Coronavirus (COVID-19) Bakımından İşverenin Sorumluluğu

Elçin Karatay
Solak&Partners
Published in
3 min readMar 24, 2020

--

İşbu bilgi notu (“Bilgi Notu”), her geçen gün dünya gündeminde daha büyük bir alan işgal eden Coronavirus (COVID-19) salgınına ilişkin işverenin sorumluluğu bakımından genel bir değerlendirme yapılması amacıyla hazırlanmıştır.

İlk kez 31 Aralık 2019 tarihinde Wuhan, Çin’de ortaya çıkmış ve Dünya Sağlık Örgütü’nün 7 Mart 2020 tarihli açıklamasına göre tespit edilen vaka sayısı 100.000’i geçmiş olan Coronavirus (COVID-19) salgını dünya genelinde birçok işletmeyi ciddi anlamda etkilemektedir. Bu bağlamda, özellikle uluslararası faaliyet gösteren birçok işverenin çalışanlarını korumak adına birtakım önlemler alması gerekliliği ortaya çıkmaktadır.

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun (“Kanun”) 13’üncü maddesi kapsamında iş kazası, (a) sigortalının işyerinde bulunduğu sırada; (b) işveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle; © bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda; (d) emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda; (e) sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında, meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen engelli hâle getiren olay olarak tanımlanmıştır.

Bu madde kapsamında 2019 tarihli bir kararında Yargıtay[1] işveren tarafından yurtdışında çalışmak üzere görevlendirilen bir işçiye yurtdışında bulunduğu sırada bulaşan H1N1 (domuz gribi) virüsüne ilişkin “[…] işveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle Ukrayna’ya yapılan sefer sırasında bulaştığı yukarıda belirtilen rapor kapsamından anlaşılan H1N1 virüsüne bağlı olarak, daha sonra meydana gelen ölümünün iş kazası olarak kabul edilmesi gerektiği açıktır.” ifadesiyle, bahsi geçen durumun iş kazası teşkil ettiğine hükmetmiştir.

An itibariyle özellikle uluslararası faaliyet gösteren birçok işverenin, dünya gündeminde bulunan Coronavirus (COVID-19) bakımından benzer şekilde iş kazası olarak nitelendirilecek durumlarla karşılaşması ihtimal dahilindedir. Bu bağlamda, işverenlerin iş kazasından sorumluluklarıyla ilişkili olarak alınması gereken birtakım iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin altını çizmek gerekmektedir.

Kanun’un iş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık bakımından işverenin ve üçüncü kişilerin sorumluluğuna ilişkin 21’inci maddesi kapsamında, iş kazası, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse işverenin sorumlu olacağı ve işverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesinin dikkate alınacağı düzenlenmiştir.

Yargıtay’ın işverenin sorumluluğuna ilişkin yerleşik içtihadı[2] uyarınca: “6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun “İşverenin Genel Yükümlülüğü” başlıklı 4’üncü ve “Risklerden Korunma İlkeleri” başlıklı 5’inci maddeleri ile bunlara uygun olarak çıkarılan iş sağlığı ve güvenliği yönetmelikleri hükümlerini işverenin sorumluluğunu objektifleştiren kriterler olarak değerlendirmek gerekmektedir. Bu sebeple mevzuatta yer alan teknik iş kurallarına uyulmaması işverenin kusurlu davranışı olarak kabul edilmelidir. Ancak işveren sadece anılan yazılı kurallara değil, yazılı olmayan ve teknolojinin gerekli kıldığı önlemlere aykırı davrandığında da kusurlu görülerek oluşan zararı karşılamalıdır.”

Bu bağlamda, başta 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nu çerçevesinde düzenlenenler olmak üzere, işverenin yükümlülükleri kapsamında:

  • Eğitim ve bilgi verilmesi yükümlülüğü kapsamında Coronavirus (COVID-19) ve alınması gereken önlemler hakkında çalışanlara sözlü veya yazılı bilgilendirme yapılması;
  • Gerekli tedbirleri alma ve risk değerlendirmesi yapma veya yaptırma yükümlülüğü kapsamında şirket genelinde alınacak önlemlerin ve uygulanacak şirket politikalarının belirlenmesi, varsa İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulu’nun bu hususta toplanması ve karar alması;
  • Özellikle virüsün tespit edildiği risk teşkil eden bölgelerde görev verilecek çalışanların sağlık ve güvenlik yönünden işe uygunluğunun göz önünde tutulması; zorunlu olmadıkça çalışanların bu bölgelerde görevlendirilmesinden kaçınılması;
  • Virüsün tespit edildiği risk teşkil eden bölgelerde görevlendirilmiş olan çalışanların veya bu bölgelerde yakın zamanda bulunmuş olan müşterilerin işyerinde diğer çalışanlarla temasının mümkün olduğunca önlenmesi, bu çalışanların öncelikle hekim kontrolünden geçmesi, belirli bir süreyle işyeri dışından çalıştırılması;
  • Çalışanların sağlık durumunun, özellikle risk tespit edildiği durumlarda, işyeri hekimleri tarafından takip edilmesi

ve işyeri özelinde diğer gerekli önlemlerin alınması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.

İşveren tarafından iş sağlığı ve güvenliği mevzuatı uyarınca öngörülen ve teknolojinin gerektirdiği önlemlerin alınmaması halinde, çalışanlara işyerinde, görevlendirildikleri diğer yerlerde veya görevleri nedeniyle Coronavirus (COVID-19) bulaşmış olması durumda işverenin iş kazasından sorumluluğu gündeme gelebilecektir.

[1] 21. HD., E.2018/5018, K. 2019/2931, T. 15.4.2019

[2] Örnek bazı kararlar için bkz. 21. HD., E. 2019/213, K. 2019/7417, T. 3.12.2019; 21. HD., E. 2019/2513, K. 2019/7438, T. 3.12.2019; 21. HD., E. 2014/10603, K. 2015/2375, T. 12.2.2015

--

--

Elçin Karatay
Solak&Partners

Hi! I am the Managing Partner of Solak&Partners Law Firm which primarily focuses on developing legal solutions for technology firms.