Avrupa’da Nerede Yaşamalı? (1)
- Finlandiya, Almanya ve Hollanda Karşılaştırması -
3 yıl önce Finlandiya’ya taşınmamız ile başlayan avrupalı hayatımız :), geçtiğimiz kış mevsiminde Almanya’ya ve çok da arayı açmadan bu yaz mevsiminde de Hollanda’ya taşınmamız ile oldukça dinamik bir sürece dönüştü. Niyetimiz artık rutin bir hayata sahip olmak, taşınmak çok yorucu, eminim ki birçok kişi benimle hemfikirdir, hele ki ülke değiştirerek taşınmak, ayları gasp eden bir süreç, o sebeple umuyoruz ki öyle olsun.
Aslında bizim göç hikayemizi anlatmaktan öte, Avrupa’ya taşınmayı düşünenlere ve nerede yaşamalıyız karmaşasında olanlara fikir olması açısından Finlandiya, Almanya ve Hollanda ülkelerine ilişkin kendi deneyimlerimizle sabit ve daha çok yaşarken öğrenilen bilgiler vermek istedim.
Bu üç ülkeyi karşılaştırmak için elbetteki burada yazacaklarım yeterli olmayacaktır, neticede bunlar bizim deneyimlerimizden önemli gördüğümüz bir demet ama daha önce de dediğim gibi bir fikir olarak değerlendirebilirsiniz.
Not: Ben bu yazıya hiç başlamadan önce bir yazıda bu üç ülkeye dair maddi-manevi bizim kararlarımızda önemli yeri olan konular ile ilgili bilgiler ve anekdotlar anlatmayı planlıyordum. O sebeple üstteki gibi bir giriş yazdım. Ama şu an geldiğim noktada, sadece Finlandiya’ya dair bir şeyler yazabildim. O sebeple, bir yazı dizisine dönüşecek olan ve ilkini okuduğunuz bu yazının konusu aslında Finlandiya’nın çocuk dostu bir ülke olmasından ve kreş sisteminden ibaret. İyi okumalar…
Kibar ve saygılı insanların ülkesi Finlandiya, ilk göz ağrımız…
Finlandiya’da her şey o kadar farklıydı ki Türkiye’den, 5.5 milyon nüfusu var, ve haliyle sakinlik, huzur, güvenlik hakim ülkeye, çok şaşırdık ilk günlerimizde ama çok kolay alıştık ve çok sevdik Finlandiya’yı.
(F-1) Tam bir çocuk dostu
Finlandiya’ya dair ilk izlenimlerimi paylaştığım bir yazımdaki ilk cümlelerim ile anlatmaya başlamak isterim çocuk dostu Finlandiya’yı. (yazının tamamına şuradan ulaşabilirsiniz: http://osbefinlandiya.blogspot.com/2018/05/osbefinlandiya-finlandiyadailkgunler.html )
“Çocuklara çok ciddi önem veriliyor. Her yer oyun parkı. Çocuktan çok oyun parkı olabilir. Hatta çocuklar için bir haritası bile var Helsinki’nin. Çocuk oyun alanlarının, müzelerin, uygun restoranların vb. yerlerini gösteren.
Her oyun parkında, hatta olması için oyun parkına bile gerek yok, her yerde kum havuzları var. Kum havuzlarının bazılarının yanında sandıklar var içi oyuncak dolu olan. Kamyonlar, kova, kürek, tırmık vb. kumda oynamaya yardımcı bir yığın oyuncak.”
Çocuklara verilen değeri, önemi, bebek arabası ile orta kapıdan otobüse binmek durumunda olan yetişkine - bebeğini arabasında yalnız bırakıp gitmesin ulaşım kartını okutmaya diye - otobüs, metro, tramvay işte bildiğiniz tüm ulaşım araçlarının ücretsiz olmasıyla da anlatabilirim.
Ya da bebek arabası ile herhangi bir binanın herhangi bir kapısına doğru ilerlerken arkamdan bana doğru koşan birisinin randevusuna ya da metroya yetişmek için değil de, bana kapıyı açmak için koştuğunu anladığımda ki mutluluğum ile de aktarabilirim.
Küçük oğlumun sağlık takip defterine, doktorların her ay yazdığı sevgi dolu mesajları (sweet baby, lovely baby boy, suloinen poika, happy boy, cute little boy ile başlayan aylık gelişimini özetleyen güzel cümleler) saklıyoruz hala, okudukça gülümsüyorum. Daha sonra Alman doktorumuz bunları anlamsız gözler ile okuyacak ve ben ona Finlerin çocukları çok sevdiğini anlatmak zorunda kalacaktım!
Eğitim sistemine özellikle değinmiyorum, çünkü Finlandiya, zaten Finlandiya eğitim sistemi olarak biliniyor Türkiye’de, tabi bir de Beyaz Zambaklar Ülkesinde kitabı ile, biz de gitmeden önce işte bu ikisini biliyorduk :). Ve evet eğitim sistemleri bence de çok başarılı. Biz, çocuklar küçük olduğu için ilkokul ve sonrasını deneyimleyemedik ama çocukların kreşleri oldukça tatmin ediciydi.
Kreşten bir anımız ile örneklerime bir son vereyim artık. Küçük oğlum, 1 yaşında kreşe başladı Finlandiya’da. İki hafta alıştırma süreci vardı. Öğretmeni evimize gelmek istediğini iletti bana alıştırma sürecinde, tabi akılda hemen deli sorular, nedenini sordum, yaşı küçük olduğu için, bizim eve gelir ve oğlumun odasında onun oyuncaklarıyla ben de yanlarındayken oynarlarsa oğlumun öğretmene daha çok güvenebileceğini ve kreşe daha kolay alışabileceğini açıkladı. Öyle de oldu.
Daha o kadar çok örnek verilebilir ki, hastanelerdeki çocuk oyun alanları, yetmezmiş gibi her doktorun odasındaki bir dolap dolusu oyuncaklar, havuz soyunma alanlarındaki bebek koltukları - anne/baba bebeğini oraya güvenli bir şekilde koyup, üstünü değiştirebilsin -, içinde oyun alanı olan ve bin bir çeşit dilde çocuk kitapları olan kütüphaneler, anne/baba & bebek sinemaları, çocuklar için merkezler, tamam tamam bence de anlaşıldı, artık bu başlığı tamamlıyorum.
Muhtemelen en uzun işlediğim konu bu olacak çünkü en önemli konumuz çocuk, bugün ya da gelecekte. Ve Finlandiya çocuklar ve aileler için harika bir ülke. Hem bebekler ve çocuklar mutlu olsunlar diye hem de aileler ve özellikle anneler sosyal hayatlarına devam edebilsinler, çocuklarıyla kaliteli vakit geçirebilsinler diye kurmuşlar ülkeyi sanki.
Bir tek eksikleri var aslında benim gördüğüm bu konuda. Restoranlarda ve kafelerde - ayakkabı mağazasında bile olan - oyuncaklar ya da oyun alanı maalesef yok, ya da çok azında var demek daha doğru olur. Nedenini hiç öğrenemedim. Çocuk menüleri var ama çocuklar için bir alan oluşturamamışlar. Ama yine de Finlandiya çocuklar ve aileler için harika bir ülke.
(F-2) Kreşlerde Yer Bulmak
Kreş konusu, taşındık, evimizi bulduk dedikten sonraki ilk iş. Ve bence gideceğimiz ülkeyi belirlemek için çok önemli bir kriter. Tabi ki kreş yaşında çocuğunuz varsa. Almanya ve Hollanda’yı deneyimledikten sonra diyorum ki Finlandiya bu mevzuyu ailelerin yararına çok iyi çözmüş. Daha önce instagram hesabımda paylaştığım kreşler ile ilgili bir bilgiyi aktarıyorum.
Päiväkoti, fincede kreş demek ya da gündüz bakımı ya da 6 yaşına kadar çocuklara bakım hizmetinin verildiği okul. Ama bir anaokulu ya da preschool demek değil, çünkü preschool Finlandiya’da 6–7 yaşları arasında 1 senelik bir okul olarak tanımlanmış.
Finlandiya’da devlet kreşleri ve özel kreşler var. Özel kreşlerin içinde illaki çok iyileri de bulunmakla birlikte, genel olarak devlet kreşlerinden daha az tercih ediliyorlar çünkü devlet kreşleri oldukça kaliteli. Hem öğretmenleri, hem fiziksel ortamı, hem sistemleri.
Çocuğunuzu devlet kreşine göndermek istediğinizde, yaşadığınız belediyenin web sitesinden başvuru yapıyorsunuz, anne baba çalışıyorsa 2 hafta içinde, çalışmayan bir ebeveyn var ise 4 ay içinde çocuğunuzu kreşe yerleştiriyorlar. Hangi kreşe yerleşeceği konusunda da eve yakınlık, doluluk oranları gibi kriterler değerlendiriliyor.
Finlandiya’daki devlet kreşlerini, geniş bahçeli (hatta ilk kreşinde oğlumun ormanlık bir alan vardı), genellikle müstakil bir bina olarak düşünebilirsiniz. Çünkü çocuklar günde yaklaşık 3 saatlerini o bahçede geçiriyorlar, bisiklet biniyorlar, kum oynuyorlar, kışın kızak kayıyorlar, koşuyorlar gibi. Çok yoğun olmamakla birlikte resim, müzik gibi yetenek geliştirici etkinlikleri de oluyor iç alanda ama genel olarak içeride bir şeyler öğrenmekten çok oyun oynuyorlar.
Ne kadar yemek yiyeceklerini, hangi oyunları oynayacaklarını kendileri belirliyorlar. Yemek dağıtılırken, az, orta, çok opsiyonlarından birini seçiyorlar. O gün oynanacak oyunların fotoğrafları bir yerde asılı oluyor ve çocuk oynamak istediği oyuna kendi sembolünün basılı olduğu mandalı takarak karar veriyor.
Kreş ücretleri ise 0–290 euro arasında, ailenin gelirine ve çocuğun kaç saat kreşte kaldığına göre belirleniyor. Kreş ücreti dışında kayıt, gezi, yemek vb. başka bir ücret ödenmiyor. Yemeği, nevresimi, yatağı gibi her şey devlet tarafından sağlanıyor, çocuğun yedek kıyafet ve kışlık giyimi dışında da kreşe bir şey verilmiyor.
Sözün kısası, Finlandiya’ya taşındığınız ve kreşe başvuru yaptığınız andan itibaren evde eşlerden biri çalışmıyorsa en geç 4 ay içinde çocuğunuzun bir kreşe yerleşeceğini bilmek oldukça rahatlatıcı. Almanya’da bu süre hem belirsiz hem de aylar, yıllar sürebiliyor. Ve özel kreş ücretleri 1000 euro’dan başlıyor. Finlandiya için 4 ay uzun derseniz de özel kreşlere hemen başlayabilir çocuğunuz, devlet kreşi çıkana kadar en azından ve özel kreşlere çok önemli bir devlet desteği var. Öyle ki biz 550 euro olan yarı zamanlı kreşe, 40 euro ödüyorduk aylık, gerisini devlet tamamlıyordu. Hollanda’da 4 yaş altı çocuklar için evde çalışmayan ya da okumayan bir ebeveyn var ise kreş ücretleri yarı zamanlı 1000 euro. Desteksiz. Ama her iki ebeveyn de çalışıyorsa çok düşüyor bu ücret. Ve ayrıca, Finlandiya’daki kadar olmasa da belediyelerin sağladığı başka imkanlar var. Hollanda’dan bahsederken daha ayrıntılı anlatıyor olacağım.
Bu arada, Finlandiya ile ilgili bilgileri aktardığım instagram hesabım var. Artık kullanmıyorum hesabı ama anı olarak hala duruyor. İncelemek isterseniz, lütfen buyrun: https://www.instagram.com/osbefinlandiya/
Avrupa’da Nerede Yaşamalı? (2)’de görüşmek dileğiyle…
Linki burada: https://link.medium.com/Xk26HSz7Nbb