Özgüvenimizi Kaybederken

Gizem Açıl
Türkçe Yayın
Published in
3 min readJun 18, 2020
Photo by Sammie Vasquez on Unsplash

Özgüven sorunu yaşayan o kadar çok kişi var ki. Sırf kendine güvenemediği için adım atamayan, içerisindeki potansiyele izin veremeyen.

Ancak, bugüne kadar hep kendinize güvenen, özgüveni yerinde bir insan olmanız da bunu kaybetmeyeceğiniz anlamına gelmiyormuş ne yazık ki. Bence son zamanlarda çevremden de gözlemlediğim kadarıyla bir çoğumuzun ortak noktası da bu.

Potansiyelimizin farkındayız, zekamızın, içimizdeki ışığın ve en önemlisi aslında kendimizin de farkındayız. Demek ki o kadar cesur ve kendimize güvenmişiz ki içimize yüreğimize inme cesaretini bulabilmişizdir. Bunun için çabalayan, kafa yoran daha iyi anlayacaktır. En sancılı süreçlerden biridir, kendinizi keşfedebilme yolculuğu.

Neyi severiz, neyi sevmeyiz? Hayatımızı nasıl devam ettirmek isteriz? Neye yeteneğim var?

Bunların hepsine ya da bir çoğuna cevaplarımızı oluşturmuşuzdur. Peşinden koşabileceğimiz hayallerimiz de vardır. Çünkü bir çok kişi hayal kurmaktan bile korkar, kursa da gerçekleştirme ihtimalini hiç düşünmemiştir, yeltenmemiştir hiç. Biz de o yürekte vardır, çünkü biliriz ki inanırsak, seversek, çabalarsak yaparız. Hemen olmaz, biz bunu kabullenmişizdir. Zamana ihtiyacımız vardır. Aslına bakarsanız bence hemen olmamalıdır da, hemen olması bir hayal ürünüdür aslında hayallerinizin gerçekleşebilme ihtimali değil.

Sanırım asıl sancılı süreç bu noktada başlıyor. Hayatınızı değiştirme kararını gerçek anlamda alabilmek ve bunu uygulamaya başlayabilmek çok zordur, ama bundan daha zor olanı o yolda bir sonuç elde edinceye kadar canla başla yürüyebilmektir. Yolun en başlarında enerjiniz, umudunuz ve özgüveniniz fazladır, çevrenizden de belli başlı insanlar kararınıza saygı göstermiş ve hatta bazıları gurur duymuş ve belki bir kaçı da destekliyorlardır. Yolda ilerlerken arkanızda olan kafa sayısı azalmaya başlar, aslında siz zaten size destek olmalarını istememişsinizdir, böyle bir talebinizde yoktur.

Ancak, insanoğlu işte ister istemez destekleyenleri varsa bu durum size güç ve güven vermektedir. Ancak, yolun ortalarına doğru, size inanan tek tük insan kalmışken onları da kaybedebileceğinizi fark edersiniz. Siz yorulmamışsınızdır, ama yolun uzunluğunu farkeden destekçileriniz, ya da destekçiniz yorulmaya başlamıştır. Bunu o kişileri suçlamak için söylemiyorum, yorulmakta haklı olabildiklerini de düşünüyorum aksine. Sonuçta hayal sizin hayaliniz, yol sizin yolunuz.

Olumsuz sesler ve soru soran kafalar artmaya başlar. İlk başlarda hepsine verecek cevabınız vardır, tok ve gür bir sesle. Yolun ortalarına doğru, sizin de sesiniz cılızlaşır. Cevabı bilmiyoruzdur ki ne zaman görünecek ışık? Ne zaman tekrar eski gücünüze kavuşacaksınız. Eski güç derken hani o güvenli bölgenizde sahip olduğunuz güç vardı ya ondan bahsediyorum. Sesiniz cılızlaştıkça hesap soranlar, artık bir sonuç bekleyenler hatta hayatınızı yönlendirmek isteyenlerin sesleri daha da gürleşecektir. Tamamen bağımsız değilseniz bu yolda maddi — manevi, işte bu nokta da savrulmalar başlayacaktır.

Zaman o kadar uzundur ki sizin iç sesiniz bile karşı seslere karışmaya başlamıştır. Özgüveninizi, cesaretinizi, ışığınızı kaybetmeye başladığınızı hissedersiniz. O his doğduysa içe, doğrudur gerçekten. Çünkü kalp korkmaya başlamıştır eski cesareti bulamamaktan, yolu kaybetmekten.

Peki ne yapmak lazım, nasıl harekete geçmek lazım yeniden?

Bu sorunun cevabını düşünüyorum yine uzunca bir süredir.

Hayalleri, yürünen onca yolu bir kenara atıp eski bilinen yoldan ilerlemek mi? Aslında o bilinen yol bile o kadar bilinen değil artık değil mi?

Ben mesela, hayallerimden vazgeçebilecek kadar cesaretli değilmişim, onu fark ediyorum. Düşünüyorum hala, nasıl devam etmeli?…

Belki de bu noktada yürünen yolu bir nebze olsun değiştirmek gerekecektir. Farklı bir yol hem temiz bir hava getireceği gibi hem de kendimdeki ışığı da bana yeniden gösterebilir.

Yol dümdüz değil onu fark ediyorum. Biraz sağ — biraz sol yaparak yeniden doğru rotayı ve bağımsız rotayı oluşturmam gerekebilir. Bağımsız; gidilecek yolu benim çizdiğim, yoldaki baş edilmesi gerekenleri kendi üstlendiğim, belki daha yavaş ama daha güvenli olan bağımsız yolu bulmalıyım.

Sanırım bu süreçlerden geçen herkesin ilk olarak yapması gereken şey:

özgüveninizi ve ışığınızı kaybettiren sebepleri bulup onları azaltacak yeni ve yalnızca kendinize hesap vermenizi gerektirecek yeni bir yol oluşturmak. İnanıyorum ki aradığımız cevap bunun içerisinde gizli.

--

--

Gizem Açıl
Türkçe Yayın

UX/UI Designer — Urbanist — I write about lifestyle, foods, living in Germany, travel. In fact, I write whatever I enjoy. Check out: www.flavorofcities.com