2020'ye Nasıl Mı Giriyorum?

İşte Böyle!

Çağla Hezer
Türkçe Yayın
4 min readDec 12, 2019

--

Koskocaman 365 güne neleri sığdırdık farkında mısınız? Bu sene bir kaç şeye üzüldük, bir kaç kere sinir krizi geçirdik. Mümkün mertebe gülmeye çalıştık. Gerçekten unutamayacağımız günler de yaşadık. Her bir günden bir avuç tecrübeyi cebimize koyarak geldik yolun sonuna. Biletlerinizi ve kimliğinizi lütfen hazırlayın, 2020'ye kısa bir süre sonra giriş yapacağız!

Geçenlerde kulaktan duyma bir bilgiyi sizinle paylaşmak istiyorum. Gerçeği yansıtır mı yansıtmaz mı orası bilinmez. 2020 her anlamda sıfırlama yılı olacakmış. Yani her şeyin yenilenmesi gereken, temize çekilmesinin büyük bir öneme sahip olduğu bir başlangıç yılı… Bunu duyduğumda neden olmasın dedim ve heyecanlandım. Hayat bir yerde bizim düşüncelerimizin yansıması değil miydi? O halde bende 2020’ye bomba düşünceler ile giriş yapacağım. Buyurunuz, biletim ve kimliğim…

Öncelikle eşek kadar olup daha yeni edindiğim bir tecrübeyi, 2020 de ilmek ilmek hayatıma uygulayacağıma yemin bile edebilirim. Tak-ma-ya-cak-sın. Aslında bütün pozitif enerjinin formülü burada yatıyor. O beni sevmiyor, bana bunu yaptı, sırtımdan vurdu, beni herkesin içinde azarladı, beni aldattı, beni unuttu, hakkım olanı vermedi, onun iphone 11’i var ama benim yok, o ayda kendine şu kadar kıyafet alabiliyor ama ben alamıyorum. Alma kardeşim alma. Ne olmuş yani? Dünyanın sonu mu? Sen onun kadar kıyafet alamıyorsun ama gözlerin ondan daha güzel. Hadi bakalım buyursun alsın bakalım senin gözlerinden birer tane! Öyle bir noktadayız ki artık, mutlu olmak için sebep aramak bırakın şöyle dursun, mutsuz olmak için bir sürü neden düşünmeye başladık. Mutsuz olmadığımızı fark ettiğimiz an bir gariplik varmışçasına mutsuz olmadığımızdan mutsuzluk duyuyoruz. Bırak seni sevmesin. Seni sevmeyen bir insanın kaybı sana kazanç sağlamaz mı? Düşünsene seni sevmeyen bir insanı hayatında tutmaya devam ediyorsun… Kendine ihanet bu! Bırak sevmesin ve gitsin hayatından. Emin ol sen bu ölümlü evrende var olduğun sürece asla hiçbir şey kaybetmezsin. Bugün seni üzen bir insanın beş sene sonra simasını hatırlamayacaksın. Fakat sen hala ağlanıp vahlanıyorsun. Yanlış, hem de çok yanlış.

2019 bana inanılmaz bir vurdumduymazlık kattı. İnsanlar o kadar kötü olmuş ki, kendime iyi gelebilecek tek şeyin yine kendim olduğunu öğretti. Bende kendimi, bana asla katkı sağlamayan olaylar ve kişiler için üzeceksem kimden fayda göreceğim? O yüzden 2020 de asla bir başkası için kendimi üzmemeye karar verdim. Gitmek isteyen gitsin, ağır konuşan haddini bilsin, üzmeye çalışan boşa vakit harcamasın. Ufak adımlarla sağ taraftan ilerleyebilirler.

İnsanlar ne yazık ki güvenebileceğimiz bir varlık değiller… Ben bile kendime birçok konuda güvenmem. Kaldı ki bir başkasının bana güvenmesini hiç bekleyemem. Dolayısıyla kendimizden başka bir insana güvenmek ne kadar akılcıldır tartışılır? Yok mudur öyle insanlar, illaki vardır. Ama bizde o şans var mı? İşte o kesin yoktur. O yüzden insanlar bukalemun gibi girdiği ortama göre renk değiştirdiğinden, güvenme olayını bir kenara bırakacaksın. Üzgünüm, ama bu böyle. 2020 de hayal kırıklarını önlemek için güven seviyesine yeni bir çizgi çizmeye karar verdim. Her insandan her şeyi beklemek olması gerekenmiş, bunu artık anladım.

İş stresi… Çalışan birçok insanın başının belasıdır. Kaç senedir bir fiil beyaz yakalıyım fakat bir türlü iş ile özel hayatı birbirine karıştırmamayı öğrenemedim. Şundan bahsediyorum; iş yerindeki bir problemi akşam yolda eve dönerken mutlaka devam ettiririm. Eve giderim evi bir kasvet sarar. Çevremdeki insanlar sanki iş yerindeki o stres anına tanık olmuşçasına gerilir. Alırım o sorunu kartopu gibi yuvarlar kocaman bir dert haline getirim. “Eyvah mahvoldum, bu dünyanın sonu!” gibi. Anksiyete farkındalığı diye bir şey var bilir misiniz? Atak sırasında evhamlandığın durumun, sakinleştiğinde ve kendine geldiğinde sadece sana telaş yaptıran bir sahtekâr olması hali. İşte bende de 2019 farkındalığı oldu bu senenin sonunda. Telaş ve stresin yanıma kar bıraktığı tek bir şey bile yok. Belki de bu stresler sonucu sağlığım etkilenmiştir ama ruhum bile duymamıştır. Olası mı? Oldukça hem de. Bu yüzden 2020’ye bambaşka bir Çağla bırakıyor olacağım. İşler kötü mü gitmiş. Gitsin. On gün sonra düzelir elbet ya da alışırız. Alışır ya da alıştırılırız. Çünkü her iki duruma da alışkanlığımız var. Öyle değil mi?

2020de, gerisi şansa kalmış. Zaman zaman doğru anda doğru yerde ve zaman zamansa yanlış bir zamanda olmamam gereken bir yerde olurum. Ama duruşumuz belli çizgimiz net bundan sonrası için.

2019’a selam olsun…

--

--

Çağla Hezer
Türkçe Yayın

“They told me I was a wild and dangerous woman. I am telling the facts. The facts are also wild and dangerous