Alternatif Bir Riga Hafta Sonu
18 aylık Riga maceramı sonlandırmaya yaklaşırken, bir hafta sonu ziyareti için gelmeyi düşünenlere Old Town’u gezmek dışında bir kaç tavsiye verebilirim. Eğer mimarinin ve Art Nouveau’nun dibine vurma gibi bir niyetiniz yoksa, zaten hafta sonundan fazlasını da ayırmayın. Yoksa sonu gelmeyen, ‘neredeyim ben’ buhranlarından çıkamayabilirsiniz.
Birincil önceliğiniz Mežaparks’a gitmek olmalı. Güzel bir park görmüş olur, huzura kavuşursunuz. Çoğunuz İstanbul’dan gelecek, özlediğiniz manzaralar. Paten kayanı, bisiklete bineni, kayaklı koşu yapanı sizi bir karşılasın. Evet, kayaklı koşu. Kış sporları çok yaygın olduğu için, kayaklı koşu antrenmanı yapana rastlamanız da mümkün. Gölün kenarına oturup güzelim manzarada bira içebilirsiniz. Kış zamanı ne alemdedir, hiç fikrim yok.
Bira demişken, kanaatimce Letonya’da üretilen en iyi bira Valmiermuiža. Valmiera bölgesinde üretilir. Riga’da hemen hemen tüm marketlerde ve pub’larda bulmak kolay. Avrupa’ya niye ihraç edilmediği hususunda hiç fikrim yok, oldukça başarılı bir bira. Mutlaka deneyin.
Akşam oldu ve mekana gitmek isteyeceksiniz. Bizim Kadıköy barlar sokağı havasını yaşamak istiyorsanız Labietis’e gideceksiniz. Biralar ev yapımı ve farklı tatları deneyerek seçmeniz mümkün. Ya tüm geceyi orada geçirirsiniz ya da Old Town’da yerel müziklerin çalındığı Folkklubs Ala’ya geçebilirsiniz.
Birinci gün aşırı doz huzura kavuştunuz, yeterince sessizlikle karşılaştınız. Alkolün de dibine vurdunuz. Şimdi amaç Central Market’i gezmek olmalı. Bildiğimiz pazar yeri, işte. Hafta sonları eğlenceli olur ve Riga’da bulmakta zorlanacağınız bir kaç şeye kavuşmuş olacaksınız: Kalabalığa, gürültüye ve kaosa. Keza bir Türk olarak, ilk günden sonra yeterince özlediğiniz şeyler bunlar. Sonrasında Old Town’u gezmeye vakit ayıracaksınız, elbette. Bol bol yürüyeceksiniz. Ve acıkmış olacaksınız.
Old Town icinde önerebileceğim bir yemek yeri yok. Ancak, biraz yürüme mesafesinde olan Big Bad Bagels’e gidebilirsiniz. Bagelinizin hazırlanışını beklerken İstanbul’a uyarlama planları yapacak, çok mantıklı argümanlarla neden bir bagelci açmanız gerektiğinizi birbirinize aktaracaksınız. Mekanın Istanbul’daki yeri konusunu ve ciro hesabını tamamladıktan sonra şimdi bagelinizi yiyebilirsiniz. Afiyet olsun. Sonrasında hedef direkt hava alanı olmalı.
Genel olarak bir şey sorduğunuzda, küfür etmişsiniz gibi size bakabilirler. Korkmayın. Ne yazık ki karakteristik böyle, alışana kadar garipsiyor insan. Sarhoş Rus dayılara da denk gelmeniz olası, sizden para isteyebilirler. Atın babalara üç beş cent, bırakın kafalarını yaşasınlar.
Fark edeceğiniz üzere, bir an bile alternatif hafta içi Riga planından bahsetmedim. Elbette düzen oturtmaya ve yaşamaya gidecekseniz işin rengi değişebilir. Eğer sadece gezi amaçlı geliyorsanız, pazartesi olduğunda Riga’yı çoktan terk etmiş olun. Yok eğer hâlen Riga’daysanız, artık çok geç. Depresyona hoş geldiniz.
