Anksiyete ile Mücadele Nasıl Olur?
Tabii ki bu konuda “uzman” olmadığım için söyleyebileceklerim yalnızca kendi tecrübelerim ve yaptığım okumalardan yola çıkarak derlediğim şeylerden ibaret olacak.
Bugün sizlerle anksiyete ile nasıl mücadele edebileceğimiz hakkında birkaç adım paylaşmak istiyorum.
1) Elimizdekilere odaklanma
Stoacılık felsefesiin olmazsa olmazı “elimizdekilere odaklanmak” aslında kendi gücümüzü idrak etmek konseptinin daha somutlaştırılmış halidir. İnsan çoğu zaman düşüncesindeki şeylerin ne kadarına tesir edebileceğini ve ne kadarına hiç müdahalede bulunamayacağını kestiremez.
Elimizdekilere odaklanarak neyi değiştirebileceğimiz ve nelerin etkimiz dışında kaldığını daha iyi kavrayabiliriz. Bu durumda da şöyle düşünülebilir, eğer kaygılandığımız durum elimizdeyse, kıygılanmak yerine onu değiştirebiliriz. Eğer değilse, o zaman kaygılanmanın bize zarar vermesinden başka bir sonucu olmayacaktır. Dolayısıyla zihnimizi kademe kademe kaygıdan uzaklaştırmak için ilk adımımız bu olur.
2) Gelecek için aşırı düşünme
“Kişi çoğu zaman yaşadıklarından çok düşündüklerinden dolayı acı çeker” birebir çeviri olmasa da Seneca’nın bu anlama gelen çok kıymetli bir sözü var. Peki bu söz ne anlama geliyor?
Elimizdekileri ve etki edemediklerimizi ayırt ettikten sonra fark edeceğiz ki gelecek, ne yaparsak yapalım elimizde olmayan bir alandır. Dolayısıyla etkimizin bu kadar kısıtlı olduğu ve neredeyse sınırsız ihtimale sahip böylesi geniş bir zaman dilimine odaklanmak kendimizi yormaktan başka bir şeye yol açmaz. Biz, istediklerimize erişmek için her şeyi yapalım ancak sonrasında sonuçların ne olacağını beklemek ve aşırı düşüncelerle kendimizi boğmamak en mantıklısı olacaktır.
3) Beynimize dinlenmesi için zaman tanımak
Tıpkı uzun süre ağır fiziksel faaliyetlerden sonra saatlerce uyumak istememiz gibi ağır zihinsel faaliyetlerde de zihnimizin dinlenmesi gerekir. Fazla düşünmek ve sürekli düşünmek aralıksız olarak onu zorlamak olacaktır ve belli bir noktadan sonra pek de sağlıklı sonuçlar doğurmaz.
Zihnimizi dinlendirmek için benim önerim; meditasyonlar veya yürüyüşler gibi onu sabit noktalara odaklayabileceğimiz faaliyetler. Çünkü aynı anda birçok şey düşünmeye çalışmak, hiçbir şey düşünememekle sonuçlanır. Çoğu zaman sakinlikle odaklanmamız ve dinginliğin tadına varmamız gerekir.
4) Vücudumuzun ihtiyaçlarına kulak verme
Tıpkı zihnimiz gibi, başta da söylediğim üzere bedenimizi de dinlendirmemiz gerekebilir. Yalnızca dinlendirmek de değil, kimi zaman zihinsel yoğunluk hissettiğimiz duygularımızın çoğu aslında bedensel ihtiyaçlarımızdan kaynaklanır. Açlık, susuzluk, fiziksel yorgunluk gibi bedensel yoksunluklar kendini zihinsel bir buhran olarak ortaya koyabilir.
Düzenli spor yapamasak da en azından günlük hareketimize önem vermek, yediğimize içtiğimize dikkat etmek, uygun sürelerde dinlenmek gibi temel bazı gerekleri yerine getirerek bu sorunun üstesinden gelmek de aslında oldukça basittir.
Basitçe ve okuduklarımdan anladığım kadarıyla sizlerle anksiyeteyle mücadele edebilmek adına öğrendiğim 4 temel adımı paylaşmak istedim.
Umarım size faydalı olabilmiştir! Bu ve benzeri içeriklerime erişmek için Bilgi Arayışı Podcast’e göz atabilir, beğendiyseniz Spotify ve Instagram hesaplarımı takip edebilirsiniz!
