Bazı Şeyler Uzun Süre Değişmez, Sonra Her Şey Bir Anda Değişir
Ben aslında pozitif bir insanımdır.
Bu yazım çok pozitif olmayacak. Okuduklarımdan, takip ettiklerimden yola çıkarak oluşturduğum, kendi fikrimi anlatan, gerçekçi olduğuna inandığım bir yazı olacak bu.
Yaşadığımız durumun, diğer krizlerden farkı var. Sağlık krizi bu. Küresel bir sağlık krizinin tam ortasındayız. Bu kriz Çin’de başladı. Bu da, tedarik zincirinde kopmalar yaşanıyor/yaşanacak demek. Zira tüm dünya, tedariğini buradan sağlamakta neredeyse. Fabrikalar kapatılıyor. İşçiler işsiz kalıyor. Hem arzda hem talepte kriz olacak demek bu.
Bu durumun, ekonomide, durgunluk değil, buhran yaratması muhtemel önümüzdeki süreçte.
Yani öyle ki, ‘The Earth’ isimli video oyununu oynayan uzaylı çocuğun, 2020 level’ına geldiğinde, artık çok sıkılıp, ortalığı biraz hareketlendirmek için rastgele tuşlara basması gibi bir şey şu an yaşadığımız.
Sağlık tarafını ele aldığımızda durum içimi biraz daha sıkıyor. Elimizde üç seçenek var burada;
- Çok geniş kitlelerce uygulanacak test
- Mucizevi bir tedavi
- Kitlesel ölümler
İlk seçenek için elimizden geleni yapıyoruz, ancak tüm dünya da bunu yapmaya çalışıyor. Elimizde yeteri miktarda test kiti yok. Güney Kore’nin uyguladığı gibi, GPS izleme dahil teknolojiyi de sürece dahil ederek, enfekte olma ihtimalli herkesi takip edemiyoruz.
Tedavi kısmı umut veriyor ama uzun bir süreçten bahsediyoruz. Şu an zaman her şey bizim için.
Son seçenekten bahsetmek istemiyorum. İtalya’nın durumu ortada.
Dünyanın nasıl çalıştığı, oyların nasıl dağıldığı ya da ekonominin nasıl işlediği konuları karmaşık konular. Ama bunları biraz olsun anlamaya yarayan bir sistem teorisi var. “Attractor landscape.” Cazibe noktaları yani.
Bir top düşünün, tepelerden ve vadilerden geçerek ilerliyor. İşte burada, vadiler, top için çekici noktalar, yani “attractor” noktaları, tepeler ise top için kaçındığı noktalar yani “repeller” noktalar.
Balıkları avlamak örneğini kullanalım. Eğer çok fazla balık avlamazsak, sürdürülebilir bir ekosistem yaratırız. Buradaki balık popülasyonuna 70 diyelim. Sistem için bu nokta cazibe noktasıdır. Popülasyon 70 noktası, “attractor”dır.
Eğer çok fazla balık avlarsak, tüm balıkları öldürmüş oluruz. Çünkü popülasyon kendisini yenileyemeden ölür. Popülasyon 0 noktasına geliriz.
Popülasyon 0 ve Popülasyon 70 noktaları “attractor” noktalardır. Sistem bu noktalara çekilir. Popülasyon 30 ise, sistemin kaçındığı noktadır, çünkü buradan sonra her şey hızlanır ve bir anda olur. Eşik noktası da diyebiliriz Popülasyon 30 için.
Yani tepeler kaçış noktası, vadiler ise cazibe noktasıdır sistem için. Vadinin derinliği ise, cazibe noktasından kaçmak için, sistemin harcaması gereken enerjiyi gösterir. Popülasyon 0 noktası, Popülasyon 70'den daha derindir. Bu yüzden sistemin çökmesi, kendisini toparlamasından daha hızlı olur.
Bazı şeyler çok uzun süre değişmez. Ekosistem gibi, kültür gibi, ekonomi gibi… Değiştirmek için çok çaba harcanır bunlara. Ama değişim geldiğinde bu bir anda olur. Sistem bir anda çöker.
Sistemimiz uzun zamandır “kaçış noktası”ndan kaçmaya çalışıyordu. Kısa dönemli borç döngüleri, artık uzun dönemli borçlar halini aldı. Artık döngüler dönmekte zorlanıyor, çünkü şu an harcamalar azalıyor. Benim harcadığım para, birilerinin geliri oluyordu, o birileri de o gelirle kredi çekebiliyor, işlerini büyütebiliyordu. Artık harcamalar azalıyor. İşçi azalıyor. Üretim azalıyor. Gelir azalıyor. Bu borçlar nasıl ödenecek, sistem tekrar nasıl döngü yaratacak?
Ben COVID-19'un her şeyden sorumlu olduğunu düşünmüyorum. Yaşanacak krizlerin sorumlusu, batacak iş yerlerinin, küçülmeye gidecek ardından kapanacak fabrikaların tek sorumlusu COVID-19 değil. COVID-19, şişen balonu patlatan iğne olacak sadece…
Kısa vadede yapılabilecek şey, hayatta kalmak olmalı. Hem gerçek anlamda, hem de mecazi anlamda. Sağlıklı kalmaya devam etmeliyiz. Şirketler de mümkün olduğunca “az para yakmaya” çalışarak hayatta kalmaya çalışmalı.
Uzun vadede ise, daha önce göremediğimiz şeyleri görmeye çalışmalıyız. Sistem çöküyor. Görünmeyenler gün yüzüne çıkıyor. Bunları görebilip, kaostan fırsat yaratabilmek lazım sanırım…
Yine de tam şu an, nelerin değişebileceğini anlamlandırmaya çalışmak sizi de yoruyorsa şu soruları sormakta yarar var;
- Sistemin cazibe noktaları neler? Nereye çekiliyor sistem?
- Sistemin kaçış noktaları neler? Nereden kaçmaya çalışıyor?
- Topu mümkün olduğunca kımıldatmadan, vadi ve tepelerin genişliği ve derinliği ile oynayarak, yani çevremizi ve sistemin koşullarını değiştirerek düzeni sağlayabilir miyiz?
- Düzeni daha iyiye çevirmek için enerji harcayabilir miyiz?
Bazı şeyler çok kolay değişmez. Sonra bir anda her şey değişir. Değişim iyidir.
Ama bu bedel çok ağır.
Sağlıkla kalın.
- Açıklama: Ben bir ekonomist ya da sağlıkçı değilim, sadece soru sormaya, cevap bulmaya çalışıyorum. Yanlış ya da eksik olduğunu düşündüğünüz her yorumum için yazın lütfen bana…
- * Konu hakkında daha detaylı okuma için; https://ncase.me/attractors/