ABD’de Polis Şiddetinin Sebebi

Bilal Özdemir
Türkçe Yayın
Published in
3 min readMay 28, 2020

Kendimi bildim bileli, haberlerde yılda en az birkaç defa Birleşik Devletler’de meydana gelmiş, polisin şüpheliyi öldürmesi olayı ile karşılaşıyorum.

Ve George Floyd vakası da bu haberlerin son konusu oldu.

Tabii her insan gibi benim de aklımda "Nedendir bu şiddet?” sorusu belirdi. Ve biraz araştırma, biraz da kendi bildiklerimi harmanlayarak belli bir cevaba ulaştığımı düşünüyorum.

Amerika Birleşik Devletleri anayasası 15 Aralık 1791'de,

Halkın silah bulundurma ve taşıma hakkı ihlal edilemez.

diyerek vatandaşların silaha erişimini oldukça kolaylaştırmıştır. Öyle ki Arizona ve Alaska’da silah taşımak için herhangi bir ruhsata gerek yok. Ve bazı eyaletlerde 18 yaşından küçükler dahi kolaylıkla silah sahibi olabiliyorlar.

Silahların bir çikolata kadar kolay alınabildiği bu ülkede silah taşıma oranı da oldukça yüksek. BM verilerine göre Birleşik Devletler vatandaşlarının %89’u silah sahibi. Bu oran tüm dünya sivillerinin %35’ine denk geliyor.

Ayrıca ABD her ne kadar dünyanın en büyük ekonomisi olsa da, ülkenin bazı bölgelerinde toplum refahı oldukça düşük. Ve bu bölgelerde yaşayan devlet tarafından göz ardı edilmiş, yoksul insanlar -ki genellikle zenci ve göçmen muhitleridir- para kazanmak için gasp, uyuşturucu, dolandırıcılık, hırsızlık gibi suçlara yöneliyorlar.

Silaha erişimin kolay olması nedeniyle de suçluların ve suç işleme potansiyeline sahip bireylerin hepsinde öldürücü silahlar bulunuyor. Hali hazırda sicilleri bir hayli kabarık olan bu suç makineleri, hapse girmeden önce bir polis öldürmekten yüksek ihtimalle çekinmezler. Bu sebeple polis güçleri, şüphelinin teşkil ettiği tehlikeyi de göz önüne alarak, mümkün olduğunca sert ve katı bir protokolle olaylara müdahale ediyor.

Örnek olarak, polis tarafından trafikte durdurulmuş bir kişinin ellerini direksiyon üzerinde tutması katı bir kuraldır. Eğer polis memuru, şüphelinin yanına gelir ve şüpheli ellerini direksiyondan çekip araç içinde başka bir yere uzatırsa büyük ihtimal polis tarafından silahına uzandığı düşünülecek ve etkisiz hale getirilecektir. Ya da göz altına alınmak üzere olan bir birey ellerini izinsiz indirirse yine büyük ihtimal polis tarafından vurulacaktır.

Bazı örnekler;

Not: Videolar rahatsız edici görüntüler bulundurmaktadır.

dikkatsiz bir polisin vurulma anı
polislerin mücadele sonrası vurulma anı

Yukarıdaki videolarda görüldüğü üzere polisler her daim diken üstündeler ve bir an dahi olsa dikkati göz ardı ettiklerinde ölüm tehlikesi ile karşı karşıya kalıyorlar.

Yani ABD’de vatandaşların silaha kolayca erişim sağlaması ve bazı kimselerin bu silahları polisler üzerinde tereddüt etmeden kullanabilecek olması, polisleri, olası bir şüpheli ile temas halinde, dünyanın geri kalan polis güçlerine kıyasla oldukça dikkatli ve sert davranmaya zorluyor.

Bir de ırkçı polisler var ki zenci ve göçmenlere normalde olduğundan iki hatta üç katı sert davranıyorlar. Bazı zamanlar ortada bir sebep yokken dahi yasal açıklıktan faydalanıp nefretlerini kusma fırsatı buluyorlar. Maalesef bir çok zenci gibi George Floyd da o ırkçı polislerden birinin hedefi olmuştu.

Peki bu sorun nasıl çözülecek?

Başkan Barack Obama döneminde silah kullanımını kısıtlamak için bir yasa tasarısı üzerinde çalışılmıştı. Ancak ne senato ne de halk bu yasaya sıcak bakmadı. Halkın sadece %45'i silah kullanımının kısıtlanması gerektiğini düşünüyordu.

Fakat bu yasa tasarısı hala zaman zaman ABD gündemine geliyor, belki şimdi değil ancak ilerleyen yıllarda ülkede silah kullanımına kısıtlama getirilebilir. Böylelikle polislere tehdit olacak unsurlar azalır, can güvenlikleri biraz daha artacak olan polislerin yetkileri de aynı oranda kısıtlanabilir.

Ve George Floyd olayı bizlere bir kez daha gösterdi ki;

Irkçılık ideolojik bir düşünce değil, aksine psikolojik bir hastalıktır.

Malcom X

Beğendiyseniz alkış atmayı, eklemek veya belirtmek istedikleriniz varsa yorum yapmayı unutmayınız. Yeni yazılarımdan anında haberdar olmak için takip etmeyi de düşünebilirsiniz.

Teşekkürler.

--

--