Şehirlerin Mimarisi: Gazze
Bir şehir düşünün ki adı savaş ve yıkımdan başka bir şeyle gündeme gelmesin, Google’dan ismini arattığınızda karşınıza hep yukarıdakine benzer savaş fotoğrafları çıksın. Sanki sonsuza kadar bombalanmaya devam edecek ve bu yıkım hiç bitmeyecek gibi bir izlenim veriyor. Tabi ki Filistin’in en çok gündeme gelen şehri Gazze’den söz ediyorum. Bir yanda şehrin tarihi anıtlarını restore etmeye, şehri güzelleştirmeye çalışan bir grup insan; diğer yanda onu siyasi çıkarları uğruna bombalayan, hedef gösteren, coğrafyanın kültürel mirasına saygısı olmayan siyasi otoriteler. Peki bizler Filistin dışında yaşayan insanlar olarak, Gazze’yi ne kadar tanıyoruz? Gazze yukarıdaki gibi niteliksiz bir mimariden ve terörden ibaret bir şehir mi, yoksa daha fazlası mı var? Bir gün Gazze barış dönemine girerse, ne gibi bir sosyokültürel potansiyel arz etmekte, bunun üzerine etraflıca tartışılması ve düşünülmesi gerekmekte. Aslında Gazze’de bilinen ilk yerleşim M.Ö. 15.yy’da gerçekleşmiş ve bu açıdan değerlendirdiğimizde dünyanın en eski yerleşim yerlerinden birisi olduğunu rahatlıkla ifade edebiliriz.[1] Bu yazının amacı Gazze şehrinin çeşitli kültürlere ve dönemlere ait mimarisini bir kaç seçilmiş önemli örnekle kısaca tanıtmaktır.
Gazze Ulu Camii
Şehrin en büyük ve en eski camisi olduğu düşünülen Gazze Ulu Camii, 5.yy’da bir Bizans kilisesi olarak inşa edilmiş, 7.yy’da ise camiye dönüştürülmüştür. 11.yy’da caminin minaresi bir depremle yıkılmış, Haçlılar tarafından 12.yy’da caminin yerine bir kilise inşa edilmiştir. Sözünü ettiğimiz kilise, 12.yy sonlarında Eyyubiler tarafından büyük ölçüde yıkılarak yeniden inşa edilmiştir. 13.yy’da bu yapının yerine Memlükler bir cami inşa etmişler ancak bu yapı da Moğollar tarafından yerle bir edilmiştir. Yapı bu dönemde yeniden inşa edilmiş ama bu kez 13.yy sonlarındaki bir depremle yeniden yıkılmıştır. Günümüzdeki cami yapısı 14.yy’da Memlukler tarafından inşa edilmiş, 16.yy’da Osmanlılar tarafından restore edilmiştir. 19.yy’da cami kent dokusunun en belirleyici unsuruyken, I. Dünya Savaşı’nda İtilaf devletleri tarafından, Osmanlılar’ın mühimmat deposu olduğu gerekçesiyle havaya uçurulmuştur. 1926–1927 yılları arasında cami Filistin Manda Yönetimi sırasında Yüksek Müslüman Konseyi tarafından restore ettirilmiştir. 1928'de Yüksek Müslüman Konseyi, İngiliz mandasını protesto etmek için Müslüman ve Hristiyan Filistinlilerin yer aldığı büyük bir miting düzenlemiştir.
Caminin bazı bölümleri yapının Haçlı kilisesi olduğu dönemden kalmıştır ve özellikle iç mekanda kilise mimarisinin öğeleri görülebilmektedir. Haçlılar sütunların bir kısmını eski bir sinagogdan getirtmiş olabilirler. Yapının minaresi ise bütünüyle Memluk mimarisini yansıtmaktadır.[2] Bu açıdan baktığımızda Gazze Ulu Camii’nin eklektik bir mimariye sahip olduğunu rahatlıkla ifade edebiliriz.
Bahçe Kasrı
Radwan Kalesi ve Napolyon’un Hisarı olarak da bilinen Bahçe Kasrı, Memlük ve Osmanlı dönemlerinde yönetim binası olarak kullanılmış, İngiliz mandasında ise polis karakoluna dönüştürülmüştür. 13.yy’da Memlük Sultanı Zahir Baybars tarafından inşa ettirilen birinci katın üzerine Osmanlılar döneminde ikinci bir kat ilave edilmiştir. Osmanlı’ya bağlı olan Radwan Hanedanı’nın yaşadığı saray, Osmanlı valisi olan paşaların ikametgahı haline gelmiştir. İngiliz yönetiminde karakol olarak kullanılırken, Gazze Mısır hakimiyetine girince Prenses Faryal Kız Okulu’na dönüştürülmüştür. Filistin yönetiminde yapı kapsamlı bir restorasyon geçirmiş; Neolitik, Antik Mısır, Fenike, Pers, Helenistik ve Roma eserlerinin sergilendiği bir müzeye dönüştürülmüştür.[3]
Es-Sammara Hamamı
Hamamın ne zaman inşa edildiği bilinmemekle birlikte, Memluk Sultanı Sanjar al-Jawli tarafından 13.yy’da restore ettirildiği bilinmektedir. Gazze’de hala kullanılmakta olan tek Türk hamamıdır. 1920'lerin sonlarında neredeyse tamamen yıkılmış olan hamam, Gazze İslam Üniversitesi ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı, hamamı kısmen restore etmişlerdir.[4]
Aziz Porphyrius Kilisesi
M.S. 5.yy’da inşa edildiği düşünülen Aziz Pophyrius Kilisesi’nin Haçlılar tarafından 12.yy’da yenilendiği öne sürülmektedir. Kilise bugün ki halini büyük ölçüde 19.yy’da almıştır.[5] Rum Ortodoks mezhebine bağlı olan Aziz Porphyrius Kilisesi, Gazze’nin en büyük kilisesidir ve günümüzde hala kilise olarak kullanılmaktadır.
GAZZE
Dünyanın en kadim şehirlerinden birisi olan Gazze şehri, İsrail ve Filistin arasındaki savaşla her geçen gün tahrip olmaktadır. Buna rağmen Gazze halkı kültürel mirasına sahip çıkmak için somut adımlar atmakta, bazı sivil girişimlerle restorasyon ve koruma faaliyetleri sürdürülmektedir. Bir tarafta Gazze şehrinde hak iddia eden, onu bombalayan İsrail devleti; diğer tarafta şehirlerinin ve ülkelerinin kültürel mirasını onarmaya çalışan, onu restore eden Hristiyan ve Müslüman Filistin halkı… Elbette savaşlar, katliamlar sonsuza kadar sürmeyecektir, eğer ki bir şeyleri onarmaya çalışan bir grup insan dahi varsa, Gazze için bir umut var demektir.
Dipnotlar
- “Gaza (Gaza Strip)”, International Dictionary of Historic Places, Fitzroy Dearborn Publishers, 1996, s.87–290.
- “Great Mosque of Gaza”, Vikipedi, Özgür Ansiklopedi. (Erişim Tarihi: 30.05.2021)
- “The Pasha’s Palace Museum”, Focus: Cultural Heritage, sayı 1, 2004, s.19.
- “Hamam As-Sumara (Gaza)”, Focus: Cultural Heritage, sayı 1, 2004, s.11.
- “Church of Saint Porphyrius”, Vikipedi, Özgür Ansiklopedi. (Erişim Tarihi: 30.05.2021)