The Founder|Bir Girişim Öyküsü

Şevval Kalınca
StartupMEF
Published in
5 min readSep 15, 2020

Günümüzde her gün kullandığımız, bize artık pek de farklı gelmeyen şeyler, geçmiş düşünüldüğünde ortaya çıkışları şaşırtıcı olabiliyor. En güzel örneklerinden biri de günümüzde nereye gidersek gidelim bulabileceğimiz fast food restoranı McDonald’s. Yazıma ismini veren film (The Founder) McDonalds’ın kuruluş ve büyüyüş hikayesini anlatıyor. Filmin içerisinde girişimcilik dünyasına ait birçok olaya şahit oluyorsunuz. Filmi analiz edip bu güçlü hikayeyi bilmeyen herkese duyurmak istedim. The Founder, gerçek bir girişimci ruhuna sahip Ray Kroc’u, o zamanlar Amerika’da hayatı kolaylaştırmak üzerine yapılan küçük icatların peşinden koşan biri olarak sahneye çıkartıyor. Tüm hikaye Ray’in McDonald kardeşlerle tanışmasıyla başlıyor.

Maurice McDonald ve Richard McDonald, uzun yıllardır para kazanmak için yeni çıkan trendleri deneyen ve her zaman kendi açıklarını bulup geliştiren iki kardeş. Son yaptıkları iş o dönemde trend olan arabaya servis hamburger menüleriyle küçük bir işletme olmuş. İlk zamanlar işler güzel gitse de sonra daha fazla yapamayacaklarını anlıyorlar.

McDonald kardeşler işleri yürümezse ısrarcı olmamaları ve yeniliğe, gelişime açık olmaları gerektiğini düşünerek tamamen farklı bir modele geçiş yapıyorlar. Bu noktada her girişimcide olması gerektiğine inandığım yenilikçilik ön plana çıkıyor. Eski sistemde yaşadıkları sorunları tek tek yeni bir modelle değiştirmeye başlıyorlar. Bu yeni modelle, küçük bir alana sürekli hareket halinde olan insanları yerleştirip ortamı tam bir arı kovanına çeviriyorlar.

En büyük amaçları çok kısa sürede siparişi teslim etmek, odakları ise zaman oluyor. O dönem için 30 saniye gibi bir süre insanlara inandırıcı bile gelmiyor. Organize şekilde çalışmaları, siparişlerde standardı hiç bozmamaları, az seçenekli menüleri ve ilk kez yaptıkları gel-al modeli ile harika bir iş ortaya çıkarıyorlar.

Ray Kroc’un ilk siparişiyle o dönem bu işin nasıl şaşırtıcı olduğunu gözlemleyebilirsiniz. Sonrasında sistemi nasıl çalıştırdıklarını gösteriyorlar.

Bu özelliklerle işletilen ilk dükkan, kardeşlerin denemelerine rağmen yayılmayı başaramıyor. Ray Kroc’un McDonald kardeşlerle tanışması ve bu hikayeye olan inancıyla çalışmalar başlıyor. Ray, kardeşlerle anlaşma yaparak farklı bir McDonald’s açıyor. Kardeşlerin hayali olan ve özel olarak tasarladıkları bir McDonald’s var fakat yapmak için yeterli kaynakları olmuyor. Ray ise bu görüntünün dahice olduğunu düşünerek ortakları olarak kendisinin açtığı ilk McDonalds’ı bu şekilde inşa ediyor. Daha sonra çevresini kullanarak franchise (dükkan açma ve ürün satma hakkı vererek) mantığıyla kısa sürede bir sürü McDonald’s açılıyor. Tam bu noktada sorunlar başlıyor ve Ray’in zengin çevresinin yatırım amaçlı para verdiği dükkanlar, McDonald’s standartlarının dışına çıkıyor. Hamburgerin içinde yer alan malzeme sayısı ve bu malzemelerin yerleştirilmesi orijinal McDonals’tan çok farklı oluyor. Bu durumda eksikliği fark eden Ray, çalışmak için çabalayan aileleri işe alıyor ve ‘McDonald’s bir aile yeridir’ imajını zekice destekliyor.

McDonald kardeşlerin açtığı ilk şube.
Kardeşlerin çizimine sahip olduğu Ray Kroc’un açtığı ilk şube.

Ray Kroc’u sadece takımın pazarlamacısı olarak görmüyorum, onun tecrübelerinden dolayı farklı bir çalışma anlayışı ve tutkusu olduğunu düşünüyorum. Başkasının hikayesini adeta kendi hikayesine dönüştürüyor ve kontrolü eline almaya başlıyor. Sözleşmeye göre Ray’in yaptığı her yeniliği kardeşlere onaylatması gerekiyor, bu durum ise Ray’in yavaşlamasına sebep oluyor. Durumdan hoşnutsuz olan Ray, en son bir çalışanının önerisini kardeşlere onaylatmak için çabalıyor. Öneri dükkanların masraflarını düşürmeye yönelik oluyor. En büyük masraf dondurmaları soğutmak ve dondurmalar o dönem sadece milkshake yapımında kullanılıyor. Çalışanlar o dönem piyasaya yeni sürülen milkshake tozlarını kullanmayı öneriyor. Bu milkshake tozu kısa sürede, az masrafla aynı tadı yakalayabilmeyi vaat ediyor. Hızla yayılmak için bir sürü borca girmiş olan Ray de bu masraftan hemen kurtulmak istiyor. Sorunun çözümü ise o zamanlar yeni çıkan bir milkshake toz karışımı oluyor. Bu karışıma su koymanız ve karıştırmanız harika bir milkshake olmasına yetiyor. McDonald kardeşler ise bu fikri direkt reddediyor. Onlara göre milkshake tozuyla yapılanlar sahte bir milkshake, gerçek tadı yansıtmıyor ve oldukça sağlıksız. Bu yüzden gelecek müşterilere bunları vermek kesinlikle kabul edilemez. Son büyük fikir ayrılığıyla McDonald kardeşler ile Ray’in arası gittikçe açılıyor, sözleşme kardeşlerin üstünlüğünü savunsa da durum aslında tam tersine dönüşüyor. Duruma bakıldığında kardeşlerin elinde işlettikleri bir şube ve isim hakları, Ray’in elinde ise onlarca şube ve ona bağlı bir sürü çalışanları var. Durum böyle olunca Ray McDonald ismini de kendinin yarattığını iddia ediyor ve kardeşlerin Ray ile savaşacak paraları olmadığı için yenilgiyi kabul ediyorlar. Kardeşlerin büyümeye karşı olan korkuları onların sonlarını getiriyor ve McDonalds’ı Ray Kroc’a satmak zorunda kalıyorlar. Ray McDonalds’ı satın alırken kardeşlere aslında ellerinde buldukları sistemden daha değerli bir şey olduğunu söylüyor. O değer ise McDonald soyadının kendisi. Ray’e göre bu soyad Amerika’yı temsil eden, yerel ve güven verici bir soyad. Satış sırasında Ray’in kardeşlere söylediği cümlelerde büyümenin sırrını bulabiliyorsunuz. Ayrıca Ray’in işletmecilerini özenle ailelerden seçmesi hem sözlerini destekliyor hem bu yol ile bütün Amerika’ya yayılmasını kolaylaştırıyor.

Ray ve ekibinin önünde başka engel kalmayınca Amerika’ya yayılma hayalleri tüm dünyaya taşıyor ve inanılmaz bir başarı haline geliyor. Şube açtıkları her ülkede kuyruklar oluşturuyor ve heyecanla karşılanıyorlar.

Rusya’da ilk zamanlar.

Gus Lubin’e göre 2012’de McDonald’s her gün 68 milyon insana hizmet veriyor ve bu oran dünya nüfusunun %1’lik kısmını doyurduğu anlamına geliyor. McDonalds’ın sitesindeki 2020 verilerine göre 100’den fazla ülkede 38.000’den fazla restorana sahipler.

Türkiye’de ilk McDonald’s.

Film üzerinden anlattığım hikayenin girişimcilik yönünü daha detaylı açıklamak isterim. Bir girişimde en önemli faktörlerden birinin de takım olduğunu biliyoruz. İki kardeş takımlarına Ray Kroc’u da dahil edince iş yeni bir seviyeye atladı. Kardeşlerin ve Ray’in McDonald’s için farklı gelecek planları ve taviz vermeyecekleri farklı konular vardı. Bir takım bütünlüğünü sağlayamadılar ve iş gittikçe patronun kim olduğu konusuna geldi. Dağılmanın en büyük sebebinin de takım olamamaktan olduğunu düşünüyorum. İkinci nedeni ise fikrin her şey olmadığıdır. Fikri pazarlamak ve yenilikleri denemekten korkmamak işi bir adım öteye taşıyacak noktalardır. Bu hikayede gördüğümüz gibi sadece fikre sahip olmak sizi başarılı yapmıyor. Bu filmde bir girişimcinin yaptığı hataları, yükselişini ve düşüşünü kolayca gözlemleyebilirsiniz. Üç önemli nokta asla unutulmamalıdır; takım, yenilik, pazarlama.

Sevgiler,

Şevval Kalınca

Kaynakça:

Lubin, Gus. “13 Disturbing Facts About McDonald’s.” The Fiscal Times, 30 Apr. 2012, www.thefiscaltimes.com/Articles/2012/04/30/13-Disturbing-Facts-About-McDonalds#:~:text=3. Accessed 15 Aug. 2020.

Siegel, Robert. “The Founder.” IMDb, 24 Nov. 2016, www.imdb.com/title/tt4276820/. Accessed 25 Oct. 2019.

“McDonald’s: Burgers, Fries, Salads & More. Quality Ingredients.” Mcdonalds.Com, 2011, www.mcdonalds.com/gb/en-gb.html.

--

--