25 Yılıma 25 Nasihat

Cansu Arıcan
Türkçe Yayın

--

Bugün 26 yaşıma girdim. 25 yıl sonra geriye dönüp okumak nasip olur belki umuduyla kendime ilk 25 yılımda öğrendiğim, bundan sonraki 25 yılıma kılavuz olmasını beklediğim nasihatler çıkardım. Kısmet olursa 50 yaşımda yeni bir liste daha yapar, karşılaştırırım. Ama şimdilik bu şekilde:

1) Kaçan balık büyük olmaz. Kaçmışsa bir sebebi vardır. Biraz sabredin.

2) Aile şans veya şanssızlıktır. Üzgünüm. Bir aile kurarken şanslı olanından kurmaya çalışın.

3) “Seni seviyorum” demeyi öğrenin. Türk kültüründe özellikle aile içi seni seviyorum demek pek yaygın değil ne yazık ki. Bu sene yeni yılımı kutlamak için gece yarısı kardeşim arayıp seni çok seviyorum dedi, hayatta kendimi hiç bu kadar iyi hissetmemiştim.

4) Hayatla tanışmaya önce kendinizden başlayın. Ne kadar geç, o kadar yanılgı.

5) Hiç kimseyle bir “birey” olduğunuzu hatırlatmak zorunda kalacak sığ bir iletişime düşmeyin. Siz bir bireysiniz, değerinizi bilin.

6) Ben çok çektim o da çeksinci olmayın. İşe yeni başladığınızda müdürünüzden çok çektiyseniz, müdür olduğunuzda altınızdakine çektirmeyin. Çocukken çok çekmişseniz aynısını çocuğunuza yapmayın. Hayattan böyle intikam alamazsınız. Bunu; bir şeyleri değiştirmek için elinizi “taşın altına koymak” değil, “vicdanınıza” koymak olarak görün.

7) Çocukları mutlu edin (hepsini). Dünyada çocuk kadar masum, suçsuz ve aciz başka bir yaratık daha yok.

8) “O”nun mutluğu için her şeyi yapacağınız bir O olsun hayatınızda. Öyle kuru kuru yaşamayın. Çocuğunuz, anneniz, babanız, sevgiliniz, dostunuz fark etmez. Benim var. Kendisi de, onu mutlu etme düşüncesi de bana her gün güç veriyor.

9) Hiç kimseyi aldatmayın. Sadece kadın-erkek ilişkisi aldatması değil. Hiç kimseyi hiçbir konuda aptal yerine koymaya hakkınız yok, azıcık efendi olun, dürüst olun!

10) Herkesle iyi anlaşamazsınız. Hayata karşı bi duruşunuz olsun yahu, ne o öyle!

11) Herkesle iyi anlaşmayın, ama herkese iyi davranın. Bilerek ve isteyerek neden kötü bi kalbe sahip olasınız ki? Olmayın.

12) Doğa her gün her saniye kendini yeniliyor. Dökülen yapraklardan yeni çiçekler açıyor, koparılan meyvelerden yeni fidanlar oluşuyor. Doğadan ilham alın, örnek alın. Alın ki; düştükçe kalkabilesiniz, kırıldıkça yenilenebilesiniz.

13) Belki çok klişe ama laflara değil, davranışlara inanın / odaklanın. Bunu yapmadığınız her gün kaybediyorsunuz.

14) Sarılmanın, dokunmanın iyileştirici gücüne inanın. Benim hayat enerjimin tek kaynağı diyebilirim.

15) Karşı tarafa derdinizi anlatmanın en etkili yolunun “nasıl hissettiğinizi” söylemek olduğunu öğrenin. Her düşündüğünüzü söylemeyin ama hislerinizi söyleyin. Ben bir keresinde hislerimi belirttiğimde -konuyu hiç hatırlamıyorum ama cevabı unutamıyorum- “yanlış hissediyorsun” cevabı almıştım. Hala hatırladıkça hissiyatın yanlışı mı olur diye düşünüyorum. Olmuyor.

16) Bedeninize iyi bakın. Ölene kadar sahip olacağınız tek şey o, mümkün olduğu kadar sağlıklı tutmaya çalışın.

17) Bir insanın kalitesini hizmet sektörü çalışanlarına davranışlarından kolayca anlayabilirsiniz. Önem verdiğiniz biriyle en az 1 kere yemeğe / tatile çıkın.

18) Herkes herkes kadar şanslı olmayabilir. Ama herkes herkes kadar gözlem yapabilir, öğrenebilir, araştırabilir. Arada bir gözlemlemek gerekir kim ne yiyor ne içiyor ne dinliyor diye.

19) Kitap okumadığınız her gün huzursuz olun. Dürüst olmak gerekirse bu yazıyı 6 ay önce yazsaydım böyle bir maddem olmazdı. 1 Ocak günü erkek arkadaşımla 1 yıl boyunca okuyacağımız kitapların listesini çıkardık. Bunu bir challenge yaptık kendimize ve şu an bitirdikçe tik atıyoruz. Hayatıma böyle güzel bir huzursuzluk kattığı için kendisine teşekkür ederim.

20) Çalışmaktan ağlayana kadar çok çalışın. Hayatınızı değiştirmek için başka bir seçeneğiniz yok.

21) Bazı insanları zaman geçtikçe sadece olumsuz yönleriyle hatırlıyorsunuz. Bazı insanlar size iyi gelmeyecek, bunu kabullenin. Ne öğrenebildiğinize bakıp devam edin.

22) Her anınızı keyifle yaşayın. Bi müzik açın, bi mum yakın, bi çiçek alın, ekmeği ısıtın…Hayat sadece tatile çıktığınızda değil, şuan bu yazıyı okurken de çok keyifli olmalı.

23) Bir üstteki maddeyle bağlantılı olarak; o en sevdiğiniz, en özendiğiniz eşyaları misafirler için bekletmeyin. Eşyalara bu kadar bağlanmayın, anlam yüklemeyin. Canınızın istediğini o an kullanın. Bütçenize göre alın, sonra yenisini alırsınız. Çevrenizdeki estetik anlayışını hiçbir zaman ihmal etmeyin hatta önemseyin.

24) Bazen susun. “Olur öyle” deyiverin, içinizden.

25) Başkalarının düşüncelerini, inançlarını değiştirmeye çalışmayın. Enerjinizi harcayabileceğiniz başka yüzlerce harika seçeneğiniz var, onları keşfedin. Herkes kendi halindeyken size uyanları hayatınıza alın, uymayanları çıkarın. Zaten inanın kalbinizde 8 milyar insana yetecek yer yok :). Seçici olun.

--

--

Cansu Arıcan
Türkçe Yayın

A passionate marketer, rookie blogger. Being a marketer is about sharing the spark around you so that you can inspire. Hope my notes inspire you. Please enjoy!