Şikâyet Ederken Şikâyet Etmiyor Olabiliriz!

Canahmet Boz
Türkçe Yayın

--

Bugün otursak değişmesini istediğimiz şeyleri listelesek muhtemelen uzunca bir liste olur. Şikâyet ettiğimiz, eleştirdiğimiz ya da olmasını istemediğimiz şeyleri hayatımızda sanki parlayan bir ışık gibi hızlıca seçebiliyoruz. Peki geçen bir hafta boyunca size iyi gelen, mutlu hissettiğiniz, sizin için önemli neler oldu diye sorsam cevabı bulmak biraz zaman alabilir. Olumsuz, kötü olanı görmek bizim farkında olmadan geliştirdiğimiz bir yeteneğimiz gibi gözüküyor. Özellikle pandemi ile birlikte yapılan çalışmalar insanların üzgün, korkmuş, huzursuz gibi yüz ifadelerini olumlu olanlara kıyasla daha hızlı tanıyabildiklerini göstermiştir. Yani bir arkadaşımız üzgünken mutlu olduğu halinden daha hızlı anlıyoruz.

Peki nasıl oluyor da her şeyden şikâyet edebiliyoruz?

İnsan kendisini korumak için genellikle etrafındaki zarar verebilecek olumsuz şeylere odaklanır. Böylelikle kişi en temelde kendisini gelebilecek zararlara karşı koruyabilir. Çoğu zaman neye neden şikâyet etiğimizin bile farkında olmayabiliyoruz. Geçenlerde Mehmet Dinç hocam herkesin şikâyet ettiği şeylere şikâyet eder insan demişti. Kendi hayatımızda bizim için problem olmasa bile başkaları şikâyet ettiği için biz de bir süre sonra o durumu problem olarak görüp şikâyet etmeye başlayabiliyoruz. Bilişsel psikolojide kullanılan bir terim olan zihinsel kurulum belirli bir nesne, olay ya da duruma yönelik ön fikir ve yargılarımızın olmasıdır. Yani örneğin gözlük uzağı ya da yakını görmek amacıyla kullanılır bilgisi bizim gözlükle ilgili zihinsel kurulumumuz sayesindedir. Diğer taraftan bir davranış ya da tutum ile ilgili bir fikrimizin olması da zihinsel kuruluma örnek olarak gösterilebilir. Bu zihinsel kurulumlarımız bizim bazı durumlara karşı şikâyet etmemize neden olabilir. Örneğin sevdiği bir işi yapan birisinin durmaksızın çalıştığını gördüğümüzde “baya zor bir iş, yoğun çalışıyorsun, yoruluyorsundur” gibi birtakım söylemlerde bulunabiliriz. Ancak belki de bu kişi için bunlar şikâyet edilecek bir konu olmayabilir. Ancak bu söylemlere karşı eğer kendimizi konumlandırmazsak bir süre sonra başkalarının şikâyet ettiği şeyleri biz de şikâyet etmeye başlarız. Bu nedenle başkalarından duyduklarımızı önce bir filtreden geçirmemiz gerekir. Eğer işimize yarıyorsa ve doğru buluyorsak hayatımıza katabiliriz. Ancak olmadığı durumlar ise bunun farkına varmamız, yapmak istediklerimizle ilgili niyetimizi sürekli olarak tazelememiz önemli olacaktır.

Bunlara ek olarak hayatımızın şahidi olmak gerekir. Bazen yaşadıklarımızı izlememiz gelip geçmesine izin vermemiz gereklidir. Bir olaya sıkı sıkıya tutunmaktansa iki ucu da deneyimlemeye fırsat vermemiz gereklidir. Mutluluk, üzüntü, korku, sevinç, heyecan, telaş her bir duyguyu yaşamaya fırsat vermek önemli olacaktır.

Psikoloji ile kalın…

--

--