Rüyalar ve Semboller
Birkaç gün önce bazı sıkıntılarla boğuşuyordum. Çok başarılı olmak istemiş ancak sürekli yaptığım işte hatalar karşıma çıkmıştı. Maddi durum sarsıcı derece kötüydü. Bol sigaralı ve kahveli bir günün ardından başımı yastığa koyduğumda biraz mutlu olmak istemiştim…
Rüyamda bir yolda yürüyordum. Yolun iki tarafında ağaçlar vardı ve yağmur yağıyordu. Yağmurda yürümeyi hep sevdim çocukluğumdan beri… Sonra bir ev çıktı karşıma, biraz eskiydi. Kapısından içeri adımımı attığımda yanan bir şömine gördüm ve üzerinden dumanlar çıkan bir fincan. Elime bu fincanı alıp şöminenin karşısında oturdum. Ateşe baktım ve şöminede yanan odunlardan çıkan sesi dinledim.
Uyandığımda bu rüya benim için şaşılacak bir şey değildi. Çocukluğumdan beri ne zaman zor bir gün veya zamanlar geçirsem sanki bilinçaltım bir koruyucu melek gibi rüyamda imdadıma yetişir ve bana sevdiğim şeyleri gösterirdi.
Peki, gerçekten öyle mi?
Bu kadar basit mi?
Açıkçası bilemiyorum. Rüyalarımız hala bir gizem ancak bilim bu gizemi araştırıyor. Evrim ve uzay kadar kesinlik olmasa da en azından rüyaların şifresini bilim insanları kısmen çözmeyi başardı.
Freud’a göre rüya
Freud rüya için şu yorumu yapar; “yazıldığında rüya yarım sayfayı bile zor dolduracaktır. Ama arkasında yatan analiz altı, sekiz belki de on iki kat daha çok sayfa isteyecektir.”
Rüyalarımızdaki yarım sayfayı bile doldurmayacak objeler nasıl oluyor da bu kadar çok şeyi ifade ediyor? Mutsuz bir gün geçiren Eray, ormanın içindeki yolda yürürken aslında şömineli eve mi yürüyor? Yoksa hayatının sonuna mı?
Bilinmez… Tek bildiğimiz Eray’ın rüyasının sembollerle dolu olduğu…
Gezegenin her yerinde
Rüyanın evrensel olduğunu biliyoruz. Hayvanların birçoğu ve tüm insanlar rüya görüyor. İşin ilginç tarafı, rüyalarımızın yüzde 90'ını hatırlamıyor oluşumuz. Bir diğer ilginç konu ise bilinçaltımız rüyamızda bize yeni yüzler sunmuyor. Tanıdığımız, gördüğümüz kişiler bu yüzden sürekli olarak rüyalarımızda yer alıyor.
Son derece bilimsel
Rüyalarla ilgili metafiziksel olgular şu an bilimsel açıdan “saçma”. Yine Freud’a dönelim. Freud’a göre rüyalar direkt olarak beyin fonksiyonlarımızla alakalı. Yani dışarıdan bir metafiziksel (eğer varlarsa) varlığın size etkisi söz konusu değil.
Teoriler…
Peki, “ne anlatmak istiyor?” sorusunu bir kenara bırakalım ve “neden görüyoruz?” sorusunun peşine düşelim. Bu konuyu Evrim Ağacı’ndan Çağrı Mert Bakırcı oldukça net özetlemiş;
“…çok önemli ve geniş kabul gören iki diğer rüya teorisinden bahsetmek gerekir: Tehdit Provası Teorisi ve Zihinsel Prova Teorisi. İsimlerinden de anlayabileceğiniz üzere bu kuramlara göre rüyalar, gerçek hayatta olabilecek olayların bir provasıdır. Dolayısıyla beyin, rüyaları ne kadar gerçekmiş gibi algılarsa, gerçekte olabilecek olaylar o kadar prova edilmiş ve gerçek hasarlara sebep olmadan beklenmedik durumlara karşı deneyim elde edilmiş olabilir.”
SONUÇ
Bilinmezlik… (Şimdilik)
Rüyayla ilgili bilimin en büyük handikapı rüya gören kişinin ne gördüğünü görememesi. Bunun yerine farklı yöntemler kullanılıyor. (Bir sürü bilimsel terim yazıp size yormayacağım).
Rüyayla ilgili kişisel olarak en büyük handikapımız ise rüyalardaki semboller. Bu semboller kişiye göre değişiyor. Yazının başında benim yürüdüğüm, içerisinden yol geçen orman sizin için korkutucu olabilir. Veya o eski evi gördüğünüzde bir ürperti hissedebilirsiniz. Sizin için korkutucu olanlar benim zevklerim doğrultusunda bana korkunç gelmez. Sizin mutlu olduğunuz bir rüya ise bana korkutucu gelebilir.
Sonuç olarak sembollerle dolu, kişisel sembollerle dolu bir yolda ilerliyoruz. Bu sembolleri bize gösteren bilinçaltımız ise sembolleri başka gizlerin de ardına saklıyor. Kısacası rüya sizin için de benim için de son derece kişisel bir deneyim. Bu yüzden rüya yorumları maskaralığından uzak durun ve bu oyunu size oynayanlara paranızı kaptırmayın.
Not: “Bilinçaltı” kelimesi tanımlama için kullanılmıştır. Bilimsel olarak rüya olayı farklı kelimelerle de ifade edilebilir.
Tavsiye: Seyretmeyen var mı aranızda bilmiyorum ama bu kadar rüya üzerine konuştuktan sonra Inception isimli filmi tavsiye ederim.