Yaş 35! Yolun Yarısı Mı?

Saien Manabu (Kyoujyu)
Published in
4 min readJul 12, 2020

--

Yaş otuz beş yolun yarısı demiş şair. Peki senin ömrünün yarısı ne kadar?

Yakın dönem edebiyatımızın ölümle bağdaştırdığı kişilik, Cahit Sıtkı Tarancı beyin unutulmaz şiirinin ilk dizeleri ile yazıma başlamak istiyorum.

Yaş otuz beş! yolun yarısı eder.

Dante gibi ortasındayız ömrün.

Delikanlı çağımızdaki cevher,

Yalvarmak, yakarmak nafile bugün,

Gözünün yaşına bakmadan gider.

Cahit bey, bu şiirini, sözlerini, okul sıralarında okuyan, delikanlı çağındaki cevher beyinlerin bir köşesine adeta mıh gibi çakmıştır. Genç dimağların damarlarında çılgıncasına akan kanın bir gün duracağını düşündürmüştür.

Cahit bey, sanki gelecekten haber almışcasına ömrünün yarısını hesaplarken, muhtemelen kırk altı yaşında öleceğini tahmin etmiyordu.

Zaten ölüm vaktini değil de ömrünün yarısından bahsetmişti Cahit bey.

Sahi;

Neden, ömrümün yarısını otuz beş yaş dedi de, yetmiş yaş ömrümün son durağı demedi ?

Belki de cevabı başka bir yerde aramak lazım.

Yarılanma ömrü (half life)

Evrendeki her atom kendi içerisinde belirli atom altı parçacıklar bulundurur. Ve bu parçacıklar çekirdekte bir denge sağlayana kadar hareket edecek, bozunuma uğrayacak ve değişecektir. Bu hareketlilik ise bazı atomlarda ise çeşitli ışımalar meydana getirir. Bu ışımalar genellikle dengesiz olan radyoaktif maddeler tarafından gerçekleşir.

Photo by Karlis Reimanis on Unsplash

Radyoaktif element demek zaten ismi ile müsemma radyasyon yapan, ışıma yapan demektir.

Aslında bir çok element dengelidir ve sonsuza kadar o şekilde kalacak; değişim, bozunum meydana getirmeyecektir.

Ancak “uranyum” gibi radyoaktif maddeler için aynı şey söz konusu değildir.

Radyoaktif maddeler dengeye gelene kadar bozunuma uğrayacak ve bozunuma birlikte çeşitli ışımalar meydana getirecektir.

Bu bozunum sırasında olan ışımalar atom altı parçacıklardan olan nötronlar, alfa parçacıkları, beta parçacıkları gibi parçacıklar halinde ya da gama ışınları veya x ışınları ile enerji halinde de olabilir.

Yarılanma ömrü nedir?

Radyoaktif elementlerin hepsinin kendine özgü bir yarılanma ömrü ya da yarı ömrü vardır.

Yarı ömür dediğimiz olay ise bir radyoaktif maddedeki elementlerin kendisini oluşturdukları maddenin yarısının kararlı hale gelebilmek için bozunmaya başlayıp, başka bir elemente dönüşmesi için geçen zamandır.

Kısacası maddenin yarısının bozunup, değişmesi için gerekli süre. Bu bozunum ve değişim, mikro saniyeler kadar hızlı ya da dinozorlardan bu zamana kadar da yavaş olabilir. Bir yarı ömür sonrası madde miktarı başlangıca göre yarılanır. İki yarı ömür sonra ise çeyrek, üç yarı ömür geçtiğinde ise sekizde birine düşer. Bu şekilde devam eder.

Photo by Nhia Moua on Unsplash

Biyolojik yarılanma ömrü

Vücudumuzun, maddelerden birinin yarısını etkinliğini yitirmesi veya yok etmesi için gereken süre. Geri kalan için de yarılanma ömrü göre ve onunda yarısı kalır. Bu şekilde devam eder.

Photo by Ed Leszczynskl on Unsplash

Yoksa Cahit bey haklı mı?

Cahit beyin şiirindeki meşhur otuz beş yaş ömrünün ilk yarılanma ömrü mü yoksa son yarılanma ömrünün başladığı tarih mi ? Eğer ki son yarısıysa bahsettiği; yaş otuz beş hakikaten yolun yarısı olmuş oluyor.

Belki de 35 yılda Cahit bey “diğer yarımı yok ettim” diyor. Belki de otuz beş senede altmış yıllık yaşadım diyor.

Yoksa Cahit bey haklı mıydı?

Belki de …

Kendi kendimize yarıladığımız ömürlerimiz teker teker göçüp gidiyor.

Her değiştiğimizde, bozulduğumuzda; bir radyoaktif element misali, ya yıkıyor, yok ediyoruz etrafımızdakileri -diğer yarımız dediğimiz kimseleri- ya da ışıl ışıl ışıldatıyor, hayat, yaşadıklarımızla bizleri.

Bunlar olurken hiç fark etmeden yarılıyoruz sahip olduğumuz ömrü. Belki, Cahit bey de onu diyordu.

Hayat, içerisinde bulunduğu eşsiz sistemle beraber geçiyor, gidiyor. geçirdiğimiz her gün, bir öncekinden daha da azalıyor. Ölüm ensemizde adımız kadar iyi biliyor ama hep görmezden geliyoruz.

Ancak yaktığımız ömürlerin ışığı mıdır bizi kör eden onu da bilemiyoruz.

Belki de hiç bilemeyeceğiz ne zaman yolu yarıladığımızı ama bildiğimiz “bir şey” olacak hep…

Ne diyordu Cahit bey;

N’eylersin ölüm herkesin başında.

Uyudun uyanamadın olacak.

Kimbilir nerde, nasıl, kaç yaşında?

Bir namazlık saltanatın olacak.

Taht misali o musalla taşında.

Peki, ya senin ömrünün yarısı ne kadar?

bu yazımda yararlandığım kaynaklar;

evrimagaci.org

rasyonalist.org

--

--