Arcane: Harika Kurgulanmış Bir Dünya

Furkan Elmalı
Türkçe Yayın
Published in
4 min readDec 5, 2021

Arcane, izlemeye başlamadan önce çok büyük bir ön yargıya sahip olduğum bir yapımdı. Her ne kadar oyun oynamayı sevsem de rekabetçi oyunlarla arası olmayan biri olarak Leauge of Legends ve evreni ile de çok uzaktım, ki hiç pozitif bir bakış açısına da sahip değildim. Ancak dürüst olmak gerekirse rekabetçi bir oyun da olsa LoL evreni ve Arcane hakkında yanılmışım. Arcane bugüne kadar rast geldiğim en iyi kurgulanmış dünyalardan birine sahip. Peki neden böyle düşünüyorum ve neden bir anda Arcane hakkında yazmaya karar verdim?

Kurgulanan evrene geçmeden önce diziyi, evreni aktarış şeklini ve izleyiciyi nasıl içine çektiğini anlatmam gerek. Öncelikle Arcane sizlere kendini anlatma derdine girmeyen, izleyiciye hikayeyi aktarırken evreninin gerçekliğine inandırabilen bir dizi. Aynı türdeki pek çok dizi veya film, evrenini anlatmaya o kadar odaklanır ki bir hikayesi olduğu gerçeğini unutur. Peki Arcane size dünya hakkında hiçbir şey söylemiyor mu? Hayır söylüyor, ancak bunu dünyayı gözünüze sokmadan yapıyor ve bu da sizin hikayeye odaklanmanızı kolaylaştırıyor. Diziyi izlerken evren hakkında cevabını merak ettiğiniz birçok soruya dizi ya cevap veriyor ya da zaten cevabı bildiğinizi fark ediyorsunuz.

Yani harika kurgulanmış bir dünyada, Piltover ve Zaun arasındaki diplomatik çekişmeyi, Vi ve Jinx’in karakter gelişimlerini, Caitlyn’in hikayesini izlerken hissettiğimiz şey bütün bunların, kocaman bir evrenin küçük parçaları olduğu oluyor adeta. Ancak bütün bunlar, bu hikayeleri önemsiz kılmıyor. Kendi içinde anlamlı olan bu hikayelerin aslında çok daha büyük bir evrenin bir parçası olduğunu hissettiğimizde o dünyanın gerçekliğine inanıyor halde buluyoruz kendimizi. Arcane’i izlerken, aklımdan en çok geçen şey “Acaba bu evren ne kadar büyük ve başka hangi hikayelere ev sahipliği yapıyor?” sorusuydu. Evrene birazdan döneceğim ama ilk önce dizi hakkındaki açıklamalarımı bitirmem gerek.

Basit ve sade diyalogları, harika animasyonları ve bence muhteşem hikaye aktarımı ile bu dizinin bende uyandırdığı hissiyatı, tam da kendi dünyamı kurgulamaya başlamak istediğim bir dönemde sizlere aktarmam ne kadar mümkün bilemiyorum. Karakterlerle bağ kurmanın biraz zor olduğunu hissetsem de, çok geçmeden diziye ve temposuna alışınca bunu da başardığımı hissettim. Herhangi bir karakterin bende henüz özel bir yeri olduğunu söylemem mümkün değil, ancak her bir karakteri ve duygularını anlamak benim için her biriyle bağ kurmak adına yeterliydi. Kısacası, Arcane bugüne kadar Netflix üzerinden izlediğim en güzel şeylerden biriydi! Hadi gelin şimdi sizlere biraz League of Legends evreninden bahsedeyim.

https://universe.leagueoflegends.com/ linki üzerinden ulaşabileceğiniz tonla hikayeye sahiplik yapan bu evreni incelerken ilk olarak şaşırdığım şey, her hikayenin altında farklı bir yazar isminin olmasıydı. Jared Rosen, Rowan Williams, Dana Luery Shaw ve daha farklı bir sürü isime denk geldim. Birsürü insanın hayal gücünün birleşmesi ile oluşmuş kocaman bir evrene girmiş gibi hissettim adeta. Arcane’de anlatılan hikayenin bu evrenin çok küçük bir parçası olduğunun farkında olsam da büyüklüğüne bu şekilde şahit olmak beklemediğim bir şeydi. Runeterra Haritasını açtığımda ise işler benim için daha da güzelleşmeye başladı.

Bu kocaman harita da bizim 9 bölüm boyunca gördüğümüz tek yer Piltover ve Zaun’du! Her bölgenin kendine has bir tarihi vardı ve oyunun içinde gördüğünüz her bir şampiyon bu bölgelerde farklı zaman dilimlerinde, kendi hikayelerini yaşamışlardı. Bu haritaya baktığım zaman yaşayan bir dünya gördüğümü söylersem, abartmış sayılmam sanırım. Henüz bütün hikayeleri okumadım ancak bu evrendeki hikayeleri okumak çok büyük bir keyif ve bu yüzden her gün bir Runeterra hikayesi okumaya karar verdim.

Shurima imparatorluğu’ndan bir konsept görsel

Bu evreni keşfettikçe, Riot games’in yıllar boyu süren emeğini kendi gözlerimle görüyorum ve LoL’ün neden bu kadar başarılı olduğunu anlamaya başlıyorum. Sadece hikayeden ibaret olmayan ve harika sanat tasarımına sahip olan bu evren gerçekten başarılı bir eser ve hergün daha da iyi bir hale geliyor. Eğer benim gibi LoL’e karşı bir önyargınız varsa, bu hikayelerin oyundan tamamen farklı bir hissiyata sahip olduğunu söyleyebilirim.

Özetlemek gerekirse Arcane kesinlikle izlenilmesi gereken bir yapım olmuş ve birçok insanı LoL oyununa ve evrenine sürükleyecek gibi gözüküyor. Ben ise, bu yazının başlarında oyuna tekrar bir şans vermiş olsam da maalesef yine keyif alamadım. Ancak evren kesinlikle bütün hikayeleri bitirene kadar beni misafir edecek..

--

--

Furkan Elmalı
Türkçe Yayın

Bir şeyler yazmayı seven; izledikleri, okudukları ve oynadıklarından gördüklerini paylaşmak isteyen biriyim. Sık sık düşünüp araştırarak yazılar yazacağım.