Çocuğunuzun Anadil Seviyesinde İngilizce Öğrenmesi İçin Ne Yapabilirsiniz?
İlkokuldayken Televole’de Hülya Avşar’ın yeni doğan kızı Zehra için yabancı bakıcı tuttuğunu görmüştüm. Böylece ikinci bir dili anadili gibi daha okula başlamadan öğrenebilecekti. Baba olmama en az 15 yıl vardı belki ama bu fikir aklıma yatmıştı, çocuğum olunca ben de böyle yapacaktım. (Baba olmamın yanısıra, Hülya Avşar kadar zengin olmam da garanti ya zaten). Bu anekdotu anlatmamın iki nedeni var; bir, bu yöntemin konumuzla direkt ilgisi var, iki, henüz çocuğunuz yoksa, ilerisi için şimdiden doğru bilgiyi edinmeniz için bu yazıyı okumalısınız . Çünkü her konuda olduğu gibi bu konu hakkında da çok fazla kulaktan dolma yanlış bilgi dolaşıyor. Takdir edersiniz ki hiçbir anne-baba çocuğuna ikinci bir dilden daha iyi hediye veremez. Bunu en iyi okullarda, kurslarda İngilizce öğrenmek için yıllarını harcayanlar anlar.
Ben burada en yaygın yabancı dil olan İngilizce üzerinden anlatacağım ama bu yöntemler bütün diller için geçerli. Şimdi, eğer siz de benim gibi büyüyünce Hülya Avşar kadar zengin olamadıysanız, diğer yöntemlere geçiyorum:
1. Çocuğunuzla Sadece İngilizce Konuşun
Anne veya babadan biri İngilizceyi çok iyi biliyorsa, çocuk doğduğu andan itibaren ebeveynlerden biri sadece İngilizce, diğeri sadece Türkçe konuşmalı. Ama sinirlenseniz de, çok sevinseniz de asla diğer dile geçmemeniz lazım. Bunu başarabilirseniz, rahatlıkla iki anadili olan (bilingual) bir çocuk yetiştirebilirsiniz. Bu yöntem için kritik dönem olan 0–2 yaş arasını kaçırmamanız lazım. Bunu üniversitede okurken teorik olarak gördük ama pratikte de bunun işe yaradığını çevremde gördüm. Siz de görmek isterseniz Instagram’dan bir İngilizce öğretmeni olan Selen Akakin’ı takip edebilirsiniz.
Peki, hem yabancı bakıcı tutamadıysanız, hem de kendiniz çok iyi İngilizce bilmiyorsanız ve kritik dönemi kaçırdıysanız? Hâlâ şansınız var. 5 yaşından ergenliğe kadar ikinci kritik dönemde çocuğunuz hâlâ yabancı bir dili anadiline yakın öğrenebilir. İşte bu dönemde size yardımcı olabilecek bazı kaynaklar:
2. Şarkılarla Öğretin
Şarkılarla bir dili öğrenmek çok eğlencelidir. Buna herkes katılır sanırım ama yetişkinler için o kadar etkili bir yöntem değildir. Çocuklar içinse tam tersi. Kendi anadilimizi bile ninnilerle başlayarak şarkılarla öğreniriz. Okul öncesi eğitimde en sık başvurulan ve en etkili yöntem yine şarkılardır. İngilizce için de bu eğlenceli aktiviteyi kullanabiliriz. Bunun için yıllardır kullandığım, benim bile bayılarak izlediğim bir kanal var: Super Simple Songs. Her şarkı aynı bir okul öncesi müfredatı gibi konulara ayrılmış. Renkler, şekiller, duygular, yiyecekler, aklınıza ne gelirse… Her şey için ayrı bir şarkı var. Şarkıların önemli bir bölümüne eşlik edebiliyorsunuz. Böylece çocuğunuz zombi gibi video izlemektense aynı zamanda hareket ediyor. Eğer mutluysan ve bunu biliyorsan, üç kere zıpla! :)
3. Çizgi filmle öğretin
Yine çocukların bayılacağı bir etkinlikle devam ediyoruz. Fark ettiyseniz ders gibi değil de normal hayatlarında ne yapıyorlarsa o kaynakları kullanıyoruz. Çocuklar oyun oynar, şarkı söyler ve çizgi film izlerler. Ama ne dinledikleri ve izledikleri de bir o kadar önemli. Burada güvenilir kaynağımız Pocoyo. Pocoyo’yu Pepee’nin İngilizce versiyonu gibi düşünebilirsiniz. Tabi daha profesyoneli ve daha az gürültülüsü. :) Orijinali İspanyolca ama şanslıyız ki yakın zamanda İngilizce versiyonlarını YouTube’a yüklemeye başladılar. Pocoyo’nun İngilizce anlatıcısı Stephen Fry olduğu için dinlemesi yetişkinler için bile huzur veriyor. Gayet tane tane konuşuyorlar, tekrar ediyorlar, bahsettikleri şeyleri elleriyle gösteriyor, beden diliyle destekliyorlar. O nedenle öğrenmek için muazzam bir kaynak. Bölümler de kısa. Küçük çocukların uzun süre ekran karşısında oturmaması için buna dikkat edilmiş.
4. Öğrendiklerini pratik etmesi için destek alın
Pocoyo’nun İngilizce bölümlerini YouTube’a yüklemesi gibi Cambly de bu sene Cambly Kids’i duyurdu. Cambly Kids 4–15 yaş arasındaki çocukların, anadili İngilizce olan eğitmenlerle pratik yapmasını sağlayan bir platform. Artık yabancı bakıcı tutamama derdine son! :) Cambly Kids, normal Cambly’den çok farklı. Şimdiye kadar anlattığım her şey dikkate alınarak tasarlanmış. Derslerin süresi 30 dakika mesela. İsteseniz de 60 dakika yapamıyorsunuz çünkü çocuklar için uygun olan bu. Eğitmenler, çocuklar konusunda tecrübeli kişiler arasından özenle seçilmiş. Bir müfredat var ve en temelden başlayarak ilerleme sağlanıyor. Aynı Super Simple Songs’daki gibi. Ayrıca her ders bir şarkı, bir de “Simon says” adlı gösterme oyunuyla dersler oldukça interaktif hale getirilmiş. Çocuğunuz her etkinlikten sonra bir yıldız kazanıyor ve ders tamamlandığında toplam 5 yıldız kazanmış oluyor. Sadece bu küçük oyunlaştırmaya bile ne kadar bayılıyorlar bir bilseniz. 6 yaşındaki oğlum 2 aydır kullanıyor, ikimiz de çok memnunuz.
Hikayesini izlemek isterseniz aşağıdaki Oğluma Nasıl İngilizce Öğretemedim videosuna bakabilirsiniz:
Sizin de çocuklara ikinci bir dil öğretme konusunda tecrübeleriniz varsa yorumlarda bizimle paylaşırsanız çok mutlu olurum.
