Motive Olmak O Kadar da Zor Değil
Son zamanlarda dünyayı etkisi altına alan Covid-19, hepimizi aslında farkında olmasak bile çok derinden etkiliyor. Bazıları bu süreci daha iyi yönetiyor bazıları ise kendini fazlasıyla zorluyor. Çoğu insan karantina günlerinde evde yapılabilecek aktiviteler için motivasyon bulamıyor çünkü hem çevrenin hem de neredeyse hepimizin bağımlısı olduğu sosyal medyanın etkisiyle bu sürecin kendisini etkilemesine daha da izin veriyor. Ben bugünkü yazımda size kendimi nasıl motive ettiğimi ve sizin de neler yapabileceğinizi kendi perspektifimden anlatacağım.
Motivasyon denen kavram aslında insanın ufkunu ne kadar geliştirmek istediğiyle doğru orantılıdır. Eğer ufkunu genişletmek ve yeni şeyler öğrenmek istiyorsan motivasyonun aslında bu olmalı çünkü benim motivasyonum bu, daha doğrusu beni kendim dışında motive eden pek bir şey yok diyebilirim. Öğrendiğim yeni şeylerin, edindiğim yeni bilgilerin beni geliştirmeye başladığını hissettikçe neden daha fazlasını yapmıyorum diyorum. Kendini geliştirdiğin, keşfettiğin konularda insanlarla sohbet etmek veya en kolayı kendinle tartışmak bile bir motivasyon aslında. Kendine kattığın hiçbir şey boşa gitmiyor çünkü. Sınırlarını zorladıkça aslında ne kadar esnek olduğunu fark edeceksin ve ileride kendini gördüğün nokta da bir o kadar yükselmeye başlayacak. Sonuç olarak bu süreci evde tıkılıp kalmak olarak değil de kendimize daha çok vakit ayırabildiğimiz ve günlük hayatta harcadığımız boşa zamanların telafisi olarak görürsek her şey daha da kolaylaşıyor.
Ben evde neler yapıyorum ve neler tavsiye ederim biraz da bunu anlatmak istiyorum. Birçok kitap ve çizgi roman okudum ve okumaya da devam ediyorum. Bilim-kurgu türünde okumayı seviyorsanız size üç tane çok güzel kitap önerebilirim: Cesur Yeni Dünya, Fahrenheit 451 ve 1984. Özellikle 1984'ü ve Cesur Yeni Dünya’yı art arda okumanızı tavsiye ederim çünkü ikisi de aynı temayı farklı eleştirel seviyelerde ele alıyor. Bunun dışında okuduğum kitaplar da oldu fakat son 1 aydaki favori üçlüm bunlar diyebilirim. Çizgi roman olarak da sıkı bir Batman hayranı olduğum için ve Joker ile alakalı kısımları daha çok sevdiğimden şuana kadar okuduklarımdan üç tane çizgi roman da bu seriden önerebilirim: Batman Noel, Batman Avrupa ve Öldüren Şaka. Kurgusu ve çizimleriyle yarattığı atmosfer baya etkileyici. Kitap, çizgi roman okumak ve dizi izlemek dışında yeni bir dil öğrenmek için karantina çok güzel bir fırsat. Erasmus’ta gitmek istediğim ülkenin Fransa ve yurt dışında en sevdiğim şehirlerden birinin de Paris olması dolayısıyla Fransızca öğrenmeye başladım ve eğer dil öğrenmeyi seviyorsanız telaffuzu her ne kadar zor olsa da öğrenmesi gerçekten çok zevkli bir dil. Aynı zamanda da Fransız kültürüne ait birçok bilgi de edinmiş oluyorsunuz ister istemez. Bu yazıyla blog yazmaya da adım attım diyebilirim. Bunlar benim ilgimin olduğu ve başlıca vaktimi geçirdiğim şeyler. Bunların dışında tabii ki yaptığım başka uğraşlar da var. Küçük bir araştırmayla nelere ilginizin olduğunu ve neyin sizi çektiğini aslında bulmak çok kolay. Bunları yapma isteğiniz ise sizin motivasyonunuz oluyor siz farkında olmasanız bile.
Toparlamak gerekirse bahane üretmek işin kolay kısmı bu ister yeni bir şeye başlarken olsun ister bu yeni şeyi sürdürebilmekte olsun. Motivasyonunuz dışarısı değil kendiniz olmalı çünkü anca o zaman evde veya yalnız kaldığınızda bile bir motivasyon kaynağınız olur. Kendinizdeki değişimi görmeye başladıkça daha mutlu hissedeceğinizi siz de göreceksiniz. Bu mutluluk da sizi yeni şeyler öğrenmeye iten bir unsur olacak. Umarım bu yazımla düşüncelerinizde ufak da olsa olumlu bir etki yaratabilmişimdir. Sağlıkla kalın! #EvdeKal
- Dışarıdan sipariş vermek istemiyorum diyenler için ücretsiz online kitap okuyabileceğiniz bazı internet siteleri:
- (Bazı sitelerde ücretsiz olarak okumak için araştırmanızı “ücretsiz kitaplar” olarak filtrelemeniz gerekebilir.)