Ölçemediğiniz Şeyi Geliştiremezsiniz.
İş yerinde kararlarınızı nasıl alıyorsunuz? İçgüdülerinize mi güveniyorsunuz? Önceki deneyimlerinizi mi referans alıyorsunuz? Çevrenizdeki konuya vakıf kişilere mi danışıyorsunuz? Bunların hepsinden biraz ortaya karışık mı?
Bence eğitim sistemimizin bize veremediği en önemli iki beceri bilgiye erişme ve veri okuma. Bilgiye erişme metotlarını bilmediğimiz için bilgi sahibi olanlara muhtaç oluyoruz. İlerleyemiyoruz. Basit grafik okuma ve veri okuma becerilerimiz olmadığı için ise veri temelli karar veremeyen, içgüdüsel yönetilen şirketlerle büyüme yakalayamıyoruz.
Yapılan iş ne kadar karmaşık olursa olsun, şirketler aslında oldukça basit yapılar. Şu 3 kurgu üzerinde çalışıyor.
· Gelirin, giderinden fazla olsun. Hayatta kal.
· Gelir gider arasındaki fark (kâr) mümkün olduğunca fazla olsun.
· Yaptığın kâr ile gelir gider arasındaki farkı daha çok açmaya çalış. (Daha çok kâr et)
Bu noktada genellikle bodoslama olarak geliri arttıracak ya da giderleri kısacak önlemler alırız. Halbuki gelir kalemlerinin tamamına dair verileri okusak, trendleri gözlemleyebilsek, bunları sınıflandırıp anlamlı bütünler çıkarsak; kafası kopmuş tavuk gibi saldırmayacağız. Makul ve mantıklı stratejiler kurup geliri arttırmaya odaklanacağız.
İş Analitiği ve İş Zekası
Çok basit bir tanımla, iş analitiği araçları ile işinize dair ölçülebilecek her şeyi (veya kritik gördüğünüz metrikleri) ölçüp, toplanan veriden (işinizi nasıl geliştireceğinize dair, masraflarınızı nasıl kısacağınıza dair, zaafiyetlerinizin nerede olduğuna dair) harekete geçilebilir hedefler çıkarmak iş zekasıdır.
Büyük firmalar bunu görüp ilgili birimler oluşturarak eleman istihdam etmektedir. Fakat asıl etki KOBİ’ler de bunu yapmaya başladığında görülecektir.
İş Analisti, İş Zekası Uzmanı gibi iş ilanlarına daha sık rastlamak çok ümit verici. Ama bunu ayrı bir departman olarak görmek de bir o kadar yanlış bir yaklaşım. Bu pozisyonların temel hedefi, diğer departmanları kendi analizlerini yapma konusunda eğitmek olmalıdır. Yani satış, operasyon veya insan kaynakları birimi kendi iş analizlerini yapıp toplanılan veriden anlamlar çıkarabilecek yetkinliğe gelmelidir.
Kısacası ölçüyor olmamız gerekiyor. Çalışanların performanslarını, giderlerimizi, satışlarımızı, proje bitirme sürelerimizi, tükettiğimiz akaryakıtı, finansal bilgileri, vb.
Bunları ölçmeden, bunların bağımlı olduğu iş süreçlerini geliştirmemiz tamamen deneyim ve şans üzerine olacak. Bu da demektir ki hata yapma ve deneme şansı olan büyük şirketler daha da büyürken gerçekten fark yaratma potansiyeli olan küçük ve orta boyutlu işletmeler tarihin tozlu yapraklarına karışacak.
Facebook | Twitter | Instagram | Slack | Kodcular |
