Atina’da Demokrasi ve Demokrasiye Geçiş Süreci

Emir AKSU
Türkçe Yayın
Published in
5 min readMay 23, 2021

Yunanistan coğrafi konumu gereği birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Birçok medeniyet, arkasında birçok insan, birçok kültür, birçok çatışma bırakır. Bu çatışmalar kötü sonuçlar doğurabildiği gibi öznel olarak iyi sonuçlar da doğurabilir. Yunanistan coğrafyasında bunun güzel örneklerini görüyoruz. Ülke içinde grupların iktidarı ele geçirme çabası çatışmaya neden olurken yine bu çatışmalar sonucunda ortaya yeni fikirler, yeni ideolojiler, yeni liderler çıkıyor. Bugün çoğu insanın nimet olarak gördüğü demokrasinin doğuşu da bir bakıma bu çatışmalara dayalıdır. Demokrasi aniden ortaya çıkan bir kavram olmaktan öte farklı kavramların çatışması sonucunda bir kurtuluş yolu olarak ortaya çıkar. Yazımda Atina’da ortaya çıkmış olan demokrasiyi ve demokrasiye giden süreci ele alacağım.

Tiranlar Dönemi

Atina’da demokratik rejim uygulanmadan önce tiranlık rejimi vardı. Tiran sözcüğünün kökeni “bey” ya da “efendi” anlamına gelen Tyrannos’a dayanır. Tiranlar, oligarşikolarak yönetilen yerlerde yönetimi zorla ele geçiren zengin kişilerden oluşuyordu. Ortaya çıkışları M.Ö. 7. yüzyıla dayanıyor. Tiranlar başlarda egemen oldukları kentlerin imarı için çalışıyor ve halkın sevgisini kazanıyorlardı. Tiranlar için halk desteğide büyük önem arz ediyordu. Fakat yönetimi ele geçirmelerinin verdiği hoşnutsuzluk ve diktatör gibi davranmaları nedeniyle halkın desteğini yitirdiler. Hatta Lev TOLSTOY Tiranlar hakkında düşüncelerini aktarırken Tiranların istisna göstermeden canları istedikleri zaman istedikleri herkesin hayatını mahvetme yetkisine sahip olduklarına, herkesin hayatını ellerinde tuttuklarına değinmiştir. Tiranlar güçlü olduklarını halklarına kanıtlamış gücü kan bağından almamış ve kan bağıyla aktarmayacak sürekli tehdit altında hisseden yöneticilerdir. Kendilerini toplulukları için tanrı gibi görürler ve kendilerine karşı tehdit oluşturacağına inandıkları insanlara karşı yargıyı kendileri seçerler. Bundandır ki tiranlarda Tanrı inanışı yoktur çünkü Tiran kendini en yüksek kişi olarak görür. Hatta eğer tiran kendinden yüksek biri olduğunu düşünürse o kişiyi idam ettirirdi.Tiranlığın, monarşiden en büyük farkı egemenlik kaynağıdır. Monarşide hükümdar yetkisini kan bağıyla Tanrıdan alırken tiranlıkta tiran, yetkisini kan bağı olmaksızın kendi gücünden alır.

Tiran Katilleri

Hipparchus Atinalı bir tiran olan Peisistratos’un oğludur. Peisistratos ölünce babasının yerine Hipparchus ve kardeşi Hippias kentin yönetimini ele geçirdiler. Babası gibi tiran olan Hippias’dı. Güçlübir adam olmasına rağmen Hipparchus istediği her şeyi elde edemedi. Hipparchus, Harmodius isimli bir gençten etkilendi, ancak genç adam Harmodius , Hipparchus’u reddetti ve kardeşi Aristogeiton’a olanları anlattı. Bu durum Aristogeiton’u sinirlendirdi sonrasında Hipparchus ve Hippias’ın suikastını planlamaya başladı. Suikast kısmen başarılı oldu ve tiran Hipparchus öldürüldü. Genç Harmodios, Hipparchus’un korumaları tarafından hemen öldürüldü. Aristogeiton kaçmayı başarsa da daha sonra o da öldürüldü.

Yanda gördüğünüz Harmodios ve Aristogeiton’un heykeli Atina demokrasisinin sembolü olarak görülür. Demokrasiye Geçiş Süreci Hippas daha sonraları Spartalıların baskıları sonucu Atina’dan kovuldu. Böylece tiranlık rejimi son buldu. Ortaya çıkan kaosta Kleisthenes sıradan insanlara adalet ve haklar getireceğini söyledi. M.Ö 507'de halkın desteğini alarak iktidarı eline aldı ve peşi sıra demokratik reformlarda bulundu Atina’da yaşayan bütün özgür insanlar haklara sahip yurttaşlar oldular. İnsanlar üyeleri kurayla belirlenen yönetim meclisine girebiliyordu. Başlangıçta bunu amaçlamasa da Kleisthenes Atina’nın demokrasi yolunda büyük bir mesafe kat etmesini sağladı.Atina Demokrasisiİnsan kurallara ihtiyaç duymaz ancak insanlar kurallara ihtiyaç duyar. Issız bir adada tek başınıza yaşadığınız vakit sizi kısıtlayacak, hayatınızı düzenleyecek kurallara gereksinim duymazsınız. Lakin bahsettiğimiz bu adaya bir kişi daha dahil ettiğimizde işin rengi değişir. İkinci bir kişi beraberinde kural gereksinimlerini getirir. Aslında düşünecek olursak ilginçtir ki iki insanın karşılaşmasıyla milyarlarca insanın karşılaşması temelde aynı sonucu doğuruyor. Toplumsal düzen.

Toplumsal Yapı ve Sınıflar

Toplumsal düzen üzerinde fazlaca durarak konunun dışına çıkmak istemem ancak bir topluluğun yönetim biçimi üzerinde tartışmak o toplumun önce toplumsal düzenini irdelemeyi gerektirir düşüncesindeyim.

Atina özgür insanların şehri sayılırdı ama alınlarına damga vurulmuş insanlara sıkça rastlanırdı. Ne var ki bunlar özgür insanlar değil köleydiler. Atina’da köle insan sayısı özgür insan sayısından sayıca çoktu. Efendisinin başka işlerde çalışmasına müsaade ettiği köleler, parasının bir miktarını efendisine verdikten sonra servet biriktirebilir, evlenebilir ve hatta biriktirdikleri paralarla özgürlüklerini bile satın alabilirlerdi.

Toplumsal düzen beraberinde tabakalaşmayı da getirir. Atina’da sosyal tabakalaşmayı oluşturan temel 3 sınıf vardı.

Eupatridea denen aristokratlar, thet denen halk sınıfı, metoikos adı verilen yabancılar ve ‘Köle’ sınıfı. Bu sınıflardan, eupatridea, thet ve metoikoslar özgür insanlardan oluşuyordu. Fakat metoikoslar için hukuki bir vatandaşlık söz konusu değildi. Köleler gibi bunların da şehrin siyasi hayatında yeri yoktu. Kadınlar ise özgür bireyler sayılmakla birlikte ülke yönetiminde söz sahibi değillerdi.

DEMOKRASİ

Demokrasi “Demos” ve “Kratos” sözcüklerinden türemiştir. Demos belli bir bölgede yaşayan insanlar anlamını taşısa dahi bu, bölgede yaşayan bütün insanları kapsamaz. Kratos ise güç, egemenlik, iktidar anlamı taşır. Demosa, köleler, metoikoslar ve kadınlar dahil değildir. Bununla birlikte demos, Atina demokrasisinin ana kavramdır.

Atina demokrasisinin en ilgi çekici yanı belki de, yönetime katılım derecesidir. Atinalılar her yıl en az 40 kez 6.000 kişilik halk meclisini topluyorlardı. Meclis, kararlarını oy çoğunluğu ile alırdı, konuşmaların dinlenmesinin ardından el kaldırılarak oylama yapılırdı.Yaklaşık 150–200 mahkeme gününde ise binlerce yargıç bu 6.000 vatandaştan seçilmekteydi. İnsanlar mahkeme üyeleri olarak yargılama hakkına sahiptiler.

Atina demokrasisinin ana kavramı olan demos, tüm iktidara sahipti ama bu iktidarını doğrudan kullandığı tek organ, halk meclisi yani Ekklesia’dı 20 yaşını doldurmuş tüm Atinalı erkek vatandaşların üyesi olduğu Ekklesia, (Halk Meclisi) devlet memurlarını seçer, kanunlar çıkartır, harp, barış ve ittifak gibi önemli konulara dair kararlar alırdı. Atina’da temsili bir demokrasi yoktu. İnsanlar yönetime doğrudan katılırdı. Yukarıda bahsettiğimiz gibi katılmakla kalmayıp yargılama hakkına da sahip olabiliyorlardı.Bir başka meclis ise halk meclisinin gündemini belirleyen Beşyüzler Meclisi (Bule Meclisi)dir. Beşyüzler Meclisi, yürütme işlevini yerine getirirken üyeleri kurayla belirlenmekteydi. Beşyüzler Meclisi Atina’daki toplamda on kabilenin gönderdiği 500 temsilciden oluşuyordu. Bu kabilelerden kura ile seçilen kişilerin en önemli görevi Halk Meclisinin gündemini belirlemek ve bazı idari işleri yürütmekti. Üyelerin kura ile seçilmesi ve her yurttaşın ancak bir kez seçilebilmesi usulüyle yurttaşların neredeyse tamamı Beşyüzler Meclisine üyelik yapmış oluyordu.Bu süreçte Atina güçlü bir şehir devleti olmayı başardı. İleride farklı devletlere ilham kaynağı olacak demokrasinin temelleri de atılmış oldu.

KAYNAKÇA

(1) “Antik Yunan’da Tiranlar ve Sonrasında Gelen Demokrasi” https://arkeofili.com/antik-yunanda-tiranlar-ve-sonrasinda-gelen-demokrasi/ 6 Haziran 2015

(2) “Tiranlık Nedir? Tiran Kimdir? Tiranlık Tarihi” https://derstarih.com/tiranlik-nedir/29 Kasım 2019

(3) “Antik Atina’da İki Suikastçi Tyrannicides: Harmodius Ve Aristogeiton” https://nereye.com.tr/antik-atinada-iki-suikastci-tyrannicides-harmodius-ve-aristogeiton/ 7 Haziran 2018

(4) “Tiran katilleri” https://tr.wikipedia.org/wiki/Tiran_katilleri10 Ekim 2020

(5)“Atina demokrasisi” https://tr.wikipedia.org/wiki/Atina_demokrasisi10 Ekim 2020

(6) Mikhail Ilʹin ve E. Segal. İnsan Nasıl İnsan Oldu?Çev. Ahmet ZEKERYA.İstanbul: Say Yayınları, 2019.

(7) “Antik Yunan Siyasal Düşünüşünde İnsan Doğası ve Toplum Anlayışı: Platon ve Aristoteles” https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/2614257 Ekim 2016

(8) “Antik Atina’nın Siyasi ve Sosyal yapısı” http://teoribilim.blogspot.com/2012/07/antik-atinann-siyasi-ve-sosyal-yaps.html

(9) “Atina Demokrasisinden Roma Cumhuriyetine -”https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/456981

--

--