Size en uygun Openshift Virtualization (OCPv) ortamı hangisi?

Tayfun Akbaş
Turk Telekom Bulut Teknolojileri
5 min readMay 27, 2024

Daha önce Red Hat ürünü olan eski adı ile RHEV yeni adı ile RHV sanallaştırma ürününü duymuşsunuzdur veya kullanmışsınızdır. Hiç duymamış olanlara kısaca açıklamak gerekirse Vmware ürünü muadili, sanal katman oluşturmak için gerekli tüm özelliklere sahip KVM hipervizör kullanan, QEMU ajan ve VirtIO driver destekli Red Hat’in Enterprise sanallaştırma ürünüdür.

Son yıllarda Red Hat’in aldığı karar ile RHV sanallaştırma ürünü yakında tarihin tozlu sayfalarında yerini alıyor olacak. Tüm kullanıcılara birkaç sene önce bilgi verilerek artık geliştirmesi yapılmayacağı bilgisi iletildi. 31 Ağustos 2026 tarihinde ürün “Extended life phase ends” dediğimiz uzatılmış destek süresinin de sonuna geliyor.

Son kullanıcı, RHV üzerinde bulunan sanal sunucularını tam gaz RHV ortamlarından VMware ortamına taşımaya çalışırken aynı zamanda bir de Vmware-Broadcom birleşmesi ile tam bir şok yaşadı. Bu kapsamda Broadcom lisans maliyetleri ve kapsamlarındaki belirsizlik son kullanıcıyı alternatif IAAS ortamlarına yönlendirdi.

Alternatif IAAS olarak yerli ve milli birçok sanallaştırma ürünü piyasada tutunmaya çalışsa da ürünlerin donanım ve işletim sistemi destek süreçlerinde yaşanan belirsizlikler maalesef bu ürünlere olan ilgiyi azaltıyor.

Bununla birlikte son yıllarda sanallaştırma teknolojilerinde kan kaybeden Red Hat, Vmware-Broadcom birleşmesinin etkisiyle sanallaştırma dünyasında öne geçecek bir strateji ile yoğun kullanımı olan Openshift Container Platform ürününe Virtualization katmanı ekleyerek rakiplerinin önüne geçmeyi hedefliyor. Son versiyon olan OCP 4.15 söylenene göre müşterilerine daha stabil ve güvenli bir sanallaştırma ortamı sunuyor. Hem de “All in One” methodu ile. Yani Openshift kullanıcıları ek maliyet ödemeden artık IAAS katmanının da deneyimleyebilecek. Bu aslında Red Hat’in stratejik olarak IAAS katmanını güçlendirdiğini gösterse de asıl amaç OCP müşteri sayısını artırıp Vmware tekelini yıkmak hedefli yapılmış bir strateji. Bunu ileride anlatacağım fiziksel sanal lisanslama modellerinde de göreceksiniz. Amaç sanallaştırma ortamları üzerinde barındırılan OCP cluster kullanıcılarını tamamen fiziksele yönlendirmek. Bu ne kadar mümkün ilerleyen süreçte göreceğiz.

“OCPv ürününü kullanıyor musunuz?” sorusuna şu yanıtı verebilirim; 2022 yılında Openshift son versiyonu olan 4.11 ile ürünü deneyimleme fırsatı bulmuştum. Bu süreçte üründe bazı bug durumları ile karşılaşmıştım. Hatta bazı sanal sunucuların stabil olmadığına dair de gözlemlerim olmuştu. Fakat Red Hat ile yaptığım son görüşmede ürünün testlerden tam not alarak geçtiğini öğrendim ve deneyimlemek için açıkçası sabırsızlanıyorum.

Red Hat Openshift Virtualization yönetimi konusunda bilgi vermek gerekirse, ürün bir operatör aracılığı ile yönetiliyor. Bu sebeple de LCM dediğimiz (Lifecycle Management) yaşam döngüsü süreçleri de çok basitleştirilmiş. RHV ortamlarının yönettiğim günleri düşündüğümde Özellikle de çok fazla hostun güncelleme çalışmalarında sancılı süreçler yaşardık. Vmware ortamlarında da bu işlemlerin kolay olduğunu düşünmüyorum. Bu kapsamda OCPv (Openshift container Platform Virtualization) için sadece operatör güncellemesi ile ilerleniyor ve bu işlem sadece dakikalar içinde yapılabiliyor.

Tüm bunların haricinde işlerin bir de maliyet boyutu var. Yani eğer ben OCPv kullancaksam beni maliyet aşamasında da öne geçirmeli ki bu işlemi yapmak isteyeyim. Bu kapsamda farklı süreçlerde farklı lisanslamalar devreye giriyor. Burada fiyat avantajını karşılaştırmak tabii ki de Satıcı firmaların sizlere yapacağı indirimler özelinde değişiklik gösterebiliyor.

Öncelikli olarak Red Hat Openshift Lisans modelleri ve bu modellerin içerdiği ürünlerin iyi bilinmesi gerekiyor. Örneğin Openshift Platform Plus adı altında sadece Openshift Container değil, yan ürünler olan ACM (Cluster Yönetimi), ACS (Cluster Güvenliği), ODF (Stateful uygulamalar için Persistent volüme sağlayan Operator), Quay (Image registry) gibi ürün destekleri de ek olarak sunuluyor. Bu kapsamda ürün lisansı standart Openshift Container Platform lisansına göre daha yüksek maliyetli oluyor. Şekil-1’de lisans içeriklerini görebilirsiniz.

Şekil-1

Mimari olarak nasıl bir ortama ihtiyacınız var bunun kararını sizler ihtiyaçlarınıza göre belirleyebilirsiniz. Ben ek olarak birkaç mimari çizimle alternatifleri göstermeye çalışacağım. Burada mimariye ek lisans maliyetlerinden de bahsedeceğim. Hangi ortamda ne gibi lisanslar oluşacaktır, bunun cevabını da bulmuş olacaksınız.

Öncelikli olarak Şekil-2 den bahsetmek istiyorum; Bu örnekte altyapıyı lisanslamak istediğiniz aşamada lisansladığınız Openshift ortamının üzerinde hem pod (Container) iş yükü çalıştırabilir hem sanal iş yükü çalıştırabilir hem de Openshift clusterlar çalıştırabilirsiniz. Bu kapsamda kırmızı yıldızların olduğu yerlerin lisanslanması gerekiyor. Altyapı için minimal olan OKE (Openshift Kubernetes Engine) kullanabilirsiniz. Altyapı platformu üzerinde OCPv operatörü ile çalışan OCP clusterları (OCP1, OCP2, OCP3) için ise yine size uygun olan lisanslardan birini tercih edebilirsiniz.

Şekil-2

Şekil-3 den bahsedecek olursak; bu kapsamda sadece OCPv üzerinde çalışan sanal OCP ortamlarını lisanslamanız yeterlidir. Bu sayede worker bazında da hızlı ölçeklenebilir, anlık gelecek cluster ve kaynak taleplerine hızlı adapte olabilirsiniz. Ayrıca ek sanallaştırma lisans maliyeti de doğmayacaktır. Burada ek olarak aşağıda bulunan OCP üzerinde uygulama, pod veya OCP haricinde sanal sunucu çalıştırmamanız gerekmektedir. Aksi halde şekil-2’de olduğu gibi yine altyapıyı lisanslamanız gerekecektir.

Şekil-3

Ek olarak şunu da belirtmekte fayda var, Sanal ve Fiziksel OCP’ler için lisans maliyetleri farklılık göstermektedir. Bu kapsamda OCPv üzerinde olmayıp farklı bir sanallaştırma ortamı üzerinde olan OCP ortamlarınız için daha fazla lisans maliyeti doğacaktır. Bu da toplamda Red Hat Sanal OCP lisansı + Sanal Ortam (Vmware) Lisansı dır. Tüm bu bilgilere istinaden cross platform da ayrı bir alternatif olarak göze çarpmaktadır. Şekil-4 de görüldüğü gibi, hem fiziksel hem sanal ortamlardan oluşan ortamımızda container iş yükleri sanal iş yükleri ile çalışmaktadır. Bu kapsamda fiziksel ortamlar için Socket bazlı lisansı söz konusu olurken sanal sunucular için ise Core bazlı lisans ihtiyacı doğacaktır.

Bu kapsamda lisans maliyetinden avantaj sağlanırken, hızlı worker taleplerine de zamanında karşılık verilir. Ortama tekrar fiziksel worker eklenmesi sonrasın sanal workerlarda azaltmaya gidilebilir.

Şekil-4

Son olarak OCPv ortamlarında kullanacağınız Persistent Volume alternatiflerinden de bahsetmek istiyorum. Konu statefull iş yükleri olunca data storage olmadan olmuyor. Şekillerde de görüleceği gibi, disk tanımlamasını SDS yerine CSI destekli disk ünitesinden bağlamak daha sağlıklı olacaktır. Bunun iki sebebi bulunuyor, her ne kadar SDS üreticileri bu konuda ısrarla “Benim ürünüm sanal sunucu ortamlarında da performanslı çalışır” dese de bu maalesef gerçek hayatta bu şekilde olmuyor. Ayrıca SDS maliyetleri CSI disk ünitelerinden daha yüksek. Bu iki sebepten dolayı OCPv kullanılacak ortamlarda sanal sunucular için öncelikli tavsiyem CSI uyumlu bir disk ünitesi ile ilerlenmesidir. Aksi halde Pod iş yüklerinde değil ama OCPv üzerinde çalışan sanal sunucularda performans sorunları ile karşılaşabilirsiniz.

--

--