Anne Karnında Başlayan Mücadele: Kadın Olmak

Songül Karadeniz
Türkçe Yayın
Published in
2 min readMar 8, 2023

Bir kadın olarak mücadelem daha doğmadan başladı. İlk mücadelemi anne karnında verdim. Kendi yaşadığı zorlukları kızının da yaşamasından korkan annem beni doğurmak istemedi. Babamın şiddetini daha anne karnında hissettim. Annemin, karnına gelecek olan tekmeden saniyelik kaçışı beni hayatta tuttu. İlk mücadelem yaşam savaşıydı.

İkinci mücadelem annem içindi. Babamdan gördüğü şiddeti engellemem gerekiyordu. O şiddet görürken bir köşede oturup ağlayamazdım. Karşısını dikildim her seferinde babamın ve ufacık bedenim kenara itilip annemi buldu yine tüm darbeler. Ne olmak istiyorsun dediklerinde “avukat olmak istiyorum” demiştim. Avukat olup annemi boşayacaktım. Korkudan bayıldıktan sonra kendime geldiğimde annemin söylemeye korktuğu gerçeği ben haykırdım dayıma. Babamın uyguladığı şiddeti durdursunlar istedim. Kendim fiziksel şiddet görmedim ama tanık olduğum şiddet duygusal ve psikolojik şiddetlerin en büyüğü idi. Bunlar beni mücadele etmekten hiç alıkoymadı. Aksine daha da güçlendim, acıların mağduru olmayı reddettim ve onları en güçlü yanım haline getirdim. Ayaklarımın üstünde dimdik durup bu şiddete ve eşitsizliğe karşı yapmam gerekenler için çabalamayı amaç edindim. Annem boşanınca avukat olmaktan vazgeçtim. Gerçek tutkumu keşfettim ve mücadelemi kalemime akıttım.

Üçüncü mücadelem ise tüm kadınlar için başladı. Bu eşitsizlik, şiddet ve baskı son bulana kadar savaşmam gerektiğini biliyorum. İnsanlarla değil ataerkil sistemle mücadele ediyorum. 8 Mart’ı ortaya çıkaran yangınla bir meşale yandı. Bu meşale cinsiyete ve diğer birçok kategorideki ayrımcılığa karşı yanmaya devam edecek. Ta ki yeryüzünde ayrımcılık ve eşitsizliğin zerresi kalmayana dek. Bugün ve kalan her gün bir yas ve isyan günüdür. Meşaleyi ayrımcılık bitinceye kadar taşımaya devam edeceğiz.

--

--

Songül Karadeniz
Türkçe Yayın

Hiçliğin hakim olduğu bu evrende varoluşumu yazarak anlamlandırmaya çalışıyorum.