) ölümcül bir oyun haline getirebilir veya tecavüz kalıplarının yüzeye çıkmasına sebep olabilir.

Virüsler, bakteriler ve iç-parazitler içine girdiği konağın yaşam enerjisi üzerinden vitalize oldukları için konağın hissettiği ve düşündüğü her şey onların içinden geçer, bu aynı zamanda onları evrilten bir özelliğe de sahiptir. Viral psikolojide belirgin bir durum virüsün bazen kendine ait duygu-düşünceleri konağa ait olanlardan ayırt edememesidir.

Bu yönüyle virüsler hastalık başlangıcındayken veya hastalık şiddetlendiği zaman konağın olumsuz düşüncelerine maruz kalır ve konağın düşünceleri çok şiddetli ve olumsuz ise konakla tezatlaşma ve çatışma yaşarlar ve birbirlerini kötülemeye başlayabilirler ve virüsler hakarete uğramış hissedebilirler veya konağı bir hastalık olarak görebilirler. Kişi kendini sağaltmak istediği zaman virüsler için hayati tehlike oluşur ve bu süreç içinde virüslerde korku kompleksleri oluşur.

Her virüs bağışıklık sistemi, ilaçlar veya sağaltıcı uygulamalar tarafından yenildiği-çözündürüldüğü zaman bir ölüm deneyimi yaşar ve bu deneyim travmatik olabilir. Bu ölüm anında virüs hem bağışıklık sistemine hem de konağına negatif düşünceler beslediği ve lanet okuduğu yerde konağın duygu ve düşünceleri kendinden geçtiği için çok çeşitli çelişkiler ve kompleksler oluşabilir. Bunlardan ilki antijen, akyuvarlar, bağışıklık sistemi, şifa nuru, antiviral ilaçlara, konağına ve konağının türüne karşı duyduğu olumsuz duygulardır ve bu durum ileriki yaşamlarda bir insan olduğu zaman hatalarını kabul etmemesine, özür dilememesine, öz-eleştiri yapmamasına, kusurlarını düzeltmemesine, hastalıklarını-eksiklerini-kusurlarını-yanlışlarını görmemesine, özdenetimini kaybetmesine, şifaya ve sağaltıma direnç göstermesine sebep olur.

Bir kişinin tezahür varlığı planar geçişler sırasında demonize, dehumanize, deforme, geri evrilme, denatüralize, dereelize, devitalize olmuş olabilir. Tezahür varlıklarının bütünün durumuna göre bir dönüşüm-değişim kuvveti oluşur. Eğer bir kişinin tezahürlerinin çoğu virüs haline gelmişse kişinin enkarne varlığında da viral hayatlardan kalma alışkanlıklar ve eğilimler göstermesine sebep olabilir ve bir veya bir kaç planar geçişlerden sonra kişinin virüs haline gelmesine sebep olabilir. Bu virüsler bir çok gezegene ve yıldıza yayılarak yaşayan varlıkların spiritüel-karmik-iradi-mental-astral-sanal-holistik olarak zarar görmesine sebep olabilirler. Bu virüsler özellikle spiritüel immünoloji ve mikrobiyoloji ile anlaşılırlar.

Ebedi ve Bütüncül Varlıkları ile geçmiş yaşamlarında yüksek gelişmiş teknolojide insansı varlıklar olarak enkarne halde yaşadıkları ancak enkarnasyon döngüsünün bitmesinden sonra tezahür varlık haline gelip dehümanize, geri evrilme ve divitalize olduktan sonra Ruhsal planlarda viralleştiklerinde sanal varlıkları ve yapay zekaları olabilir.

Siz de Dünya dışındaki geçmiş yaşamlarınızdan birinde cansızlaştırıcı, düşürücü, geriletici ve bozucu gerievrim güçlerine kapılarak bilinçsel ve davranışlar olarak bir virüse doğru gerilemiş olabilirsiniz ve bu haliniz evrende tezahür etmeye ve çeşitli ruhsal, zihinsel, duygusal, sezgisel, iradi, enerjetik ve/veya holistik bozukluklar yaratmaya devam ediyor olabilir. Bu davranışlar genellikle bilinçdışıdır ve hayatınızda topluma yaptığınız etki üzerinden viralliğiniz somutlaşır, bilinçli yaklaştığınız zaman bunu kontrol de edebilirsiniz.

Geçmişte yaşadıkları yerlerdeki tezahürleri mikroorganizmalara gerievrilen kişiler daimi olarak evrene yaygın bir şekilde ölüm deneyimi yaşadıkları (ör. spiritüel bağışıklık sistemi ile karşılaştıklarında), buna ek olarak viral varlıklar bir konağın yaşam enerjisiyle canlanmak/vitalize olmak zorunda oldukları için içlerinde güçlü ölüm duyguları hissederler ve bilinçdışında bundan oldukça rahatsız olurlar.

Grip

Mikroorganizma boyutuna gerievrim oluşturan en temel güç hayatın bütüncüllüğünü görmemek ve son derece şiddetli bencillik ve kısıtlı menfaat kalıplarıdır. Kendinin ve ait olduğu grubun menfaatlerini sağlarken topluma, bütüne ve evrene zararlı olmak, bencillik-egoizm, egotizm, elitizm, narsizm, hor görme, kibir ve gurur ile birlikte eşitlerinin temel haklarına ve özgürlüklerine karşı duyarsız olan (hatta zarar veren ve elinden alan) bir varlık çokhücreli yaşamdan viral yaşama gerilemeye doğru ivme kazanır. Bu bir noktada toplumun ve evrenin bir bedene yansımasında kişinin-grubun kendini toplumdan ayırması-üstün görmesi, toplumu dışlaması, ayrılık bilinci, tezatlaşma, düşüncesizlik ve kısıtlı menfaat üzerinden toplumun/evrenin bedeninde hastalık yapan mikrooganizmalar olarak ayrışması ile benzer görülebilir.

Burada virüsler hakkında unutmamamız gereken nokta virüslerin her zaman konaklarının yaşam enerjisi ile vitalize olması ve türünün devamlılığı için hücrelerin veya hücre çekirdeği içinde bulunan konak organizmaya ait genetiğe ve üreme sistemine ihtiyaç duymasıdır. Bu yönüyle vampirizm, bağımlılık, istismar, suistimal, intihal ve hırsızlık da viralleşme yönünde gerilemeye sebep olan bir güç ve ivme oluşturur. Bu durumlarda kişinin viral ve mikroorganizmal yaşamlardan alması gereken dersleri halen almadığı ve tam olarak sindirmediği/sindiremediği görülür

Bu ivmeyi ilerleme yönüne çekebilmenin formülü ise kendi gerçeğini kabul etmek ile başlar. Viral yaşamlardan alınması gereken en temel ders zararsızlaşmadır. Bir diğer ders ise başkasının ihtiyacı olan kaynakları ve haklarını gasp etmeden, onları suistimal ve istismar etmeden kendi kaynağından yaşayabilmek ve paylaşmaktır.

Örnek olarak bir din üzerinden global yayılım gösteren sahte peygamberler insanları hakikatten kopardığı ve inançlara hapsettiği için uzun vadede yaşanan planar geçişler sonucunda hastalık yapan ve soy üzerinden bulaşıcı bir virüs veya bakteriye dönüşebilir. Aynı durumun başka formları hastalık oluşturan sentetik mikroorganizmalar oluşturan genetikçiler, kollektif bilinci olumsuz fikir-sanat eserleri ile kirleten yazarlar-sanatçılar-bilim insanları, internet-medya üzerinden olumsuz kitlesel manipülasyon yapan veya yaygın bir şekilde toplumu olumsuz bir şekilde etkileyen büyüler (ör. tüketim ürünlerine, doğal kaynaklara, kanalizasyonlara, ortak kullanım alanlarına, fikir sanat eserlerine) yapan kişiler için de geçerlidir. Bu sadece bir geri evrim değil aynı zamanda bilinç, fıtrat, doğa, biçim, karakter ve bedende bozulmaya da sebep olan bir güç oluşturur ve sadece kişiyi değil kitleleri etkiler. Bu kişilerin geçmişte evrende yaşadığı gezegen ve yıldızlardan sonra enkarnasyon sürecinden çıkıp tezahür gerçekliğine geçtikten sonra yaşamaya devam eden parçalarında viralleşme-bakterileşme-parazitleşme durumu olması ihtimali oldukça yüksektir. Haliyle ruhsal planlarda virüsler olarak tezahür etmeye devam ederler ve Dünya’da yaşayan enkarne varlıkları ile kontağa giren herkese tezahür varlıkları olan bu virüsleri bulaştırabilirler.

Ancak bugün enkarne halleri ile yaptıkları olumlu, gelişmiş, insancıl ve anjelik hareketler viral ve bakteriyel tezahürlerinin arabasamaklardan geçerek tekrar insancıl olmasını sağlar. Geri yükseliş bir tezahür varlığı için daha hızlı olabilir ancak geçmişte onu viralleştiren/bakterileştiren/parazitleştiren ve demonize eden olayları, travmaları, seçimleri, eylemleri hatırlaması ve düzeltip şifalandırması da gerekir, çünkü bütün bu durumlar tezahür halini ve rezonans üzerinden şimdiki enkarnasyonunu aşağı çeken, gerileten veya bozan kuvvetler oluşturur.

Dünya öncesi geçmiş yaşamlarından sonra viral varlık olarak tezahür eden kişilerde özellikle rastladığım bir durum kendi Genetik Esas ve Öz Parçaları yerine başkalarının Esas ve Öz parçalarını kullanmalarıdır. Bu onların genetik açıdan kendi öz-esas genetiklerinden uzaklaşmalarına sebep olur. Çoğu durumda kendilerine yerleştirdikleri Esas ve Öz parçayı aldıkları kişiye düşmanlık beslerler ve kendisini suistimal etmeye devam ederler, bu durum kendi içlerinde bir tatminsizlik ve içsel çatışmaya sebep olduğu için aşırı sağlıksızdır ve bu kişilere genetikleri üzerinden büyü ile saldırmaları veya suistimal etmeleri durumunda zarar kendilerine de yansır. Genellikle bu durum Negatif, Gölge, Karanlık Tarikatlere ve Hiyerarşilere mensup kişilerde gözükür ve kullandıkları Esas ve Öz parçalar genetik olarak gelişim göstermiş Anjelik ve İlahi Hiyerarşilere dahil kişilere aittir. Bu gerçek reenkarnasyon döngüsünde geçen yüzbinlerce hatta daha fazla yıl içinde unutulabilir ve kişi kendi Esasıyla yaşadığını düşünebilir ancak kromozomlarındaki katışmanın farkında olmayabilir ve bir yerde bir şeylerin eksik olduğunu hisseder. Bunu zamanın bir yerinde gerileme ve düşmeyi durdurmak için bir savunma veya aşkın genetikten istifade etmek ve üstünlük sağlamak için bir menfaat mekanizması olarak geliştirmiş olabilirler ancak dışarıda yaşadıkları çatışma içeriye yansıdığı için gerileme ve düşme durmaz ve bu çatışmadan dolayı oluşan kaçak ve kayıplardan dolayı aşkın genetikten faydalanamazlar. Ancak Esas parçalarını aldıkları kişi hayır duası aldığı sürece kararmayı durdurabilirler ama bu da gerçeklikten kopmalarına sebep olur, keza Esas ve Öz parçalarda oluşan kararma reaksiyonu kişiyi kendi içindeki karanlığa bilincin ışığını taşıması ve karanlığın içindeki problemlerle yüzleşerek çözmesi için gerekli bir reaksiyondur. Ayrıca kendilerine taktıkları Esas ve Öz parça ne kadar başkalarına ait olursa olsun kendi Esas ve Öz parçalarını oluşturan dinamizm kendi içlerinde çalışmaya devam eder (İlahi, Merkez ve Esas Çarkları) ve her zaman kendi Esasları içlerinde en derinlerinde sabit bir yerleşiktir ve Tanrı hakkından ötürü kendilerinin bile etkileyemeyeceği bir yerdedir.

Bir hipotez virüslerin hücrelerin ve bakterilerin kendilerinde istemeyip dışarı attığı genetikten doğduğu düşüncesine sahiptir. Buna göre virüsler ve viral psikolojiye sahip bireyler kendilerini geldikleri kaynaktan dışlanmış hissederler. Bu durum da başka hücrelerin genetik malzemelerine ve mekanizmalarına ihtiyaç duymasına sebep olur. İstenmeyen genetik kodonlar bu durumda kaynak hücrenin kontrolünden dışarı çıkar ve kontrolsüz bir evrime sebep olur. Virüslerin kendine ait gelişmiş bir mobilite mekanizmaları yoktur, itki ve dürtüyle hareket ederler ancak bu şartlara kısıtlanmıştır ve bu kısıtlılık bağımlılık zorunluluğu oluşturur. Hücrenin aslında istenmeyen genetiği atmayıp, kendinden bilip kendinin bir parçası gibi kabul ederek kendi içinde işlemesi ve dönüştürmesi gerekir. Aslında bu hipoteze göre viral psikolojiye sahip bireylerde virüsün ayrıldığı kaynak hücre de halen daha bireyin içinde tezahür etmeye devam eder. Bu durumda viral psikolojinin (özellikle içsel dışlama ve içsel dışlanmışlığın) şifalandırılması için kaynak hücre ile virüs tezahürü buluşturulmalıdır ve birleştirilmelidir, akabinde istenmeyen genetik kabul edilmeli ve uygun bir hale dönüştürülmelidir. Bu durumda şifalanmanın sağlanması için kişinin kendi Esas ve Öz parçalarını kullanması haliyle en gereken eylemdir. Keza başkasının Esas ve Öz parçasını kullanması psikolojik açıdan kaynak hücreden kayarak viral yaşama odaklanmasını sağlar ve bu durum tersine çevirilmelidir.

Başkalarına zarar verdiği için evrensel tarihin bir yerinde kendini suçlayan ancak özdeğer komplekslerinden dolayı suçun ve zararın sorumluluğunu kendi üzerine almayan ve vicdanen kararan, zararın sorumluluğunu almaktan ve telafi etmekten kaçan, suç işlemeyi ve zarar vermeyi alışkanlık haline getiren, özür dilemeyen, kendi gerçeği ile yüzleşemeyen, kendini lanetleyen veya lanetleten kişilerde başkalarının Esas ve Öz parçalarını kendisininmiş gibi kullanmak oldukça yaygın gözüken bir durumdur ancak son derece sağlıksızdır ve ebediyette evren için külfet oluşturur. Bu hayatlarının ve türlerinin devam etmesi için konağın genetiğinden istifade etmesi ve verilen zararın sorumluluğunun alınmaması durumu virüslerle doğrudan ve dolaylı olarak paralellik gösterdiği için viralleşme ve parazitleşme yönünde dönüşüm ve gerileme gücü oluşturur ve hem planar eşik geçişlerinde (kıyamet) hem de enkarnasyon döngüsünden sonraki ayrışan tezahürlerin üzerinde gerileme ve düşme etkisi yaratır. Tezahürlerinizde böyle bir durum varsa kendi Esas parçanızı yerleştirmeniz önemle tavsiye edilir. Tezahür planlarında yükseliş ve evrim daha hızlı gerçekleşir ve kendi Esasınıza dönmeniz bugün kendinizi daha kendinizde hissetmenizi sağlar. Ne kadar uzun süre başkasının Esasını kullanıyorsanız o kadar kendinize yabancılaşma yaşarsınız ve kendi Esasınıza dönüşünüz zorlaşır.

Ruhsal bedeninizde bulunan yüksek boyutlara ait bu virüsler şu anda veya daha önceden tanıdığınız kişiler de olabilir ve size saldırmalarının özel bir sebebi olabilir. Ancak bu size yediklerinizden-içtiklerinizden, okuduğunuz bir kitaptan veya izlediğiniz bir filmden de bulaşabilir.

Mikroorganizma olduğunuz yaşamları hatırlamak sizin hücresel travmalarınızın şifalanmasını sağlar, bütün beden sağlığınızın komple yenilenmesinin önünü açar ve aynı zamanda geriletici kuvvetleri ilerletici kuvvetlere dönüştürmenizi sağlar. Belli başlı bazı travmalar…

• Antijenler tarafından çözündürülmek
• Antibiyotikler ve antiviraller
• Bağışıklık sistemi ile karşı karşıya kalmak
• Bir bakterinin başka bir bakteriyi yemesi (yenilen bakterinin içindeki lizozom ölüm reaksiyonu yüzünden açılır ve lizozomdan salınan enzimler iki bakteriyi de çözündürür ve ikisinin de ölümüne sebep olabilir, burada dikkat edilmesi gereken durum iki bakterinin de ruh, enerji, duygu ve düşüncelerinin birbirine karışmasıdır)
• Elektrik şoku
• UV ışınına maruz kalmak
• Radyasyona maruz kalmak
• Zehirlenmek
• Derin dondurucuya konmak (endospor haline geçişte şoklanma yaşanır ve bazen hızlı donma durumu hücre duvarının kırılmasına sebep olabilir bu da ölüme sebep olur)
• Endospor haline geçiş sırasında ölümcül veya kritik bir hasar alma durumunda endospor halindeyken ölüm gerçekleşebilir.
• Bulunan habitatta ani ph değişimi olması
• Bulunan habitatın boyanması
• Bulunan habitatın zehirlenmesi
• Bir canlının besini üzerindeyken onun karnına girmek ve sindirim asidi ve enzimine maruz kalmak
• Bulaşık makinesine girmek
• Sterilizatöre girmek
• Bakterinin viral saldırıya uğraması
• Organellerde yaşanan kusurlar