Büyük İşkence:Her Gün Okumak

Şimdiden duyar gibiyim.Bu nasıl işkence,böyle işkence mi olur. Oluyor hem de nasıl oluyor.Hadi başlayalım.

ismet kocabaş
Türkçe Yayın
3 min readMar 23, 2019

--

Photo by Marc-Olivier Jodoin on Unsplash

Beni çevremdekiler bilir.Genelde bir arkadaş grubunda terapist görevi gören biri vardır.Evet o benim işte.Herkese akıllar,öneriler,dostum bak şunu yapmalısınlar,falanlar filanlar.Bunu diyen birileri kendi hayatına hakim mi peki? Nerdee:).

Birbirinin aynısı olan günlerden birinde (yaklaşık iki ay öncesine tekamül ediyor)eve tatile geldiğimden beri o bitirilmemiş kitaplar gözüme gözüme batmaya başladı.Öncesinde kazanılmış bir alışkanlığım vardı ama dediğim gibi öncesinde .Malesef Türkçe'mizdeki ama dan önce gelen şeyler pek anlamlı olmamakla beraber yavan bir konuşmanında başlangıcı olduğundan burayı hızlı geçiyorum.

Bu arada sadece evdeki kitaplar bana bakmıyor yanımda belki tatilde okurum kitapları da kazağımdan çekiştiriyor.Dedim ya tamam . Okuyacağım.Her şeyde olduğu gibi okumakta da en zor şey ilk o aktivasyon enerjisi.O gün bu cesareti gösterip okuyabildim.

Photo by Rashtravardhan Kataria on Unsplash

Kitabı okuduktan sonra biraz düşündüm.Kendime sordum.Benim önümdeki engel ne?Kitap okuyamamak değildi bu çünkü az önce okumuştum.Benim engelim istediğim zaman okuyamamaktı.Bunu alışkanlık haline getiremediğim için olur olmaz zamanlar aklıma geliyordu ve başka şeyleri buna tercih ediyordum.

Tamam dedim ya oldu bu çünkü bir matematik denklemi gibi çözümlemişdim sorunu.Şimdi hain planlar kurma zamanıydı.Alışkanlık haline getirmem lazımdı bunu.Peki alışkanlık haline getirmenin en iyi yolu nedir? -Evet,her gün yapmak.Doğru.Kararımı vermiştim artık.Her gün yatmadan kitap okuyacaktım.(İşkencenin bir inceliği de bu çünkü sabah kalkarken yaptıklarımız ne kadar kolay yapılabiliyorsa; gece yaparken ki yaptıklarımız da bir o kadar zor geliyor.)

Gün içinde ki okuduğum zaman yada sayfa sayısı sayılmayacaktı.(Son zamanlar da bunu değiştirdim.Artık sayılıyor:) ) Ertesi gün gündüz hiç kitap okumamıştım.Gece geç vakitlere kadar oyalandıktan sonra uykum gelmişti,kitap okuyacağımı biliyorum ama hiç istemiyorum.Hani bazı anlar olur kendinizle kavga edersiniz içinizde.İşte tam ben de öyle yapıyordum.İstemeye istemeye gittim aldım ve okudum.Kuralımız bir sayfaydı… Her gece bir sayfa ama ben hiç,bir sayfayla kalmadım.Nasıl olsa başladıktan sonra gerisinin geleceğini biliyordum.Bir sayfa olarak kararlaştırmamın nedeni bir nevi kendimi kandırmak gibi bir şeydi.Kolay olarak sanmamı sağlamak içindi.

Hedeflerimizi koyarken gerçekçi olmalıyız. Aynı zamanda kendimizi biraz bilmeliyiz ama bu kendimizi zorlamamamız anlamına da gelmiyor.

Ertesi günler için de aynı oldu ben okumak istemiyordum ama okuyordum.İstemiyordum ama yapıyordum.Günler böyle geçiyordu.Eve sabaha doğru geldiğim oldu,gelmediğim oldu,kendimi mutsuz hissettiğim günler oldu,unutup yattıktan sonra kalkıp okuduğum oldu ama oldu,yaptım.

Yapmayı planladığımız görevleri tamamladıkça kendimize olan inancımız ve öz saygımız artıyor.Yeni bir şeyler yapmak istediğimizde önceki yaptıklarımız bize destek veriyor.

İki ay oldu ve bir çok kitap bitirdim.Artık gün içinde okumak aklıma dört- beş defa geliyor ve yanımda kitap taşıyorum.Önemli olanın devamlılık olduğunu anladım.Devam ettiğim sürece ne kadar yaptığımın ve nasıl yaptığımın,hangi koşullarda yaptığımın pekte önemi yok.Sadece sürece güveniyorum ve o benim yerime detaylarla ilgileniyor.

Eheheheh eğer beni desteklemek istersen alkışa basılı tutabilirsin ve yazıyı arkadaşlarınla paylaşabilirsin.Aklına bir yer takıldıysa yorum atabilirsin.

Diğer yazılarım:

Facebook | Twitter | Instagram | Slack | Kodcular | Editör | Sponsor

--

--

Türkçe Yayın
Türkçe Yayın

Published in Türkçe Yayın

Kelimelerin gücüne inanan “Türkçe Yayın” içerik üreticiliğini desteklemek amacıyla yazarlara ve okuyuculara gönüllü destek sunan, kolaylaştırıcı bir yayındır.

ismet kocabaş
ismet kocabaş