Öğrenmek İlerlemek Değil, Bir Geri Çekiliş Hikayesidir
Bazı şeyler hatırlıyorum. Beni kahkahaya boğan şakalar, omuz silktiğim durumlar, inat ettiğim günlere uyanışlar. Düşündüğüm kadar iyi olmadığım durumların içindeki çırpınışları. Doğruyu savunduğum şeylerin yanlış olduğunu. Aynı zamanda bana da yapılan, gözümü kapattığım doğru sandığım yanlışları.. Özlemin öğrettiği şeyleri de anımsıyorum.
Evet özledim. Bir söz duymuştum;
“Kaybettik diye özlemek de yasak mıydı? Asla!”
Özlesemde pişman değilim hiç bir olandan. Pişmanlığı yok kaybetmişliğin. Daha çok kaybediş/bulunuş yaşayacağız. Öğrenilen yerden güçlenildiğini gördüm. Ama bu bir katılık getirmiyor hayatımıza. Öğrenince daha sert ayağa kalkmak zorunda değiliz. Kalbimizin kapılarını iyiliğe kapatmamız gerekmiyor. Sadece yavaşlamak lazım.
Öğrenmek ilerlemek değil, bir geri çekiliş hikayesidir.
Başımıza bir olay gelince çok fazla üzerine düşünüyoruz ve olayın/durumun içinde kayboluyoruz. Bazen geri çekildiğin yerden yeniden doğarsın bütünü görmek için. Zamanda geriye gitmenin hilesini bulmuş gibi. Gülümsersin o noktayı anlarsan eğer.
Bir söz daha var;
“Ne de olsa tanışmışız bir kere; yabancı olamayız artık.”
Bir şeyleri / birilerini kaybedince nefret etmek anlamsız. Hikayenin en güzel yerindeyiz. Çünkü bu artık bir iyileşme hikayesi, sadece size ait olan. Sadece siz varsınız bu hikayede. Kahramanımızın yön verdiği, başka kimsenin etkileyemeyeceği yeni doğrular ve mutluluk fidanları.
Kendi ütopyanıza diktiğiniz fidanlar. Yaralara açılan çiçekler. Kendi baharınızdasınız artık.
Sırt dönmek değil, aksine kucak açma zamanı. 🍃