Amerika’da Bir Girişme Hikayesi

Mustafa
Türkçe Yayın
Published in
6 min readMar 30, 2017

9 ay önce aksakallı bir dede gelip “evlat 1 yıl geçmeden Teksas’a taşınacaksın, 6 ay tek başına oturup hayatı sorgulayacaksın, sonra da bir gün gelecek ve 15 günde geliştirdiğiniz proje ile Amerika’da ilk işinize başlayacaksınız” deseydi ağzımı dolduracak Türkçe küfürlerden en fonetik olanını vurgulu şekilde bağırırdım.

Evet, bu hikayede 3 günde geliştirilen bir ürünün 2 haftada nereye geldiğini iki farklı bölümde anlatacağım. Bu yüzden yazıyı sonuna kadar dikkatle okumanızı şiddetle tavsiye ederim. Çünkü yazının 2.bölümünde belki de ‘öldürmezler lan bunu’ dediğimiz başrol karakterimiz hayata gözlerini kapatıyordur.

Bu yazının amacı, “Abi bir geldim Amarika’ya oooffff şimdi milyon dolarlık şirket yaptım” DEĞİL. Bu yazının amacı: “Biz bir şeyler denedik ve bir şeyler gördük, acaba bir sonraki aşamada ne yapmalıyız?”

İş modeli / MVP nedir? / Sonuçlar

Değer sunduğunu iddia ettiğiniz bir iş modeli düşünceniz var (Hipotez) ve bunun bir grup insan için faydalı olacağını düşünüyorsunuz. Bu hipotezin doğru olup olmadığını anlamak için de denemeniz gerekiyor. Peki denemek için yapabileceğiniz en küçük adım ne olabilirdi? İşte buna MVP (Minimum Viable Product) diyoruz. Girişimcilik muhabbetlerini Youtube videolarından bir adım ileriye götürmüş olan herkesin aşina olduğu bir terim…

Hipotez: Bir şehre turistik amacıyla gidecek insanlar o şehirde yapılacak aktiviteleri araştırırken çok fazla zaman harcıyor, yoruluyor ve bu aktiviteleri yaparken eğlenmiyor.

Yaman Kural ile birlikte iki kişilik bir takım olduk. SXSW* öncesi Austin’e gelecek turistleri hedef kitle olarak belirledik. Emaille kayıt olduktan sonra önceden hazırlanmış yürüme rotalarını keşfedebilecekleri basit bir websitesi (mvp) geliştirdik.

Ürün: Turistik yerleri gezip görme işini hazine avı mantığıyla eğlenceli hale getirmek

Austin için hazırladığımız bu yürüyüş yolları ortalama 30 dakika sürüyor ve 3 farklı rota ile şehirde görülmesi gereken birçok turistik yeri kapsıyor. Kullanıcı emailde ilk noktanın adresini görüyor ve oraya gidiyor, gizli kodu buluyor ve sonraki nokta açılıyor. Rotayı tamamladığında hediye kartı, tshirt, kurabiye gibi ödüller kazanıyor. Ayrıca bu rotalara seyahat uygulamalarında bulamayacağı lokal yorumları ve noktaları da ek bilgi olarak yürüyüş sırasında okuması için ekledik. Ödüllere sponsor olmaları için lokal işletmelerle iletişim kurduk ve $750 değerinde hediye dağıttık.

Trafik bilgilerini karıştırmamak ve kendimizi kandırmamak için sosyal medya hesaplarımızda hiçbir tanıtım yapmadık. 15 günde, 200 kişi kayıt oldu ve rotalarımızı dolaştı. Websitesi 1919 defa ziyaret edildi. İlk haftanın sonunda SXSW bünyesinde gerçekleşen bir etkinlikte tanıtım yapmamız için davet edildik. Stand açtık, Airbnb’nin sponsor olduğu Future of Travel isimli bir etkinlikte tanıtıldık.

Şimdi projede bir sonraki aşamada farklı şehirleri ekliyoruz ve mobil uygulama geliştiriyoruz. Ardından ilk tohum yatırımı alacağız ve şirketleşeceğiz. Sonraki aşamalar için yorumlarınızı ve ürün hakkında geri bildirimlerinizi bizimle paylaşırsanız çok memnun oluruz. Buradan yorum yazabilir veya bize email gönderebilirsiniz.

2.Bölüm / Arka planda yaşananlar

Ortaokuldaki Fen Bilgisi öğretmenlerimden biri konuları birbirine bağlarken sürekli şu iğrenç kalıbı kullanırdı: Şimdi gelelim kuru fasülyenin faydalarına… Çünkü birazdan anlatacağım detaylarla birinci bölümde oluşan o büyülü hava bozulmuş olacak.

Websitesini Squarespace üzerinden hızlıca kurabildik çünkü bu konuda son 5 yıldır farklı projelerde edindiğim bir tecrübem vardı. Photoshop kullanımı ve tasarım konusunda da mükemmel olmasa da işimizi görecek düzeyde tecrübeye sahiptim. Yürüyüş yolları ve ilginç bilgilerle insanlara farklı bir seyahat tavsiyesi oluşturmak konusunda yıllardır araştırma konusunda deneyimleri olan Yaman’ın çılgın araştırma gücünü ve ilgisini kullandık. Ayrıca insanlara ulaşmak ve iletişimi güçlendirmek konusunda da Yaman’ın okul yıllarından tecrübelerini kullandık. Bu yüzden ürünü kurgulamak ve hayata geçirmek kolay oldu. (3 gün)

Austin ve SXSW ile ilgili tüm Facebook gruplarında durmadan paylaşım yaptık. İnsanları rahatsız ettik ve oralardan trafik çekmeye çalıştık. Reklam dışında sosyal medyayı pek kullanmadık. Medium üzerinden birkaç blog yazısı ile trafik almaya çalıştık. Eventbrite üzerinden etkinlik oluşturduk ve yaklaşık 70 kayıt aldık. Do512 ve freefuninAustin gibi lokal etkinlik sitelerinde sayfalar oluşturduk. (Unutmadan söyleyelim, Austin’e sadece SXSW için 250 Bin kişinin geldiği tahmin ediliyor.)

Sponsorlar için yaklaşık 50 lokal işletmeye email gönderdik ve 4 işletme ile yüz yüze görüştük. Email gönderdiklerimizden 3 şirket hediye kart vererek sponsor oldu. Kurabiyeci $50 değerinde 4 adet kupon, Teksas markalı tshirt ve mug satan şirket $50 değerinde 5 adet kupon verdi ve bir berber işletmeleri olan zincir mağaza markası $10 değerinde 30 adet kupon verdi. 10 tekil kullanıcı bir veya birden fazla rota bitirdi ve ödüller kazandı.

Facebook’ta reklama $70 harcadık. Google Adwords için $35 harcayıp ek olarak da $100 hediye çeki kullandık. Websitesi ve domaine de toplamda $116 ödedik. Toplam $225 harcadık. Yani reklamları hesaplarsak her tekil kullanıcı tıklaması için $0.20, kayıt olan kullanıcı için ise yaklaşık $1 harcamışız.

Mailchimp’e 194 email kayıt oldu. Websitesini 1027 tekil kullanıcı ziyaret etti. 1 Mart’ta yayına aldık, 19 Mart’a kadar tanıtım için yoğun çaba gösterdik. Sonrasında reklamları ve tanıtım çalışmalarını bitirdik. Ziyaret/kayıt oranına baktığımızda %20'si emaillerini bırakmış, fena değil.

Sonuç / Fake it ‘til you make it / Sorgulamak

Yazının ikinci kısmında tüm gerçekleriyle arkaplanda olanları yazdım. İki haftada nasıl da yapmışlar yaa diye aklınızdan geçirdiğiniz o gizemli hava dağıldı, büyüsü bozuldu değil mi? Neden olduğunu anlatayım:

Eğer sadece ilk bölümü yayınlasaydık, iki haftalık bu serüvenimizi süsleyerek sanki yattığımız yerden bir anda fikir gelmiş ve bunu da pat diye uygulayıp şimdi nasıl zengin oluruz diye ellerimizi ovuşturmaya başlamışız gibi gösterebilirdik.

Aslında insanlar bunu istediği için süslü, abartılmış balon hikayeler daha çok ilgi görüyor. Çünkü gizem kalktığında ve bir işin arkaplanını gördüğümüzde artık o kadar da tatlı gelmiyor ve beğenmiyoruz. Bir nevi sihirbazın numarasını yaptıktan sonra nasıl yaptığını anlatması ve ‘heeee öyleymiş basit yaa’ dememiz gibi… Halbuki o sihirbaz numarası için belki de 10 yıldır pratik yapıyor. Ancak benim kişisel olarak takıldığım nokta bu süslü hikayelerin ‘girişimci’ kişiler tarafından abartı ve yalanlarla şişirilmesi.

Günümüzde birçok seminerde, TV programında gördüğümüz balonların nasıl olduğunu anlamanıza yardımcı olmaya çalıştım. Birçok ‘girişimci’ hikayelerini ‘süsleyerek’ kendileri veya şirketleriyle ilgili balonları böyle oluşturuyor.

Fake it ‘til you make it** muhabbetini geveleyen birini görürseniz ağzına bir tane vurun sonra da ona yazının linkini gönderin. Çünkü bu, çıkış mantığını okumamış, araştırmamış kişilerin yalanlarına bahane uydurmak için sıkça kullandıkları bir alıntı! Yalan söylemek ve abartmak sanki ‘girişimci’ birinin karakteriymiş gibi lanse ediliyor. Birçok seminerde sahnede gördüklerimiz gibi… Yazının sonuna bu lafın çıkış noktasını ekledim ve mantığını aktarmaya çalıştım.

Sizlere çok erken aşamada edindiğimiz deneyimi iki farklı boyutta anlatarak daha gerçekci bir şekilde girişim hikayelerini değerlendirmenizi ve sorgulamanızı göstermek istedik. Bunu yaparken de insanlar bu aşamada çalışmalarımıza yorum yaparsa ve ürün hakkında yorumlarını yazarsa çok memnun oluruz diye düşündük. Lütfen aklınıza gelenleri burada yorum yazmaktan veya bize email olarak göndermekten çekinmeyin.

Umarım bu konulara ilgili olanlar için faydalı olmuştur. Ek olarak daha önce mobil uygulama yazmış, AR konusunda ilgili/bilgili takım arkadaşı arıyoruz. Eğer bizimle beraber bir şeyler denemek isterseniz bir email uzaktayız.

Bizim bu serüvende neler yaptığımızı ve yapacağımızı takip etmek isterseniz gördüklerimizi, duyduklarımızı Instagram’da paylaşıyoruz:

Satır Aralarına Sığmayanlar

  • SXSW: Austin, Teksas’ta düzenlenen bir dizi interaktif etkinlik, film ve müzik festivalleri ile konferanslardır.
  • Fake it ‘til you make it olayının neden popüler olduğunu anlamak isterseniz bu sunumu dikkatlice izleyebilirsiniz:
Vücut dilinin psikolojimize etkisi ile bir şeyi yapana kadar yapmış gibi konuşmak aynı anlama gelmiyor :)
  • Yaman’la yolumuz ilk olarak Amsterdam’da kesişti. Gençlik yıllarımızın ilk baharlarından birinde aynı kafede ‘oturma’ imkanımız olmuştu. Sonrasında Bilkent yıllarında pekişen arkadaşlığımız birçok projede takım arkadaşlığını beraberinde getirdi. Çok yakın tarihlerde Amerika’ya taşınmış olmamız da bugün beraber bir şeyler deniyor olmamızı sağladı. Bu da hikayenin birinci bölümünde güzel süsleyip eklenebilecek bir paragraf olabilirdi ama o kadar abartmamak için buraya ekledim. :)

--

--