Büyük Atatürk’ün Üretim Ekonomisi Modeli
Çok basitçe Atatürk’ün ekonomi fikirlerinde bugüne işaret ettikleri… Ülke fiili bağımsızlığını yitirmiş olabilir mi?
📌 ‘‘Efendiler, hayat demek ekonomi demektir. Gerçek fetihler kılıçla değil, sabanla yapılır. Zaferinin aracı sadece kılıçtan oluşan bir millet, bir gün girdiği yerden kovulur, rezil edilir, sefil ve perişan olur. Öyle milletlerin sefaleti, perişanlığı o kadar büyük ve acı olur ki, kendi memleketinde bile esir bir halde kalabilir. Onun için gerçek fetihler yalnız kılıçla değil, sabanla yapılandır. Kılıçla ülke alanlar, sabanla ülke alanlara yenilmeye mahkumdur. Çünkü millet yoksul kaldıkça hiçbir şey yapamaz olur. Bir millet ilk önce zengin olmalıdır. Çünkü her şeyi yapan paradır. Öncelikli olarak ekonomiye önem vermek lazımdır. Ekonomide faydalı olabilmek için ise teoriler ve kavramlar ile vakit geçirecek zamanımız kalmamıştır.’’
📌 ‘‘Siyasi ve askeri zaferler ne kadar büyük olursa olsun, ekonomik zaferlerle taçlandırılmazlarsa kazanılacak başarılar yaşayamaz ve sürekli olamaz.’’
📌 ‘‘İktisadiyat demek her şey demektir.’’
📌 ‘‘Halk müreffeh, müstakil, zengin olmak istiyor. Komşuların refahını gördüğü halde, fakir olmak pek ağırdır.’’
📌 ‘‘Ulusal ekonominin temeli tarımdır.’’
📌⚡ ‘‘Tam bağımsızlık ancak ve ancak ekonomik bağımsızlık ile mümkündür.’’ (17 Şubat 1923- İzmir İktisat Kongresi Açılış Konuşması)
📌⚡ ‘‘Gerçek fetihler kılıçla değil, sabanla(üretim ekonomisiyle) yapılır. Sadece kılıçla zafer edinen bir millet, bir gün girdiği yerden kovulur, rezil edilir, sefil ve perişan olur. Öyle milletlerin sefaleti, perişanlığı o kadar büyük ve acı olur ki, kendi memleketinde bile esir bir halde kalabilir.’’ (21 Mart 1923 tarihinde, Adana’da çiftçiler ile yaptığı konuşmadan)
Türkiye 1923–1938 yılları arasındaki zaman diliminde yılda ortalama yüzde 8 büyüme oranı ile Cumhuriyet tarihinin en yüksek ortalamasını yakalamış ve milli gelirini 570 milyon dolardan 1.5 milyar dolara yükseltmişti.
* * * * * *
İçerde ve dışarda 7 cihan bir olmuş onun boynuna ip geçirmeyi başaramamıştı. Çünkü: 📌 Özgürlük ve bağımsızlık onun karakteriydi. Çünkü insan korktuğu an kaybederdi. Büyük Atatürk, bu şifreyi çok iyi biliyordu. Bu yüzdendir ki yaşadığı süre boyunca ne cephede düşmanına ne dışarda kralına ne de içerde şıhına ve padişahına bir eyvallahı olmamıştı.
Hepimizin bildiği üzere tarih kitaplarında şu bilgi yazar: 30 Ekim 1918 akşamı Mondros Mütarekesi imzalanmış, Osmanlı fiilen sona ermişti. …
📣 Peki, bugün uygulanan politikaların, yapılan protokoller ve yatırımların esas olarak kimlere çıkar sağladığı, kimlere hizmet ettiği dikkate alındığında bugünkü Türkiye için ekonomik ve politik bağımsızlıktan söz edilebilir mi?
💯 Bu sorunun cevabını burada tartışmak anlamsız, bu yazıyı okuyan siz nitelikli bireylerin zaten bu konu hakkında fikri ve dahi kanaatinin mevcut olduğunu düşünüyorum.
Yazar Aegeanocturne, nitelikli takipçilerine özgün ve premium içerikler üretir.
Diğer yazıları:
politik ekonomi bağımsızlık özgürlük atatürk iktisat ekonomi adam smith david ricardo