Başarının Sırrı: Duygusal Zeka

M. Safa Orakçı
Türkçe Yayın
Published in
5 min readJan 8, 2022

“Gelecek on yılda, duygusal beceri ve yetkinliklerin evde, okulda ve işte olumlu sonuçlar öngördüğünü gösteren iyi yapılmış bir araştırma göreceğimizi düşünüyorum. Asıl zorluk, duygusal zekanın kişilik ve IQ gibi onlarca yıldır ölçülen psikolojik yapıların üzerinde ve üstünde olduğunu göstermektir. Duygusal zekanın bu vaadi taşıdığına inanıyorum. ”

Peter Salovey

Başarıyı elde etmiş, çığır açmış, ilham kaynağı olmuş kişilerin IQ seviyelerinin çok yüksek olduğunu düşünürdüm hep. Fakat araştırmalar ve gözlemlerim gösteriyor ki başarının anahtarı IQ seviyesinden ziyade duygusal zekada gizli. Bu yazımda “duygusal zeka nedir ve nasıl gelişir?” konusuna odaklanmak istedim.

Duygusal zeka (emotional intelligence-EQ), stresi azaltmak, etkili iletişim kurmak, empatiyi geliştirmek, zorlukların üstesinden gelmek ve çatışmayı ortadan kaldırmak için insan duygularını olumlu yollarla anlama, kullanma ve yönetme yeteneğidir. Duygusal zeka, daha güçlü ilişkiler kurmamıza, eğitimde ve iş hayatında başarılı olmamıza, kariyer ve kişisel hedeflerimize ulaşmamıza yardımcı olur. Ayrıca duygularımızla bağlantı kurmamıza, niyetimizi eyleme dönüştürmemize ve bizim için önemli olan şeyler hakkında bilinçli kararlar vermemizi sağlar.

Genelde iş ilanlarında görürüz; İletişim becerileri yüksek, çözüm odaklı, çözüm üretebilen, takım çalışmasına yatkın, iyi iletişim kuran gibi özellikler.

Burada işverenler aslında şunu demek istiyordur; duygusal zeki olan adaylar arıyoruz. Yapılan araştırmalar da duygusal zeki kişilerin bir işletme için daha faydalı olduğunu ve bu kişilere daha yüksek maaşlar ödendiğini gösteriyor.

Duygusal zeka kavramını bilimsel açıdan ilk ortaya atan kişi olarak tanınan Goleman’a göre, IQ ‘nun hayattaki başarıya katkısı en fazla %20’ dir; geri kalan %80'i belirleyen başka etkenler vardır. Bu başka etkenler bizim çevremiz, sosyal yaşantımız, duygularımız, hissettiklerimiz ve onlara ne kadar gem vurup, ne kadar akışına bıraktığımızla alakalıdır. Kısacası duygusal zekanın konularıdır.

Photo by Austin Distel on Unsplash

Duygusal zekanın iş hayatındaki önemiyle ilgili pek çok içerik üretilmiş olduğunu gördüm. Ancak başarılı bir iş hayatı, başarılı ilişkiler, başarılı ebeveynlik gibi ayrımların olduğunu düşünmüyorum. Başarının her alanda olması ve hayatın tümüne dengeli bir şekilde yayılması gerektiği kanaatindeyim. Duygusal açıdan zeki olmak hayatın her alanında dengeli bir başarıya sahip olmayı da beraberinde getiriyor.

Peki nedir bu duygusal zeka ve nasıl geliştirilir?

Duygusal açıdan zeki olmak doğuştan gelen bir yetenek değildir. Ancak araştırmalar gösteriyor ki geçirdiğimiz çocukluk dönemi duygusal zekanın gelişimi açısından oldukça önemli. Duygularını ifade edebilen, hayal gücü desteklenen çocuklar yetişkinlik döneminde duygusal açıdan daha zeki oluyorlar.

Duygusal olarak zeki insanların bazı karakteristik özellikleri şunlardır;

  • Stresli durumlarda sakin olurlar
  • Hızlı ve doğru kararlar verirler
  • Başkalarına ilham verirler
  • Karmaşık sorunları çözerler
  • Duygularını yönetmekte ustadırlar
  • Kolay sinirlenmezler
  • Kendilerine karşı dürüsttürler
  • Güçlü ve zayıf yönlerininin farkındadırlar
  • Eleştirileri kendilerini geliştirmek için fırsat olarak görürler
  • Empati ve iletişim yetenekleri gelişmiştir.
  • Depresyon, kaygı gibi hastalıklara uğrama ihtimalleri çok düşüktür.

Yaşadığımız müddetçe duygusal zeka da gelişime ve değişime uğramaya devam eder. Anlayacağınız hiçbir şey için geç değil, duygusal zekanın gelişmesine yardımcı olabilecek bir kaç tavsiyede bulunmak isterim.

Kendinizi Tanıyın

Her şey bilmekle başlar. Duygusal zekayı kuvvetlendirmek için de bu durum geçerli. Önce kendimizi bilmeliyiz. Şöyle bir kendimizden uzaklaşıp yukarıdan bakmalı ve kendimizi bir başka gözle tanımaya çalışarak ilk adımı atabiliriz. Bunun bir kaç farklı yöntemi var. Kişisel SWOT analizi yapmak, kendi cenazenizi hayal edip insanların hakkınızda neler söyleyeceklerini tahmin etmek gibi.

Bunları yaparken kendinize şu soruları sorarak açık yüreklilikle cevaplamalısınız;

  1. Hangi niteliklerimle gurur duyuyorum?
  2. Bana başarıyı ne getirdi?
  3. Değiştirmek istesem hangi özelliklerimi değiştirmek isterdim?
  4. Hangi özelliklerim beni başarısız yapıyor?

Soruların cevapları kendinize biraz daha kuşbaşı bakmanızı sağlayacak ve farkındalığınızı arttıracaktır. Güçlü yönlerin gelişimine ve zayıf yönlerin törpülenmesine odaklanma yolculuğu sizi duygusal açıdan daha zeki hale getirmeye başlayacaktır.

Duygularınızı Fark Edin

Duyguların farkında olmak yaşadığımız dönemde neredeyse imkansız hale geldi. Hislerimizi hissetmemeye çalışmak üzerine kurulu hayatlar yaşıyoruz. Rutinleştirdiğimiz gündelik hayatlarda ne kendi duygularımızı anlamaya çalışıyoruz, ne de muhatap olduğumuz insanları. Ne gariptir ki hepimiz de anlaşılamadığımızı düşünerek hayıflanıyoruz.

Duyguların farkında olmak, onları yönetebilmek duygusal zekanın gelişmişliğinin bir göstergesi. Onları fark ederek işe başlamalıyız.

Bu farkındalık öyle güçlü bir silahtır ki, çözüm üretme, depresyon-kaygı gibi problemleri önleme, yeni yollar açma gibi bir çok sihirli marifeti vardır.

Photo by Tengyart on Unsplash

Öz Yönetimizi Artırın

Öz-yönetim, baskı altında sakin kalabilme ve işler yolunda gitmediğinde hızla iyileşme yeteneğiyle birlikte, insanın kontrol altında tutabileceği mefhumlar üstündeki hakimiyetini maksimum seviyeye çıkarabilme kabiliyetidir. Örneğin; zaman yönetimi, iletişim becerileri, kişisel misyon, iş-özel yaşam dengesi, manevi değerler, stres yönetimi gibi.

Sosyal Becerilerinizi Geliştirin

Duygusal zekanın sosyal normlara uyum gerekliliği vardır. Sosyal normlar , toplumlar tarafından paylaşılan kabul edilebilir davranış standartlarıdır. Yani toplumdan soyutlanmak suretiyle, toplumla bağları keserek veya sosyal normlara aykırı hareket ederek duygusal zekayı kuvvetlendirmek pek mümkün değildir.

Bundandır ki duygusal zeki kişilerin sosyal yönleri de oldukça gelişmiştir. İyi birer iletişimcidirler, fikirleri değer görür ve bu kişilere toplumda hep özel bir yer ayrılır.

Empatiyi öğrenin

Derininde psikoloji ve sosyolojinin bir konusu olan empatiyi, bir kişinin kendisini duygu ve düşüncelerinden soyutlayarak bir başkasının inançlarını, arzularını ve özellikle duygularını farkedebilme ve anlayabilme yeteneği olarak tanımlayabiliriz. İletişim yönetiminin altın kurallarından biridir aynı zamanda.

Empati yeteneği kuvvetli olanlar insani ilişkilerinde genellikle başarılıdır. Bu insanlar karşısındakini daha iyi anlar, insanlar tarafından anlaşılır, doğru yerde isabetli yorumlar yapar, saygı gösterir, kendisine saygı duyulur ve takım çalışmalarında başarılı olurlar. Duygusal zekanın gelişiminde olmazsa olmaz kurallardan biri de empati yeteneğidir.

Photo by Josh Calabrese on Unsplash

Modern dünya araçları, eğitim sistemleri, sosyal medya gibi kitle algı programları duygusal zekadan daha çok analitik zekayı (IQ) geliştirmek ve ön plana çıkarmak çabasında bir etkiye sahipler. Mekanikleşen sadece hayatlarımız değil, beyinlerimiz ve nesillerimiz de git gide mekanik hale geliyor. Hayata anlam katmak, dengeli bir başarıya sahip olmak, kişisel tamamlanmışlığa erişmek ise duygusal zekanın gelişmesiyle mümkün oluyor.

Şunu açıkça söyleyebilirim ki; dengeli, huzurlu, mutlu ve dolayısıyla daha başarılı bir yaşam için duygusal zekamıza yatırım yapmalıyız. Çocuk yetiştiren bir ebeveyn isek yine onların duygusal zeka gelişimine odaklanmalıyız. Çocukların analitik zekaları (IQ) ve akademik becerileri eğitim sistemlerinde yeterince beslenip duygusal zekaları köreltildiği için aileler onların duygularına, hayal güçlerine ve sosyal becerilerine daha çok eğilmeliler.

--

--

M. Safa Orakçı
Türkçe Yayın

Üçgem Mekanik A.Ş. Kurucu Ortağı - Makine Yük. Müh. (PhD)