Açık Bankacılık, Finans Sektörünün Geleceğini Şekillendirecek

Mertcan Yücel
Türkçe Yayın
Published in
4 min readOct 24, 2019

Yıllar içerisinde, finansal verilerin yönetimi giderek dijitalleşirken, dijital yetkilendirme ve kimlik teyidi gibi teknolojik gelişmeler yaşandı. Finansal teknoloji sektörüne yapılan yatırımlar sonucunda yaşanan bu gelişmeler, müşterinin kendi verileri ve finansal varlıkları üzerinde daha fazla kontrole sahip olmasını sağladı.

Bankacılık ve finans teknolojileri (fintech) alanında son yıllarda sıkça karşımıza çıkan “Açık Bankacılık” ise bu konuda en çok gündeme gelen konular arasında yer alıyor. Peki Açık Bankacılık nedir? Finansal verilerin kontrolü için ne anlama gelmektedir ve neden önemlidir? Bu soruların cevaplarına ve analizlerine bu yazımızda yer vermeye çalıştık.

Açık Bankacılık Nedir?

Açık bankacılık, bankaların herkese açık olarak sunduğu API’ler (Uygulama Programlama Arayüzü) üzerinden verilerin paylaşılması ve bu verilerin fintech kuruluşları tarafından kullanılarak finansal hizmetlerin geliştirmesine izin veren bir ağ olarak tanımlanabilir. Bir diğer deyişle, bu zamana kadar bankalar tarafından verilen temel bankacılık hizmetlerinin kendileri haricindeki diğer partilere, uygun güvenlik önlemleri çerçevesinde açılabilmesidir.

Açık bankacılığın getirdiği en büyük değişiklik finansal hizmet alan müşteriye ait finansal verilerin, merkezi ve tek bir yerden yönetimi yerine finansal kuruluşların dahil olduğu bir finansal ağ üzerinden sunulması olarak gösterilebilir. Bu sayede müşterilerin finansal verileri de daha güvenli şekilde işlenmeye başlar. Sağladığı yararlara örnek olarak, müşterilerin ihtiyaçlarını en uygun maliyetle karşılayan bir bankacılık deneyimi oluşturmak için daha kolay para transferi ve ürün tekliflerinin karşılaştırılması verilebilir.

Açık Bankacılık, sektör açısından “verinin demokratikleşmesi” anlamını taşımasına karşın, Geçmişte finansal kuruluşlar tarafından bir insiyatif olarak ele alınmaktaydı. Günümüzdeyse birçok ülkede pazarın şeffaflaşması, rekabet ortamının güçlendirilmesi, müşterilere sunulan ürün ve hizmetlerin yaygınlaştırılması ve derinleştirilmesi amacıyla regülasyonla da düzenlenen zorunlu bir yaklaşıma doğru evrilmekte.

Avrupa ve Dünya’da Açık Bankacılık

Açık Bankacılık dünyanın birçok ülkesinde günlük hayatın içerisinde kullanıma girmiş ve regülatif düzenlemelerle de düzenlenmeye başlamış durumdadır. Bu ülkeler başında ABD, Çin, Kanada, Hong Kong gibi büyük ekonomilere sahip olanlar yer alıyor. Ancak en aktif rol oynadığı bölge olarak Avrupa’yı, ülke olarak ise İngiltere’yi gösterebiliriz.

PSD diye bilinen (Payment Services Directive) Ödeme Servisleri Yönetmeliği ilk olarak 2015 yılının Ekim ayında Avrupa Parlamentosu tarafından kabul edildi. PSD2 diye bilinen yeni yönetmeliğin kuralları yayınlandı. Böylece Avrupa Birliği’nde ilk büyük adımlar atılmış oldu.

Ağustos 2016’da ise; İngiltere Rekabet ve Piyasa Otoritesi (CMA) en büyük dokuz İngiltere bankasını ilgilendiren bir karar alarak, “Açık Bankacılık” sistemine kaydolmuş 3. parti firmaları, hesap işlemleri seviyesine kadar verilere doğrudan erişebilir hale getirdi. Bu değişikliğin amacı yenilikçi online uygulamalar geliştirmenin önünü açmaktı.

Avrupa Birliği’nin 13 Ocak 2018’de yürürlüğe aldığı İkinci Ödeme Hizmetleri Direktifi (Second Payment Services Directive 2-PSD2) ile birlikte hız kazanarak bugünkü halini aldı.

PSD2 yeni hizmet tanımlarını ve bunların çerçevesini tanımlasa da, Açık Bankacılık’ın iletişim altyapısını oluşturacak API standartlarına dair bir çerçeve sunmuyor. Bu durum Açık Bankacılık açısından PSD2’ye uyum göstermeye çalışan bankaların ve finans kurumlarının kendi standartlarını belirlemesi anlamına gelirken, fintech girişimleri açısından her kurum ile ayrı ayrı entegrasyon kurma zorluğunu beraberinde getiriyor.

Türkiye’de Durum ve TekCep

Türkiye’de “Açık Bankacılık” gelişmelerine baktığımızda, Türk bankaları her ne kadar yenilikçilik ve teknolojik gelişmişlik konusunda pek çok ülkeye göre daha iyi durumda olsa da, “Açık Bankacılık” konusunda hala yeterli sayıda gelişme olmadığını söyleyebiliriz.

Bununla birlikte, kısa bir süre önce Türkiye’deki “Açık Bankacılık” alanında en yenilikçi uygulamalardan biri hayata geçti. İş Bankası ve Softtech iş birliğiyle hayata geçirilen “TekCep” uygulaması, birden fazla bankada hesabı bulunan ticari müşterilerin bu hesaplardaki hareketlerini tek bir kanal üzerinden (İşCep mobil uygulamasından) takip edebilecekleri bir uygulama olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca “TekCep”, PSD2’nin çizdiği çerçevede hayata geçen ilk uygulama oldu.

Bu gelişme sonucunda bankalar ve düzenleyici otoritelerin bir araya gelerek beklenti ve ihtiyaçları tartışabilecekleri çalışmaların da önü açılmış oldu.

Geleceğe dair tahminler

Açık Bankacılık’ın beraberinde getireceği daha fazla ürün, hizmet ve kolaylık ile tüm bankacılık anlayışını ve iş yapış biçimini kökten değiştirecek potansiyele sahip olduğu ortada. Dünya’da finansal hizmet sunan firmaların %84’ü Açık Bankacılık alanında yatırımlarını sürdürdüğünü belirtmekte fayda var. Türkiye’de ilk kez 6493 sayılı Kanun kapsamıyla hayatımıza giren Açık Bankacılık’ta, son olarak “Ödeme Emri Başlatma” ve “Hesap Bilgileri Sağlama” hizmetleri de kanunlaşma yolunda.

Dolayısıyla hem globalde hem de Türkiye’de bu değişime gerek teknolojik altyapı açısından gerekse regülatif açıdan hazırlıklı olmak ve gerekli adımları şimdiden atmaya başlamak sektörün geleceği adına büyük önem taşıyor. Bankaların ve düzenleyici otoritelerin bir araya gelerek ortak çalışmalarını arttırması da bu yönde öncelikli aksiyonlar olarak belirlenebilir.

Dünya’da ve Türkiye’de Verilerini API’ler aracılığıyla sunan bankaların listesine aşağıdan ulaşabilirsiniz

--

--

Mertcan Yücel
Türkçe Yayın

Product Person. Curious about Fintech, Payments, Startups and AI