Başlık yok demekle başlık atmış gibi oldum, siz varsayın ki yok!

Başlık Yok!

Bir yazıya nasıl başlanır hangi kelamla söz alınıp nasıl bir yere vardırılır? Bunun genel bir cevabı var mıdır yoksa şahsa mı münhasırdır? Babam böyle pasta... şaka şaka.. ((:

Mansur Yüksel
Türkçe Yayın

--

Hep art arda soruları sıralayınca gelen zamanın behrinde dimağım da taze iken yerleşen reklam cümlesi işte, unutsan unutulmuyor. Yazmazsam yazılmaz fakat yazmış bulundum silsem silinir mi? Evet buradan bittabi ama kaç yıldır hatırımdan silememişim buradan silsem n`olucak?

Ha ne diyordum, yazmaya nasıl başlanır diyordum ama artık demeyeceğim çünkü yazmaya başladım hatırımda kalan saçma cümle ile devam edip hiç bir yere varamadım, aslında başlık atamayınca kendimi pek başlayabilmiş de hissedemedim.

Galiba şu sözün tezahürünü yaşıyorum…

İnsan, en çok vakit geçirdiği 5 kişinin ortalamasıdır.

Tabi bunu sadece kişi bazlı almayıp vakti alan şeyler olarak düşünebiliriz. Hattı zatında bu konu gündem değildi lakin meşguliyetlerim nasıl bir başkalaşım geçirdiler de şimdi böyle yerinde sayar, yazmak isteyip de kalemi ele değil kapsama alanına giremez bir vaziyete düçar olduğumu görmeklik bunu en birinci gündem kıldı!

Meşguliyetlerin;
-Kitap, -dergi, -youtube, -olgun insanlar, -teşvik eden arkadaşlar dan
-Telefon, -televizyon, - youtube short, -lalettayin insanlar, -teşviş eden arkadaşlara… doğru devşirilmiş olduğunu geç ve çok güç farkettim.

Tabi haliyle ziyanı had safhada, yazı başlangıcı da işte böyle bir acip oldu…
Ha bu arada el-an yazıyı okuyan zatı muhteremler yukarıda sayılan arkadaşların kıymetlilerinden olduklarını anlamışlardır zira ikinci kısımdan olanların böyle bir yazıdan haberleri dahi yoktur.

Okuyanlar zaten farkında olanlardı
Okumayanlar farkında olmadıklarının bile farkında olmayanlardı!

Bunların yazı yazmaya başlayamamak ile ne alakası var derseniz…
İşte orası biraz çetrefilli, ilk bakışta değil ikinci bakışta çetrefilli ilk bakışta, insanın işine gelen ve hoşuna giden şeyler olduğu için normal geliyor ama, …
İşte aması var amadan sonraki cümlenin hükmü kalmıyordu bende bari boşuna kurmayayım dedim. Hem anormalliği de gayet meydanda.
Kazanda kaynayan kurbağa misali öldüğünü bile fark edemiyorsun.

En kötüsü de zihnin o derli toplu hale rücu etmekte patinaj çekiyor.
Mesela, şu an bu yazıyı yazarken aklım başka konuda yazmak istediklerimde. Hatta şimdi yeni bir sekme açıp ona geçme fikri çıksın aklımdan diye bekliyorum ve hiç gereği yokken bunu da buraya yazıyorum biliyorum beklersem aklım peşine takılıp gider

Ve gitti de yazmaya bu satırdan itibaren ertesi günden devam ediyorum. Devam ediyorum dedimse de yazmaklığım maalesef süremeyecek zihin sıçrayışlarımı sonlandırıp yayına göndereceğim…

Aslında bir delilik yapıp takılıp gider cümlesinden sonra göndermeyi çok istedim.. hem, aha harbiden de gitti derdiniz!

Fakat bunları yazan arkadaşlar da okuyacak ve yapmacık kaçacak çünkü cümleyi bitirdiğin gibi yayına girmiyor ki, resim eklemesi okuyup noktalama, harf noksanları vesaire düzenlemesi var demezler mi adama o kadar şey yapasıya yazının sonunu getirsene…

Belki de demezlerdi, takdir ederlerdi hatta takılıp gid diye bitirilse daha tesirli olabileceğinin yorumunu yaparlardı.

Ah! Biraz daha devam edersem amma da lafügüzaf yaptın ha sen derler! mi bilemem.
Bilirim ki galiba değil, ba-dema şu sözün tezahürü olmuş oldu…

İlk taş yamuk konulunca Süreyya yıldızına kadar yamuk gider!!

--

--

Mansur Yüksel
Türkçe Yayın

“-Herkes okusun diye mi yazıyorsun? -Hayır, kimse okuyamadım demesin diye yazıyorum.”