Başarılı İnsanlar Neyi Farklı Yapıyor?

Birsen Akyüz
Türkçe Yayın
Published in
3 min readMar 8, 2024

Hayatta başarılı olduğunu düşündüğünüz bir kişiyi hayal edin. Sizce neden bazılarımız daha başarılı olabiliyorken bazılarımız ise elindeki fırsatlara rağmen başarılı olamıyor. Ya da hiç umulmadık bir coğrafyadan çıkan bir başarı hikayesini düşünün. Sizce bu insanları farklı kılan ne olabilir?

Chicago’daki bir lisede öğrenciler mezun olabilmek için pek çok sınava giriyor ve dersi geçenlerin hepimizin bildiği gibi geçer not aldığı ve geçemeyenlerin ise o dersten “Henüz Değil” notu alıyor. Bunu öğrenen Psikolog Carol Dweck, konu üzerine düşünmeye ve daha yakından alıştırmalar yapmaya başlıyor.

Peki neden bu okulda diğer okullardaki gibi “Kaldı” ya da farklı bir not sistemi yoktu? Henüz Değil ne anlama geliyordu?

Sorunun cevabı için videomu izleyebilirsiniz.

Çünkü eğer öğrenciler sınavdan “kaldığı sonucuyla yüzleştiklerinde çok büyük bir ihtimalle ümitsiz bir vaka olduklarını düşünerek sınava karşı bakış açılarını daha negatif bir perspektiften inşa edecekti. Ama henüz bu sınavdan geçemedin demek, eğer yeteri kadar çalışırsan geçeceksin anlamına geldiği için sınav sonucuna bakış açımızı tamamen değiştiren bir ifade olabilir.

Şimdi ne fark edecek ki diye düşünebilirsiniz fakat Carol Dweck bunun çok büyük bir fark yaratacağını biliyordu ve bir araştırma yaptı.

Çocuklarla yaptığı bu araştırmada çocuklara biraz onları zorlayabilecek sorular sordu. Çocukların bazıları zor soruları sevdiklerini ve hatta soruyu cevaplandıramasalar bile sonunda öğrenecekleri için mutlu olduklarını söyledi. Bazılarıysa kopya çekmek ya da sorudan kaçmak fırsat kollamış ve hatta kendilerinden daha düşük not alan kişileri bulmaya çalışarak kendilerini daha iyi hissedecek yollar aramış. Aslında bu iki grup arasındaki en önemli fark “zorluğa, problemlere karşı bakış açılarıydı.

İşte Psikolog Carol Dweck; ilk gruptaki yani soruları çözmeye çalışan, zorluktan kaçmayan ve sonunda öğrenebilecekleri bir şeyler bulmaya çalışan zihniyete Gelişim Zihniyeti, zorluklardan kaçmaya ve sorunları başkalarının üzerine atmaya çalışan zihniyete ise Sabit Zihniyet ismini verdi. Bunu bilmemizin peki bize katkısı nedir diye soracak olursak cevap çok basit: Kendi düşünce tarzımızın farkına varırsak davranışlarımızı yönlendirebiliriz.

Carol Dweck insan motivasyonu üzerine yaptığı çalışmalarda temelde insanların neden başarılı ya da başarısız olduğunu ve başarılı olabilmek için neyin bizim kontrolümüzde olduğunu araştırıyor. Peki gerçekte hangi şeyleri kontrol edebiliriz?

İnançlarımız mesela bizim elimizde mi? Pek çoğumuz inançlarımızın değiştirilemez şeyler olduğunu düşünebilir. Buradaki inanç kavramının biraz altını çizmek istiyorum. Bahsettiğim şey hayat görüşü, kendimize bakış açımız, başımıza gelen olaylara nasıl baktığımızla ilgili geliştirdiğimiz inanç sisteminden bahsediyorum. Aslında en temeldeki, en önemsiz ve küçük görünen inançlarımız bile hayatımız üzerinde doğrudan etkili.

“Yeteneklerinin (sıkı çalışma, iyi stratejiler ve başkalarından gelen katkılar yoluyla) geliştirilebileceğine inanan bireyler, gelişme zihniyetine sahiptir.

Daha sabit bir zihniyete sahip olanlardan (yeteneklerinin doğuştan gelen hediyeler olduğuna inananlar) daha fazlasını başarma eğilimindedirler. Bunun nedeni, akıllı görünme konusunda daha az endişe duymaları ve öğrenmeye daha fazla enerji harcamalarıdır.”

İster bilinçli bir şekilde yapalım ya da ister bilinçsiz bir düşünce olsun geliştirdiğimiz düşünceler “ne istediğimizi ve onu elde etmekte başarılı olup olmadığımızı güçlü bir şekilde etkilerler.” Kişiliğimiz hakkında anladığımızı düşündüğümüz şeylerin çoğu “zihniyetimiz”den gelir.

Örneğin zeka geliştirilebilir mi? Ya da kişiliğiniz, karakterinizi değiştirebilir misiniz? İşte eğer bunları değişemez ve gelişemez olduğunu düşünüyorsanız kendi potansiyelinizin önündeki en büyük engel sizsiniz yani sizin geliştirdiğiniz zihniyet demektir.

Kendinize bakış açınız her şeyi belirleyebilir. Niteliklerinizin değişmez olduğuna (sabit zihniyet) inanıyorsanız, hatalarınızdan ders almak yerine, kendinizin haklı olduğunu defalarca kanıtlamak istersiniz, başarısız hissettiğinizde kendinizi geliştirmek ve bir sonraki için çabalamak yerine suçu başkalarına atar ya da kendinizi başkalarıyla karşılaştırırsınız.

Sabit bir zihniyette öğrenciler temel yeteneklerinin, zekalarının ve yeteneklerinin sadece sabit özellikler olduğuna inanırlar.

Belli bir miktarları var ve bu kadar, sonra hedefleri her zaman akıllı görünmek ve asla aptal görünmemek oluyor. Gelişen zihniyette öğrenciler, yeteneklerinin ve yeteneklerinin çaba, iyi öğretme ve ısrarla geliştirilebileceğini anlarlar.

Herkesin aynı olduğunu ya da herkesin Einstein olabileceğini düşünmüyorlar ama üzerinde çalışırlarsa herkesin daha akıllı olabileceğine inanıyorlar.”

Özetle hayatta neler başarıp başaramayacağımız, nelerin üstesinden gelip gelemeyeceğimiz bizim hayata bakış açımızla yani zihniyetimizle ilgili bir durumdur. Başarı, başkalarından daha iyi olmakla değil, kendinizin en iyi hali olmakla ilgilidir; başarısızlık bir kınama değil, bir fırsattır ve hayatı sonsuz öğrenme yolculuğu gibi görmek ve bu yolculukta bakış açımızı bizi geri planda tutan dedikodulara, safsatalara değil; güzel duygulara çevirmek ve çabalamak başarının anahtarıdır. Hepimiz Einstein olamayız tabii ki ama hayatımızı isteklerimiz doğrultusunda şekillendirebilir ve davranışlarımıza yön verebiliriz.

--

--

Birsen Akyüz
Türkçe Yayın

Content Creator | YouTube (birsnakyuz) | LinkedIn (birsenakyuz) | Address: birsnakyuz@gmail.com | Instagram: birsenakyuzz