Avrupa’da Nerede Yaşamalı? (2)

Özlem Özmen
Türkçe Yayın
Published in
5 min readNov 28, 2020

- Finlandiya, Almanya ve Hollanda Karşılaştırması -

Avrupa’da Nerede Yaşamalı? (1) — Finlandiya, Almanya ve Hollanda Karşılaştırması — başlıklı yazımda, Finlandiya’nın nasıl çocuk dostu bir ülke olduğunu olabildiğince ayrıntılı bir şekilde anlatmış ve Finlandiya’daki kreş sistemine dair bilgiler vermiştim. Bu yazıya, giriş yazısı olması ve Finlandiya’ya dair bilgi ve düşüncelerimi anlatması sebebiyle okumada öncelik verebilirsiniz.

Bu yazıda, çocuk konusunu tamamlamak hedefiyle, Almanya’daki çocuk dostu uygulamalardan ve kreş sistemlerinden bahsedeceğim. Üç ülkenin çocuklar için ailelere yapılan yardımlarını bildiğim kadarıyla aktaracağım ve daha detaylı bilgi için kurumların web sitelerini paylaşacağım. Ve bir de Almanya ile ilgili biraz dertleşeceğim, bilginiz olsun.

Ara Durağımız Almanya

Öncelikle elbetteki Almanya, Finlandiya ya da Hollanda ile kıyaslanamayacak kadar büyük ve haliyle daha karmaşık bir ülke. Bu durum, çok daha çeşitli insan topluluğunu, sistemleri, devlet düzenini beraberinde getiriyor. Espoo’da yaşadıklarımızı Finlandiya’ya genelleyebiliyorken, Düsseldorf’ta yaşadıklarımız, Almanya’nın tamamı için doğru olmayabilir.

(A-1) Çocuk Dostu mu?

Almanya bence, Finlandiya ya da Hollanda gibi çocuklar bu ülkede çok mutlu olsunlar diye tasarlanmış bir ülke değil. Ama tabi bu durum aileler için ve çocuklar için güzel şeyler olmadığı anlamına gelmiyor.

Öncelikle Almanya’da tüm ailelere çocuklarının temel ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlamak için ve hane gelirine bakılmaksızın, Familienkasse tarafından aylık bir ödeme yapılıyor. Bu ödeme, birinci ve ikinci çocuk için her ay 204 euro (2021’de 219 euro olacak), üçüncü çocuk için 210 euro (2021’de 225 euro olacak) ve dördüncü ve daha sonraki çocuklar için 235 euro (2021’de 250 euro olacak) değerinde.

Ayrıca, tax-free allowance for children (Kinderfreibetrag), ödenmiş kreş ve okul ücretleri için vergi geri ödemesi, gelire bağlı olarak supplementary child allowance (Kinderzuschlag) gibi ödemelerde mevcut. Almanya’nın ailelere verilen yardımlarıyla ilgili daha detaylı bilgi için websitesini inceleyebilirsiniz.

Finlandiya için ise çocuk yardımı ödemesi birinci çocuk için aylık 94.88 euro, ikinci çocuk için 104.84 euro, üçüncü çocuk için 133.79 euro, dördüncü çocuk için 163.24 euro ve beşinci ve daha sonraki çocuklar için 182.69 euro değerinde.

Finlandiya’da ayrıca, 9 aylıktan büyük ve 3 yaşından küçük olan ve kreşe gitmeyen çocuklar için verilen evde bakım yardımı mevcut. Aileden biri ya da bir bakıcının çocuğa evde baktığı durumlarda, bu yardımdan, hane gelirine bakılmaksızın faydalanabiliyor aileler. Finlandiya’nın ailelere verilen yardımlarıyla ilgili daha detaylı bilgi için websitesini inceleyebilirsiniz.

Hollanda’da ise çocuk yardımı 3 aylık periyotlar halinde yapılıyor. Ödeme çocuk sayısına göre değil, çocukların yaşına göre değişiyor. 0–5 yaş arası çocuklar için 3 aylık 221,49 euro, 6–11 yaş arası çocuklar için 268,95 euro ve 12–17 yaş arası çocuklar için 316,41 euro değerinde. Çocuk yardımı için daha detaylı bilgi için websitesini inceleyebilirsiniz.

Ayrıca, Hollanda’da çocuk yardımına ek olarak gelire ve yatırımlarınıza bağlı olarak ödenen ya da ödenmeyen child budget (kindgebonden budget) ödemesi var. Gelire bağlı olduğu için net bir rakam söylemek zor ancak linkten bilgiye ulaşabilirsiniz.

Çocuk yardımı konusunu Almanya başlığında değerlendirmemin sebebi, Almanya’nın ailelere en fazla yardımı yapan ülke olması. Ayrıca, Almanya’da korona dönemi için tek sefere mahsus olmak üzere, ailelere, çocuk başına toplamda 300 euro değerinde, çocuk yardımı (kinderbonus) yapıldı. Almanya’da yaşayanlar için sevindirici olsa gerek. Bununla da ilgili kısa bir anımızı paylaşayım. Biz, Almanya’dan Temmuz ayında taşındık Hollanda’ya ve Temmuz öncesinde bizim için bu kinderbonus olayı sadece medyadan duyduğumuz bir haberdi. Çünkü ödemeler kışa doğru yapılacaktı ve bizi artık ilgilendirmiyordu. Ama sevgili Alman devleti, bizi Hollanda’da buldu ve bize bu ödemeyi yapmak istediğini iletti, hesap numaramızı sordu, çünkü çocuk yardımını bir ay bile almış olmak, kinderbonus’u almak için yeterliymiş. Ve biz artık Almanya’da yaşamadığımız halde belki de korona dönemini Almanya’da geçirdiğimiz için bize bu yardımı yaptı, sağolsun.

Yani sözün kısası, Almanya’nın aileler ve çocuklar ile çok iyi bir maddi dostluğu var. Gurbetçi Şaban filmi bize bunu yıllar önce anlatmıştı değil mi. Ayrıca, Avrupa içindeki ülkelerin ailelere verilen yardımlarını incelemek için sizlerle güncel bir link paylaşıyorum.

Son olarak belki bir de, ormanların içindeki beklenmedik bir şekilde karşılaştığımız harika çocuk parkları, neredeyse her şehirde olan hayvan dostlarını çok mutlu etmese de çocuklar için çok eğitici ve ufuk açıcı olan hayvanat bahçeleri, eğlence ve tema parkları ve doğasını da artı olarak yazabiliriz Almanya’ya.

(A-2) Kreşlerde Yer Bulmak

Vee geldik benim Almanya ile ilgili en yaralı olduğum konuya. Yer bulunamayan kreşler konusuna. Bir rivayete göre ebeveynler, daha bebekleri anne karnındayken, kreş başvurusu yapıyorlarmış. Ki kaç yıl sonrasını hesaplıyorlar buyrun siz düşünün.

Almanya’da kreşlerde yer sayısı, mevcut çocuk sayısının çok altında. Bu sebeple, çocuğunuzun bir devlet kreşine girebilmesi için mücadele etmeniz gerekiyor. Çok şanslı olan insanları bir kenara bırakıyorum, geri kalanlar için sürecin adı gerçekten mücadele.

Başvuru süreci şöyle işliyor. Şehirlerin ilgili sitesinden örneğin Düsseldorf için kita navigator websitesinden adresinize ya da istediğiniz, beğendiğiniz kreşlere göre 15 tane kreş seçimi ile başvurunuzu yapıyorsunuz. Adresinize yakın kreşlerden seçmeniz ve de yeni açılacak kreşlerden seçmeniz bir avantaj sağlayabilir.

Bizim sürecimizde, evimize yakın kreşlere hem büyük oğlum hem de küçük oğlum için başvuru yaptık. Bu kreşlerin hepsine e-mail attık başvurumuzla ve yer aradığımız ile ilgili. Kreşlere gidip oğullarım için yerleri olup olmadığını sorduk. Yok dediler. Kita-Team ile birçok defa yazıştık. Jugendamt’a başvurduk. Dört ay sonra büyük oğlum için bir cevap aldık. Beş ay sonra kreşe başlayabilecekti. Yani ilk başvurumuzdan itibaren 9 ay sonrasında kreşe başlayabileceği bir yer bulmuş olduk. Ve büyük oğlumun ilkokula başlamasına bir yıl kaldığı için o öncelikli değerlendirilenler arasında yer alıyordu. Küçük oğlum için ise hiçbir yerden hiçbir haber alamadık.

Bu süreçte özel kreşlere de baktık. İçimize sinen özel kreşlerin de bekleme listelerine girdik. Onlardan bu süre zarfında hiç haber gelmedi. Bu arada özel kreşlerin ücretleri de bin euro civarında hatta en düşük bin euro. Ve bildiğim kadarıyla, Finlandiya’daki gibi özel kreşler için ailelere verilen desteklerden yok Almanya’da. Vergiden düşebiliyorsunuz ödediğiniz ücreti sadece.

Kreşlerin durumu böyle olunca 3 yaşına kadar olan bebek ve çocuklar için geliştirilmiş bakım hizmetleri var bir de. Daha önce yazdığım bir yazıdan alıntı yapıyorum:

Almanya’da çocuklara kreş bulmak oldukça zor, aylar öncesinden sıraya girmek gerekiyor. Hele hele 3 yaş altı çocuklar için daha da zor. Bu sebeple, bildiğimiz bakıcılık sistemi gibi bir sistem geliştirmişler, yasal, eğitimli ve kontrollü bir sistem. Bir kişinin 5 çocuğa baktığı tagesmutter ya da 2–3 kişinin 9 çocuğa baktığı grostagespflege. Aslında kreş sistemine çok benziyor, en büyük farkı daha az sayıda çocukla çalışıyor. Düsseldorf genelinde çok sayıda var bu günlük bakım merkezlerinden. Hangisinde ne kadar yer olduğunu bilmek için tek tek gidip sormak öğrenmek gerekiyor. Ki genelde yer olmuyor :(

Ayrıca yine Düsseldorf için mevcut tagesmutter ve grostagespflege’lerin resmi sitesi için buraya tıklayabilirsiniz.

Sözün kısası, Almanya kreşler konusunda oldukça yorucu bir ülke oldu bizim için uzun bekleme süreleri sebebiyle. Çocukların kreşe gitmiyor olmasının, korona sürecinde hepimizin tecrübe ettiği gibi, çocuklar için, evde kalmak, arkadaş edinememek, daha az sosyallik, daha az çevre gibi olumsuzlukları olması ile birlikte benim için de örneğin çocuklarla birlikte evde olduğum ve onlarla ilgilendiğim için yeni taşındığım bir ülkede yeni bir hayata başlayamamak, örneğin dil kursuna gidememek gibi sonuçları oldu.

Tabi bu bizim hikayemiz ve benzer hikayeler de duymanız çok olası. Ama çok rahatlıkla kreş bulanlar da tanıyoruz.

Avrupa’da Nerede Yaşamalı? (3)’de görüşmek dileğiyle…

--

--

Türkçe Yayın
Türkçe Yayın

Published in Türkçe Yayın

Kelimelerin gücüne inanan “Türkçe Yayın” içerik üreticiliğini desteklemek amacıyla yazarlara ve okuyuculara gönüllü destek sunan, kolaylaştırıcı bir yayındır.