Bir Problem Çözme Yaklaşımı Olarak Tasarım

Tasarım kelimesini birçok farklı şeyi anlatmak için kullanıyor olsak da aslında ortak bir noktası var “problem çözmek”.

Atilla Alışkan
Türkçe Yayın
5 min readMay 31, 2020

--

Herkesin sağlığı için evde kalmak zorunda olduğumuz bu dönemde, dijital dönüşümünü tamamlamayan veya hizmetlerinde iyi bir deneyim sağlayamayanların bu durumla acı bir şekilde öğrendiği günlerden geçiyoruz.

Tüm tasarım yaklaşımlarının önemini, gündelik hayatımızda daha çok hissettiğimiz ve seri bir şekilde eksikleriyle yüz yüze geldiğimiz anlar yaşıyoruz. Daha önce elimizi kolumuzu sallaya sallaya gittiğimiz markete, hastaneye, mağazaya, bankaya gidemediğimiz ve aynı zamanda ihtiyaçlarımızı gidermek için alternatif hizmetleri didik didik ettiğimiz Covid-19 salgın sürecinde, tasarımın önemini, hayatımıza farklı yönleri ile yansımasıyla, bir kere daha derinden hissettik. İşimizde, devlet kurumlarındaki sistemlerde, kullandığımız ürünlerde, eğitimde, aldığımız hizmetlerde ve daha nice alanda bu konu ister istemez gündeme oturdu. Kimilerimiz farketmese dahi bundan bir şekilde etkileniyoruz ve bu süreç beni tasarım hakkında yazmaya sevketti.

Hemen başında belirteyim, tasarım deyince lütfen direkt aklınıza sadece estetik kaygı ile üretilen bir şeyler gelmesin. Kullanıcı deneyimi tasarımı ve kullanılabilirlik nasıl çoğu zaman birbirleri ile karıştırılıyorsa, tasarımın da bu bağlamda karıştırılabildiğini gözlemliyorum. Bir afişte kullanılan renk, bir uygulama arayüzündeki sadelik, bir mimari yapının ihtişamı, bir taşıt formunun güzelliği ya da bir üründe kullanılan doku… sadece bunların duyu organlarımız aracılığıyla bizde oluşturduğu hissiyattan bahsetmiyorum. Estetik ve onun oluşturduğu etki de deneyimin bir parçası tabii ki; ama belki de Türkçe’deki kullanımıyla alakalıdır, tasarım deyince ilk akla gelen hep bu perspektiften yaklaşmak oluyor. Tasarım nedir diye bir konuya da derinlemesine girmeyeceğim ama genel anlamda tasarımın bir problem çözme yaklaşımı olduğu aşikar.

Tasarım

Sizce de insan üretimi olan her şey aslında bir tasarımın sonucu değil mi? İnsanoğlu varolduğundan beri bir şeyler tasarlıyor ve üretiyor. Üretmek deyince, tabi ki sonucunda bir de tüketilmesini beklediğimiz şey ortaya çıkıyor ve ihtiyaç kavramı akla geliyor. Şu anki dünya düzeninde ihtiyacın giderilmesi, diğer bir deyişle, ürün veya hizmetinizin tercih edilmesi için tüketicinize bir fayda sağlaması, değer önerisi sunması gerekiyor. Böyle söyleyince, kulağa biraz kapitalist sistem içerisindeki genel geçer bir şeylerden bahsediyormuşum gibi gelebilir ve kimileriniz de öte yandan plastik sanatlar, resim, müzik vb. üretimler de ihtiyaçtan mı ortaya çıkıyor sorusunu yöneltebilir. Bu zaten hep tartışılan bir konu olmuştur, sanatta somut bir fayda göremezsiniz, sanatsal ürünlerin üretim süreçlerinde ihtiyaç ve talep yoktur aslında.

Özel hayatınızda ve iş hayatınızda, birçok farklı disiplinde çalışan arkadaşlarınız tarafından da tasarım kelimesinin telaffuz edildiğini, farklı farklı yerlerde kullanıldığını gözlemlediğiniz oluyordur eminim.

Yukarıdaki görselde Damien Newman’ın tasarım sürecinin ne olduğunu anlatmak için çizdiği basit bir skeç yer alıyor. Bir karmaşayla başlayan tasarım süreci, sağa doğru tek bir çizgi ile devam eden tasarım çözümüne yerini bırakıyor. İşte bütün problem çözme ve üretim süreçlerinin temelinde, bir tasarım olgusu söz konusudur.

Tasarım sadece bir şeyin nasıl göründüğüyle ilgili değil, hangi ihtiyacı karşıladığı, nasıl çalıştığı, nasıl kullanıldığı, insan ve sunulan çözüm arasındaki etkileşimin nasıl sağlandığıyla da ilgilidir. Çözüm öneriniz ne olursa olsun, ürününüz kullanılırken gözlemlediğiniz insan davranışlarını olduğu gibi kabul etmeliyiz. Olmasını istediğimiz şeyi ummak, bizi kendimizi kandırmaktan öteye götürmez. Bunu da ancak insan merkezli bir tasarım süreciyle sağlayabiliriz. Bu başarıyı sağlamak, ekipte yer alan bir tane tasarımcının tek başına yapabileceği bir şey değildir. Biz tasarımcıların elinde sihirli bir değnek yok, dün de yoktu, yarın da olmayacak. İyi tasarımlar ancak birden çok mesleki disiplinin ortak çalışmasıyla sağlanabilir. Bu sebepledir ki; ben tasarımcıların, farklı disiplindeki ekip arkadaşlarını, ürün veya hizmet geliştirme döngüsündeki deneyime katkı sağlamaları için cesaretlendirmeyi, misyon olarak benimsemeleri gerektiğine inanıyorum.

İyi tasarımlar ancak birden çok mesleki disiplinin ortak çalışmasıyla sağlanabilir.

Başarılı tasarımlar genelde fark edilmezler. Problem iyi çözülmüştür ve akıp gider, ihtiyacınızı karşıladığı için sorun yaşamazsınız. Kötü tasarımlar öyle değildir, her haliyle göze batar ve içinde bir şeyleri eksik hissettirir.

Tasarımda başarının sırrı gerçek problemin ne olduğunu keşfetmekten geçer. Sadece doğru sorunu çözdüğümüzde bizi doğru sonuçlara götürecektir. Bu bağlamda süreçte bir şeyleri eksik veya hatalı yapmaktan çekinmeden, her aşamada araştırıp öğrenerek, doğrulayarak ilerlemeli ve hedefler doğrultusunda insanların ihtiyaçlarını karşılayacak nitelikte çözümler sunmaya gayret etmeliyiz. Tasarım sürecinin belki de en zor yanı bu ihtiyaçları doğru anlamaktır; çünkü bu, doğru sorunu çözdüğünüzden ve getirilen çözüm önerisinin işe yaradığından emin olmak demektir. Tasarım Odaklı Düşünme, bir metot olarak söz edilirken kulağa basit bir şeymiş gibi gelse de, uygulaması işte bu sebeple zordur.

Tasarımcı

Peki son yıllarda özellikle de meslek tanımlarında neden bu kadar yaygın olarak tasarımcı unvanlarını görmeye, firmalarda ayrıca tasarım departmanlarının kurulduğunu duymaya, şirketlerin tasarım ekipleri için yatırım yaptıklarına şahit olmaya başladık? Ne oldu da ihtiyaç bu kadar arttı? Cevabı aslında bir açıdan basit; rekabetle birlikte teknolojinin her an ilerliyor olması, hayatımıza hızlıca oturması, varolan ürün ve hizmetlerin dijital dönüşümüne karşı; bu hıza insanoğlunun ayak uyduramaması, yetişememesi veya adapte olmakta zorlanması diyebiliriz. Bu bağlamın doğal bir sonucu olarak, ihtiyaçları karşılayacak, açıkları kapatacak, belli alanlara odaklanacak insan gücünü tanımlayan, yeni meslek unvanları ve iş alanları oluşmaya başladı.

Rakipler arasında tercih edilen olmak için kolay algılanıp kavranabilen ürünler, uçtan uca sorunsuz çalışan servisler, mutlu müşterilerle sadakat oluşturan ve birbirleriyle haberleşerek beslenen sistemler tasarlar olduk. Zaman değişti, ihtiyaçlar oluştu, keşifler yapıldı, inovasyonlar yeni oyun alanları getirdi. Bulut teknolojileri, derin öğrenme, IoT, makina öğrenmesi, büyük veri, yapay zeka ve daha birçok şey gelişirken, bazı değişmeyen şeyleri ya gözden kaçırır ya da içimizden birileri hala idrak edemez oldu. Kaçırılan bu nokta da; insan psikolojisi, insan doğasına dayanan tasarım ilkeleri ve bu doğrultuda sunulan çözümlerin ne denli önemli olduğudur. Bu döngü içerisinde farklı problemlere odaklanacak tasarıcılara hep ihtiyaç duyduk, duyacağız da.

Problem Çözümü: Tasarım

Kim önümüzdeki otuz yılda hangi yeni teknolojilerin gelişeceğini tam olarak öngörebilir?

Kim yeni koronavirüs hastalığını, böyle bir salgını uzaktan görebilmiş ve buna hazırdı?

Kim nelerin yarın kökten hayatımızı değiştireceğini ve etkisinin tam olarak ne olacağını bilerek buna şu an hazırlanabiliyor?

Salgın sürecinin mikro ve makro seviyedeki yansımaları kaçınılmaz, etkilerin birçoğunun daha farkında değiliz. Normale bile “yeni normal” demeye başladığımız şu günlerde, tasarımın bitmeyen bir süreç olduğunun önemini, üretim ve çözüm süreçlerimizin her aşamasında aklımızdan çıkarmamalıyız.

Nasıl çalışırsanız çalışın, tasarım süreçlerinizde hangi araçları kullanıyor ve metodları uyguluyor olursanız olun, salgın bazı varolan şeyleri değiştirse de kuşkusuz yeni fırsatları beraberinde getiriyor olacak. Problem çözme döngüsünü genel anlamda; araştırma, tasarım ve optimizasyon olarak sürekli yinelenen bir süreç şeklinde özetleyecek olursam, bu da yeni problemler için yeni tasarımlar demek.

Ürün veya hizmetinizi insanlar satın alır, kullanır, beğenir ve hatta etraflarına almaları için tavsiye ederlerse, probleme karşı iyi bir tasarım sunduğunuzdan emin olabilirsiniz. Bu da çözüm önerilerinizin iyi bir deneyim sağladığını gösterir.

Siz konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Lütfen yorumlarınızı aşağıya yazmaktan çekinmeyin. Diğer yazılarıma buradan göz atabilirsiniz. Ayrıca birçok konukla tasarım konuştuğumuz UX’minimal Podcast’i takip etmenizi de öneririm.

--

--