Sağlamlık Testi

Beşiktaş, Feda Dönemi’nin başından beri yeni bir yapı inşa ediyor. Bu yeni yapı, karanlık günlere tekrar dönmemek için sağlam temellerin üzerinde yükseliyor. Darbelere, dış etkilere, sarsıntılara ve afetlere dayanıklı olması amaçlanıyor. Sağlam şekilde adım adım yükselen bu yapı, ilk sert sınavını bu sezon veriyor.

Beşiktaş’ın oynadığı geçmiş yılların altında kalan futbol, 27. hafta itibarıyla rakiplerinden geri kalmasının direkt sebebi. Ama dolaylı öyle güçlü etkiler var ki Beşiktaş’ı geri çeken, insan ister istemez “acaba adil bir yarışta olsaydık nerede olurduk” sorusunu soruyor.

2003–04 sezonunda Beşiktaş ilk devreyi en yakın rakibinin 8 puan önünde zirvede bitirmişti. İkinci devrenin ilk maçında Beşiktaş’a Cem Papila operasyonu çekildi. Beşiktaş bu maçı 5 kırmızı kart görerek hükmen kaybetti. Bu maçın ardından Beşiktaş ligde tepetaklak aşağı düşmeye başladı. Ligin sonunda kendini liderin 14 puan gerisinde üçüncü sırada buldu. Beşiktaş, çekilen bu operasyonda sağlamlık testini geçemedi ve bir çöküş yaşadı. Bu öyle bir çöküştü ki; Beşiktaş sonraki 12 senede sadece bir kez şampiyon olabildi.

Beşiktaş’ın bu sezon başına gelenler o senenin hiç de gerisinde kalmıyor. Henüz lig başlamadan Beşiktaş’ı iki yıl üst üste şampiyon yapan hoca ayartılmaya çalışıldı. Cem Papila olayının yeniden gösterimi henüz ligin başında, 6. haftada Ali Palabıyık eliyle oldu. Beşiktaş’ın üç oyuncusu kırmızı kart gördü, bir golü, iki penaltısı verilmedi, hocası tribüne gönderildi. Beşiktaş’ın rakibine 2 penaltı verildi. Bu bir takıma alenen “ne yaparsan yap seni şampiyon yapmayacağım” demenin futbol dilindeki karşılığıydı.

Bu maç bittikten sonra tek düşündüğüm 2004 senesi oldu. Aynısı olacaktı ve buradan sonra toparlanamayacaktık. Üstelik bu sefer rakibimiz Samsunspor gibi bir takım değil, şampiyonluk yarışındaki Fenerbahçe’ydi. Sene başından beri yapılan yıpratma çalışmalarına yenik düşeceğimizi düşündüm. Ama unuttuğum bir şey vardı, Beşiktaş eski Beşiktaş değildi.

Beşiktaş, tüm darbelere ve sarsıntılara rağmen yarışta kaldı. Üç haftada altı penaltısı verilmedi, üzerine üç gol daha atmayı öğrendi. Şampiyonluktaki rakiplerinin hiçbiri Avrupa arenasında bulunmazken, Şampiyonlar Ligi’nden lider çıktığı bir senede gücünü ve sağlamlığını deniyor şimdi. En ekstrem ve ağır koşullarda, iyi futbol sergileyememesine rağmen aldığı sonuç gayet iyi şimdiye kadar.

Beşiktaş’ın her şeyin aleyhine işlediği böyle bir senede yarışta kalması bir mucizeydi. Şampiyon olmasıysa tam bir devrim olacak. Beşiktaş sağlam temeller üzerinde yükseldiğini şampiyon olduğu iki senede değil, en çok bu sene kanıtladı. Artık hiçbir dış etki Beşiktaş’a etki edemeyecek. Artık Beşiktaş iyi olduğu sürece kayıtsız şartsız başarılı olacak. Artık zafer bizim olacak.